Hamas lideri Peşmergelere“çete“ diye hakaret ediyor!!
Geçen cuma günü Hamas lideri ve Filistin’in sözde Başbakanı Ismail Haniye Gaza şehrinde düzenlenen „Direniş Günü“ adlı toplantıda Kürdistan halkının özgürlük, yeniden var olma, onur ve haysiyetli bir şekilde dünya özgür halklarının yanında yerini almak için direnişin sembolu olan Peşmergeleri „çetelerle“ (esabe) kiyaslamaya başladı.....Ismail Haniye adlı köktendincinin bu açıklaması Güney Kürdistan çevrelerinde büyük bir tepkiye neden oldu.(Kurdistani Niwê’nin baş makalesi bu hususa ilişkindir)Ismail Haniye gibi islamist, Arap ırkçıları ve yönlerine Ortaçaĝ karanlılarına çevirenler, neden Kürdlere ve Kürdlerin en deĝerli varlıkları ve göz bebekleri olan Peşmergelere hakaret ediyorlar?Bu sorunun cevabı Kürd yurtseverleri tarafından çok iyi bilinmektedir..Araplar, Farslar ve Türkler kendilerine göre „düşman“ olarak tespit ettikleri güçlere karşı Kürdleri her zaman kullandılar yada Kürdler dinsel nedenlerden dolayı onlara hizmetine koştular. Sonuç olarak Kürdler tarihin bir çok önemli ve kader tayin edici dönemlerinde onların ırkçı ve şöven amaçları için kan döktüler. Kürdlerin ulusal varlıklarını inkâr eden, Kürdlere karşı her türlü insanlık suçunu işleyen ve Kürdlere jenosidler uygulayan musluman ülkelerini bir kenara bırakırsak, Kürdler tam bu son yıllara kadar Filistinleri körü körüne desteklediler ve büyük bedeller verdiler.1972 yılında Ahmed Hasan El Bekir’in Irak’ın başında olduĝu dönem Filistini savunmak için gönderilen askerlerin yarısı Kürd asılıydı. Bir çok Kuzeyli Kürd yıllarca Filistinlilerin saflarında Israil devletine karşı savaştılar ve yaşamını yitirenler oldu ve tutsak düşenlerde oldu. Kürd halkının yetiştirdiĝi en büyük savaş komutanlarından, en savaşkan ve gözü pek olan Pêşmergelerden MAMA RÎŞA Filistinlilerin saflarında savaşmıştı.(M. Hamid Aziz) Hâlâ Kürd islami çevreleri açık bir şekilde Hamas ve Hizbullahı destekliyorlar..Filistinliler Kürdler için ne yaptılar? Koca bir HÎÇ!!!Hayir, Filistinlilerin haklarını yememek lazım. Onlar, Saddam Hüseyin’in kanlı rejimi Kürdistan’ın tarihsel başkenti Kerkük’te etnik arındırma yaparken, Kürdleri evlerinden, yerlerinden ve yurtlarından ederken, Filistinli „özgürlük savaşçıları“ gidip Kürdlerin yerlerini işgal ediyorlardı.. 1991 senesinde Kerkük halkı Baas kanlı rejimine karşı ayaklanırken, Filistinliler Kürdlere karşı savaştılar. Filistinlilerin Kürd düşmanlıĝı bugün başlamış deĝildir.. Onlarda diĝer Arap ırkçıları gibi Kürd milletinin millet olarak tarih sahnesinde kalkması için suçlar işlediler..Kürdler iyi niyetleriyle, inançlarıyla Filistinli paralı askerlerin „paralı askerliĝini“ yaparken, Yaser Arafat gibi Arap nasyonalistleri Kürdlerin ruhunu okşamak için „haydi Selahadin’in torunları“ diye nutuk çekiyordu.. Ama diĝer yandan ise Kürdlerin kendi özgürlüĝü için mücadeleyi başlatma girişimlerine de karşı tavır alıyorlardı.. (1970‘lerde Filistinlilerle Güney Kürdleri arasındaki görüşmelere bakınız. Newroz Com’un arşivinde var.)General Barzani, Arap-Israil savaşı sırasında Irak’a karşı