Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 6 March 2009

[b]Persembe, 5. Mart 2009 - 8:14[/b]

Cok degerli bir dosttan bana ve Mirxas'a bir mail gelmis. „Mirxas 11. bölümü biraz önce okudum“, diyor; „Mirxas ile ilgili yeni haberlerini okuyunca sevindim. Mirxas'a gecmis olsun! Bu bölümde yazdiklarina bakilirsa Mirxas'ta iyiye giden emareler var. Bence onun en iyi ilaci onu seven (sanirim Necla'ydi) bir kizla beraber bir hayati paylasirsa daha iyi olacagini düsünüyorum. Mirxas'in hayatina anlam katan, canlilik ve yasam sevinci veren birisinin olmasi, onu bu kisir döngü ve icini karartan düsüncelerden siyrilmasina hizmet eder.

Ne diyeyim sana MIRXAS kardes! Bir abi olarak sana tavsiyem; madem bu dünyaya gelmissin, her türlü acilara inat son nefesine kadar yasama sarilmalisin. Zorluklara karsi her saniye sana acilar versede direnme ruhu tasimalisin. Zorluklar karsisinda zayiflik gösterme! Nasil olsa zamani geldikce bir gün hepimiz gidecegiz. Yasam savasi icinde son ana kadar mücadele azmiyle dolu olmaliyiz. Bana göre sartlar her ne olursa olsun intihari secmek ZAYIFLIKTIR ... Kimbilir bircok insanin da senin icinde oldugun ruh halini yasamistir, ama onlar intihari hic düsünmediler. Bence eger sen de Necla'dan hoslaniyorsan cesaretini topla ona acil, senin ilacin O.“

Mirxas yukaridaki satirlari okuyunca bir sigara eline aldi ve odanin öbür kösesine dogru gitti, biraz düsündükten sonra arkadasa söyle dedi, dedigini yapmaya calisacagim ama acaba Necla'da beni gercekten istiyor mu? Ayrica ben 17 senedir hastaliktan baska hic birsey yapmadim, devletten aldigim 345.- Euro emekliligimle nasil gecinecegim? Benim ne yapip yapip calismam lazim ama siz bakmayin benim simdi ilaclarin yükseltilmesinden biraz manik olusuma, ben eger ilaclari biraksam ki, -sexüell acidan da olsa bunu yapmam lazim-, o zaman yine depresyona düsecegim ... Ah! Bosver Alan! En iyisi hic birsey yazma! Beni kimse anlamaz. Eger kolum veya bacagim kirik olsaydi kimse bana bu nasihatlari yapmazdi. Ama ruhsal hastaliklar gözle görülmedigi icin kimse anlamiyor, anlamiyor ...“ dedi ve sigarayi dudaklarinin arasina yerlestirerek cakmagi yakti.

Bes dakika sonra; „Ben en iyisi eve gidiyim Alan! Sanada bosuna yük oluyorum. En kizdigim ve istemedigim sey zaten bu; birilerine cocuk gibi yük olmak. Ben 36 yasindayim ve kimsenin benim icin üzülmesini, acimasini istemiyorum. Ben böyleyim, ne yapiyim ben? Bir kere benden saglikli insan olamaz. Iste kader dedigimiz sey bu Alan! Istegin disinda sana olan hersey kaderdir. Gerisi tesadüf. Necla iyi, güzel beni istese dahi ben onu mutlu edecek kapasitede degilim. Hem sonra sen bu hikayeyi nereye kadar götüreceksin? Beni intihar ettir ve bitir burada. Biliyorum ki sen “happy end!“ sevmiyorsun. Ya da bir istisna olarak arkadasin dedigi gibi beni Necla ile birlestir. Asil önemli olan Necla'nin ne istedigidir. Eger o benim bu halimle, benimle mutlu oluyorsa ben sahsen karsi degilim ama biliyorum Necla'ya yasami zehir edecegim. 17 sene ben bu hastalikla kivranip duruyorum. Achim ile Kemal intihar edip gidip kurtuldular. Ben ise halen eziyet cekiyorum, neden? Cünkü ben korkagim, sakatlanacagimdan cok korkuyorum. Onun icin bir kursun en iyisiydi ama sen jarjörü havaya bosalttin Alan!“

„Öff! Yeter!“ dedim. „Kusuruma bakma ama hem okuyucuyu hemde beni biktirdin. Seni tanidim taniyali hep hastalik, hep hastalik! Biz seni anlamiyoruz tamam! O zaman seni anlayan doktorlarin yaninda kalsaydin!“

