Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 14 Mai 2008

Asagiya bir daha aldigim bu makaleyi, yukarilara tasiyayim dedim; yazi hic mi hic itibar gorup, tiklanmamis; ya da bana hic itibar yok veya mahlas yeni...Aktualite, munakasa yazilari buyuk ilgi cekiyor, kimsenin emegini kucumsemem, hakkimda yok zaten...Sadece bir gercege deginiyorum; neyse, ilgilenene yazi asagida:

Kurd siyasiler arasinda uzun muddet yipratici sonuclariyla etkisini bizzat yasadigimiz, Turk usulu solun kafa karistirma mekanizmasi, benzer fikri sarsintiyi, yine Kurdlerde yasatmaya devam ediyor.

Bir zamanlar " Emperyalizme karsi ulusal kurtulus savasi ve yasasin Marksizm-leninizm" siarindan gidasini alan Kurd Ulusal-Sol siyasi hayati, su anda eski fraksiyonlar ya da periferilerindeki kadro-sempatizan cevrelerinin kafa karisikliklarinin refleksi olan " ozelestiri vermeden" bir ekstrem den ( Marksizm-Leninizm-sosyalizm-komunizm) digerine ( Kurd Milliyetciligi) sancisiz gecme basitliginde kendini buluyor.

Eskiden ABD, sartsiz-surtsuz bas dusmanken, simdi de bir cok ayni cevrece bas muttefik ilan edilebiliyor.

Oysa yillar evvel, ABD Irak'i isgal ederken, mutad ezberciligin berbat refleksinden dusunce sistematigimizi temizleme, arindirma ve yeni bir siyasal nefes borusu acma babinda, ABD'nin bize o an icin dost olabileceginin dusunulmesi, goz onune alinmasi gerektigide savunuluyordu.

Simdilerde ozellikle Ocalan'in agzindan, Kurdlerin dusman hanesine bir de Yahudi unsurunun eklenmesi egzersizinin yapildigini izliyoruz.

Yahudilerin( boyle dendigi an tum dunyadaki Yahudiler, lokal kuruluslari, lobileri ve dernekleriyle genel olarak anlasilir) ve Israil'in Kurdlere dusmanlik politikalari oldugunun tesbiti, oncelikle Israil'in Ortadogudaki onceliklerinin duzgun tahlili sartina bagli olmazmi ?

Israil, hepimizin bildigi gibi, dusman cemberinde, batinin ozellikle de ABD'nin kayitsiz-sartsiz destegiyle evrendeki tum Yahudiler icin hayati bir vaha anlami tasiyan toprak parcasini elinde tutmakta.

Turkiye Cumhuriyeti ise, Israil'i diplomatik alanda ilk taniyan Musluman ulke olarak kalmiyor; Bati'nin- emperyalizmin zamaninda ve simdi Ortadogu'da cevirdigi her dumenin altinda, bizzat Israil ile isbirligiyle siritmasiyla sohret ediniyor.

Hem uluslarasi legal platformlar, hem de en gaddar usullerle gizli servislerinin musterek dusmanlara ait cok onemli degeri haiz bilgileri rahatlikla, guvenle degis tokus edebildikleri bir muttefik iliskisi, agi kurulu aralarinda.

Medyaya yansiyanlar haricinde, muthis bir askeri tezchizat imalati-rektefesi,informasyon takasi, ortak operasyonlar, ticaret, yani her alanda ideolojik ( bati yanlisi olma gibi-ki cok onemlidir bu husus) ust yapisiylada saglamlastirilmis; muazzam bir antlasmalar agiyla orulmus ittifaktan bahsediyoruz.

Ayni ittifak konseptinin, tam benzer olmasada, mesela NATO uyeleri, ozellikle de ABD ve bir olcude de Almanya ile bulunduguda belli.

