General İhsan Nuri Paşa'nın anısına(2)
İhsan  Nuri Paşa gibi  yetenekli  ve  yurtsever  bir  Kürd  subayının   hareketin başına geçmesi,   Türk devletinin   daha  çok   paniklemesine neden oluyor.  Çünkü,  İhsan  Nuri'nin   Ağrı bölgesine  gelmesi ile birlikte    onun   kişiliğinde   Xoybûn Partisi    hareketin  siyasi, askeri ve örgütsel  önderliğini üstleniyor.   İhsan  Nuri'nin    bölgeye gelmesi  birlikte  “Kürd  Ulusal Ligası-Xoybûn“un  bağımsız Kürdistan  için   hazırladığı   strateji ve  taktikler   adım  adım   uygulamaya konuluyor.
Kürd  hükümetinin   ilan edilmesi, idari ve askeri görevlendirmeler,   peşmerge savaşını  yoğunlaştırılması, “Agirî  Ulusal Marşının“  hazırlanması,  “Agirî“  dergisinin   yayın   faaliyetine  sokulması,  Ağrı dağına    Kürd  ulusal  bayrağının  çekilmesi,   Kürd   Peşmerge ve  subayları  için   rozetlerin  hazırlanması,  kurtarılmış  bölgelerde  telefon  şebekelerinin  tesis edilmesi,  Ağrı'nın  dışında  diğer  Kürdistan   bölgelerinde   gerila savaşının yaygınlaştırılması      Kuzey Kürdistan    ulusal  mücadelesi   tarihinde   bir  ilkleri oluşturuyordu.
Burada    şunu vurgulamak lazım Cibranlı  Xalid  Beyin  önderliğinde oluşan  “Azadi“  Kuzey Kürdistan tarihinde  ülke  zemininde   oluşan  en ciddi örgütlenmeydi.  Fakat,   1925 Devrimi  başladığı zaman,  hareketin beyni  pozisyonunda  bulunan  Cibranlı Xalid  dahil olmak üzere  bir  çok temel kadrosu     fiziki olarak    Türk devleti tarafından yok edilmişti.(İhsan Nuri ve arkadaşlarının   1924 yılındaki Hakkari'deki  başarısız  girişimlerini de  eklemek lazım) 
Şêx  Said Önderliğinde  gelişen 1925  Devrimi  çok  yaygın  ve geniş   bir bölgeye  yayılmasına rağmen   hem    spontanitelik  önemli bir  rol oynamış  ve  hemde   hareketin  ömrü  kısa  olmuştur.   Yukarı  Ağrı   Kürd  Direnişi  esnasında   gerçekleştirilen     adımların  bir çoğu  1925'de  yoktu.
Zaten  Ağrı'nın  5  yıl boyunca   Türk devletine    karşı direnmesinin  sırı burada yatmaktadır.   Ağrı'da    Kürdler  çok küçük  bir  güçle ve yaygın   gerila   eylemlikleri ile  Türk devletini  büyük açmazlarla    karşıya  bırakıyorlar.
