Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 9 Mai 2008

MARYAM'IN HIKÂYESI !
**********************
Sperm kokan kerhane otellerin,
lânetli sokak ve caddelerin
en izbe yerlerine bile girmeye calisan sabahin ilk i$iklari...

Dükkan ve bürolarin gece temizliginden dönen emektar yabancilar..
Bahar esintileri..
Cilginca, cicek ve tomurcuklar acmis yemyesil yaprakli agaclar..
Yüksek yerler tünemis ac güvercinler, serceler, martilar...
Sanki dabakhaneye bok yetistirmeye calisan arabalar...
Bankalar, ceteler, kankalar !
Yirmi dört saat acik, gece restorantlari..
Koca koca magaza ve marketlerini acmaya baslayan
Iranlilar, Hintliler, Kürtler, Türkler, Azerîler, Almanlar..

Ve kahpelikte ka$arlanmis bu liman kentinin tam göbeginde,
zulalara gizlenmis kadin saticilari,
yari ayik, yari uyusuk kadinlar..!
..........
Gözlerim cok uzaktan,
Elinde savas mizragi olan ve kocaman
yaldizli bir Savas Tanricasi heykelinin dibinde oturan
bir kadina takildi, elimde olmadan...
Yaklastim, yaklastim...
Beni ona ceken bir seyler vardi sanki, o an..

Kirli ve daginikti, bukle bukle saclari..
Kücücüktü, agzi-burnu da kücücük, findik kadardi...

Yüksek kaidesinin dibinde
müsteri bekledigi Tanrica'dan
Bin kat daha güzeldi, yüzü ve bedeni..

Apacik ve sütun gibiydi bacaklari...
Lâkin yari ayik yari baygindi,
aldigi lânet olasi uyusturucudan !
.........
Yaklastim, üzüntüyle yanina!
Selam verip adini, nereli oldugunu sordum, kibarca:
Zorlukla kaldirdi o güzel ba$ini ve
- Adim Maryam, memleketim Iran !
Babam Fars, annem Azerî dedi..
O an, ada$i Meryem ve oglu Isa Peygamber geldi aklima..
- Ailem cok büyük âbi, dedi,
duyarlarsa bu i$i yaptigimi, keserler beni !
Tikandim ve
- Hastalik kaparsin bu i$te, Meryam Hanim diyebildim sadece,
Ve o, inanilmaz bir cocugumsu saflikla:
- Cifte kondom kullaniyorum âbi, dedi...
Sanki bir billur kâseden dökülen kevser misâlî,
öylesine yumusak ve tatliydi sözleri !

Keske sormaz olsaydim, adini ve hikâyesini !
Yakti beni, talihsiz Dogu'nun
binlerce yillik kaderi kadar kara ve tatli o yari kapali gözleri...
.......
Asil meslegi kozmetikerlikmis ve
isci bir Arap sevgilisiyle birlikteymis...
Iki ay sonra bu i$i birakip, Ispanya'ya gidip,
asil meslegine orada devam edecekmis, güya...
.....
Umurunde bile degildi Maryam, maryam'lar
Iran'li, Hintli, Kürt Türk bezirgânlarin !
Ve bilmem ne düsünüyordu,
tepesinde onlarca metre yükseklerde dikilen o tas yürekli Tanrica,
erkeklerin pencesine düsmüs hemcinsi Maryam'larin kurtulusu hakkinda ?!..
Ve sanki,
Sümer tapinaklarinin bas fahisesi Istar gibi
Maryam'lari o pazarliyordu, üc-bes kurusa,
igrenc kokulu otel odalarinda !..
...............
Vedalasirken Maryam'la,
Bir kez daha sövdüm agiz dolusu birilerine !
- Bana mi sövüyorsun âbi dedi, yavasca ve safca...
- Hâ$a, Maryam Hanim, sana degil,
kime küfrettigimi cok iyi bilir tependeki Tanricalar, tanrilar,
Iskender pu$tu, $ahlar, sultanlar, mollalar !..

Anladi esprimi ve,
güldü ilk kez, bembeyaz disleriyle,
Ben de, s...im, âbi dedi !!!
..........

