Ana içeriğe atla

Sasani Kralı Ardeşêr’in etnik kimliĝi üzerine

 Geçenlerde ben sayın Sıraç Bilgin’in „Azeriler Med mi“ adlı makalesini okurken, „Sasani-Kürd“ ilişkileri hakkında söyledikleri benim dikkatimi çekti. Sayın Bilgin makelesinde Ardeşêr’in „babası Sasan’nın ....Babag tarafından at ve büyükbaş hayvanlara bakmak için görevlendirildiĝini“ ve „Kürd çobanlarla birlikte yaşadıgını“ söylüyor ve ekliyor „işte Kürdlerin uzun süre koruduĝu bu Ardeşêr Kürd Kralı Madig’e saldırıyor“ ... Aslında Sasaniler meselesi hâlâ bugüne kadar Kürd tarihçileri tarafından saĝlıklı bir araştırma sonucu yerine oturtulmuş deĝildir.. Sasaniler ve Kürdlerin içinde bulundukları ilişkilerin açıĝa çıkarması gerekiyor.Bu konuda çeşitli tartışmalar olmasına raĝmen siyasal, ulusal ve dinsel kaygılardan dolayı farklı tutumlar ortaya çıkıyor... Ben bu kısa yazıda sadece Ardeşêr’in etnik kimliĝi üzerine duracaĝımdan dolayı bu meseleye deĝinmeden geçiyorum.. Ardeşêr Kürd mu yoksa Fars mı meselesine başlamadan önce, Ardeşêr’in geldiĝi bölgeyi tespit etmek gerekir.. Birincisi, Ardeşêr Kürdistan’da dünyaya gelmedi... O, Fars ülkesinde dünyaya geldi.. Tüm tarihçiler bir hususta hemfikirler ki, Medler, Partlar ve Farslar bugünkü Iran, Kürdistan ve Azerbeycana geldikleri zaman her bir grub ayrı coĝrafyaya yerleşiyor... Ardeşêr’in doĝduĝu yer ise Fars ülkesiydi... Acaba Fars ülkesinde Kürd varmıydı? Bir çok tarihçi ve araştırmacı bu soruya olumlu cevap veriyor ve Fars ülkesinde Kürdlerin var olduĝunu söylüyor.. Hebibullay Tabanî ve Mela Cemil Rojbeyani gibi Kürd araştırmaclar, Fars bölgesindeki Kürdler üzerine duruyor, bu konuya ilişkin Ksenefon, Strabon ve Eratosthene’den bir çok alıntı veriyorlar. Yunan tarihçilerinın dışında Tabani Iran kaynaklarına da baş vuruyor.. Bunlardan Fidewsi’nin „Şahnamesi“, Seyid Ahmed Kesrewi’nin „Karnamey Ardeşêr Papakan“, Reşid Yasemi’nin eserlerine vs... Fars bölgesi; Kirman, Xusistan, Isfahan ve Arap körfezi tarafından çevrilen alandır.. Strabon, Eratoshene dayanarak:“Parslarin çeşitli kollarından Kurtiler ve Merdiler de var.. Bu iki yapılanma o kadar birbirlerinin içine girmiş ve yakınlar ki, Betalemius ve Uratstin ikisinin aynı olduĝunu yazıyorlar“ diyor (akt. Tabani, Kürdler ve Medler aynı Millettir,sayfa 275) Rojbeyani ve tabanî, Kürdlerin Fars bölgesinde bulunduĝu konusunda hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak kadar bir çok belge sunuyorlar..Bunlardan bir taneside Beyheqi tarihidir. O, „Kürdler Fars ülkesinde onları yenecek kadar çok“ olduĝunu“ yazıyor. Ibni Hewqeli 841 yılında yazdıĝı gezi notlarında „ Fars ülkesindeki 32 Kürd aşiretinden “ söz ediyor ve hepsinin isimlerini aktarıyor.. Yine Ibni Xurdazbih 846 yılında „Fars ülkesindeki 4 Kürd aşiretinden“ söz ediyor ve aşiretleri ve aşiret reislerinin isimlerinide aktarıyor. Yine bu kaynaklar içinde „Farsname“nin yazarı Ibni Ulbelxi, „eskide Fars ülkesinde beş Kürd aşireti vardı.. Her aşiret 100 bin aile veya evden (Reme kavramını kullanıyor) oluşuyordu. Bu beş kol, Gileweyi, Dewan, Lologan, Karyan ve Bazenganlardan oluşuyordu. Fars ordusunun rengi ve gururu bu Kürdlerdi, sayılarıda alabildiĝine çoktu. Fakat, Islam’ın başında bir defadan yok edilerek darmadaĝan oldular.. Yapılan