Israil icin butunlugu saglanmis, Bati yolunda ilerleyen ve giderek Bati'nin asli parcasi haline gelmis, dunyadaki mevcut Musluman ulke ve kitleye Bati'yla butunlesmis ama o olcude de Islami kulturel-sosyal dokusunuda muhafaza edebilen bir emsal teskil eden Turkiye, hayati onem arzetmektedir.

Simdi, ayni kaygilar basta ABD olmak uzere, Avrupa Birligincede paylasilmakta, Turkiye'ye bicilen Bati rotasindan bizzat Turklerin sapmamasi icin, Turkiye Turklere karsi bile korunmaya calisilmakta ! Yani ortada boylesi muthis bir bati destegiyle hareket eden Turkiye'nin, kendisine ulusal platformlar, askeri ve ekonomik destekler sunanlarin arasinda Israil'in varligina bazilarinin Amerikayi yeniden kesfedercesine sasirmalari icin, makul hic bir gerekce gorunmuyor; cehalet ya da kasit haricinde.

Israil Kurdlere dusmanmidir ?

ABD ve Almanya ile Ingiltere vs Bati Kurdlere ne kadar dusmansa, onlarda o kadardir.

Yanlniz...

Bir cok onemli husus varki, iste dunya capinda Yahudi lobi ve orgutleri ( son bir iki farklilik cikti ama hala pozitif bir sonuc yok ) Turkiye'ye, Ermeni-Hristiyan jenosidi inkarinda cok stratejik bir destegi surduruyorlar.

Bu noktada Yahudilerin, dolayli-dolaysiz Kurd dusmanliginda bulunduklari soylenebilir; ancak yinede, ozellikle ABD kongresindeki temsilcilerin de, ABD tarafindan Turkiye cumhuriyetini koruma, kollama konsepti dahilinde bizzat ister Cumhuriyetci, isterse Demokrat olsun, Ermeni lobilerine verilen tum sozlerden son anda Baskan'in mudahalesiyle, aynen " Ermeni jenosidinin kabulu, ABD'nin milli cikarlarina aykiridir" tabiiriyle , reddedilmekte.

Sonuc olarak, Kurdlerin ozel olarak dusman listesine bir de Israil'i katma cabalari varsa- ki o da zaten Turk seriatcilarinin kicinda utanmadan Turkculuk yapan Islamci Kurdlerden sonra,simdi de Ocalan tarafindan gundeme getiriliyor- bunca toz dumanin arasinda, Kurdlerin boylesi fuzuli islere takilmasinin pekte akli basinda bir terapi usulu olmadigini herkes anlar.

Bir kisi haric...

Ocalan, eger Yahudi dusmanligi yapmanin Kurdlere ve kendi konumuna fayda saglayacagina inaniyorsa, o zaman Yahudilere Turk Ulusalci-Seriatcilarinin arguman ve conspiricy teorileriyle neden saldiriyor ?

Sadece " Mossad 'in da icinde bulundugu kumpasla yakalatip, dusmana teslim ederek,beni bizzat halkima , halkimin aleyhine direktifler , sacma sapan stratejik adimlar vermeme sebeb oldunuz. Ayrica, ABD kongresinde surekli olarak Ermeni jenosidini engelleterek, Anadolu ve Kurdistan'in asli yerlilerine yapilan kokten yok etme operasyonun desilmesini, magdurlarin haklarinin taninmasi ve iadesini engelliyorsunuz. Bu dunyada bir Yahudiler mi jenosid kurbanidir ? Bir Yahudilermi, kendilerine reva gorulen zulumden oturu uluslararasi duzeyde ozur e layiktirlar vs gibi" diyebilirdi.

Ama elbette. dusmanini, bir baska halkin ve devletin sirtindan aklamaya calisiyor, Kurd'e Turk'un haricinde hedefler koyuyor; ve can havliyle, serbest birakilacagina inanarak,yag cekiyor dusmana...

Kurdlerin Yahudilere dusmanca bilenmelerine gerek yok..

Dusman belli degilmi ?

