Ana içeriğe atla

Doğu Kürdistanlı yazar ve sivil toplum aktivisti Koyistan Omerzade ile röportaj


Sayın Cemal Necari Güney Kürdistan'da çıkan Rave dergisi için Doğu Kürdistanlı yazar ve sivil toplum aktivisti Koyistan Omerzade ile bir röportaj yapmış.. Bu röportajı çevirerek okuyucularımıza sunuyoruz.

Saygılarımla

Aso Zagrosi

Cemal Necari: Siyasi olarak Doğu Kürdistan'ın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Koyistan Omerzade: Doğu Kürdistan İran'ın en siyasi bölgesidir. İran'da yaşıyan tüm ulusal yapılanmalar içinde bilinç ve siyasal kültür bazında bu bölgenin durumu diğerlerinkinden daha iyidir. Bundan dolayı İran'da iktidara gelen her güçün ilk işi Kürdistan bölgesini kontrol etmek ve onun için özel hesap yapmaktır. Tüm rejimler bölgenin iradesini kontrol altına almak istiyorlar. Şükür ki Kürdlerin iradesi o kadar güçlü ki bugüne kadar Kürdistan'ın hiç bir parçasında hiç bir rejim Kürdlere boyun eğdirmemiştir. Bunun nedeni ise Kürdistan'ın tüm parçalarında var olan siyasi uyanıştır. Kürdistan'ın her hangi bir parçasındaki gelişme diğer parçalarıda doğrudan etkiliyor. Kuzey ve Güney Kürdistan'da yaşanan siyasal gelişmeler, Doğu Kürdistanlıların siyasi bilincinin yükseltilmesinde önemli rol oynuyor ve hatta doruğuna çıkarıyor. Buna en iyi örnek son dönemde Doğu Kürdistan'da yaşanan genel grevdir. Bu grev Doğu Kürdlerinin sahip olduğu siyasal bilincin seviyesini gösteriyor.

Cemal Necari: Doğu Kürdistan'da Siyasal partilerin yokluğu, bu parçadaki siyasal hareketin üzerinde nasıl etkide bulunuyor?

Koyistan Omerzade: Eğer Doğu Kürdistan'da Kürd halkının hakları için mücadele eden partilerin partilerin geçmişine bakarsak, kendi ideolojilerinin doğrultusunda Doğu Kürdistan toplumunun bireylerini etkilemiyorlardı. Halkı harekete geçiren ulusal duygularıydı. Eğer partilerin üyelerine bakarsak bunu açık bir şekilde görürüz. Bu partiler uzun bir süreden beri Doğu Kürdistan toplumundan kopmuşlar, Doğru Kürdistan halkının gerçekliğinden ve durumundan uzaklaşmışlar. Halktan kopmanın sonucunda Doğu Kürdistan hareketine büyük zararlar veren parçalanmalar yaşandı.

Cemal Necari: Şimdi kamplarda yaşıyan Doğu Kürdistan siyasi partilerinin durumunu nasıl görüyorsunuz?

Koyistan Omerzade: Doğu Kürdistan partilerinin mecburiyet karşısında seçtikleri kamp yaşamına objektif ve doğru bir şekilde ele almak lazım. Bu güçler Güney Kürdistan'ın içinde geçtiği sürecin durumuna karşı dikkatliler. Bu partiler çok şey yapabilirlerdi, fakat yapamadılar. Ne yazık ki kendi üyelerini dahi ulusal ve akademik bir temelde eğitemediler. Bu kamp yaşamı üyelerinin psikolojik dengesini bozdu. Bu partiler var olan enerjilerini ve potansiyellerini düşmana karşı kullanacaklarına, kendi kendilerine karşı kullandılar. Örneğin Komela'nın bölünmesi, Kürdistan Demokrat Partisinin bölünmesi gibi.. Eğer o ayrılmalar esnasında Güney Kürdistan asayiş güçleri mudahale etmesiydi daha kötü sonuçlar ortaya çıkardı.

Cemal Necari: Ne yazık ki partiler birlik halinde değiller. Sizce bu aşamada İran'da Kürdlerin tek bir tavır içinde olmaları gerekmiyormu?

Koyistan Omerzade: Aktüel olarak Orta Doğu tarihsel bir süreçten geçiyor. Kürdistan ise Orta Doğu'nun kalbi olarak hesap ediliyor. Kürdistan coğrafi, siyasi ve stratejik olarak büyük güçler için önemlidir. Yalnızca Doğu Kürdistanlılar değil, tüm dünya Kürdleri Kürdlerin temel istemleri konusunda ortak bir ses ve görüş içinde olmalılar. Buna en iyi cevap ise ulusal kongrenin oluşturulmasıdır. Eğer İran'ın gerçekliğine gelirsek ve İran'da yaşanan gelişmelere bakarsak Kürdlerin kendilerini toparlaması, güçlenmesi ve yakın gelecekte beklenen gelişmelere hazır olmaları gerekiyor. Doğu Kürdistan liderleri partilerin dar kalıpları çerçevesinde değil, Kürd milletinin geleceğini düşünmeliler.. Partiler, geçmişte olduğu gibi tarihin tekrar edilmesini istemiyorlarsa güçlerini birleştirmeliler. Doğu Kürdistan halkının Kürd liderlerinden beklediği birleşik bir cephenin oluşumudur.

Cemal Necari: Siyasal partilerin yokluğunda Doğu Kürdistan'daki aydınların, siyasi ve sivil toplum aktivistlerinin nasıl bir rolü olacak?

Koyistan Omerzade: Aydınların görevi toplumu aydınlamaktır. Aydınlar, yapabilecekleri sınıra kadar yapıyorlar. Bu süreçte önemli olan aydınların, siyasi ve sivil toplum aktivistlerin temel ve kader tayin edici sorunlar karşısında uyanık olmalarıdır. Onların ulusal ve ahlaki görevleri konusunda kaygısız olmamaları gerekir.

Cemal Necari: Niçin Kürd basını siyasal partilere bağlıdır? Böyle bir medyayi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Koyistan Omerzade: Medyanın görevi çarpıtmadan toplumu doğru bir şekilde bilgilendirmektir. Fakat ne yazık ki Kürd medyası partilerin zurnacısı haline gelmiştir. Yalnızca kendi çıkarlarını düşünüyorlar, toplum gerçekliğinden uzak kendi programlarını yayınlıyorlar. Bu tip basın halktan daha fazla uzaklaştırıyor ve halkın güvenini kaybediyor. Eğer siyasal partiler bu kısır döngüden çıkmasalar kamuoyunu etkileyemezler. Ne yazık ki medyanın bir çoğu Kürd tarihini partilerin tarihi kadar küçültüyorlar. Bunun çok kötü sonuçları olur.

Not: Bu röportaj Rave dergisinin 17.sayısında yayınlanmıştır.

Çev: Aso Zagrosi

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.