Direkt zum Inhalt

Merhaba HeK, Öcalan'ın 16 Nisan tarihli genelkurmay direktifleri tercümesi (avukat görüşmeleri adı altında avdo jargonuna tahvili) yayınlanmadan önce ANF News'te yahudileri Barzani ismiyle ilişkilendiren bir yazı yayınlanmıştı. Zamanlaması bana oldukça garip gelmişti. Güney'in türkler tarafından askeri müdahale tehdidi altında tutulması kürt müslümanlarında son dönemlerde pek rastlanmayan bazı tepkilerin gelişmekte olduğunu açığa çıkarmıştı. Eşzamanlı olarak Türkiye başbakanı İran ve Suriye'nin teşviki hatta icazetiyle Suriye-İsrail arasında arabulucuğa soyunuyordu. Bu arabulucuk elbetteki yansızlıkla sürdürülen bir arabulucuk değildi. İsrail'in Hamasla devam eden zıtlaşmasına karşılık yahudi lobisinin kürt yönetimini Amerika nezdinde desteklediği sır değildi. İsrail üzerindeki tazyikin hafiflemesiyle kürtlere İsrail devletinin açıktan değil ama yahudi cemaatinin uluslararası alanda sağladığı desteğin asgariye indirilebileceği hesabıyla yaklaşan türk yönetimi, bir yandan aleni kürt karşıtlığı yaparken diğer yandan gocunduğu yahudilere karşı islami tepkiyi bilemek ihtiyacındaydı. Bunu Amerika ve Avrupa ülkelerine karşı açıktan yapamadığı için iç politikada ve özellikle kürtler arasında tansiyonu yükseltme görevi Öcalan'a verildi. Güdülen amacın ne pahasına olursa olsun dünya yahudilerini kürtlere karşı vaziyet almaya zorlamak olduğu uluslararası ilişkilerin bu cephesini izleyenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Öcalan'ın okuduğu repliği perde arkasından fısıldayan suflör türk devletidir. Kürtlerin yahudi karşıtı oldukları imajına ihtiyaç duyan türk devleti bunu kürtlerin ağzından seslendirmek için senaryosu gereği Öcalan'a rol verdi. Öcalan'ın yazıları yayınlanmazdan önce ANF NEWS çorbacıları çoğu devletle ilişkili sızdırma kadrolar aracılığıyla kamuoyu oluşturmaya yöneldiler. Arkasından Öcalan'ın zırva açıklamaları geldi. Bütün bunlar olurken derin prof. Yalçın Küçük tv'ye davet olunup bu konuda sahibinin sesinden kışkırtmalarını yineledi. Bütün bu gelişmeler aynı zaman diliminde yaşandı. Benim, ANF NEWS'te yayınlanan yazının içeriğine ve zamanlamasına yönelttiğim eleştiri bu nedenle bazı çevreler tarafından kürtlerde uyandırılmak istenen intibayı olumsuz etkileyeceği kanısıyla ciddiye alındı. Takibeden günlerde devletin bağlaşıkları bu foruma kadar gelerek her yazıda 20 küfür ve iftiranın yer aldığı dezenformasyonlarını günlük görev anlayışıyla yaymak istediler. Amaçları devletin açık bağlaşıklığını bir şekilde ifşa etmiş olmamı beni şaibe altında bırakarak boşa çıkarmaktı. PKK dışındaki kürtlerin Öcalan-devlet ikilisinin niyetlerini çözmekle birlikte en az benim kadar duyarlılık göstermeleri sonucu anti-semit propagandaya set çekilmiş olmakla kalınmadı, aynı zamanda kürtleri yahudilere karşı seferber etme çabaları da akim kaldı. En önemlisi, devletten devlete ilişkilerde İsrail ile dost ve müttefik gözüken Türkiye'nin el altından güdümlü çevreleri İsrail ve yahudi karşıtlığına kışkırtmakta olduğunun anlaşılmasıydı. Bizlerin kör misali (aslında son derece bilinçli ve öngörülü bir değerlendirmeden hareket edilmekteydi) attığımız taşın kaç tane fincancı katırını ürküttüğünün ayan-beyan belirtilerini yakalamamıza ilaveten, Öcalan'ın devletin çömezi bir kişilik olduğu daha bir anlaşıldı ve su yüzüne vurdu. Bunu abarttığımı sananlar çıkabileceği gibi nasıl emin olduğumu soranlar da çıkacaktır. Cevabım gayet basit. İtinin ve MİT'inin foruma akın ederek günlerce saldırmaları sadece aport aldıklarını kanıtlamıyordu, ayrıca izlenen bir forum aracılığıyla yalan-yanlı propagandaya, kışkırtmacılığa karşı deşifre etmek anlamında karşı çıkılabildiğini gözler önüne seriyordu. Türk devletinin kirli politikalarını ve devlet kadar kirli işbirlikçilerini açığa çıkarmada emeği geçen her kürt vatanseverini kutluyorum. Selam ve sevgiler.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.