savaşı durdurarak Irak’ın daha rahat hareket etmesini saĝladı... Bunun altında yatan Filistin „dava“sıydı. Ama o Filistin „dava“sı ki, bir dizi Arap kanlı Şeyh diktatörlerinin kendi kanlı iktidarlarını korumak için, halkı sürüleştirmek için suni bir şekilde gündemde tutukları, çözümsüz bir mesele haline geldi.. Arap Şeyhleri ve Emirlerinin petrolden elde ettikleri gelirlerle besledikleri ve diri tutukları bu „dava“ çözümsüz, „dava“yi sürdürme iddiasında olanlar ise iradesiz,çeplerini dolduran paralı askerler oldular.. Oslo Antlaşmasının çıkmaza girmesinin arkasında S. Arabistan ve diĝer Arap ülkelerinin Şeyhleri olduĝu biliniyor.Tüm islam ve Arap şövenistlerini çılgına çeviren, Kürdlere karşı daha açık düşman pozisyonuna sokan olay, 1991‘den başlayan ve 2003 yılının nisan ayında Saddam’ın kanlı rejimine son veren Kürdlerin tarihsel ve devrimci tutumuydu..Evet, Kürdler Saddam’ın kanlı rejimini yıkmak için ABD ve Britanya ile girdikleri ittifak ve işbirliĝi, bir yandan Kürdlerle Islami-Arap şövenistleriyle tarihsel bir yol ayrımına getirirken; diĝer yandan, Kürdleri Arap, Türk ve Farsların gölgesinde silikleşen, başkası için var olan ve onların çıkarları için ölen insanlardan çıkarıp, bölgesel ve uluslararası arenada siyasal aktörler olarak ortaya çıkardı..Kürdler, baskaları için, kendilerini yadsiyarak başkalarının deĝerlerinin gölgesinde var olmak için deĝil, kendileri için, millet olarak var olmak için ortaya çıktıkları için tüm bu saldırılarla karşı karşıyalar.Kürdlere karşı saldırıya geçen Türkler ve Arap devletlerinin hepsi Amerika ile ilişki hallindeler ve bir çokları Amerika olmasa bir gün bile ayakta kalamazlar.. Hamas ve Filistinlileri para boĝanlar ve paralı asker durumuna sokan yönetimler Amerika’ya baĝlılar.. Türkler de dahil olmak üzere tüm Arap diktatörleri ABD ve Batı devletleriyle ilişkiyi kendileri için bir hak, ama Kürdler için bir suç olarak görüyorlar.Çünkü onlar, Kürdlerin kendileri için var olmalarını ve doĝrudan ilişkiye geçmelerini istemiyorlar... Bölgedeki devletlerin hepsi, Amerika ile ilişkiye geçmek için bin takla atıyorlar.. Türklerin, 1 Mart tezkeresi sonrası ortaya çıkan krizi aşmak için Israil kanalıyla bir çözüm bulmak için yollara düştükleri herkesçe biliniyor.. Kısacası Arap ve Türk çevreleri ABD ile Kürd ilişkilerini irdelerken sahtekarca davranıyorlar..Bazı Kürd çevreleride Kürd düşmanlarının bu propogandalarının etkisi altında kalarak „eski solcuların Amerikancı olmalarına“ şaşırıyor ve hayret ediyorlar..Aslında sorun yanlış konuluyor..Kimse Amerikancı yada A’cı veya B’ci olmadı. Samimi Kürd siyasal kadroları Kürd halkının baĝımsızlıĝı ve özgürlüĝü için yola koyuldular, ideolojilerde Kürd halkına hizmet içindi... Kürdler, bir asır boyunca iki sistem veya iki blok arasında yok sayıldı ve kıyımlara uĝradı. Sosyalist blok yıkılınca ABD bizim bölgeye kendi çıkarları doĝrultusunda düzenlemek istedi.. Tam da bu noktada ABD var olan yüzyıllık statükoya çomak soktu. ABD’nin kendi çıkarları için giriştiĝi bu olay bize özgürlük getirdi. Kürdlerle ABD’nin çıkarları çakıştı... Burada