[b]Bir cok onemli husus varki, iste dunya capinda Yahudi lobi ve orgutleri ( son bir iki farklilik cikti ama hala pozitif bir sonuc yok ) Turkiye'ye, Ermeni-Hristiyan jenosidi inkarinda cok stratejik bir destegi surduruyorlar. Bu noktada Yahudilerin, dolayli-dolaysiz Kurd dusmanliginda bulunduklari soylenebilir; ancak yinede, ozellikle ABD kongresindeki temsilcilerin de, ABD tarafindan Turkiye cumhuriyetini koruma, kollama konsepti dahilinde bizzat ister Cumhuriyetci, isterse Demokrat olsun, Ermeni lobilerine verilen tum sozlerden son anda Baskan'in mudahalesiyle, aynen " Ermeni jenosidinin kabulu, ABD'nin milli cikarlarina aykiridir" tabiiriyle , reddedilmekte[/b] İsrail'in Ermeni Soykırımı'nı tanımamasını kürt düşmanlığı olarak yorumlamanın hiçbir maddi dayanağı ve geçerli sebebi yok. Tanıyıp-tanımama tek başına türklere yakınlıkla açıklanacak bir olgu değildir. Ermenistan-İsrail zıtlaşmasını, diğer yandan dünya sathında ermeni lobisi-yahudi lobisi zıtlaşmasını ve bu zıtlaşmaya dayalı rekabeti dikkate alırsan tanımama olgusunun farklı nedenlere dayandığını yakalayabilme şansı doğar. Olayı kürt düşmanlığıyla açıklamak havada kalan bir faraziye. Amerika'nın Ermeni Soykırımı'nı tanımaması ise İsrail'in tanımamasından farklı nedenleri esas almaktadır. İki devleti eşitlemenin ötesinde Amerika'nın Senato'da kabul gören tanıma kararını hükümetin ve başkanlığın karşı tavrıyla ertelemiş olmasını yahudi lobisinin faaliyetleriyle açıklamak veriden yoksun bir iddiadır. Amerika adına alınan kararları yahudi lobisinin aldığını varsaymak bu ülkedeki karar makenizmalarını tanımayan yada işine geldiği için böyle sunmaya çabalayan 70'li yılların sığ görüşlülüğünün devamıdır. Federal sisteme sahip Birleşik Devletler'in 46 eyaleti merkezi yönetimden bağımsız olarak Ermeni Soykırımını tanımışlardır ve bu eyaletlerde 24 Nisan günü Soykırımı anma günü olarak resmen kabul edilmiştir. Eyaletlerin birçoğunda soykırım anıtları vardır. Amerika Birleşik devletleri ile İsrail farklı devletlerdir ve senin anlayışına göre ABD'yi İsrail'in ve yahudi lobisinin uydusu olarak görmek son derece gerçeğe aykırıdır. Belki tersini iddia etmek için daha çok bulgu vardır. Ermeni soykırımını İsrail'in tanımamasını cesaretlendiren nedenlerden biri de Amerikan yönetiminin tanımıyor oluşudur. [b]Bir zamanlar " Emperyalizme karsi ulusal kurtulus savasi ve yasasin Marksizm-leninizm" siarindan gidasini alan Kurd Ulusal-Sol siyasi hayati, su anda eski fraksiyonlar ya da periferilerindeki kadro-sempatizan cevrelerinin kafa karisikliklarinin refleksi olan " ozelestiri vermeden" bir ekstrem den ( Marksizm-Leninizm-sosyalizm-komunizm) digerine ( Kurd Milliyetciligi) sancisiz gecme basitliginde kendini buluyor[/b] Sol tandanslı kürt partilerinin parti olarak çizgi değiştirmesi belki böyle bir özeleştiriyi gerekli kılabilirdi. Belki diyorum, çünki marksizm-leninizm ezilen ülke milliyetçliğini dışlamıyor, aksine demokrat bir nitelik atfederek kapı açıyor. Tek-tek bireyler içinse böyle bir zorunluluk konamaz. En marksistinden kürt partisi fiilen 25 sene önce bitti. Kürt partilerinin Kürdistan'daki faaliyetlerini bitirme tarihlerinden başlayarak bu partilere uygun görülen parti sıfatının siyasal tanımlaya göre yeniden sorgulanması hasıl olmuştur. Bir çoğu sadece bir vilayetin ilçeleriyle birlikte her birinde yönetim oluşturmaya yetmeyecek üye sayısına sahip bir kısım "partilerin" siyasi yaşamımızda boy göstermiş olması da sadece kürtlere özgüdür. Başka uluslarda toplamı 500 kişiyi geçmeyen grupçuklara parti sıfatı yakıştırılacak olsa tebessümle karşılanır. Aradan geçen 25 yıl insanların düşüncelerini yenilemeleri için yeterli bir zamandır. Bunun dışında başlangıcından beri marksist-leninist olmayan kürt siyasi aksiyonları ve üzerine inşa olunan partiler de varolmuştur. Her yanlış görüş sonuçta diğer bir yanlışla buluşur. İddiada Öcalan karşıtı bir anlayış sergilenirken içerik olarak Öcalan'ın düşünceleriyle örtüşen değerlendirmeler sunulmuş. Türk solunun yarattığı kafa karşıklığı senin yazına da sinmiş. Hal böyleyken kürt siyasilerine göndermeler yapılması da işin cabası..

