Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 8 March 2008

Hamidiye Alaylari 2.

Kurulu$u:
Tazminat,in ilanindan ve 1878 Berlin antla$masiyla hükme baglanan politik ve sosyal e$itligin verdigi avantajlar sayesinde Amerikali ve Avrupali misyonerlerin özellikle Dogu Vilayetleri adi verilen Kürdistanda Hiristiyan Ermeni, Süryani, Ezidi ve Alevi-Kizilba$ Kürtler arasindaki örgütlenme-örgütleme ! cali$malari büyük bir mesafe katetmi$ti.

1890,lara gelindiginde Osmanli devleti artik bir karar a$amasina gelmi$ ve Stratejisini degi$tirmeye ba$lami$ti. Yeni Strateji; Müslüman- Hiristiyan birlikteliginin geli$tirildigi Tazminat döneminin kapatilip, tehlike olmaya ba$ladigi acik görülen Hiristiyan örgütlenmelerinin artik „bagimsizlik sava$i „ icin silahlanmaya ba$layan düzeye gelmesinin verdigi endi$eleri yok etmek. Ermeni Hincak ve Ta$nak örgütleri Tazminat ve Berlin antla$malarinin onlara verdigi serbestlikler ve Misyonerlerin maddi-manevi destekleri sayesinde (Misyonerleri ABD ve Avrupali devletlerin bölgedeki resmi olmayan temsilcileri olarak anlamak lazim) güclenmi$ ve silahlanmi$lardi.

Osmanli devleti kendisi icin tehlike olarak gördügü bu durumu bertaraf etmenin yollarini tarti$ti ve Abdulhamitin kayinbiraderi olan Erzincan,daki 4. Ordu,nun ba$indaki Mare$al Zeki Pa$a 1890 yilinda dogrudan pa$a,ya ve Sultana bagli (!) olan , Sultanin adina istinaden „Hamidiye“ adi verilen sünni, agirlikli olarak Kürtlerden* (Kieser, iskalanmi$ baris, sayfa.206-207) olu$an süvari birlikleri kurma cali$malarina ba$ladi. Özellikle * i$areti koydum cünkü Osmanlilar türkmen ve Arap a$iretlerindende bu birlikleri kurmu$lardi fakat türkler Ermeni soykirimi ile ilgili olarak bu alaylarin Kürdlerden olu$turuldugu tezini öne sürerek akillarinca Hamidiye Alaylari döneminde yapilmi$ olan katliamlari Kürdlere mal etmeye cali$irlar. Tarihci Kieser Alaylarin Kürt, türkmen ve arap a$iretlerden kuruldugunu kitabinda acikca yazar.

1891 yilinda kurulu$ nizammiyesi amac maddesinde „ yabanci saldiri ve tacizlerine kar$i muhafazasindan“ söz eder. Tarihci Kieser,in aktarimina göre Deklare edilen bu amacin arkasinda –belirgin ve sessiz- ba$ka hedeflerde bulunmaktadir. A$iretlerin (bn. Kürtlerin) askeri potansiyellerinin di$a, yani Rusya ve Iran,a kar$i kullanilmasi amaclaniyordu... -Kieser, iskl. Baris, sayfa 206- Bu $ekilde Kürtleri silahlandirarak ön cephede vuru$turarak, hem onlarin ulusal uyani$larini kirmak, hem onlari bu $ekilde askeri olarak gücten düü$ürmek, hemde din maskesi adi altinda Sultana bagliliklarini peki$tirmekti amac. Sultanin Kürtlerin diline, ulusal bilincine dü$manligi cok acikti. Cünkü, amerikali misyoner Alpheus N. Andrus,un Kürtceye cevirdigi Incil,i bile yayinlamasi engellenmi$ti. (Kürdistan ve Kürdlerle ilgili olan her$ey, Ermenistan ve Ermenilerle ilgili olanlar gibi, cok kati bir tabuya dönü$mü$tü.- aktr. Kieser, Barton,a mektup, tan)

Hamidiye politikasi ilk etapta silahlandirmak, vergi muafiyeti saglamak, egitim ve özel (askeri) hukuk imkanlari tanimak, düzenli askerlik yükümlülügünü kaldirmak gibi ayricaliklar saglayarak, Sünni Kürt, türkmen ve arap asiretlerinin degerini artirdi. Alaylarin büyüklügü 515 ile 1152 ki$i arasinda degi$iyordu. Ba$larinda sultan iradesiyle miralayliga terfi ettirilen askeri ve hukuksal konularda sadece Erzincan,daki ordu komutanligina sorumlu olan a$iret liderleri bulunuyordu. (Kieser,in kitabindan)