„Iyi o zaman ben gidiyorum Alan!“ dedi ve esyalarini alip kapiyi carpip gitti. Bende derin bir off! cektim ve isime koyuldum ama canim hic calismak istemiyor. Keske mimarlik degilde psikoloji, ya da psikiatri okusaydim, cevrem gercekten psikolojik hastalarlan dolu ama bosver, bosver. Bu “bosver!“ kelimesi sevdigim en güzel kelimelerdendir. Sahi insan bazi seyleri bosvermese ne olur? Insanin kendiside hasta olur herhalde. En iysi mi bosverelim! Dünya, uzay, insan, hayvanlar, bitkilerden bana ne yahu? Ben calismasam kim ödeyecek kira mi, ekmegimi, sigarami? Neyse; Sinirlerim biraz gergin ... yatisir biraz sonra ...

Insan neden intihar etmek ister ki? Bireyin, anne baba ya da kendisi icin cok önemli bir kisi tarafından reddedilme ya da terkedilme duygusunu yasamasi ve bu duyguyla basedememesi bir neden olabilir mi? Kisinin yasam güclükleri karsisinda yalniz birakilmasi, hissettigi kaygi ve güvensizlikleri bir basina yasamak zorunda kalmasi mi? Ailede birlik ve bütünlügün ya kismen bulunmasi, ya sinirli olmasi ya da hic bulunmaması mi? Anlayissiz ve düsmanca ana baba tutumlarina maruz kalinması mi? Endogen/Exogen depresyon mu? Alkol ya da diger maddelerin asiri kullanimi mi? Bir aile üyesinin ya da cok yakin birinin kaybi, sevilen ölmüs bir kisiyle tekrar birlesme arzusu mu? Uzun süreli ölümcül hastalık mi? Acaba kisinin cinsel kimlik sorunu yasiyor olmasi mi? Saat odur 19:00 geliyor. Ben en iyisi benzinlige ugrayayim bakalim Sipan ne alemde?

Sipan benzinligte bes seneden beri calisiyor. Ben benzinlige gider gitmez Mirxas'a sölediklerimden bahsediyorum. Sipan sen onu anlamalisin diyor, onun hastaliktan baska birseyi yok ki, baska seyler üzerine konussun? Mirxas cok kendisini dinliyor. Ayrica cocuk hasta, hastayi anlamak gerekir. En iyisi sen ondan hemen özür dile! Ben cep telefonunu cikarip Mirxas'a hemen telefon ediyor ve özür diliyorum. Mirxas fark etmez Alan diyor, seni anliyorum, sen bu konuda yalniz degilsin, Doktorlardan baska zaten kim beni anliyor ki, sende anliyasin? Istersen benzinlige gel diyorum, birazdan Nec la'da gelecek biraz lak-luk ederiz; yok, yok diyor, ben en iyisi evde kaliyim ... siz keyfinize bakin.

Sipan bana Bornheim'da evine yakin bir dükkan buldugunu, gelecek hafta benzinlige artik gelmeyecegini, cikisini verdigini söylüyor: “Sana dükkanin planlarini getireyim bana güzel bir Bistro acalim Alan, ne dersin?“

Bende dedim: „Sen okulunu bitirsen daha iyi degil mi? Olan paraniz zaten bankada ve size %3,5 faiz geliyor, eder senin payin ayda 342.70 Euro. 476.00 Euro'da burs aliyorsun eder 818.70 ve sen kira ödemiyorsun, neyine yetmez ...“-

“Yok Alan sen bilmiyorsun. Her ay basi kontom minusta. Cocoon'a ya da baska bir cluba gidince bile 20-30.- Euro giris parasi veriyorum. Düsün artik. Yeme icmede deyince para bana dayanmiyor. Gerci yeter haklisin ama ben okuldan, benzinlikten, az para ile yasamaktan biktim artik. Para is yapinca kazanilir. Okumakla para kazanilmaz. Hem sonra 27 yasimdayim, Doktora yapana kadar otuz dördü bulur, buda bir fizkci icin cok gec. Dünyayi para dönderiyor Alan! Ben para kazanmaya bakacagim ... kim ne derse desin ...“-

“Ya iflaz edersen ne yaparsin?“

„Canim sagolsun, saglik yerinde oldukca insan su da satar parasini kazanir degil mi?“

Sonra biraz Perihan üzerine konusuyoruz ve ögreniyorum ki, Perihan Sipan'in komsulari ve cocukluk arkadasiymis. Sipan Perihan hakkinda konusunca alt dudaklari titremeye basliyor. Bende fazla üzerine düsmüyorum. Aslinda meraktan patliyorum ama artik Cumartesi günü Perihan'da kendim bir cok seyi ögrenirim.

