Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 4 December 2009

artık onların analarını aglatma zamanıdır!

kızılbaş ali ülger

Bu tarihi fırsatı kaçırmayalım!...

Onur Öymen'in Meclisteki "açılım" oturumunda yaptığı konuşma metnini biz yazıp eline verseydik. Arasına da milyonluk çek sıkıştırsaydık, Hadi oku deseydik. Okur muydu! Asla oku mazdı. Peki psikolojik savaş uzmanı bir diplomat neden böylesi bir konuşmayı yaptı? Müneccim olmadığımız için bilmemiz mümkün değil. Yalnız bu önemli itirafı içeren, tarihi konuşmanın diğer cephesine gelin hep birlikte bakalım!...
Bay Öymen, sonraki günlerde de sözlerinin arkasında durduğu gibi parti yönetimini de arkasına aldı. Yerli Gandi olarak nitelenen Tunceli'li kişi de biraz mızırdandıktan sonra sesi kısıldı. Üstelik bu konuşmanın büyük alevi mitinginin ardından gelmesi de düşündürücüdür. Belki de bu psikolojik savaş uzmanı Alevilerin bir araya gelip seslerini yükseltmelerine karşı bir gözdağıdır. Dersim Jenocidini hatırlatılarak hepimize aba altından sopayı çıkarmıştır.
Ancak Bay Öymen'in itirafı biz Dersim'li Kızılbaşlara hayırlı şok yapmıştır. Şöyle ki; Asimilasyonun üretmiş olduğu soysuzlaştırılmaya karşı özedönüşü hızlandırmıştır. Bu hayırlı bir katkıdır. Buradan bakınca elbette Onur beye(!) bir teşekkür borçluyuz!...
Biz KızılbaşAlevi camiasının gündeminde, CHP'nin soykırımcı geçmişini, yapısını ve ideolojisini günışığına çıkarma gibi bir gailesi yokken! yapılması zorunlu olan bu hayırlı işi Dersim ve dostlarının gündemine Onur Bey getirmiştir. Bunun için de Onur bey ikinci teşekkürü hak etmiştir.
Çok hayırlı bir iş daha yapmıştır Onur bey(!). CHP'de marabalık yapan Kızılbaş Kürt, Kızılbaş Zaza, Kızılbaş Türkmen'lerin de hınzır paşalıklarını ve soysuzlukları da ortaya çıkartmıştır.
CHPMHP ittifakının yolunu açmıştır. Giderek iki partinin tek bir partide bütünleşmesini gündeme gerirebilir!... Yapılacak ilk genel seçimlerde ortak seçimlere girebilirler!... CHPMHP kardeşliğinin de böylece ortaya çıkmasına katkısından dolayı Öymen'i kutlamak gerekir.
Bundan sonra yapılacak yerel ve genel seçimlerde. CHP artık marabaların dışında biz KızılbaşAlevilerin oylarını almamalıdır. CHP sandığa gömülmelidir. CHP eğer alevi oylarını alamazsa %10 barajı aşması da büyük risk altındadır. %10 barajını aşamazsa siyasal sahneden uzaklaşması basit önemsiz bir fraksiyon, marjinal bir gurup olarak kalması artık onların sorunudur. Biz Kızılbaşları ilgilendirmediği gibi hayırlara vesile addedilebilir. Yani bize dert olmaz!...
CHP'de şu sıra marabalık yapanlara da marabalıklarından kurtulma fırsatı doğmuştur. CHP'den istifa Kızılbaşlardan özür dileyerek bir köşede oturmalılar. Yeni dönemde bunlara yer yoktur.
CHP'de devşirme olan KızılbaşAlevi kökenli üyelere ve destekçilerine önerim bu ırkçı, inkarcı, asimilasyoncu, soykırımcı devlet partisinden üyeliklerine ve desteklerine artık son vermeleridirler!...
CHP'de kalacak KızılbaşAlevi kökenli devşirmeler günümüzün, hain Rayber'leri olarak lanetleneceklerdir!...
Burada şunu da acı bir gerçek olarak ifade edelim ki bu yazı kaleme alındığı sırada CHP yönetimindeki Alevilerden İsparta ve Gebze dışında kitlesel olarak istifa yoktur. Alevilerin bu tavrı düşündürücüdür. Öymen'in sözlerini zavallı sunucu Güner Ümit söyleseydi bu marabalar kıyameti kopartırlardı. Değil geçmişte refahyol dönemindeki adalet bakanı Şevket Kazan'a gösterilen tepki, sunucuya gösterilen tepki kadar duyarlı olamamışlardır bu devşirmeler bu marabalar. Yediği dayağı sineye çeken sünepe gibi koltuklarına yapışmışlardır. Yedikleri başka şeyler de olsa gerek... Yazıklar olsun!... Bu marabalardan ümidimiz zaten yoktur, bizimkisi bir kez daha ikaz etmek sadece...
