Direkt zum Inhalt
Submitted by Aso Zagrosi on 11 December 2010

Sevgili Şapkalı,

Yazımın başında da vurguladığım gibi bu belgelerin şimdiye kadar yayınlanmamasının en önemli nedenlerinden biri de Lenin ve Stalin'in başında bulundukları Sovyetler Birliğinin Kürd düşmanı politikalarının açığa çıkmaması içindi.

Biliyorum bir çok çevre , belki de bazı Kürdler hala bana „Sosyalizm'in Anavatanı'nın korunması“, „ Kürdlerin gerici ve dinciliğini“, „Şeriat devletini kurmak isediklerini“, „Mustafa Kemal ve çevresinin anti emperyalistliklerini“ ileri sürerek Bolşevikleri savunmaya çalışacaklar.

Sovyetler Birliği ve Kemalistlerin Kürdlere karşı gerçekleştirdikleri suç ortaklığı blokunun tahribatları çok derin ve yıkıcı oldu.

Cibranlı Xalid Bey'in önderliğindeki „Kürdistan Bağımsızlık Komitesinin“ örgütlediği ve Şeyh Said Önderliğinde gerçekleşen 1925 Devrimi'den 1938 Dersim jenosidine kadar Kürdlere karşı gerçekleşen tüm soykırım boyunca bu kirli ortaklık önemli rol oynadı.

Ortada bir Kürd soykırımı var. Bu soykırımda İngiliz, Fransız vb emperyalist devletlerin rolü olduğu gibi Sovyetlerin de rolu var.. Bunların tek tek belgelenmesi gerekiyor.

Sovyetler Birliği Dışişler Bakanlığı 8 Mart 1923 tarihinde Kürdlere ve Kürd hareketine karşı yaklaşımları ne olacağı konusunda bir karar alıyor.

Biraz uzun olacak ama Aris Arda'nın çevirisini olduğu gibi aktarıyorum:

„SSCB Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü ve Kürd Meselesi(21) Yoldaş Pastochov’un Raporu

Bu yılın başında Kürd meselesine ilişkin bizim bir tavır almamız gerekiyordu..Sovyetler Birliĝi Dışişler Bakanlıĝı bizim Ankara ve Tahran Temsilciliklerimize aşaĝıdaki talimatı verdi:
1)Biz Kürd meselesini uluslararası bir mesele olarak görmüyoruz... Bundan dolayı Kürdistan için otonomiyi kim destekliyorsa desteklesin, reddediyoruz.