[b]Kürt partilerinin Kürdistan'daki faaliyetlerini bitirme tarihlerinden başlayarak bu partilere uygun görülen parti sıfatının siyasal tanımlaya göre yeniden sorgulanması hasıl olmuştur.[/b] şeklindeki cümleyi bir kelime eksiğiyle yazmışım. Tamamı; "Kürt partilerinin Kürdistan'daki faaliyetlerini bitirme tarihlerinden başlayarak bu partilere uygun görülen parti sıfatının siyasal tanımlaya göre yeniden sorgulanması ihtiyacı hasıl olmuştur" şeklinde olacaktı. Düzeltir, okurlardan özür dilerim.

Vallahi bu elestiri, beni forumda biraz daha tutacak gibi gorunuyor; gerci, kimin umurunda da, ama yine de sen, tartisma acip en gerekli ortami yaratiyorsun, sagol, varol . Elestirilerine gelelim; soyle demissin: " İsrail'in Ermeni Soykırımı'nı tanımamasını kürt düşmanlığı olarak yorumlamanın hiçbir maddi dayanağı ve geçerli sebebi yok. Tanıyıp-tanımama tek başına türklere yakınlıkla açıklanacak bir olgu değildir. Ermenistan-İsrail zıtlaşmasını, diğer yandan dünya sathında ermeni lobisi-yahudi lobisi zıtlaşmasını ve bu zıtlaşmaya dayalı rekabeti dikkate alırsan tanımama olgusunun farklı nedenlere dayandığını yakalayabilme şansı doğar. Olayı kürt düşmanlığıyla açıklamak havada kalan bir faraziye." Paragrafin ilk cumlesine, aslinda kendim cevap vermistim zaten; ne demistim: " Israil Kurdlere dusmanmidir ? ABD ve Almanya ile Ingiltere vs Bati Kurdlere ne kadar dusmansa, onlarda o kadardir." Israil'e karsi gelistirdigim elestiri, yine Ocalan'i konustururken var...Ne demisim: " Sadece " Mossad 'in da icinde bulundugu kumpasla yakalatip, dusmana teslim ederek,beni bizzat halkima , halkimin aleyhine direktifler , sacma sapan stratejik adimlar vermeme sebeb oldunuz. Ayrica, ABD kongresinde surekli olarak Ermeni jenosidini engelleterek, Anadolu ve Kurdistan'in asli yerlilerine yapilan kokten yok etme operasyonun desilmesini, magdurlarin haklarinin taninmasi ve iadesini engelliyorsunuz. Bu dunyada bir Yahudiler mi jenosid kurbanidir ? Bir Yahudilermi, kendilerine reva gorulen zulumden oturu uluslararasi duzeyde ozur e layiktirlar vs gibi" diyebilirdi " Ne yapiyor Israil, cikarlarini gozetirken, Turkiye ile iliskilerine, o an icin kim varsa kurban edebiliyor. Bunu zamaninda Ingiltere hem Kuzey hem Guney, ABD ise GUney'de bir, simdide yine cikarlari geregi Kurdleri ikinci defa Irak'ta tutma operasyonunu isletiyor. Israil cikarlarini Turkiyeyle ortak noktada bulustururken , kendince dogru olani yapiyor, Turkiye'yi destekliyor.Burada Israil'in yaptigi, dolayli olarak zarardir. Yoksa Kurde dusmanlik, ana ve esas olarak Turklerin onculugunde yuruyor ve Israil'in ozel olarak Kurd dusmanligi yaptigina inanmak guc. Belkide biz, onlarin yerinde olsaydik, aynisini