Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 17 December 2012

Kurdlerin savaşı, önceden kazanılmış ancak büyük çileler gerektiren bir mücadeledir.
Bazı sevgili Kurdlerimiz maalesef taku rak parti’den hala ümitliler. Hem de 100 yıldır devam eden ahmakça bir kabalığın mirasçısı olan taku rak parti elemanlarından. Kurd’leri kendi öz topraklarında sanki bir anda belirmiş, öncesi ve sonrası muamma bir topluluk olarak görmek-göstermek isteyen ve koyu ilkelliklerinin ürünü ‘yasalarını’ korumakta önceki yaşlılarının tıpkısının aynısı oto-reflekslere sahip taku rak partiden.
Taku rak parti elemanları ne diye rahatını bozsun ve Kurdlerin içinde bulunduğu durum üzerinde kafa yorsun, fırsat varken yasaları insan onur ve haysiyetine yakışır bir şekilde düzenlenmesinin önünü açsın? Niye buna ihtiyaç duysun ve niye bu meşakkatli yolda yürümeye çalışsın? Daha kendisine taban olarak seçtiklerinin kıyafet sorununu bile çözmeye isteği ve de gücü olmayanlar kalkıp da cesaret, vicdan, samimiyet gerektiren Türk sorununu nasıl çözecekler (cümlede kelime hatası yoktur).
Partinin en başı, uluslar arası ortamlarda konuşmaya yetecek cümleleri olmadığı için kahvehane üslubuyla konuşarak durumu kurtarmaya çalışıyorsa…Türk sorununu çözecek siyasi kabiliyetten yoksunsa… Ya da ‘Kurdler bizim kardeşimizdir’ deyip sonra da pozisyon değişikliği yaklaşırken uygunsuz görüntüleri havalarda uçuşan ırkçı kanadın gönlünü çelmek için geçmiş yılları aratmayacak biçimlerde Kurdlerin soluduğu temiz havaya bile engel olmaya çalışan pişkinlik gösteriyorsa…Bazı sevgili Kurdlerimizin polyannacılığı bırakıp, aklını başına toplayarak halkımızın en temel haklarına nasıl kavuşacağı konusunda çaba sarf etmeleri gerekmez mi?
Ateşin efendi ve mazlum çocukları olan Kurdler her seferinde aynı kaynaktan gelen onca haksızlık ve eziyete rağmen kendilerine yeni bir sesin ‘kardeşim’ demesine insanca bir tepki vermiş ve doğası gereği samimiyet hissiyatına kapılmıştır. Ancak kırmızı başlıklı kız’ın hikayesindeki art niyetleri aratmayacak denli bir sahne ile karşılaşması pek de geç olmamıştır. Maalesef Kurdler deneme-yanılma yöntemini bir kez daha kullanmış ve gene her zamanki tipik sonuca ulaşmışlardır. Taku rak parti elemanları genetik aksaklıklarına uygun hareket etmeye başlamıştır yani.
Bu arada yıllar yılları takip etmiş, hala ‘kutsal kamu alanları’nda Kurdçe konuşulması suç sayılmış, dini kimliklerini açıklamaları istenmiş, kaç nesil dağa çıkmış, kaç nesil hapishanelerde tutulmuş, evini geçindirmeye çalışanların üstüne dakikalarca bomba yağdırılmış, tepelerinde savaş uçakları cirit atmış, topraklarına ekin yerine mayın ekilmiş Kurdlerin içindeki bir kesimin özellikle hem duran hem kalkanların Tommiks-Teksasçılığı bırakıp Kurdleri akrebin ruh haline itmemesi gerekmektedir. Buna Türk olarak hakları ve yetkileri de yoktur ayrıca (cümlede kelime hatası yoktur).
Her Kurd, Kurd olarak doğar. Dünya üzerinde kendi devleti olmayan en büyük nüfusa sahip olan Kurdler, ‘Biz varız ve haklarımız da bizimle doğmuştur’ diye avazı çıktığı kadar haykırmalıdır. Kurdlerin savaşı önceden kazanılmış ancak büyük çileler gerektiren bir mücadeledir. Yapabileceğiniz hiç bir şey yok, dengenizin bozulmaması için bunu bir an önce kabul edin gitsin. Hepsi bu.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.