2) Bizim ilişkide bulunduĝumuz Kürd önderlerine Kürdistan için otonomi ingilizlerin propaganda ettikleri bir şiyarıdır demiliyiz. Ingilizler Türkiye ile olan sorunlarında bunu bir koz olarak kullanıyor.Ingiliz emperyalizmi kendi hakimiyeti altında otonom Kürdistanı ile başka önemli bir biçimde kölece bir sonucu Kürdlere hediye ediyor.
3)Kürdler Türkiye ve Fars devletleriyle doĝrudan görüşme çabaları içine girmeli, kendi durumlarını daha da iyileştirmek için bu ülkelerdeki ilerici güçlerle ilişkiye girmeleri gerekir.
Dışişler Bakanlıĝındaki yoldaşların görüşlerini aktaran yoldaş Şomansky bizim Kürd sorununa ilişkin yaklaşımız aşaĝıdaki gibidir:
1) Otonom Kürdistan Ingiltere yada Türkiye’nin himayesi altında olursa, ama, asla Fars devletinin himayesi altında olmamalıdır. Çünkü, Sovyetler Birliĝinin çıkarlarına karşı siyasi ve askeri bir tehlike olur. Bundan dolayı her hangi bir kayda deĝer otonomi planı oluşturulurken, üzerinde ciddi bir şekilde düşünmek gerekir
.2)Bizim Kürdistan’ın Güney(ingiliz) ve Kuzey(Türkiye) olarak bölünmesine ilişkin bilgilenmemiz gerekiyor.
a)Ingilizler, Güney Kürdistanı Irak’a baĝlamaya çalışıyorlar.
b)Eĝer Türkiye,Kuzey Kürdistan’a otonomi verirse bizim çıkarlarımıza tamamıyla zarar verecektir.
c)Güney Kürdistanı Irak’a baĝlamak için Ingilizlerin Fars devleti yönetimiyle anlaşması gerekir ve birlikte Iran Kürdlerine karşı hareket etmeleri gerekir.(Mako, Urmiye, Selmas vs.. Kürdleri) Biz, kimin desteĝi ve yardımıyla olursa olsun Kürdistan için otonomiye karşıyız. Ayrıca biz hangi taraf ve her kim olursa olsun Kürd aşiretlerinin silahsızlandırılmasına da karşıyız.. Kürd savaşçı aşiretlerinin özel çıkarlarını korumak için büyük çaba sarfediniz... Onların arasında propaganda yapın ki, Kürd milletyetçiliĝi ve aşiretlerin baĝımsızlıĝı yaşamaları ve kalmaları gerekir. Onlara Türkiye ve Ingiltere taraftarlıĝını yapmamalarını söyleyin..Çünkü, onların emperyalist amaçları var.. Onlara söyleyin Ingilizler, Türkler ve Farslar onları kendi siyasi ve askeri çıkarlarına kurban etmek istiyorlar. Onlara bu devletlerin kendilerine saldırmalarına bahane vermemek için, kendi devletleriyle ayrı ayrı anlaşmaya varmaları onların çıkarındır, söyleyin.. Onlara Fars devletiyle bu hususlar üzerine anlaşmalarını söyleyin:
1)Aşiretler Fars devletinin resmi olarak tanımalılar,
2)Aşiretler tespit edilen zamanda devlete vergi vermeye hazır olmalılar
,3)Aşiretler devlete gerekli suvarileri vermeliler ve askeri hizmeti yapmalılar.. Yoldaş Somyatsky diyor ki: açıktır ki bizim Kürdlere yardımımız ve desteĝımiz askeri içerikli olmayan dar propaganda ile sınırlıdır. Açıklama ve yayınların basımı gibi........ Yoldaş Somyatsky’nin önerileri Dışişleri Bakanlıĝındaki yoldaşlarınki ile Kürdistan için otonomi, Kürd meselesinin çözümü, Kürdlerin Fars ve Türkiye devletleriyle anlaşmalarına ilişkin birbirleriyle uyum içindeler. Fakat, şu noktalarda farklıdırlar: 1)Türkiye Kürdistan’ının otonomisine karşılar.2)Kürd aşiretlerin silahsızlandırmasına karşılar. Yoldaş Yoldaş Somyatsky’nin önerilerinden yeni olan Güney Kürdistan’ın Irak devletine karşı olmamız gerekir görüşüdur... Sovyetler Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü : a) Doĝu ülkelerinde kapitalizm aşamasına kadar var olan feodal kalıntıları kaldırmak gerekir.b)Çünkü, bizim bölgede güvenliĝin var olmasında çıkarlarımız var. Bizim ne Türkiye Kürdistan’ına otonomiye ve ne de Kürd aşiretlerinin silahsızlandırılmasına karşı çıkmamız gerekir. Türkiye Kürdistan’ına akılıca bir otonomi verildikten sonra , hiç bir şekilde Fars Kuzey Kürdistan’ıyla birleşmesine imkân vermemek lazımdır. Fars Kürdistan’ının otonomisinin yıkılması uzak deĝil, yada yoldaş Yoldaş Somyatsky’nin önerdiĝi biçimde olur.. Fakat Ingilizlere yönelik şikayette ilişkin, yanı Güney Kürdistan’ın Irak’a baĝlanması „bizim karşı durmamız için hiç bir çıkarımız yok.. Çünkü, Kürdistan’ın tümü bizim hakimiyetimiz altında olmaz. Ayrıca Kürdistan’ın bir parçası Irak üzerine gitmesi iyidir. Kürdistan’ın diĝer parçaları da parçalansın.. Bu iş bizim çıkarımızadır ve sebep olacaĝı hususlar: 1) Türkiye, Irak ve Ingiltere arasındaki ciddi çelişkileri kızıştırıyor... 2) Irak(Ingiltere) zayıflanır, güçleri daĝılır ve kendilerine karşı koyacak cephe genişlenir. Bu ise bizim çıkarımıza olacaĝa benziyor. Burada sözü edilen sorulara ilişkin Sovyetler Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü, Dışişler Bakanlıĝındaki yoldaşlardan kararlarını vermelerini talep etmektedir.
Pastochov
Sovyetler Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü Başkanı „