yapardik,bilinmez.. Simdi, yukariya aldigim ilk elestiri paragrafininin kalanina bakalim, soyle diyorsun: " Tanıyıp-tanımama tek başına türklere yakınlıkla açıklanacak bir olgu değildir. Ermenistan-İsrail zıtlaşmasını, diğer yandan dünya sathında ermeni lobisi-yahudi lobisi zıtlaşmasını ve bu zıtlaşmaya dayalı rekabeti dikkate alırsan tanımama olgusunun farklı nedenlere dayandığını yakalayabilme şansı doğar. Olayı kürt düşmanlığıyla açıklamak havada kalan bir faraziye. " Yukariya aldigim paragrafindaki iddialarin, tamamen yanlis bir faraziye uzerine kurulu; oyle oluncada, en bastakileri boslukta kaliyor. Israil'in Ermenistan'la zitlasmasi ne demek ? Ermenistan nedir ki, Israille hangi alanda zitlasiyormus ? Boyle bir karsilastirma yok...Hele Ermeni lobisi, Yahudininki yaninda kim oluyorda, zitlassinlar ? Yanlis bilgiler bunlar...Sirf Microsoft'un bir yillik cirosu, Elli Milyar Dolar, Turkiyenin Gayri safi Milli hasilasinin ( 400 milyar) sekizde biri !! Ermenilerin en zengini Kirk Kirkoriandir ve yanlis hatirlamiyorsam hala GM( General Motors Company) baskanidir. Sirf Bill Gates'in mal varligi, bu adaminikinden dort bes misli fazla..Ac bak Forbes'in milyarder listelerinde kimler var ? Bir misal;ABD'de baskanlik secimine girenler, kampanyalari icin resmi olarak bagis toplarlar... En cok parasi olanda, en fazla bagisi- eger beklentileri varsa- yapar. Ermeni lobisinin birakalim Yahudi lobisiyle zitlasmasi, yaninda golge olmasi mumkun degil ve boyle bir sey zaten yok... Gecen yil merkezi Boston'da olan etkili bir Yahudi kurulusunda, unuttum simdi, bir calisanmiydi neydi, Ermeni soykiriminda Yahudi orgutlerinin cifte standard uyguladigini vurgulayarak, Ermenilerin bal gibi soykirima ugradiklarini ve bu gercegi artik savsaklamamak gerektigini soyleyince, tamda Demokrat Nancy Pelosi'nin Temsilciler Meclisi Baskanligiyla birlikte Ermeniler lehine esip gurlemesi birlesince, sadece Ankara degil, Washington'da da kaygili bir hava esmisti. Ama, her baskanin yaptigini Bush'ta yaparak, tasariyi engelletti. Amerika Israil'in uydusu degil, en onemli muttefikidir;Turkiyeyle olan iliskilerinin gelismesindeki amillerden en onemlisi, esasen Ortadoguda Israil'in guvenligiyle ilgilidirde.. Bu ittifakin aciklanabilir esas yapisida, Yahudilerin ABD'de ki finans gucleriyle dogrudan ilgilidir. Simdi, konuya iliskin elestirindeki paragraftaki dustugun celiskiyi gorelim, ne demissin: " Amerika'nın Ermeni Soykırımı'nı tanımaması ise İsrail'in tanımamasından farklı nedenleri esas almaktadır. İki devleti eşitlemenin ötesinde Amerika'nın Senato'da kabul gören tanıma kararını hükümetin ve başkanlığın karşı tavrıyla ertelemiş olmasını yahudi lobisinin