Ferit UZUN’un Şehadeti ve Birlik sorunu
Yıllar ne çabuk geçiyor. Ferit UZUN’un öldürülmesini ve bu cinayeti lanetlediğimiz cenaze törenini daha dün gibi hatırlıyorum. Birleşik bağımsız Kürdistan amacı çerçevesinde yüzbinleri kısa sürede örgütleyen Kawa’nın önderlerinden olan Ferit UZUN bundan 27 sene önce TC rejimini tehdit ettiği için şehit düştü. Ferit’in şehadeti üzerinden 27 sene geçmesine rağmen, hala güncelliğini korumaktadır. Çünkü, Ferit UZUN siyasi projesi, mücadelesi ve duruşuyla Kürdistan’ın esas sorunun birlik olduğunu gören ve bu birliği kurabilecek liderlerden birisiydi. Ferit UZUN’un şehadeti ile TC’nin evrimi arasında bir ilişki olduğundan kısaca bazı hatırlatmalar yapılacaktır.TC (Türkiye Cumhuriyeti) daha kurulmadan kurucusu şahsında Kürdistan’da izleyeceği politikayı Koçgiri’deki uygulamaları ile açıkca beyan etmişti. Ama o dönemdeki Kürt liderleri ya yeterince uzak görüşlü olmadıkları için, yada yeterince örgütlü ve güçlü olmadıklarından Mustafa Kemal’in yedeğine düşerek Kürdistan’ın en büyük parçasının TC’nin sömürgesi olmasına seyirci kalmışlardır. 1919’dan itibaren Kürdistan’ın üzerine bir Şal örten Kemalistler 1923 ile 1938 arasıda onlarca Kürt isyanını kanla bastırmış ve Kürdistan’ı 1950’lere kadar sıkıyönetimlerle idare etmiştir. 1950’de iktidara gelen Demokrat Partisi iktidarı döneminde sınırlı ölçülerde örgütlenmeye başlayan Kürtler DP iktidarının son yıllarında tekrar hedef haline geldiler. 1961’den sonra başlayan kontrollu açılım döneminin başlarında Kürtler TİP, FKF v.b. yapılar içinde yer alarak demokratikleşmeyi derinleştirmede aktif olarak rol oynadılar. 1969’a gelindiğinde, Kürtler Türk örgütlenmeleri içinde kalamayacak kadar ayrıişmiştılar ve bu koşullarda 1970’lerdeki Kürt örgütlenmelerine ebelik eden DDKO dönemin Kürt militanları tarafından öncelikle Ankara devamında Istanbul ve Kürdistan’ın değişik şehirlerinde kuruldu.Kawa’nın kurucularından olan Ferit UZUN bu dönemde başta sol örgütlenmeler devamında ise DDKO içinde aktif olarak yer almıştır. Ve DDKO davasında tutuklanarak Diyarbakır cezaevinde 1973’e kadar hapis yatmıştır. 1976’da Kawa’nın kuruluşunda aktif bir rol oynamıştır. Kuruluşundan itibaren çok hızlı bir yükselişe geçen Kawa, TC rejiminin korkulu rüyası haline gelmişti. Tam da bu dönemde, 1978’de, ortaya atılan 3 Dünya teorisi tartışmaları TC için bir can simidi olmuş ve örgüt ikiye bölünerek TC’ye karşı mücadele yerine kendi içinde mücadeleye ağırlık vermiştir. Bu süreçte 3 Dünya teorisini savunan grubun başını çeken Ferit UZUN bu parçalanmanın kürtlere ne kadar zarar verdiğini görmüştü. Kisa süren siyasi yaşamında Kürtler arası sorunların eleştiri ve ikna yöntemi ile çözülmesinden yana tavır alan Ferit UZUN bunu bir yaşam biçimi olarak seçmişti. Bundan dolayı da kızını adını YEKBUN koymuştu, bu tavrı onun birlik konusundaki ısrarının belirtisiydi. Mehmet Müfit’in de yazısında belirttiği gibi kendisini dövenlerin kürt olmasından dolayı kavgayı kapatan tavrı buna çok iyi bir örnektir. Ferit UZUN’un toparlayıcı ve birleştirici gücünü iyi tanıyan TC rejimi çözümü onu fiziki olarak ortadan kaldırmakta buldu ve onun projelerini hayata geçirmesini engellendi. Buna karşın, Ferit UZUN en büyük projesi olan Kürtlerin birliğini hayata kavuşturmak gerekmektedir. O hayatta olsaydı tüm enerjisini Kürtlerin birliği için seferber ederdi. Dolayısıyla Kürtler arasında çelişkileri derinleştirmeyen Kürdistani hedefler çerçevesinde birliğe hizmet eden politikalar uygulanırsa Ferit UZUN moral anlamda yaşatılmış ve onun anısına sahip çıkılmış olunacaktır.Ahmet ALİMFransa, 25/11/2005