Sevgili Şapkalı,

Aslında Sovyetler Birliğinin Kürdlere ve Kürd davasına karşı aldığı bu kararın fazla yorumlamasına gerek yok.

Eğer kısaca toparlamaya çalışırsak:

1)Lenin'in başında olduğu Sovyetler Birliği, Kürd meselesini uluslararası bir mesele olarak görmüyor.

2)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği, kim destekliyorsa desteklesin otonom Kürdistan'a karşıdır.

3)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği,
Eĝer Türkiye, Kuzey Kürdistan’a otonomi verirse Sovyet çıkarlarına tamamıyla zarar verecektir düşüncesindedir.

4)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği, İran'da Kürdlerin otonom bir bölgeye sahip olmasına tümden karşıdır ve Soveylere karşı ciddi bir tehlike olarak görüyor,

5)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği, Güney Kürdistan'da Şeyh Mahmud önderliğindeki Kürdistan'a da karşıdır.

6)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği, Şeyh Mahmud önderliğindeki Kürdistan'ın yıkılmasını ve oradaki Kürdlerin Bağdat'ta bağlanmasından yanadır.

7)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği, Kürdistan'ın parçalanmasını çıkarlarına uygun görüyor ve bundan dolayı Lozan Antlaşmasını var gücüyle destekledi.

8)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliğinin tek amacı Kürdleri İngilizlere karşı kışkırtmak ve harekete geçirmektir.

9)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği, Kürdlerin önüne „bir hiç temelinde „ İran ve Türk devletleriyle anlaşmayı koyuyor.

10)Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği, Kürdler için tek istediği şey „Kürd aşiretlerinin silahsızlandırılmaması“ olayıdır. Burada da tek amaçları eğer İran ve Türkiye ile bir sorun olursa bu aşiretleri kullanmaktır.

Sevgili Şapkalı;

Çeşitli maddeler halinde Sovyetlerin Kürd ve Kürdistan politikasını açıklarken hep „Lenin'in başında olduğu Sovyet Birliği“ cümlesini kullandım. Çünkü bu karar 1923 yılının başında alınıyor ve o dönem Lenin hala yaşıyordu..

Sovyetler Birliği bu kararı aldığı dönem Kürdlerle çok ciddi ilişkileri vardı. Cibranli Xalid Bey ile, Azadi Örgütünün diğer liderleriyle, Simko ve Şeyh Mahmud'un temsilcileriyle ciddi bir ilişki ağına sahipti..

Devam edecek

Aso Zagrosi

                                                           Sevgili  Şapkalı,yazıları  aslın'da sadece SSCB döneminin özeti,politikası olmayacak.Bu aynı zamanda o dönemin Kürtler üzerine olan  devletlerin genel diplomasi'nin bir özeti.Günümüze'de fazlası ile bir farklılık taşımıyan genel bir diploması.Eğer, geçmiş ve günümüzdeki Ermeni lobilerinin rolleri karşılaştırılırsa,karşımıza aynı tablonun çıkacağı,önemli bir değişikliğin olmadığı görülecektir.Hatta Ermeni lobisinin ,Yahudi lobisini etkilemeye çalışarak  Kürt Millyetci çizgisinin önü tıkanmak istenmektedir.Büyük Ermenistan hayelleri ,Kürt-Ermeni kardeşliği önünde engel olmaya devam ediyor. Konuyu araştırmacıların değerli çalışmalarına bırakırken,Çalışmalarından ve konuyu ele almasından dolayı Aso'ya şükranlarımı iletirim.   Hürmetler

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.