Peki CHP'den kopan destek sunan seçmen kitlesi ne yapacak? Ehveni şer bir başka devlet partisine mi yönelecek? Yoksa "açılım"lardan mı medet ummalıyız?
Bence asıl mesele burada başlamaktadır. KızılbaşAlevi aydınlarının meydana çıkıp, demokratik muhtevada kendi özgül ve ortak toplumsal sorunlarını bilince çıkartılıp siyasal bir partide buluşma hedeflenmelidir. Siyasal sorumluluklardan kaçmadan, başkalarının inayetine muhtaç ve başkalarından beklentilerimiz olmadan kendi sorumluluğumuzu alarak ayağa kalkmalıyız.
Kendi Demokratik Partimizi kurmalıyız.
Siyasal sorumluluklardan kaçarak, KızılbaşAlevilerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiç bir sorunumuz çözülmez! Aksine toplumsal yükümüz daha da ağırlaşır!...
Demokratikleşmemiz yenilenip yeniden yapılanmamız için, bu hayırlı ortamı açık ve sağlıklı bir şekilde değerlendirmek zorunda değil miyiz?
Dersim Jenocidi öncesinde 1937'de 106 sayılı Askeri Mecmua Lahikası olarak yayınlanan kurmay binbaşı Burhan Özkök tarafından hazırlanan Osmanlılar Devrinde Dersim İsyanları adlı yayında söylendiği gibi Dersim halkı benliğini kaybetmiş, cahil, hiçbir şeyden haberi olmayan ve kandırılmaya müsait bir halk olarak nitelendiği gibi başımıza gelenlereden gerçekten bir şey anlamayacağız ve Resmi belgenin bizi aşağıladığı gibi: "Dersim gibi ana yurdun güzel bir parçasında yaşayan ve fakat osmanlı ve islâm siyasasının çürük zihniyeti ve sakat idaresi yüzünden kürt tabirile hakiki benliği öldürülmeğe çalışılan bir kısım... hiçbir şeyden haberi olmıyan halk; aşiret reislerinin iğfalâtına kapılarak hususî maksatlar peşinde koşan birtakım vatansızların aleti" olarak kalacağız. Yada ayağa kalkacağız ve yola dikileceğiz. Kalacaklara bir sözümüz yoktur. Sözümüz ayağa kalkacak olanlaradır. KızılbaşAlevi toplumsal yapımızda var olan işbirlikçi KınalıKeklik taifesi elbette işimizin başında kapılarına karataş konarak yoldan kesin düşürülmelidir.
Örneğin daha düne kadar ırkçı, inkarcı ve kırımcı CHP'sini destekleyen elitlerin elbette yolumuzda yeri olmamalıdır. CHP'den vekil olmak için eletek öpenleri yola almak cinayettir.
Açık ve samimi olmak zorundayız. Kalanları deşifre etmeliyiz ki düşkünlerin Dersim halkı ile karşılaşmaya yüzleri olmasın. Kol kırılır yen içinde kalır zihniyetiyle bir yere varamayacağımızı anlamak gerekir.
Evet! Sözümüz ayağa kalkacak olanlaradır.
KızılbaşAlevi toplumsal dokuda var olan tüm farklılıklarımızı barış içinde bir arada tutarak kendimizi geliştirip güçlendirebiliriz.
Özgül sorunlarımız ile ortak toplumsal sorunlarımız, arasında sağlıklı ve kalıcı siyasal ilişkileri geliştirerek çözümler üretebiliriz.
Yeni kurumlar oluşturarak toplumsal siyasette yerimizi ve sorumluluğumuzu üslenerek kalıcı başarılar sağlayabiliriz.
Ya adam gibi kendimize sahip çıkacağız, ya da devlet partisinde maraba olmaya devam edilecek! Benim marabalığa hiç ama hiç rızalığım yoktur.
Her dürüst cana, artık biraz da kendimiz/toplumumuz için çalışmayı, Kızılbaş toplumumuz adına sorumluluk almayı öneriyorum.
Bu tarihi fırsatı kaçırmayalım!...

"Ben senin hilelelerin ile baş edemedim, bu bana dert oldu. Bende senin önünde diz çökmedim, bu da sana dert olsun" SEYYID RİZA
Sevgili pirimizin Dersim Direnişi önünde saygıyla eğiliyorum.
............................................
Burhan Özkök, Osmanlilae Devriinde Dersim İsyanlari, 106 sayili Askeri Mecmua Lahikasi, İstanbul askeri Matbaa,1937

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.