Direkt zum Inhalt
Submitted by Aso Zagrosi on 15 January 2014

Hıristiyan Kürdler denilince ilk akla gelenlerin başında ise Zakaria ve İwane kardeşler geliyor. Gürcistan tarihi hakkında yazan tarihçilerin bir çoğu Kraliçe Thamar dönemini (1184-1212) “Gürcistan Tarihinin altın çağı” olarak adlandırıyorlar.(M. Raphael İsarloff, Histoire de Georgie, 1900 Paris, sayfa 47) Hatta M. Brosset Histoire de Georgie adlı eserinde daha da ileri giderek Kraliçe Thamar döneminin “ Mkhagrdzelidze ailesinin etkinlikleriyle damgasını vurduğu” dönem olduğunu yazıyor.(M. Brosset, Histoire de Georgie, St. Petersburg, 1851, sayfa 266)

Burada “Mkhagrdzelidze ailesi” olarak tanımlanan Zakaria ailesidir.

Tam da bu süreçte Zakaria ve İwane adlı iki kardeş hem Gürcistan ve hemde Ermenistan tarihinde çok önemli rol oynuyorlar.

Bu iki kardeş, onların ataları ve onlardan sonra gelen kuşaklar Kafkasya’da önemli rollere sahip oldular ve yüzyıllarca kendilerinden söz ettirdiler.

Zakaria ve İwane kimdir? Ne yaptılar? Ataları kim? Ve Hangi etnik yapılanmaya mensuplar? gibi soruları yıllar hatta yüzyıllar boyunca bir dizi tarihçi kendilerine sordular ve cevap aramaya çalıştılar.
Aslında Zakaria ailesinin “etnik kökeninin” tartışma konusu olmasının asıl nedeni ilk yazılı tarihi kaynaklar ve eski kiliselerde bulunan yazılı kalıntılar bu ailenin “Kürd Asılı” olduğu söylemesinden kaynaklanıyor.

Bir dizi Gürcü ve özellikle Ermeni kaynağı “Prensler Prensi” ve “Kral” olarak adlandırılan “Zakaria Hanadanlığından” gelen şahsiyetlerin Kürd etnik kökenini gizlemek/çürütmek için bir dizi uyduruk teoriler ortaya atmak zorunda kaldılar. “Prof” Asatrian gibi Kürd düşmanları sadece Zakaria Hanedanlığına dair değil, Ermeni tarihçilerinin en azından Ermeni Tarihçilerin babası olan Movses Khorenatsi ile beraber Mar(Med) ile ve daha sonra Kürdü eşanlamlı kullanmalarından rahatsızlar. Asatrian gibileri Kürd düşmanlığı konusunda Türklerden daha rezil duruma düşüyorlar. “Kürd” ve “Mar” kavramlarına getirdikleri a la Turca açıklamalarına Türkler dahi bugün cesaret edemiyor. Reel tarihi çarpıtma girişimlerinin altında yatan gerçeklik Kürdlerin yaşadığı coğrafyaya sahip çıkmak içindir. Ararat boylarının M.Ö 500’lu yıllardan itibaren “Maristan” olarak adlandıran Ermeni tarihçilerinin yanıldığını ispat etmek gerekiyor.

Konumuza dönersek tarihçi Brosset 1851 yılında St. Petersburg’da yayınladığı sözünü ettiğim eserinde Zakariaların etnik kökeni üzerine duruyor ve Ermeni tarihçisi Vardan Areveltski’ye dayanarak şöyle yazıyor:

Bu zaman süreci içinde Kürd ırkından olan Sargis’in oğlu, Zakaria’nın oğlu, Vahram’ın oğlu, Sargis’in oğlu Zakaria ve İvane çok meşhurdular. Sargis, Bagratid ailesinin kralığı olan Tzogoiget’e geçti. Hz. İsa’ya inandı. Kendisi honore edildi ve kendisine Kocharhni memleketi yerleşim alanı olarak verildi. Cesur biriydi, günden güne kendisine yönelik sempati büyüdü. Kralice Thamar döneminde ünleri doruğa ulaştı ve kendilerine Lorhe verildi. Daha sonraları bir çok kale ve bölge Türklerin denetiminden çıkardılar.”(M. Brosset, age sayfa 267)

M. Brosset Zakaria’nin atalarının Tzoroiget krallarının hizmetine girmelerinin nedenleri konusunda net bir tutumu yok. Yazar tarihçi Tchamitch’e dayanarak “ Kürd milleti tarafından kovulduklarını” not ediyor.