Sipan bana: „Mardin'e hic gittin mi?“ diye soruyor. Bende Mardin'e degil Kürdistan'a ben geldigimden beri, yani tam 24 yildir ugramadim diyorum.

„Ülke hasreti cekmiyor musun?“

„Hemde nasil, ama askerligim var, cünkü ben maalesef cifte vatandasim.“

Bu arada Songül son bir hizla iceri giriyor ve Sipan'i rezil u kepaze ediyor, agzina gelen her hakaret ve küfürü son sesiyle bagirarak söylüyor. Ben yanina gidiyorum biraz yatistirayim dedim ama cabalarim bosuna. Megersem Sipan Songül ile olan iliskisini dün son vermis. Songül bagiriyor, cagiriyor, agliyor, sizliyor ama Sipan robot gibi kasanin arkasinda dikilmis sesini cikarmiyor. Kasada kuyruk uzamaya basliyorken, Sipan aniden firladi ve ön tarafa gelerek ayak masasinin ve benim yanimda bagirip cagiran Songül'ün koluda tuttu ve: „Disariya cik Songül, yeter artik senden cektigim, ben seni sevmiyorum, sen benden ne istiyorsun, defol basimdan!“ diye bagirark Songül'ü disari atmak istiyor ama o an Songül önünde olan raftaki bütün esyalari alip atiyor, bir oraya, bir buraya saldiriyor, son sesiyle bagirip cagiriyor, agliyor, sizliyor ve bir müddet sonra biraz sakinlesiyor. Iyiki Sefin oglu Can yanimizda ve gidip kasaya bakiyor.

Sipan Songülü arka odaya cekti ve uzunca tartistilar. Bu arada ben Perihan'in isminide bazen duyuyorum ama Perihan'in bu isle ne alakasi oldugunu bir türlü cikaramiyorum. Valla Songül'ün gercekten neler yaptigini anlatmak isterdim ama yapamiyorum ... Songül fena kizmisti, elinde gelseydi Sipan'i öldürecekti. Songül kin ve nefret doluydu.

Ben tüm bu olanlardan sonra Sipan'i yalniz birkmamaliyim dedim, kendisini biraz yatistirdiktan sonra Necla geldi ve biz sanki hic birsey olmamis gibi günübirlik seylerden konustuk. Songül Necla gelmeden evveli benzinligi üzgün, kirgin, dargin terketti.

Necla raporluydu ve Mirxas ile telefonde görüstügünü yarin yine bulusacaklarini söyledi. Bende onikiye dogru iste eve geldim ve tüm bu olanlari yazmaya calistim. Saat odur bir bucuga dogru geliyor ve ben gercekten cok yorgunum. Mirxas insan neden yatiyor demisti. Insan ölürse zaten sonsuza dek yatacak, en iyisi mi bu yasamda az yatmasi gerektigini söylemisti. Ama ben nedense yatmaktan hoslaniyorum. 5-6 saat yatmasam sarhos gibiyim. Sahi insan neden yatar? Tabii dinlenmek icin ... Anamiz doga herseyi perfekt ayarlamis diyecegim ama bazi insanlar dogaya hicte öyle uyduklari yoktur. Belkide doga sandigimiz gibi perfekt degil ... Istisnalar her zaman vardir. Bu nedenle uykusuz kalmak, geceleri yatmamamak, homo ve bi olmak belkide cok dogal. 6.5 milyar insanin hetero olmasi, saatinde uyumasi vs. anlasilan imkansiz. Mirxas keske yasamindan biraz olsun mutlu olsaydi. Ben en iyisi yatmaya gidiyim ... Yarin Cuma ... Cumartesi'ye bir gün kaldi ... Eger kaza veya herhangi bir bela olmazsa Pazar günü yine burada oturacak, Perihan ile yasadiklarimi anlatacak, sevgi ve asktan bahsedecegim ... ama Songül ve Sipan'in arasindaki asiri kavgayi görünce icime bir korku saldi.

Devam edecek ...

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.