kıyımdan muslumanlıĝı kabul eden bir kişi olan „Elik“ hariç hiç kimse kurtulamadı. Elik’te milletini temsil ediyor......... Kürdleri Isfahan çevresinden Şiraz’a getirmişler ve orada çoĝalmaya başladılar... Işte Fars ülkesinin tarihi“!!! diyor.. Sayın Rojbeyani, „Farsname“ yazarının Fars ülkesindeki Kürdlerin sayısına ilişkin verdiĝi bilgileri deĝerlendirirken, her aile veya evi beşle çarpıyor ve yaklaşık olarak iki buçuk milyon Kürd sayısına varıyor. Sayın Rojbeyani Şiwankare Kürd bölgesinin sınırlarını tespit etmek için onlarca Arap ve Fars kaynaĝını tarıyor : „Şiwankare, Fars, Kirman ve Haliç arasındaki bölgedir, bölge merkez ise ‚EG‘ olduĝunu(Ibni El Esiri), bölgede yer alan şehirleri ise „ Zergan, Tarem, Istehbanat, Neyriz,Xeyir, Purk, Kurum, Runiz, Lar(Farsname yazarı) Dirabgird(Tarixi Guzide, Cemaledin Mustefi Qezwini), Fesa, Karzon, Xwenç, Gor ve Istexriş olduĝunu söylüyor. Yine Rojbeyani belgelere dayanarak Şiwankare’nin Teberistanla birlikte „Iran’ın iki baĝımsız bölgesi“ olduĝunu söylüyor. 9 ve 10. Yüzyılda yaşıyan „Farsname“ yazarı Kürdlerin sayısı ve Islam Ordularının „Şiwankare Bölgesinde“ yaptıĝı katiamdan tek bir kişinin kurtulduĝu yönündeki tezi abartılmış olabilir.. Ama, o bölgede Kürdlerin yoĝun bir şekilde yaşadıĝı ve Islam Ordularının alana gelmesinden sonra Zerduşti Kürdlerine karşı katliamın yapıldıĝı bir gerçektir.. Bu konuda bir çok belge var. Farsname’nin yazarı islam ordularının 643 yılında Iran’a girdikten sonra, bir çok Fars şehrinin ismini sayarak „teslim olduklarını ve harac vermeyi kabul ettiklerini“ yazıyor. Ama aynı yazar „Islam Orduları Fesa ve Darabgird’e yöneldiĝinde Kürdler ayaklandılar ve büyük kayipler verdiler“ diye yazıyor. Eski tarihçilerin bir çoĝu „Şiwankare“deki Zertuştilerin islam Ordularına karşı dirindiklerini yazıyorlar.. Bir belgede Hz. Ömer’in kerametleri arasında sayılan ve islam alimleri tarafındanda kabul gören rivayete göre „Hz. Ömer gece uykusunda islam Ordularının kuşatma altına alındıklarına ve askerlerin kötü duruma düştüklerine dair bir ruya görüyor. Uykudan kalkıyor ve çok rahatsız bir durumdadır. O gün de cuma günüdür.. Hz. Ömer 2.Halife olarak Medine’deki minderinin üzerinde cuma konuşmasını yaparken, ansızın tüm gücüyle „Ey Zuneyim Oĝlu Sarye Daĝlar!!!!!! Daĝlar!!!!!“ diye baĝırıyor. Yine bu rivayete göre Zuneyim Oĝlu Sarye Fars ülkesinde Hz. Ömer’in sesini duyuyor ve ordularını daĝ kısmında konumlandırıp düşmanı yeniyor...(Şerafedin Abdullah Wesaf’tan akt. Rojbeyani). Yine Loristan, Istexri, Darbgird Kürdleri 649 yılında Islam Ordularına karşı isyan ettikleri ve büyük kayıplar verdiklerini biliyoruz.., Sasanilerin son kralı Yezdgurd’da o bölgeye sıĝınmıştı.. Tüm bu verilerden sonra Kürdlerin Fars bölgesinde yaşadıkları ve „Farsları yenecek kadar“ güçlü olduklarını gördük. Bir çok tarihçinin ortak kanısı, „Şiwankare’ler kendilerini Ardeşêr’in torunları olarak gördükleri ve ayrıca Zerduşti dinine baĝlı olduklarından dolayı“ direniş göstermişlerdir. Deĝerli Kürd tarihçisi, şehid Mela Cemil Rojbeyani „ Fars, Kirman ve Isfahan’da Kürd Şiwankar Hükümeti“ adlı çalısmasında bu bölgedeki Kürdler üzerine duruyor ve kurdukları Beylikleri irdeliyor.. Şehid Rojbeyani(Baas rejimi tarafından