Direkt zum Inhalt

Kek Delil Sabah vediğin Talimatnameni ancak akşama okuyabildim. Bizim kendimize kısmen yol gösterecek kriter yada etik katalogu diyebileceğimiz bir yol haritasını oluşturmamız lazım. Belli kalıplar içinde düşünmeye başlasak ve sansur uygulasak işin içinden kısa vade de çıkabiliriz. Ama, orta ve uzun vadede kendimize zarar veririz. Aktarılan yazıyı kaldırdık. Qoseri'nin Hanife hakkında yaptığı tespiti paylaşmamıza rağmen kaldıramıyoruz. Burada Hanife'nin afına sığınmak isterim. Sorun şurada yatıyor. Eğer "sen Türk gibi yetişmişsin" anlamındaki ibareyi kaldırırsak bu bir gelenek olur. O zaman bu "gelenek" bir hukuki norm olarak bize yol gösterecek.. Örneğin: "senin mantığın Türk mantığıdır", "sen Türk gibi düşünüyorsun", "sen kemalistlerin mantığı ve düşüncesi hareket ediyorsun", gibi ibarelerin içinde bulunduğu yazılarıda kaldırmamız lazım. Bu tip ibarelerin içinde olduğu yazıları kaldırmasak, bu sefer bir çok insan haklı olarak Qoseri'nin yazısındaki ibareye atıfta bulunur. Ve işin içinde çıkılmaz bir durum olur.. Sevgili Delil, Aşk ve sevgiyi "yoz ilişki" diye idam ile yargılarsan, birini tarif edildiği şekilde idama mahkum edersen, o zaman herkese uygulamak zorundasın. Burada kimse doğru yada yanlığı tartışmaz.. Bir öncelik var o kadar.. Aşk ve sevginin suç sayılması gibi en uc noktadan bir örnek verdim. Biz Kürdler doğru yada yanlış çifte standart bazında bunu yaşadık. Ben şahsen totaliter bir yapının önünü açan, yaptırım ve kurallardan yana değilim.. Bir önce bir yazıyı kaldırdık.. Bu arada sevgili Nanxwer'in bir şiiride güme gitti.. Bayağı rahatsız oldum.. Nanxwer'in şairliğini keşfetmişken, onun ürününü başkasından dolayı kaldırmak zorunda kaldık. Bizim bazı kilo metre taşlarımız olmalı.. Ama, asla Berlin duvarını inşa etmeyelim.. Yoksa kendimizi ebedi hapse mahkum ederiz.. Bi rêz û silav Aso Zagrosi
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.