Küresellesme çaginda Dünya Kupasinin Ekonomi- politigi
Giriş/Futbol küreselleşmenin en iyi göstergelerinden birisi haline gelmiştir. Futbol bir fenomen olarak dünyada nüfuz etmediği alan bırakmamıştır. Emperyalizmi kapitalizmin en yüksek aşaması olarak tanımlamıştı. Küreselleşmenin en yüksek aşaması ise futboldur. Clausewitz’in deyimiyle, Futbol savaşın başka araçlarla devam ettirilmesidir. Futbol sınır tanımayan bir imparatorluk olarak tarihteki ve günümüzdeki tüm imparatorlukları aşmıştır. Futbolun diğer imparatorlukalardan farkı hegomonyasını şiddet ve silahtan almaması ve dünyayı barışcı yollardan domine etmesidir. 1945’ten beri Dünyadaki uluslaraarsı sorunların tartışılıp çözümler arandığı platform olan BM’in 2005’teki üye sayısı 191 iken. Futbolun BM’si olan FİFA’nın üye sayısı 207’dir. BM’den daha esnek bir yapıda olan FİFA’ya Federal Kürdistan’ın üyeliğinin uluslararası düzeyde bir devlet olarak tanınmasından önce mümkündür.Kapitalizmin sporu: FutbolTabi i futbolun bu denli populer olmasının nedenleri incelemeye değer, futbol her yerde oynanabildiği gibi tek başına yada çok sayıda kişiyle çocuk, kadın genç yaşlı birlikte oynayabilir bir oyundur. Hatta top yerine bir konserve kutusu, kale yerine iki taş kullanılabilir. Oyun oynama isteği olduktan sonra sokakta, parkta birbirini tanımayan insanlar pekala bir futbol maçı yapabilirler veya futbol üzerine samimi sohbetlere koyulabilirler. Bu anlamda da iyi bir sosyal iletişim aracı haline gelmiştir. Ayrıca kollektif bir oyun olan futbolda, futbolcunun fizik olarak uzun boylu veya kısa boylu olması onun kalitesini belirlmediği için izleyenlerin kendilerini tuttukları takımla özdeşleştirmeleri daha kolay olmaktadır. Yani takımlardaki bir yıldız futbolcu ekibi ile birlikte başarılı olabilir ve bir ekibin başarısı bireysel yeteneklerle kollektif oyunun uyumlu ve dengeli olmasından geçmektedir. Bu denli evrenselleşen futbolun ve Dünya kupasının tarihsel gelişimine gelince; sanayi devrimini gerçekleştiren İngiltere’de 12. yüzyıldan bu yana oynanan yerel oyunlarını 19 yüzyılın ikinci yarısından itibaren kurallara bağlayarak genelleştirmişlerdir. Bu anlamda dünyanın ilk Futbol federasyonu 1863 yılında Londra’da maçon tavernasında, ikincisi 1873’te İskoçya’da, 1875’da Galler, 1880’de ise İrlanda’da kurulmuştur. Futbol İngitere’ye has bir oyunken Birleşik Krallıkta futbol federasyonlar etnik temelde kurulmuş ve halende bu şekilde devam etmektedir. İngiliz futbol federasyonu kurulduktan 8 yıl sonra 50 ekibe sahipti ve dünyanın ilk futbol kupası 1871’de İngiltere’de organize edilmiştir. 17 yıl sonra ise ilk şampiyonlar ligi kurulmuştur. İlk uluslararası maç, İngiltere ile İskoçya arasında 1872’de oynanmıştır. Kapitalizmin oyunu olarak İngiltere’de doğan futbol, güneşi batmayan impartorluğun hegomonyası sayesinde çok hızlı bir yayılma göstermiştir. İngiltere dışındaki ilk Futbol federasyonları 1889’da Hollanda ve Danimarka’da kurulmuş ve bunları sırasıyla 1891’de Yeni Zellanda, 1893’te Arjantin, 1895’te Şili, İsviçre ve Belçika, 1898’de İtalya, 1900’da Almanya ve Uruguay, 1901’de Macaristan, 1902’de Norveç, 1904’te İsveç vd. Takip etmiştir. 1904 yılı aynı zamanda FİFA (Dünya futbol federasyonu) Paris’te Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre ve Almanya’nın telgraf yoluyla katılımı ile kurulmuştur. Futbolun anavatanı bu oluşumun dışında kalmıştır.Kıtalar arası ilk maç 1889’da İngiliz Montevido takımıyla Arjantin Beunes Aires arasında oynanmıştır. Güneşi batmayan imparatorluğun gemicileri, tüccarları, askerleri vb. gittikleri yerlere futboluda deniz yoluyla taşımışlardır. Bundan dolıyıdırki, Avrupa’daki ilk ekipler liman kentleri olan; Le Havre Fransa’da, Genova İtalya’da, Bilbao ve Barselona İspanya’da ve Hamburg Almanya’da kurulmuştur. Futbol Japonya’ya 1873’te İngiliz ordusu tarafından sokulmuştur. 1882’de ise futbolu Kore ve Kosta Rika’ya taşıyan İngilizler olmuştur. Türkiye’de oynanan ilk futbol maçı iki İngiliz takımı arasında 1895’te İzmir’de oynanmıştır. Futbolun ülkenin iç meselelerine bir müdahale olarak gören Sultan Abdülhamit futbolun gelişmesini engellemeye çalışmıştır. 