ne ABD Kürtçü ve nede Kürdler ABD’ci oldu.. Keşke ABD, Iran, Suriye ve Türkiye devletlerine de savaş açsa.... Bu ülkelerde var olan kanlı diktalara son verse ... Bu ülkelerdeki statüko bozulursa, çıkacak Kürd özgürlüĝü olacaktır... Hiç olmasa Kürdlerin durumu şimdiki durumdan daha kötü olmayacaktır..Sorun hangi cephede yer alma sorunudur.. Kürdleri toplama kamplarına dolduran ve gardiyanlıgını yapanların saflarında mı yer alacaĝız yoksa toplama kampına karşı saldırıya geçenlerin saflarında mı yer alacaĝız..2003 ittifakı, Kürdler için tarihsel bir devrim ve geriye dönüşü olmayan bir sürecin başlangıcıydi. Kürdistan Peşmergeleri Amerikan askeri yanında ve onlardan daha büyük kayipler vererek kanlı Baas rejiminin yıkılmasında önemli bir rol oynadı. Bundan dolayı onlar, Kürdlerden ve Kürdlerin en yüce deĝerini sembolize eden ve onurunun simgesi olan Peşmergeden nefret ediyorlar ve kin besliyorlar.Hamas’ın gor bi gor lideri, Şeyh Yasin, El Qaide artıklarının Kürdistan Başkenti Hewlêr’de kadın ve çocuklarında içinde olduĝu 200 cıvarında Kürdistanlı siyasal kadrosunun katliamını „hak ettiler“ diye deĝerlendirerek, Kürdleri „kafir“ ve „yokedilmesi gereken düşman“ olarak deĝerlendiren Bin laden ve Zarqawi’ye sahip çıkmıştı.. Hizbullah’ın şefi Hasan Nasrullah’ın Kürd düşmanı açıklamaları biliniyor. Filistin’in ve Arapların „en büyük“ şairi olarak bilinen Mahmud Derweş eskide „Kürdistan“ diye bir şiir yazmıştı, son yıllarda söz konusu şiirinde içinde bulunduĝu kitabın yeni baskısını yaparken, şiiri çıkardı..Ismail Haniye, Bin Laden, Zarqawi, Şeyh Yasin vb... çaĝdışı çevrelerin Kürdlere ve Peşmergelere karşı düşmanlık yapmaları kadar doĝal bir şey yoktur.. Çünkü, Peşmergeler 40 yıldan fazla Kürdistan’ın özgürlüĝü için elde silah büyük fedekarlıklarla Ismail Haniye vb. teröristlere para aktaran Saddam’ın kanlı rejimine karşı savaştılar ve bugün Saddam kafeste hesap veriyor. Mam Celal gibi bir Peşmerge Kürdistan daĝlarından Haniye’nin efendisinin Başkanlık Sarayının koltuĝuna gidip oturdu. Bugünde Peşmergeler, iç savaşın yaşandıĝı Irak cehneminin tam ortasında „her gün gelişen, güzeleşen“(C.Rice), asayiş ve güvenlıĝi saĝlam olan Kürdistanı koruyor, Ismail Haniye’nin terörist islami ve Baasçı soydaşlarının tüm saldırı planlarını boşa çıkarıyorlar...Peşmerge kendi vatanı için kendi halkı için ölüme giden bir özgürlük semboludur... Özgürlük düşmanlarının Peşmergeden nefret etmesi kadar doĝal ne olabilirki. Peşmergeler, yarım asır boyunca kanlı Irak rejimlerine karşı savaştılar.. Ama hiç bir zaman sivilleri hedeflemediler.. Filistinliler gibi terör eylemlerine bulaşmadılar. Ayrıca Peşmergeler, Filistinliler gibi evlerinde zorla çıkartılan Kürdler örneĝinde olduĝu gibi hiç bir mazlum halkın evlerine yerleşmediler... Ismail Haniye gibileri Kürdlere karşı yapılan jenosid esnasında yaptıkları suç ortaklıklarından dolayi Kürdlerden özür dileyeceklerine, Peşmergeleri „çete“ olarak suçluyorlar...Bu konuşmalarınıza devam ediniz.... Çünkü, hâlâ bazı Kürdlerimiz sizlerin gerçek yüzlerinizi tanımış deĝiller.09.10.06Aris Arda