ÇIRAĞAN SARAYI
Çırağan Sarayında düzenlenen Newroz ‘’ şenliği’’ne ilişkin Cengiz Çandar’ ın yazdığı makale ve bu makaleye ilişkin ortaya çıkan tepkiler, bana bir dönemin Farqinini hatırlattı. Amed’ in bağlı olduğu Merwani Kürt devletinin Başkenti Farqin gençleri; Farqine gelen yada Farkin’ den geçen Türkçe konuşan kişilerden pasaport isterlerdi. Amaç, gelenlere Farqinin Türkiye’ nin bir şehri olmadığı, Kürt ve Kurdistan’ a ait bir şehir olduğu, Kurdistan’ ın da ayrı bir ülke olduğunu hissettirmekti.
Türkiye ve Türk kelimeleri bizim için yabancıydı. Arap ve Farıs bizim için neyi ifade ediyorsa, Türkler de ayni hatta daha olumsuz kategorideydi. Bu duygu, başka hakları aşağılamak için değil, onlar bizim için ülkemizi işgal eden yabancı güçler olduğu için sevilmiyorlardı.
Cengiz Çandar’ ın Çırağan sarayında düzenlenen Newroz kutlamalarına katılan-katılmayanlar için belirlediği; ‘’ iyi Kürtler-kötü Kürtler’’ belirlemesi, İyi Kürtleri oldukça öfkelendirdi. İyi Kürt’ ün ruh hali, Ağadan fırça yiyen Xulam’ ın ruh haline benziyordu. Xulam ağadan fırça yiyince, bir köşeye siner, kızgınlıkla-içine döker ve ağaya yaptığı hizmetleri sıralamaya başlar....
Orhan Miroğlu’ nun yazdığı makalede, onun ruh hali-yani xulamın ruh hali ile bire bir örtüşüyor. Cengiz Çandar’ a TC’ ye yaptığı hizmetleri sıralayarak öyle der; Biz, TİP geleneğinden gelenler( bunun içinde Xale Mehdi de var. Herhalde, Xale Mehdi kendine has uslup ile cevap verir) olmasaydık siz şimdi Kurdistan’ a ancak pasaportla girerdiniz böyle rahatlıkla giremez, akşam rakısını Diyarbakır-Erdebil köşkünde içimez ertesi gün Kasre Kanco’ da kuzu kebabı yiyemezdi!
Aynen böyle!
Buna-bu itirafa, pişkinlik-Utanmazlık, bile denmesi çok hafif kalır!
Xulamın dünyası ufku dar, görüş ve değerlendirme alanı; aĞA-köylü çelişkisi, tavuk ve eşeklerin tarlaya girmesi, toprak sınırı, bahçe bendi, köpek kavgası...vs’ dır. Ağanın gözüne girmek, tekrar ağanın gözdesi olmak için gözü karadır! Bütün sorunu tırşık yemek ve ağadan okalı bir aferin okşaması almaktır.
Şimdi Orhan Efendi aynen bu ruh hali ile ama gerçekleri de dile getirip , TİP içindeki Kürt tayfası olarak TC’ ye yaptıkları hizmetleri sıralayarak, Kurdistan devletinin kurulması önünde engel olduklarını, azarlanmayı hakketmediklerini sayıklıyor. Yine TİP geleneğinde gelen Kemal Burkay TC medyasına yakınarak, Türk kültür bakanı Ertuğrul Günay’ la düzenlediği basın toplantısında Ahmede Xane’ nin kitabını elinin tersi ile iterek, onun birasını red ederek Kemalist Nazım Hikmet’in mirasçısı olduğunu, Kürt ve Türk haklarına deklare etti.
Çünkü Xale Kemal’ ın Ahmede Xane’ nın mirasçısı olduğunu deklare ettiği andan itibaren neyle karşı karşıya olduğunu çok bilir. Nasıl
TİP geleniğinden gelenlerin büyük bir çoğunluğu, bu gerçeği artık gizlemiyorlar, Tarık Ziya Ekincinin yazılarını, Sayın Şeraffetin Kaya hakkındaki anı yazılarına bakında, Türkiyeciliğin ne kadar ruhunu köreltiğini söylemeye bile gerek yok. Onlar açısında, insan olmanın kriterleri, Türkiyeciliğe bakış açısı ile orantılı bir şeydir. Türkiyeciliğe karşı tavır alındığında, ağasından fırça yiyen xulam gözüpekliği ile önüne gelen her Kürt yurtseverine karşı can-siperane bir şekilde savaş duruşuna geçiyorlar.
Çırağan Sarayındaki Newroz resepsiyonun olumlu bir yönüde budur. Utanç duyulacak bir duruşun ruh halinin ortaya çıkışı, serzenişlerde bulunması, nasıl halkının ve kendi vatanın bağımsızlığı önünde bent olduklarının itirafıdır, Çırağan sarayı. Çırağan Newroz resepsiyonuna katılanların tümünü ayni kategoriye koymak, ayni duruş içersinde değerlendirmek, haksızlık olur. Sayın İsmail Beşikçi ve benzerlerini, ittiraflarda bulunan xulam ruhlu insanlardan net bir şekilde ayırmak gerekir.
Sonuç itibarı ile Çırağan sarayında yapılan Newroz resepsiyonu hayırlı bir iş olmuştur. Rus bağlaşıkları TKP-TİP ve bu ekolun geleneğinde gelenlerin, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesine karşı yıllarca izlenilen ‘’ Xulam ‘’ ruhunun dışa vurması, yeni nesil Kurdistan gençliğinin gözünden kaçmayacaktır. Türkiyecilik ve Misak-ı Millinin neden Kürt etiketli bu tip kişi ve gruplar tarafından savunulduğunu daha iyi anlayacaklardır. Bunun için Axanın Xulama attığı fırça bu kez hayırlı olmuştur......
Rojhat Badikî