M. Brosset Haghbat Kilise’sinin duvarındaki bir yazıya dayanarak sözünü ettiğimiz ilk Sargis’in babası olan Xusro’yu gündeme getiriyor. Söz konusu olan yazıtta şöyle deniliyor: “Tüm inancımla ben Avag-Sargis Ter Hohanes’in yönetimindeki Sourb- Nichan’a adıyorum. Ben imkanlarım ölçüsünde 50 parça altın verdim. Rahipler Aziz Elie günü için babam Xusro’ya ve kardeşim Kerim için bana bir ayin bahşettiler………..Amin” diyor.(M. Brosset, age, sayfa 267)

Yine tarihçi M. Brosset Sanahin Kilise’nin taştan yapılmış bir Haç üzerine Büyük Sargis ile Zakaria hakkında yazılan şu yazıya dikkat çekiyor: “Ermenistan ve Gürçistan Generalı Sargis için, yerleştirilen Tanrı’nın Haçı, Büyük Sargis, Zakaria’nın oğlu Avag-Sargis’in torunu, 1187’de vefat etti. Biz, oğulları Zakaria ve İvane bu Haçı yerleştiriyoruz. Hz. İsa’ya bağlı oluşumuzu hatırlayınız.”(M. Brosset, age, sayfa 268)

M. Brosset’in verdiği bilgilere göre İkinci Sargis, Birinci Zakaria’nın oğlu Kraliçe Thamar’ın babası döneminde önemli bir role sahipti. Ani’nın ilk işgalı sırasında (1161) Prenses Thamar’ın babası tarafından generaliğe yükseliyor ve Ani’ya Vali olarak atanıyor.(Bilindiği gibi o dönemler Ani Şeddadi Kürd Hanedanlığının başkentiydi. Şeddadiler yeniden Ani’yi Gürcülerden kurarıyorlar. Daha detaylı bilgi için benim Şeddadiler üzerine yazdığım yazı serisine bakınız)

1176-1177 yılları arasında Gürcü Kralık Sarayında etkili olan ve askeri yapıyı ellerinde bulunduran Orbeliler Gürcü Kralığına karşı baş kaldırıyorlar. Zakaria aile mensupları İkinci Sargis ve oğullarıda Orbelilerin komutasında bulunan ordudaydılar. Bu arada Zakarialar Orbelilere tavır alarak kraliyet güçlerinin safına geçiyorlar. Orbeliler ağır bir yenilgi alıyorlar. Böylelikle 1184/5 yıllarında Kraliçe Thamar İkinci Sargis’i Emir Supasalar yaparak Gürcü Kraliyet Ordusunun başına getiriyor.( H. Margarian, İran –Caucasus, vol.1, 1997, sayfa 25)

Kilise yazıtlarından öğreniyoruz, ki Kraliçe Thamar döneminde meşhur olan Kürd Prensleri Zakaria ve İvane’nin ataları Xusro daha önce alana yerleşiyor. Xusro’nun Avag-Sargis ve Kerim adından iki oğlu var. M. Brosset “Kerim”in yada “Karim”in Gürcü tarihinde “Waram” olarak yer aldığını da yazıyor.(age, sayfa 268)

Bu Hıristiyan Kürd Ailesinin seceresine baktığımız zaman,

Xusro
Iki oğlu I.Avag- Sarkis ve Kerim
I.Zakaria,
II.Sarkis ölümü 1187,
II. Zakaria ölümü 1212
I.İvane,
I.Şahinşah , ölümü 1261-2,
Avag ölümü 1250,
II.İvane 1284-91
II.Şahihşah Ölümü 1320 (H. Margarian, İran –Caucasus, vol.1, 1997, sayfa 36, M. Brosset, age, sayfa 267-9)