Türk  devleti,   Ağrı direnişini  kırmak için  tarih boyunca   Kürdleri  kandırmak  için  giriştikleri  tüm  planları   hayata geçiriyor.  Ağrı  direnişine      katılan  önder  konumdaki   kadroların   bir çoğu   Türk devletinin  Kürd düşmanı   politikalarının  ve oyunlarının  bilincindedirler.  Ayrıca  İhsan  Nuri Paşa gibi   dirayetli bir komutanın  ve  Kürd  ulusal   bilinci ile  donanımlı  bir şahsiyetin    hareketin  başında   olması   bu  planların  boşa çıkarılmasında   önemli bir rol oynamıştır.(Detaylar için   İhsan Nuri Paşa'ın  Ağrı İsyanı, M.Kalman'ın   Ağrı Direnişlerine  bakınız)
O döneme kadar Kürd kadrolarının Kürdistan Bağımsızlık ve Özgürlük mücadelesi için yürütükleri diplomatik ilişkilere bakıldığında Azadî Örgütünün Başkanı Cibranli Xalid Bey'in Sovyetlerle girdiği ilişkileri bir kenara bırakırsak(geniş bilgi için Aris Arda arkadaşın çevirisini yaptığı “Sovyet arşiv belgelerinde Kürd-Rus ilişkileri“ adlı çalışmayı Newroz.Com'un anasayfasında okuyabilirsiniz) Xoybûn Partisi Kürdistan diplomatik tarihinin doruklarında yer alıyor. Kürdistan diğer parçalarını ayrı tutarsak, bugün dahi Kuzey Kürdistan'daki Kürd yapılanmaları ulusal istemler bazında ve Xoybûn'un 5 yıl boyunca gösterdiği yaygın performans bazında onu gerisinden seyrediyorlar.
KÜRD ULUSAL LIGASI-XOYBÛN
Bilindiği  gibi      1925  Kürdistan Devriminin  yenilgisinin  ardından   Kemalistler    Kürdleri tarih sahnesinden silmek  için  çok  yönlü bir siyaset pratiğe  aktarmaya  çalıştılar.
Türklerin  Kürdlere yönelik  jenosid politikası    tüm  Kürdleri  hedef haline  getirmişti..
Bu  arada  Kuzey  Kürdistan'ın bir  çok ileri gelen şahsiyetleri  o  dönem  Fransa'nın  mandasında bulunan  Suriye ve Lübnan'a   geçmişlerdi.  Ayrıca     Kürdistan'ın    Güney Batı  parçası  da   Fransa'nın işgalı altındaydı.  Birinci Dünya  savaşının   esnasında ve sonrasında da  bazı Kürd aydınları     o  alana geçmişti.
O  bölgeye   bulunan  Kürd  ileri  gelenleri ve aydınları   Türk  devletin
in  Kürdlere karşı  giriştiği  soykırıma  karşı  sessiz  kalamazlardı.
Herkes    ailesel  ve bireysel  olarakta  Türk devletinin  vahşetinden  çekmişti.  Kuzey Kürdistan'ın  bir  ileri gelen  ailelerinin   üyeleri  alanda bulunuyordu.
Türk devletine  karşı    bir   ulusal   hareket  örgütlemek amacıyla   var olan  Kürd   siyasal   oluşumlarını ve ileri  gelenlerini   tek  bir  siyasal  çatı altında   toplamak için
Girişimler    kısa  bir  süre içinde başladı.
5 Ekim  1927 yılında  Lübnan'da  “Kürd  Ulusal  Kurultayı“   toplandı.   Bu    toplantıya  daha  önce   Kuzey Kürdistan   faaliyet  gösteren   belli  başlı  yapılanmaların  taraftarları  kendi   örgüt yapılarını   tasfiye ederek “Kürd  Ulusal Ligası-Xoybûn“un  çatısı altında  birleştiler.
Xoybûn ile  ilgili  çalışma yapan  bir  çok kişi  kendilerini  fesheden  bu   örgütlerin  “Kürdistan Teali Cemiyeti“, “Kürd  Millet Fırkası“,  “Kürd  İstiklal Komitesi“(Azadi)  olduğunu  söylüyorlar.
Xoybûn  kuruluş  kongresine katılan    delegelerin  veya   daha sonra   Xoybûn'a   katılan şahsiyetlerin  bu örgütlerden   geldiği doğrudur.  Ama   bu  örgütlerin  varlığını  1927'ye  kadar  sürdürdüğü  meselesi  açık değildir.  Çünkü,  daha önce  bazı örgütler  “Azadi Partisine“  katılmışlardı.(bu  konu araştırmaya değer)
O dönem alanda bulunan Kürd şahsiyetlerine bir gözatmak gerekirse sayın Dilawerê Zengî Xoybûn üzerine yazdığı bir makalede Xoybûn'un kurucuları olarak:
1. Celadet Alî Bedirxan.
2. Elî Riza kurê şêx Se'îdê Pîran.
3. Dr.Şikriyê Mihemedê Segvan.
4. Haco Axa.
5. Bozanê Şahîn beg (serokê hoza berazan).
6. Mistefayê Şahîn beg.
7. Emînê Ehmed (Serokê hoza Rima).
8. Memdûh Selîm.
9. Bedredîn axayê Hebisbenê.
10. Tewfîqê Cemîl.
11. Fehmiyê Licî (nivîskarê Şêx Se'îd).
12. Mele Ehmedê Şûzî.
13. Feqe ’Evdilayê Cizîrî.
14. Kamil efendî.
15. Kerîm efendî.
Bunlardan  Feqe Evdilayê Cizîrî û Mele Ehmedê Şûzî   hariç  diğerleri  merkez  üyeleriydi. 
Xoybûn'u Güney Batı Kürdistan kuran ve yaygınlaştıranları da:
C. Bedirxan, K. Bedirxan, Xelîl beg Bedirxan, Sûreya Bedirxan, Şêx Ebdulrehmanê Garisî, Dr. Ehmed Nafis, Dr. Nûredîn Zaza, Haco Axa, Qedrî û Ekrem Cemîl paşa, Hemze begê Muksî, Dr. Nûrî Dêrsimî, Şewket Zulfî beg, Emîn Birûsk, Şêx Ebdilrehman û Mihemed Mihdî û Tahir birayên Şêx Se'îd, Ebdilrehmanê Eliyê Yûnis, Arif Ebas, Memdûh Selîm, Tewfîq Cemîl, Osman Sebrî, Cemîlê Seyda, Qedrî can, Reşîdê Kurd, Hesen Hişyar, Cegerxwîn, Ehmedê Namî, .. vs..“ diyor. Daha sonra Batı Kürdistan'da hatırladığı kadarıyla başka isimleri de veriyor.
Aslında bu listelerde yer alması gereken bir çok Kürd şahsiyetleri var. Bunlardan Mili Aşiretinden İbrahim Paşa'nın oğullarından Sami Bey, Keddur bey; Şêx Muhammed Basrawi Güney Kürdlerinden İsmail Hakkı Bey ve Kuzey Kürdistan'dan sürgünden kaçıp gelen Kör Hüseyin Paşa, Hacı Musa Bey vs vs.. şaysiyetleri de saymak gerekir. Bir de İhsan Nurî Paşa gibi kongreye doğrudan katılmayan, fakat hareketin gidişatında esas rol oynayan şahsiyetler var.
Bugüne kadar Xoybûn “merkezi komitesi“ diyebileceğimiz yapılanmasıyla ilgili incelediğim belgeler büyük çelişkiler barındırıyor. Daha sonra yazılan anılardada nesnel olmayan yaklaşımlar var.(bu konuda alabildiğine belge var.. makalemin boyutlarını aştığından geçiyorum)
Ama bir gerçek var. O da o dönem var olan Kuzey Kürdistan ulusal birikimini teşkil eden siyasal kadroların önemli bir kesimi Xoybûn'un saflarında bir araya gelmiş bulunuyorlar.
Ama bugüne kadar Xoybûn ile ilgili Kuzey Kürdlerin ve bir çok yabancı kurdologların kaleme aldıkları kitap ve makalelerde Xoybûn'u Kuzey ve Güney Batı Kürdistanla sınırlamak istiyen yaklaşımları gördüm.
Belki  bugüne kadar   yeterince belge olmadığından dolayı    böyle hatalı   bir tespite  gidildi.
Şimdi   Xoybûn'un  Güney Kürdistan'daki faaliyetlerine dair   ortaya çıkan  yeni belgelere bağlı olarak   bu  hatalı tutumu   aşmak gerekiyor.
Devam edecek..