Haİnlik Türk Egemenlik Siteminde Bir Kurumdur(4)
Veysel Meriç
TC Devleti Muhalefetini Kendisi Örgütler!
Türk barbarlik sistemi, kendisine karsi süren mücadeleyi zaafa ugratmak, yenmek ve tasviye etmek icin bas vurmadigi hic bir insanlik disi yöntem birakmadi ve birakmiyor. Bunlar da yetersiz gelmis olacak ki, Türk egemenlik sistemi kendi muhalefetinide kendi adina örgütlemeyi politika edinmesine yol acmistir.
M.Kemal, Karabekir´e Hürriyet Firkasi, Celal Bayar´a Komunist Partisi , Ajan Hilmi´ye Istanbul Liman Iscileri Sendikasini kurdurttu. Bu örgütlenmelerle sistem karsiti muhalefet denetim altina alinmaya calisildi. Daha sonra Türk-Is, Hak-Is ve bilinen bilumum isci ve memur sendikalari devreye sokuldu. Bu listeye daha sonra yenileri eklendi.
1960-1970 yillarinda dünyada esen devrim firtinasi cografyamizada vurdu. Sisteme karsi mücadele siyasal örgütlülüklere dönüstü. Devlet, önce bu örgütlenmelere kendi ajanlarini sokmaya calisarak bir yanda denetim altina almaya, diger yanda provakasyon yaratmaya calisti. Fakat buda muhalefeti denetim altina almaya yetmeyince kendi adina örgütlülükler yaratmayi politika haline getirdi. Sagci-fasist, seriatci, „solcu“ ve “Kürtcü“ örgütlenmeler olusturdu.
TC devleti, sistemin güvenligi ve sürekliligi icin sadece kendi ciplak yaklasim ve uygulamalariyla sinirli tutmaz. Olusturdugu bu örgütlenmeleri devreye sokarak bunu saglamaya calisir. Bu, bir yönetim bicimidir. Türk egemenlik sistemi bunun cok yararini görmüstür. Sistemi korumanin ve süreklilini saglamanin is bölümüdür. Teorisi vardir. Uygulamanin yol ve yöntemi vardir. Sistem calar, kontra örgütlenmeler oynar. Bazende bunlardan biri calar, bir digeri oynar. Bazen danisikli-dögüslü catisirlar, ama daima dayanisir ve sevisirler. Bu, bir oyun. Oyunun yazari degismez, devletin kendisi. Oyuncular ve figuranlar zaman ve mekana göre degisir.
Asolunan sistemin devami ve güvenligidir. Devreye koydugu bu örgütlenmelere her türlü keskin söylem ve kursuna adres sorulmaz yaklasimi empoze edilmistir. Sorun sistem karsiti muhalefeti tasviye etmektir. Buna uygun kirli bir teori ve pratik sergilenmistir. Söyledikleri ve yaptiklariyla sisteme sonsuz hizmete bulunulmustur. Devrimci dinamikler, bir yanda kendileri, bir yandanda devleti devreye sokarak onlara katledilmistir. Bu örgütlere, özelikle “solcu“ ve “Kürtcü“ örgüte yönelen operasyon ve katliamlar bir plan ve program cercevesinde gerceklesmistir.Bu örgütlenmelerde yer alan devrimcilere yönelik operasyon ve katliamlarin her biri kendi özelinde yeniden bir incelenmeye ihtiyac duymaktadir. Bu konuda herkesin ortaklasa ulasilacagi bir sonucun ortaya cikmasinin yeterli verileri vardir.
Devlet icazetli bu örgütlerin sucu bunlarlada sinirli degildir. Ister devletin kendi imkanlari, ister onlarin yardimlari ile devlet tarafindan katledilen yurtsever ve devrimcileri kendi igrenc planlari icin sehit ilan etttiler. Onlarin arkasina sigindilar.Kanlarini pazarladilar. Halkin insani duygularina hitap ettiler. Yeni yurtsever ve devrimci cevrelere ulasma hedeflediler. Yalan ve demegoji ile yeni kazandiklari yurtsever ve devrimcileri sistemin cikari yüklü cirkin emelleri ugruna katlettiler.
Bu yaklasim ve uygulamalar sonucu hem Türkiye devriminin, hem KUKM potansiyeli önemli ölcüde tasviye edildi. Kürdistan, cografyasiyla, ekonomisiyle, kültürüyle, en önemlisi insaniyla cok büyük bir tahribat ve kirimdan gecirildi. Onbinlerce Kürt katledildi. Bir o kadar yaralandi. Yüzbinler iskencelerden gecirildi. Onbinlere onyillari bulan zindan yasami yasatildi. Bunlari saymakla bitiremeyiz.
Peki bunca aci, iskence,katliamlarin karsiligi ne oldu? 4 bin köyün yerle bir edilmesi, 5 milyon insanin yerinden-yurdundan edilmesi, mecburu sürgün ve iskana tabi tutulmasi, onbini bulan itirafci,yüzbini bulan köy korucu ordusu, sömürgeci sistemin Kürdistan üstünde yeniden hakimiyet kurmasi ve kontra A.Öcalan´a bir ada´nin karargah olarak tahsis edilmesi oldu.
Türkiye´de yasayan tüm halklarda oynanan oyunda payini aldi. Savasa ve silaha yatirilan milyar dolarlar emekci halka fature edildi. Devletin altina girdigi icte ve distaki borclanmalarla gelecek kusaklarin gelecegi bile ipotek altina konuldu. Saymakla bitiremeyecegimiz olumsuzluklara yol acti.
TC Devleti ve icazetli “solu“, bunun günah kecisini KUKM ilan etti. Bu konuda basarilida oldular. KUKM´ne karsi devlet, “vatan ve millet bölünüyor“ yaygarasi kopararak Türk halkina basvurdu. Türk halki koyu bir sovenizm etkisi altina alindi. Türkiye emekci halki devletin yedek ordusu haline getirildi. Türk toplumu özel harekatci bir topluma dönüstürüldü. Geriye kalan sistem karsiti muhalefetide “sol“ maskeli icazetli örgütlenmeleriyle su veya bu sekilde tasviye edilmeye calisildi.
Devam Edecek...