Skip to main content

Ülkelerden birinde,evvel zaman içinde,kalbur saman içinde bir eşek,bir öküz ve bir inek,direnişe geçerler.İnsanların şerrine lanet,dağ başına çıkıp artık orada yaşamaya karar verirler.Fakat daha ikinci gün öküz,direnişten vazgeçip: -Ben gidiyorum. -Nereye? -Tekrar şehre iniyorum.Son bir tecrübe daha yaşamak istiyorum.İçimde ukde kalmasın. -Boşuna gitme.Bu insanlarla sen yapamazsın. Öküz gider... Gider ama iki gün bile dayanamaz.Tekrar dağa çıkar.İyice hırpalanmış,insanlar tarafından kötü kullanılmış,yorgun,bitkin bir haldedir. Derken inek de aynı tecrübeye kalkar ve laf dinlemeyip şehrin yolunu tutar.Üç günden fazla dayanamaz tabi. Bu defa eşek: -Ben de gitmek istiyorum.Eşeksem bu kadar da eşek değilim ya.Gidip ben de bir defa şansımı deneyeyim. Eşek de gider.İki gün,beş gün,bir hafta,on ay eşek yok.Bir sene,iki sene derken,dört senenin sonunda nihayet gözükür.Fakat o ne?Bu eşek,sanki bizim eşek değil.Gerilmiş,ense kulak yerinde,üst-baş gayet şık,ağzında da bir puro.Kendisini bekleyen arkadaşları heyecanla sorar. -Nerelerdesin? -Sormayın başıma gelenleri. -Çabuk anlat. -Şehre gidince bir kalabalık gördüm,merak ettim neler oluyor diye bir bakıvereyim dedim.Baktım,adamın biri kürsüye çıkmış nutuk atıyor.Halk da bağırıp çağırıyor.Ben de bağırdım.Dönüp beni gördüler.En iyi sen bağırıyorsun dediler,çık biraz da kürsü de bağır. -Çıktın mı? -Zorla çıkardılar.Ben bağırdıkça onlar alkışladı,ben bağırdıkça onlar alkışladı.Neticede beni omuzlarda taşıyıp daha yüksek yerlere çıkardılar.en iyi yerleri en mühim koltukları bana verdiler.Ve ayıptır söylemesi. -Söyle söyle. -Beni başkan yaptılar,başkan. Kısa bir sessizlik... İnek ve öküz birbirlerine baktılar ve ikisi birden: -Peki neden orda kalmadın da döndün? -Daha fazla kalamazdım.Dördüncü senenin sonunda eşek olduğumu anlayıp koyverdiler.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.