FILOZAN
7.5.8.

MARYAM'IN HIKÂYESI ! ********************** Sperm kokan kerhane otellerin, lânetli sokak ve caddelerin en izbe yerlerine bile girmeye calisan sabahin ilk i$iklari... Dükkan ve bürolarin gece temizliginden dönen emektar yabancilar.. Bahar esintileri.. Cilginca, cicek ve tomurcuklar acmis yemyesil yaprakli agaclar.. Yüksek yerler tünemis ac güvercinler, serceler, martilar... Sanki dabakhaneye bok yetistirmeye calisan arabalar... Bankalar, ceteler, kankalar ! Yirmi dört saat acik, gece restorantlari.. Koca koca magaza ve marketlerini acmaya baslayan Iranlilar, Hintliler, Kürtler, Türkler, Azerîler, Almanlar.. Ve kahpelikte ka$arlanmis bu liman kentinin tam göbeginde, zulalara gizlenmis kadin saticilari, yari ayik, yari uyusuk kadinlar..! .......... Gözlerim cok uzaktan, Elinde savas mizragi olan ve kocaman yaldizli bir Savas Tanricasi heykelinin dibinde oturan bir kadina takildi, elimde olmadan... Yaklastim, yaklastim... Beni ona ceken bir seyler vardi sanki, o an.. Kirli ve daginikti, bukle bukle saclari.. Kücücüktü, agzi-burnu da kücücük, findik kadardi... bin kat daha güzeldi, yüzü ve bedeni, dibinde müsteri bekledigi yüksek kaidenin üzerindeki magrur Tanrica'dan Apacik ve sütun gibiydi bacaklari... Lâkin yari ayik yari baygindi, aldigi lânet olasi uyusturucudan ! ......... Yaklastim, üzüntüyle yanina! Selam verip adini, nereli oldugunu sordum, kibarca: Zorlukla kaldirdi o güzel ba$ini ve - Adim Maryam, memleketim Iran ! Babam Fars, annem Azerî dedi.. O an, ada$i Meryem ve oglu Isa Peygamber geldi aklima.. - Ailem cok büyük âbi, dedi, duyarlarsa bu i$i yaptigimi, keserler beni ! Tikandim ve - Hastalik kaparsin bu i$te, Meryam Hanim diyebildim sadece, Ve o, inanilmaz bir cocugumsu saflikla: - Cifte kondom kullaniyorum âbi, dedi... Sanki bir billur kâseden dökülen kevser misâlî, öylesine yumusak ve tatliydi sözleri ! Keske sormaz olsaydim, adini ve hikâyesini ! Yakti beni, talihsiz Dogu'nun binlerce yillik kaderi kadar kara ve tatli, yari kapali gözleri... ....... Asil meslegi kozmetikerlikmis ve isci bir Arap sevgilisiyle birlikteymis... Iki ay sonra bu i$i birakip, Ispanya'ya gidip, asil meslegine orada devam edecekmis, güya... ..... Umurunde bile degildi Maryam, Maryam'lar, yaniba$lalarindaki Iran'li, Hintli, Kürt, Türk bezirgânlarin ! Ve bilmem ne düsünüyordu, tepesinde onlarca metre yükseklerde dikilen o tas yürekli Tanrica, erkeklerin pencesine düsmüs hemcinsi Maryam'larin kurtulusu hakkinda ?!.. Ve sanki, Sümer tapinaklarinin bas fahisesi Istar gibi Maryam'lari o pazarliyordu, üc-bes kurusa, igrenc kokulu otel odalarinda !.. ............... Vedalasirken Maryam'la, Bir kez daha sövdüm agiz dolusu ve yavasca ! Duydu: - Bana mi sövüyorsun âbi dedi, safca... - Hâ$a, Maryam Hanim, sana degil, kime küfrettigimi cok iyi bilir tependeki Tanricalar, Tanrilar, Iskender pu$tu, $ahlar, sultanlar, mollalar !.. Anladi esprimi ve, güldü ilk kez, bembeyaz disleriyle, Ben de, s...im, âbi dedi !!! .......... FILOZAN 7.5.8.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.