19 yüzyılın büyük buluşu olan demiryolu futbolun yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Demiryolu ulaşan her şehirde garın yanı sıra birde futbol saha yapılmış ve böylece takımlar arası maçlar oynanabilmesi olanaklı hale gelmiştir. Bir yandan ulusal düzeyde oluşan futbol federasyonları ulusal şampiyonaları düzenlerken, diğer taraftan da uluslararası maçlar öncelikle komşu ülkeler arasında oynanmaya başlanmıştır. Bu anlamda, Fransa ilk maçını Belçika ile 1904’te, İsveç ile Norveç ve Brezilya ile Arjantin 1908’de. Japonya ile Çin 1917’de, Portekiz ile İspanya ve Kosta Rika ile Salvador 1923’te, Senegal ile Mali 1965’te ve Slovenya ile Hırvatistan 1991’de yapmıştır. Görüldüğü üzere, günümüzde bile bağımsızlığını kazanan komşu ülkeler ilk maçlarını kendi aralarında yapmayı tercih etmektedir.Dünya Futbol Hükümeti: FİFA ve Dünya Kupası1863’te İngiltere Futbol federasyonun kuruluşu ile başlayan futbol macerası 143 yıl sonra günümüzde dünyada eşi görülmemiş bir imparatorluk haline gelmiştir. Bu imparatorluğu dünya çapında yöneten hükümet ise 1904’te 8 ülke tarafından kurulan FİFA’dır. FİFA’ya her ülkeden bir federasyon üye olabilirken, FİFA BM’de önce kurulmuş olup devleti olmayan ülkelerin üyeliğini kabul ettiğinden 2005 yılında BM’nin 191 üyesi varken FİFA’nın 207 üyesi vardır. Daha açık bir deyişle 6 BM üyesi ülke FİFA üyesi değilken, 22 BM üyesi olmayan ülke ise FİFA üyesidir. Futbolun bir halkın ulusal kimliğini ifade edilmesindeki rolü ve ulusal kimlik için çimento işlevi gördüğü tespit edildiğinden FİFA’ya üyelik başvurusu ve kabulünde politik etkenler belirleyici olmaya başlamıştır. Dolayısıyla Tibet ve Çeçenistan gibi ülkelerin FİFA’ya başvuruları Çin ve Rusya’nın itiraazları sonucu kabul edilmemiştir. Bosman davası avukatlarından Luc Misson ve Tibet takımının kurucusu Makyel Naybrant 2001 yılında NF Board (www.nf-board.com) adlı bir yapı oluşturmuşlardır. NF Board üyeleri Batı Sahara, Monako, Laponi, Kuzey Kıbrıs, Tibet, Somaliland, Güney Moluk, Güney Aşağı Sakson, Şagos, Romani, Çeçnistan. Oksitanya, Sealano, Zanzibar ve Kosova üyedir. Bunlar arasında 6 milli takım Kosova , Kuzey Kıbrıs, Çeçenistan, Tibet, Batı Sahara, Oksitanya, Soşaliland ve Kürdistan milli takımının kasım 2006’da Kuzey Kıbrıs’ta Viva Dünya Kupası adı altında alternatif ve/veya tamamlayıcı bir kupa düzenlemeye karar vermişlerdir.1904’te Avrupa ülkeleri tarafından kurulan FİFA’nın ilk Avrupa dışı üyesi Güney Afrika 1910’da, Arjantin ve Şili 1912, ABD ise 1913’te üye olmuştur. FİFA’nın kuruluşundan 2 yıl sonra İsviçre’de düzenlenmek istenen Dünya kupasına katılım sailanamadışı için 1906 Dünya kupası projesi gerçekleştirilememiştir. Buna karşın 2008’den itibaren Futbol olimpiyatlarda yarışmaya dahil edilmiştir. 1914’te başlayan 1. Dünya savaşı olimpiyatlardaki yarışmaların Dünya kupası olarak tanınması girişimlerini sekteye uğratmıştır. Savaş sonrasında düzenlenen 1924 ve 1928 olimpiyatları futbolun geliştiği Avrupa ve Latin Amerika federasyonları arasında ilişkileri pekiştirmiştir. Bunun yanı sıra bu dönemde FİFA başkanı olan Jules Rimet’in yoğun çabaları sonucunda, 1930’da ilk Dünya Kupasının düzenlenmesi 28 mayıs 1928’de 25 kabul, 5 red ve 1 çekimser oyla kabul edilmiştir. 18 mayıs 1929’da yapılan oylama sonucunda kupaya Uruguay’ın ev sahipliği yapması kararlaştırılmıştır. Bu dönemde futbolun bu denli yaygınlaşmamış olmasım federasyonların ekonomik olarak yeterli kaynaklara sahip olmamalarından 4 Avrupa ülkesi, Fransa, Belçika, Yugoslavya ve Romanya, bu kupaya katılmaya karar vermişlerdir. 30 üyeden 16’sının katıması söz konusu iken ancak 13 takım kupaya katılabilmiştir. Ev sahibi Uruguay oynadıiı tüm maçları kazanarak kupanın ilk sahibi olmuştur. Güney Amerika’nın iki devi Arjantin ile Brezilya arasına sıkışan Uruguay Dünya Kupasını düzenleyerek ulusal kimliğini kabul ettirmiş ve futbol hayranı bir Uruguaylı evini satarak Dünya kupasını düzenlemeye katkıda bulunmuştur.Devam edecekAhmet ALİMFransa, 6 Temmuz 2006