İkinci Zakaria ve Birinci İvane’nin babası Büyük Sarkis’in “Gürcistan ve Ermenistan Generalı” olduğunu daha önce çeşitli yazıtlardan aktarmıştım. Büyük Sargis’in general oluşuna dair bir başka belge de yine 1181 tarihli Sanahin yazıtlarında bulunuyor ve şöyle diyor: “Zafere koşan Gürcü Kralı ve Emir Supasalar Sargis ve oğulları Zakaria ve İvan ve Kurd Emir döneminde ben Hovanes bu kilisenin yöneticisi bu kiliseyi Kürd Emirin yardımıyla yaptırdım.(M. Brosset, age, sayfa 269)

Xusro yada Zakaria ailesinden en çok söz edildiği dönem İkinci Zakaria ve Birinci İvane dönemidir.
İkinci Zakaria’nın Supasalar olduğu döneme ilişkin farklı görüşler var. Sanahin Kilise’sinden bulunan bir yazıtta göre İkinci Zakaria 1191 yılında Supasalardır. Sözünü ettiğimiz yazıtta şöyle deniliyor: “Gürcü Kralı denetiminde ….. Emir Supasalar Zakaria ve kardeşi İvane yönetimde -1191- ben Kurd Hasan, Hamazasp ve Sargis, Sembat’ın oğlu, Marzban Hamazasp, biz Sanahin’e Matuchtaki topraklarımızın yarısını verdik” (M. Brosset, age sayfa 270)

Bu belge de açık bir şekilde görülüyor ki, İkinci Zakaria 1191 yılında Emir Supasalardır. Tarihçi Vardan’ın verdiği bilgilere göre iki kardeş, İkinci Zakaria ve Birinci İvane 1191 yılında Chirac bölgesini, 1196 yılında Anberd’I 1199 yılında Ani’yi ( daha önce Şeddadi Kürd Hanedanlığı üzerine kaleme aldığım yazı serisinde bir çok Kürd tarihçisinin iddialarının tersine Şeddadi Kürd Hanedanlığı Moğollar tarafından değil, İkinci Zakaria ve Birinci İvane’nın başında bulundukları Gürcü birlikleri tarafından 1199’da yıkıldı), 1201 Bdchni, 1203 yılında Divin’I, 1206’da Kars’ı , Gutebac ve Çareke alıyorlar. Vardan’ın anlatımlarına göre “isimleri dünyaya yayılıyor” (M. Brosset, age, sayfa 270)

M. Brosset’in Vardan’dan aktardığına göre “ İvane inancı zayıflığını gösteriyor” . Biz başka kaynaklardan biliyoruz ki, İvane “Yünanların mezhebine ” geçiyor.

Yine Vardan’ın verdiği bilgilere göre İvane “Xelat(Ahlat)taki çatışmada Eyyubilere esir düşüyor” ve kardeşi İkinci Zakaria tarafından kurtarılıyor. Bilindiği gibi o dönemler Eyyubilerden Mir Eşref Xelat’ın başında bulunuyordu. İvane kızı Xamsa’yi Mir Eşref’e veriyor.

Stefanos Orbelian da Zakaria ve İvane kardeşlerinin giriştikleri seferleri ve hakimiyetleri altına aldıkları şehir ve bölgelere dair uzun bir yer veriyor. S. Orbelian iki kardeşten söz ederek “Ermeni asılı” olduklarını yazıyor. M. Brosset bu tezin doğru olmadığını ve “iki kardeşin Kürd asılı olduğunu” belgelere dayanark ortaya koyduklarını yazıyor.