zehirle öldürüldü) hemen sözkonusu çalışmasının girişinde Ardeşir meselesi üzerine duruyor. Rojbeyani, „Sasan’ının Ardeşêr’in dedesi ve Zerdeşti bir din adamı“ olduĝunu“ söylüyor.. Ardeşêr’in babasının ismini de sayın Bilgin’in ileri sürdüĝü gibi „Sasan“ olarak deĝil, „Papek“ yada „“Babek“ olarak yazıyor. Zaten Ardeşêr Babakan ve Papakan burada kaynaklanıyor. Yine şehid Rojbeyani, „Sasan’ın evlendiĝi kadının Kürd Barzengi aşiretinin paşasının kızı olduĝunu“ ve ismininde „Ram Behişt“ yada „Mina Behîşt“ olduĝunu yazıyor. Sasan ve Mina Behîst’ın „Babek“ adında bir erkek çocukları oluyor. Babek büyüdükten sonra „Xêr“ şehrinin yöneticiliĝine getiriliyor. Daha sonra Babek’in Ardeşêr adında bir oĝlu oluyor... Babek, Ardeşêr büyüdükten sonra „Fesa“ şehrinin paşası olan „Guzehr“ yada „Goçehr Barzengi“nin yanına „Fesa Kalesine“ okçu olarak veriyor.. Ardeşêr bir kaç yıl içinde iktidarını genişleterek kendisi padişah ilan etti... Bundan dolayi da Şah 5. Erdewan Ardeşêr’e bir mektup yazarak „ Be adam, sen ayaklarını fazla uzatıyorsun. Sen kendi elinle kendi mezarını kazıyorsun. Ey Kürdlerin çadırında büyüyen Kürd, kim sana tac giymeye ve ülkeyi işgal etmeye izin verdi“ diye hakaret etmeye çalışıyor..(Teberi) Yine bir başka Kürd tarihçisi olan Hebîbullay Tabani“Kürdler ve Medler aynı millettir“ adlı deĝerli çalışmasında Medler sonrası dönemi irdelerken Ardeşêr üzerine de duruyor. Tabanî „Ardeşêr’in hem anası ve hemde babası Kürdtür“(sayfa 274) diyor.. Tabani’de Rojbeyani gibi Şah 5. Ferhad’ın Ardeşêr için söylediklerinin aynısını Behrami Çubin’in Xusro Perwez için (Kürd çadırında yetişen) söylediĝini yazıyor. Iran tarihini yazan yabancı tarihçilerden Marquart „ Ardeşêr, işe akrabaları olan Barzengi ve Şiwankare aşiretleriyle kavga etmekle başladı“... diyor.. Yine A. Christensen, L’Iran sous les Sassanides(Sasaniler döneminde Iran) adlı eserinde Barzengi şahı Guçêr’in akrabası olan Ardeşêr’in babası olan Babek tarafından öldürülmesi ve yerine geçmesi meselesine deĝiniyor.. Ayrıca Tabani Ardeşêr’in dedesi olan Sasan’ın bir lakabınında Kürdçe bir kelime „Dengo“ olduĝunu ve bunun Farsçadaki „Seda“ya denkdüştüĝünü, Medani şehrini kurduĝu zaman bir mahalesine „Kurdafaz“ yada „Kurdawa“ diye adlandırdıĝını yazıyor. Sonuç olarak Ardeşêr’in doĝduĝu Şiwankare Kürd bölgesi ve ailesinin geldiĝi Kürd Barzengi aşireti, bir çok yerli ve yabancı araştırmacıyı Ardeşêr’in Kürd asılı olduĝu gerçeĝine götürüyor. Ardeşêr’in Fars bölgesindeki Kürd „Şiwankare“den itibaren iktidar olması ve Sasani devletini kurmasından sonra bir çok alana olduĝu gibi Kürdistan’a karşıda saldırıya geçti.. Ardeşêr iktidar(226-241) olur olmaz Fars bölgesinden Med topraklarında ortaya çikan siyasal otoritelere saldırdı.. Ardeşêr sadece Kürd Kralı Madek’in iktidarına son vermedi, aynı zamanda Cizire’yi, Harranı ve Nusaybin’m işgal etti. Daha sonra Musul şehrini bir kuşatma neticesinde kanlı ele geçirdi.. Ardeşêr’in ölümünden sonra Kürdistan’da yeni direnişler başgösterdi ve yeni saldırılar.. Cizire, Amed vs.. Ayrıca bunların hepsi birer birer irdelenmesi gereken konular.. Çünkü Kürd halk tarihinin en kanlı dönemlerinden biridir.. 11.06.06 [email protected]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.