faaliyetleriyle açıklamak veriden yoksun bir iddiadır. Amerika adına alınan kararları yahudi lobisinin aldığını varsaymak bu ülkedeki karar makenizmalarını tanımayan yada işine geldiği için böyle sunmaya çabalayan 70'li yılların sığ görüşlülüğünün devamıdır. Federal sisteme sahip Birleşik Devletler'in 46 eyaleti merkezi yönetimden bağımsız olarak Ermeni Soykırımını tanımışlardır ve bu eyaletlerde 24 Nisan günü Soykırımı anma günü olarak resmen kabul edilmiştir. Eyaletlerin birçoğunda soykırım anıtları vardır. Amerika Birleşik devletleri ile İsrail farklı devletlerdir ve senin anlayışına göre ABD'yi İsrail'in ve yahudi lobisinin uydusu olarak görmek son derece gerçeğe aykırıdır. Belki tersini iddia etmek için daha çok bulgu vardır. Ermeni soykırımını İsrail'in tanımamasını cesaretlendiren nedenlerden biri de Amerikan yönetiminin tanımıyor oluşudur." Yukarida, ABD'nin 46 eyaletinin soykirimi tanidigini nakletmissin.Hemen hemen bir kac eksigiyle, 300 milyon nufuslu ABD soykirimi tanimis durumda...Peki ne oluyorda birden sira Washington gibi nufusu belki bir milyon olan yerde, is takiliyor ? Neden Turkiyeden hemen, mesela Jack Kamhi falan, ABD'ye ucuyor ? Ne oluyorda baskan hangi partiden olursa olsun, soykirim tasarisi, bizzat seninde belirttigin gibi ABD'nin hemen tum eyaletleri, yani artik milletinin kabul ettigi bir olguya, red cevabi verdiriyor ? Yahudi lobilerinin kendilerinin ikrar ettigi, Turklerin artik cekinmeden medyalarinda her 24 Nisan oncesi gundeme tasirken belirttikleri Yahudi Lobisinin tasariyi engelleme gucu, yeni bir haber degil artik... Ayrica ABD'de etnik lobiler cok etkilidir.Etkilerinin guce yansimasinin yegane olcusu ise, ekonomik guc oluyor elbette. Simdi gelelim, elestirinde beni asil kiskivrak yakaladigin bolume, soyle demissin: " Sol tandanslı kürt partilerinin parti olarak çizgi değiştirmesi belki böyle bir özeleştiriyi gerekli kılabilirdi. Belki diyorum, çünki marksizm-leninizm ezilen ülke milliyetçliğini dışlamıyor, aksine demokrat bir nitelik atfederek kapı açıyor. " Aslinda yazdigin dogru; atlamisim, elbette Marksizm-Leninizm ezilen ulus milliyetciligini hosgoruyor, destekliyordu. Demokrat bir nitelik atfetmiyordu, ama ideolojik olarak Lenin'in yaptigi tum sahtekarliga, ideolojinin ozune ters bicimde, cifte standardi haiz( mesela Mustafa kemal icin dogru, Seyh Mahmud icin tiss..sonralari Vietnam icin ok, Guney icin hayir vs ) teoriler uyduruluyordu. Daha sonra devam etmissin: "En marksistinden kürt partisi fiilen 25 sene önce bitti. Kürt partilerinin Kürdistan'daki faaliyetlerini bitirme tarihlerinden başlayarak bu partilere uygun görülen parti sıfatının siyasal tanımlaya göre yeniden sorgulanması