Genel bir ayaklanmayi amaclayan Ermeni eylemleri dogrudan devleti ve onunla ittifak icinde bulunan her $eyi hedef aliyordu.Genel olarak özerk olan, on yillardan beri devlete vergi vermeyen Kürdler ve Ermeniler tarafindan iskan edilen Sason bölgesindeki kaymakam vergi toplamak amaciyla Sason,a geldiginde o ve jandarmalari hakaretler ve a$agilanmalar e$liginde geri gönderilir. Sason Ermenileri ayrica Kürt göcebelerine yazin mera hakki tanimayi da redediyordu.

Abdulhamitin talimatiyla Sason üzerine topcu destekli düzenli birlikler gönderilir ve direni$ kanli bir $ekilde kirilir ve Sason Ermenileri katliamdan gecirilir. Agustos 1894,te kirk köy yerle bir edilmi$ ve onbinden fazla insan öldürülmü$tü. Amerikan diplomasisi halen Amerikan college,leri (kolej) lehine bir irade cikarilmasi icin görü$melerin (Osm. devletiyle)devam ettigi gerekcesiyle onlardan Sason olaylari hakkinda dü$üncelerini kendilerine saklamalarini istemi$ti. Misyonerlerin Amerikan diplomati W. Terrel,e gönderdikleri mektuplar Hincak örgütünün olaylardaki etkisini, olaylarin kesin gidi$atini ve müslüman kurbanlarin (yani Osmanli ordusunun geli$inden önce ölen Kürtlerin) (!!!) sayisini karanlikta birakiyordu.(Kieser, sayfa.213.)
Kieser, Sason ve cevresinde Ermeniler tarafindan katledilen Kürtlerin sayisinin karanlikta birakildigina vurgu yaparak orada magdur olanlarin sadece Ermeniler olmadigini, Kürtlerinde Ermenilerin magduru olduklarini söyler.
Sason katliamindan sonra 1895,te Ekim ba$larinda Trabzon da katliamlar olur.Misyonerlerin kaynaklari Harput bölgesinde ya$anan katliamlarda kürtlerin yer almadigini ancak yagmalara katildiklarindan bahseder. 1896 da yayinlanan harput misyonu verilerinede dayanan Harput Vilayeti Toplu istatistigi, ate$e verilen 28.562 evden, 5.530 tecavüz vakasindan, 15.179 cebren islamla$tirma vakasindan 39.234 ölüden söz etmektedir.(Kieser,sayfa.287).

Harputun güneyinde bulunan Garmuri Köyünde (Nahiyesinde) ya$anan yagma ve sonradan ya$anan katliamlar Köy acik ve bariz sekilde Türk Köyü- Nahiyesi olmasina ragmen sözde türk tarihcileri tarafindan bu yagmalarin Kürtler tarafindan yapildigi savunulmaktadir. Tarihci Kieser,in aktarimina göre Nahiye Türktür. Bu Nahiyenin ileri geleni Mahmut Aga,dir. Mahmut Aga Köyde bulunan Ermenilerden ellerindeki bütün para-altin gibi varliklarini alarak gecici bir nevi dokunulmazlik saglar. Sonrada kilic zoruyla onlari islamla$tirir ve sünnet ederler. 70-80 ya$indaki papazi direge baglayarak zorla sünnet ederler. Bu saldirilarin eleba$i, Garmuri Nahiye Müdürü Vekili Tahsin bey,in karde$i Kel Selo adinda bir Türktür.

