Direkt zum Inhalt
Submitted by Rêvebir_D on 18 July 2011

yazık oldu bize”

Yaşanan yaşanmış oldu, geride yüreklerimizde ağır tahribatlar bırakarak. Ne sevgililerimiz oldu ne normal bir yaşam. Sevenleri cezalandıran bir gelenekten gelmiştik ya. Güzel günlerimiz, özgür yaşamımız olsun diye yasakladık kendimize sevgilinin gözlerindeki mutluluk ışığına bakmayı. Ne güzel umutlarımız vardı yaşamın en direngen çağımızda. Sevme ve sevilmeyi duygularımızın çemberinden çıkardığımız, en genç, en enerjik dönemlerimizde, koşmuştuk hayallerimizin arkasından, çoğumuz hiçbir kişisel hesap içinde olmadan. Özgür bir vatan yaratacaktık. Gerçekliğimizi algılamadan, ideolojik kamplara bölünerek, önce birbirimize yöneldik devrimin güvencesi için. Bilmem kaç teori yutmuştuk siyasi “iç düşman”a yönelirken. Sonuçta ortak acılar yükledik yaşamımıza. Başarısız ve acı dolu bir hayatı sırtımızdan indiremeden.

Yazık oldu bize” diyecekti Sara, hasretle büyüttüğü çaresizliğin şekillendirdiği yaşamın sonbaharında. Romanlaşan anıların hüzünlü bir buketidir Sara’nın sevgisinde yıllarca silinmeyen KURDO. Eski yoldaşım ve dostum Hasan Hüseyin Yıldırım ve W. Sebri Arif’in birlikte kaleme aldığı her biri yaklaşık 500 sayfalık iki ciltlik romanının adı oldu KURDO.
KURDO, Kawa siyasi hareketi tarihinin ve 1975 sonrası yapılanmaların kısa bir özetidir.

Hasan Hüseyin, yaşadıklarını anı roman türünde güzel bir kurgu ile anlatmıştır. Romanda yer, yer basit anlatım düzeyine inmiş olmasına rağmen genellikle şiirsel bir anlatım hakimdir. Duyguları ayağa kaldıran, okuyucuyu içine alıp sürükleyen, birlikte mücadele alanlarına taşıyan, cezaevi dehlizlerine ve kazılan kaçış tüneline sokan anlatım gücü vardır romanda. Hasan Hüseyin, yaşadığı süreci romanlaştırırken, siyasi düşüncesini ve mücadele tarzını, eylemlerini ve kendi doğrularını doğal olarak öne çıkarmaktadır. Katledilen arkadaşlarını, eylemlerini, ayrışmaları, dost düşman algılamalarını, imkansızlık ve çaresizliklerini, kısaca yaşanmış bir dönemin ve yaşanmış bir hayatın çerçevesini çizmiştir.

KURDO’nun, Sara’ya aşkını yaşayamadan, mücadele alanlarına gitme zorunluluğu sonucu savrulmuş sevgililerin hazin hikayesidir bu roman. Kürt bir ailede büyüyen Yahudi kökenli Yakup Sabah’ın kızı olan Sara’nın ve tüm ailesinin 12 Eylül 1980 darbesinden paylarına düşeni ile içine düştükleri zorlukları ve Sara’nın devrimci bir Kürdü sevmesinin sonuçlarını, cezaevi sürecini, kaçışı, Güney Kürdistan’da kamp oluşturup silahlı mücadeleye başlama arzusunu, çaresizliği, evliliğini ve bir tesadüf sonucu Sara’dan olma kızıyla karşılaşmasını konu alan heyecan ve duygu yüklü güzel bir roman yaratmış Hasan Hüseyin Yıldırım ve W. Sebri Arif.

Kaybettiği sevgilisi KURDO ile ancak 22 yıl sonra karşılaşan Sara’nın bu süre içinde karşılıklı yaşadıkları acıları özetleyen Sara’nın “yazık oldu bize” söylemini kitaptaki “Çok Sevmiştik Onu” yerine yerleştirdim yazımın başlığı altına. Bana göre alt başlık bu olmalıydı. Bütün bu sürecin en kısa tarifi budur çünkü. Köklerinden koparılan çiçekler gibi dünyanın dört bir yanına savrulan insanlarımızın bir kısmı soldu gitti oralarda. Her birimizin acılarla dolu bir hayat hikayesi oluştu.

KURDO, aslında bir anlamda hepimizin hayat hikayesidir.

Yazık oldu bize.

18.07.2011

İbrahim Küreken

en gercekci yorumu ve elestiriyi sevgili abim ibrahim Küreken yaparken yaklasik 1000 sayfayi bulan bir romani,gercegi kritirik etmek elbetteki ne haddime. ama ilk cilti okurken , ne yalan söyleyeyim hop oturdum hop kalktim,bu kadarda   megoloman  olunmaz dedim. fakat ikinci citlen-gercegimle tanisip,yüzlesirken yüregi bes pare etmezlerin  eger varsa  söyleyecekleri,yazacaklari onu bekledim.  nerde o arlanmaz utanmazlar nerde?, yoksa halen firarilerdemi ne?ki öyle olmali ki su ana kadar sus pus olduklarina göre gercektende yazik oldu bizlere.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.