hasıl olmuştur." PSK hala var, oyle degilmi? Ustelikte artik Leninist Sol'un Ulusalcilik ismi altinda gelistirdigi politik tesbitlerden bagimsiz, bir yigin Kurd Miliyetcisinin turedigi ve sol'a bayagida tepkili olduklari ortamda( PKK de solcudur mesela) Mesela Rizgari, Kawa gibi parti veya gorusler, eger hala varliklarini devam ettiriyorlarsa, ya da en azindan gurup olarak bir arada yayincilik gibi faaliyetlerini surduruyorlarsa ve ideolojik-politik guzergahlari Marksizm-Leninizmden arindirilmis Ulusalcilikta devam ediyorsa, o zaman Marksizm-Leninizmi reddetme sebeblerini belkide aciklamak zorunda kalacaklar. Reddetmiyorlarsa, o zaman hangi maddi sartlarin esiginde, Leninizmi Kurdistan'a uyarlayacaklarini aciklamalari gerekiyor. Mesela Sn Burkay bu hususta " dunyada sosyalizmi gerceklestirmek bizim gibi henuz devlet bile olamamis, prolemlerle bogusan bir halka dusmez" mealinde, gayet ilginc bir aciklamayla, neden partisinin sosyalizm icin mucadeleyi esas almadiklarini aciklamisti. Ama niye hala parti logosunda Sosyalizm kelimesini bulundurdugunu ise aciklamdi.Olmussada okumadim, ozur dilerim. Son paragrafinda soyle demissin: Her yanlış görüş sonuçta diğer bir yanlışla buluşur. İddiada Öcalan karşıtı bir anlayış sergilenirken içerik olarak Öcalan'ın düşünceleriyle örtüşen değerlendirmeler sunulmuş. Türk solunun yarattığı kafa karşıklığı senin yazına da sinmiş. Hal böyleyken kürt siyasilerine göndermeler yapılması da işin cabası.." Turk solunun kafa karisikliginin etkisi yazimda hic yok;kafam bu konuda cok net,yukarida uzun uzun degindigim gibi. Ocalan'la hic bir dusuncem- Turk devleti ve Turkler, Kurd Milleti ve gelecegi- ayni dogrultuda degil. Yukaridaki paragrafin elbette, genel elestirinle uyumlu; ama yanlislari tartisinca, yerini bulmuyor. Elestirin icin tesekkur ederim gercekten. Tartismaya devam dilegiyle

[b]Vallahi bu elestiri, beni forumda biraz daha tutacak gibi gorunuyor[/b] Bu yaklaşıma itiraz yükseltiyorum. Düşüncelerimiz paylaşılsın paylaşılmasın, okunsun okunmasın, her halukarda yazmaya, düşüncelerimizi açıklamaya, bilgi dağarcımızın yettiğince doğru bildiklerimize doğru, yanlış bildiklerimize yanlış demeyi sürdürmeliyiz. Bilgiye fertler olarak herbirimizin dışında toplumumuzun ihtiyacı var. Hem kendimiz hem toplumumuz için varolanı genişletmek, yenilerini üretmek hepmizin ortaklığı olmalı diye düşünmekteyim. Bazen sınırlı bir tartışmanın kapsamında bile hiç hatırımıza getrimediklerimizi düşünebiliyor, o güne kadar kabul ettiğimiz doğru-yanlışlarımıza farklı yorumlar getirerek yenileyebiliyor yada yer değiştirtebiliyoruz. Bu konuda da anlaşabiliriz. Sevgiyle.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.