Harput Vilayeti ile ilgili daha detayli bilgileri vererek katliamlarin kaynagi hakkinda okuyucuyu biraz daha aydinlatmak istiyorum.
Kürdistan,in (Dogu Vilayetleri olarak aniliyor) merkezinde bulunan Harput Mezereyle(mamuretülaziz) birlikte 1860,li yillarda yakla$ik 25.000 ki$ilik bir nüfusa sahipti. 8.000 nüfuslu Palu,8.000 nüfuslu Egin, 20.000 nüfuslu Arapkir,10.000 nüfuslu Divrigi, 40.000 nüfuslu Malatya bu vilayete bagliydi. Toplam nüfus 1871 verilerine göre dörtte ücü müslüman olan 100.000 ki$iydi. Halkin yakla$ik ücte birlik kesimini olu$turan Kürtler (yakla$ik 30.000 olmali)daglarda, Ermeniler ve Türkler de bilhassa alcak düzlüklerde (ovada) ya$iyorlardi. Harput,un merkezinde Türkler ve Ermeniler birlikte ikamet ediyorlardi. Harput misyoneri Rosby H. Wheler 1860,li yillarda $öyle diyordu; -kayalik yamactaki evlerde Türkler oturmaktadir. Türkler her zaman en güzel yerleri kendilerine ayirmaya cali$irlar.- (Kieser, safa.129)

Kürtlerin bu yagma ve katliamlarla ilgisine cok güzel bir örnek te$kil edecek olan bu aktarma hic bir yoruma yer birakmayacak kadar aciktir.; Gemi$gezek 13 kasimda yagmalanacakti ama Dersim,in Kürt agalarinin ücü Mustafa, Diyap, Gaki agalar kasabaya gelip Türklere $unu söylediler: -Köyler Türkler tarafindan yagmalandi, ama biz Kürtlerin adi hep bu i$lerle anildiginidan, bizim yaptigimiz söyleniyor. Bu kasaba bizim ticaretimiz acisindan cok önemli, eger kasabayi yagmalarsaniz, biz de sizin malinizi yagmalariz.- 15. kasimda kom$u Türkler kasabaya geldi, ama Kürtler kasabayi korudular. Gemi$gezek 2000 siginmaci icin siginak yeri olmu$tu. (Kieser, iskl. Baris. Sayfa.288)
Bu bilgiler i$iginda olaylara baktigimizda 1890-96 yillari arasindaki katliamlarin kimler tarafindan yapildigi gün gibi ortada. Birde bunun Saray baglantisina baktigimizda bu kaliamlarin nereden, nasil ve hangi gerekcelerle böyle ardarda gercekle$tigini daha iyi görebiliriz. Bu katliamlara resmiyet kazandiran a$agidaki bilgiler her$eyi apacik göstermesi bakimindan dikkatle okunmalidir.

1893 Ocak ayi sonlarinda yildiz sarayinda Abdulhamit ba$kanliginda toplanan özel bir komisyon –insanlara silah saglayan,zararli yayinlar dagitan ve isyana te$vik eden Protestan misyonerlerin zararli faaliyetlerine- kar$i alinacak tedbirleri görü$mü$tü. Bu tedbirlerin neler oldugu sonraki aylarda pe$pe$e ba$layan Ermeni Katliamlariyla belli olmu$tu. Katliamlarin perde arkasindaki ki$i, katliam emirlerini veren , yöneten ki$i Abdulhamitin en güvendigi sadik adami Anadolu Islahati Umum Müdürü Ahmet $akir pa$aydi. Misyonerlerin anlatimlariyla Ahmet $akir pa$anin bazi idari reformlar gercekle$tirdigi $ehirlerde , o $ehirlere gidi$inden hemen sonra katliamlar oluyordu. Ayrica misyonerlerin görü$ birligi icinde oldugu bir dü$ünce daha vardi. O da istanbuldan gelen osmanli saray ajanlarinin $ehirlerde halk arasinda reform kar$iti propagandalar yaparak halki ki$kirtmalariydi, cünkü reformlarin uygulanmaya ba$lamasiyla beraber bu ajanlarda ortaya cikiyordu.(Brockes, sayfa 165vd.)
Devam edecek.

07.03.2008
Ézdi $ér

merhaba aslında bu forum benim için genişletici bi özellik taşımakta.rastlamak gercekten cok mutlu etti.ben ankarada yaşıyorum ancak soyumuz elazığ harput kürtlerinden gelmekte.bununla ilgili araştırma yapıyorm.kaynaklar oldukça kısıtlı ve büyüklerimizden göçe dair bişey bilen kimse yok.ben iğneyle kuyu kazmak şeklinde tabir olunan bir iş yapıyorum ve bu konuda bana yardım ederseniz cok sevinirm.özellkle harput kürt tarihi ve göçler şeklinde belirledim konumu.babam yaklaşık bi 140 yıldan bahsediyor ancak net değil. cevap atarsınız cok mutlu olurum... şimdiden teşekkürler!

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.