Stefanos Orbelian’in verdiği iki kardeş “ Arhan, Barcoucaht, Kars, Vagharchacert, Gaghzovan, Sourb-Mari, Ani, Anberd, Bdchni, Garhni, Dvin, Tchariakh, Her, Chamkor, Chaki, Bardav, Tcharaberd, Siounie, Orotn, Borotn, Bghen, Barcouchat vb bölgeleri Türk zorbalarından kurtardıklarını yazıyor. Ayrıca Stefanos Orbelian Gürcü Kraliyet ailesi tarafından “İvane’nin Ermenistan ve Gürcistan’a Atabek olarak” atandığını yazıyor. M. Brosset, İvane’nin Zakaria’nın 1212 yılında ölmesinden sonra Atabek olarak atandığını yazıyor.(M. Brosset, age sayfa 270)

Ermeni tarihçileri Zakaria ve İvane kardeşleri “Ermeni asılı olduklarını” ispat etmek için bir dizi temelsiz dayanakları bulmaya çalışyorlar. Bunlardan biri bulunan yazıtlarda Zakaria’yalar kendilerini “Şahinşah”, “Dünya’nın hakimi” ve “royal ırkı” olarak adlandırmalarıdır. Bundan hareketle Zakariaların “Ermeni Bagratid Hanedanlarının” ünvanlarını aldıkları ve Ermeni olabileceği tezidir. Aslında bu ünvanların hiç biri hiç bir kraliyet ailesinin tapulu malı değildir. Kendilerini kral olarak gören herkesin kullandığı sıfatlardır. Ermeni tarihçilerinin babası olan Movses Khorenatsi’nin “Yahudi asılı” dediği Bagratidlerle Zakarialar arasında bağlantı kurma meselesi bilimsel verilerden yoksundur. Zakaria ve İvane’nin Chochen, Nana(Nanan) ve Xurixan adlı 3 bacıları vardı. Bunlardan Nana Bagratidlerden Abbas ile evleniyor. Nana’dan kaynaklanan bir “Bagratid olayı” var. Ayrıca Ermenistan ve Gürcistan üzerine etkili olan bir ailenin o halkların tarihinde önemli rol alan şahsiyetlere ve ailelere sahip çıkmaları kadar doğal bir şey olamaz. Bu anlamda İvane döneminde ve özellikle Nana ile birlikte Bagratidlere sahip çıkıldığı görülüyor.

Zakaria ailesinin “Kürd asılı olduğuna” dair bir çok belge aktardım. Özellikle Büyük Sargis ve Zakaria dönemlerine dair . Bu belgelerde açık bir şekilde ailenin Kürd olduğu açık bir şekilde görülmektedir.

Bir başka belge daha aktarmak istiyorum.

1200 ile 1271 yılları arasında yaşıyan Ermeni tarihçisi Kirakos de Gandzak Zakariaların döneminde yaşamış biri olarak “Ermenistan Tarihi” adlı eserinde Zakaria ve İvane kardeşlerinin etnik kökeni üzerine duruyor ve şöyle yazıyor: Zakariaların atasının “ Kürd Babirakan xel den ayrıldığını” yazıyor. Ermeni tarihçisi Vardan’da onların “ bir Kürd aşiretinden geldiğini” yazıyor.(H. Margarian, age, sayfa 40)
Tüm çarpıtmalara rağmen Kirakos de Gandzak sadece “Kürd aşireti”nin ismini değil, Kürdçe’de aşiretin bir alt yapısı olan “Xel” kelimesini kullaniyor. Bu kadar detaya rağmen var olan tarihsel belgelere dahi yorumlar yapılıyor.

Ermeni tarihçisi Vardan Zakariaların atalarının “din değiştirdiklerini” yazıyor. Kürd tarihçileri bu aile hakkında yapacakları daha detaylı araştırmalarda onlarin eski dinlerini de ortaya çıkarabilirler(Yarsan, Müslüman ve Êzîdî vs)

1000 yıl boyunca Ermenistan, Gürcistan ve Rusya’da farklı üst görevlerde bulunan Kürd Xusro’nun ailesi hakkında elimde bulunan belge ve verilerinin küçük bir kesimini bu yazı çerçevesinde okuyucularla paylaşmak istedim.
Son

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.