Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 4 December 2009

Demokratik açılım çalışmasını gölgeleyen son günlerdeki eylemlerin Kürd halkının yararına olmadığı gün gibi ortada.

Bir yandan “AKParti'yi bitirme“ ve “Kafes“ gibi belgelerle komploları ve katliam planları açığa çıkarılan cuntacıların, sadece sıradan askerlerin değil, generallerin ve kuvvet komutanlarının da mahkemelere çıkarıldığı, tutuklandığı; öte yandan da açılımın tartışıldığı meclis oturumunda, CHP'li Onur Öymen'in Dersim katliamını çağrıştıran sözleri üzerine, Atatürk'ü de içine alan ve cumhuriyetin kanlı uygulamalarını sorgulayan ve Alevi kardeşlerimizi derinden etkileyip, onların CHP'ye tavır almalarını ve yeni alternatif arayışına başlamalarını sağlayan bu sıcak tartışmalı dönemde, Abdullah Öcalan'ın taşındığı cezaevi odasının küçüklüğü ve havalandırmasının gerekçe yapılarak, Molotoflu eylemlere başlanılması, hiç te tesadüfî değildir.

Önce, İzmir'de DTP konvoyuna provakatif bir saldırı düzenlendi. İzmir'deki faşist birikimin deşifre edilmesi ve bu provakatif oyunların tutmaması için, eli kalem tutan her demokrat aydın ve sanatçı, bu oyuna karşı tavır alıp, sesini duyurdu. O oyun tutmadı. Ardından DTP, PKK'nin kuruluş yıldönümü bahanesiyle Fis Köyü'nü ziyaret etmekle sahneye inerek, yeni bir oyunu üstlendi. Kürdistan'da sahneledikleri oyunun Diyarbakır kısmında, AK Parti İl Başkanlığı ve Hizbullah taraftarlarınca kurulan Şura-Der binalarına taşlı, Molotoflu saldırılar düzenlendi. Bir çok yerde polisle çatışıldı.

Daha önceleri, “Cumhuriyet mitingleri“ ve metropol şehirlerindeki Kürdlere linç eylemleriyle bunu deneyen, ancak istedikleri sonucu elde edemeyen karanlık güçler, fitili Kürdistan'da yakmaya yöneldiler. Kendilerine karşı gelişen bu süreci, Kürdün eliyle sabote etmek istiyorlar.

AK Parti'yi bu açılım atağında yalnız bırakacak ve Kürdlerin temel sorunlarını bir yana bırakıp, onları sadece Apo'nun ya kaşıntısı, ya uykusuzluğu ya da iyi nefes almaması sorunlarıyla şaşkınlaştıran bir politikanın, Kürd halkına ne yararı olacaktır?

Hatırlanacağı gibi, Öcalan'ın göğsünden gizlice alınıp, İtalyan laboratuarlarında tahlil edildiği iddia edilen kıllarla, onun zehirlendiği palavrası atılmış ve zavallı Kürdler yine sokaklara döktürülmüştü. Çünkü gündemde Güney Kürdistan'a yapılan tehditler ve buna karşı Kuzey Kürdünün kabaran öfkesi vardı. Dikkatler bu yüzden Apo'nun kıllarına çekilivermişti. Bu yeni odanın küçüklüğü ve havalandırma konuları da hakeza...

Çünkü, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, TBMM'de dün toplanan İnsan Hakları Komisyonu'nda, bu konular hakkında bilgi verdi. Öcalan'ın İmralı'da kaldığı koğuşun 6 değil 11,81 metrekare olduğunu, bunun da Birleşmiş Milletler ve AB ülkelerindeki F tipi cezaevlerinin standardının altında hiç olmadığını söyledi.

Yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, bir bilgi kirliğinin söz konusu olduğunu belirten Üskül, “bunun ya bilgisizlikten ya da kötü niyetten kaynaklanıyor“ dedi. Üskül şöyle dedi: “Mesela bazı milletvekilleri ve yetkililer Öcalan'ın 6 metrekarelik hücrede kaldığını söylüyorlar. Bu konuda verilen yanlış bilgiler ülkemizde ne yazık ki değişik illerde tepkilerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu tepkilerin sonucunda başka insan hakları da ihlal edilmektedir. Biz siyasetçilerin görevi kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve yanlış bilgilere dayalı tepkileri önlemeye çalışmaktır. Bu sadece AK Partili vekillerin görevi değildir, bütün siyasi patilerin görevidir. Aynı anlayış içinde olmalarını bekliyoruz. Muhalefet, eleştirsin ama bunun doğru bilgilere dayanması gerekir.“

Ayrıca, Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, İmralı'daki cezaevinin Türkiye'deki bütün F tipleri ile aynı standartlara sahip olduğunu belirterek, “Ancak buna rağmen, somut şikâyetler varsa değerlendiririz, bu şikâyetleri inceleriz, haklılık payı olanları elbette karşılarız“ demiştir.

NasnameNEWS/Haber-Yorum

Yukardaki yorumu okuyunca Kürtlerin AKP´ye “haksizlik ettigini anladim“. Demokratik acilim calismalarini gölgeleyenlerin “Türkler olmadigini anladim“ Kürtler “rahat durabilse, beklemesini bilse“ Türkler bu acilimla Kürtlere tüm halarini “ verecek“. “...eylemlerin Kürd halkının yararına olmadığı gün gibi ortada.“ DTP´nin söyledikleri “ yalan“, AKP´nin söyledikleri “dogru“. Adelet Bakani´nin Türkiye deki cezaevleri (iskence haneler) ve imralidaki cezaevi konusunda söyledikleri “dogru“. “Öcalan siyaset yapiyor“, “Kürt Halki provake ediliyor“ Kürtler bir beklemesini bilse, AKP “verecek“. “Hak alinmaz,verilir “. Beklentisi olarlar beklesin.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.