Kaldığımız Yerden Devam!!!!!
Aso Zagrosi
Son  olarak   Newroz.Com’da  çıkan  bazı   yazılardan  dolayı    geçmişte    bizimle  aynı gelenekten   gelen   bir   çok  arkadaşın    sorgulayıcı   sorularıyla  karşı  karşıya  kaldım.
Ne de  olsa   ben de     bu   site de  yazan   arkadaşlardan  biriyim.
Bundan  dolayı  da    bana   gelen    soruların   kabul   edilebilir bir  mantığı  var.
Yıllardan beri bende Kuzey Kürdistan’da ciddi bir düşünce platformunun oluşturulması düşüncesi oluştu ve yerleşti. Kürd hareketi sürekli olarak kendini tekrarlıyor, Kürdistan’ın acı ve katliamlarla dolu tarihinden gereken dersleri çıkaramıyor. Kürdistan halkının tüm ulusal talepleri en alt düzeylere çekilmesine rağmen alıcı bulamıyordu.
Bundan dolayı, Kürdistan tarihi, Kürd ayaklanmaları, Kürd edebiyatı, Kürd dinsel grupları , 20. Yüzyıl boyunca oluşan ve yenilgi alan Kürd örgütleri, Kürd dili ve kısacası Kürdlere ait olan her şeyin tartışıldığı bir platform gerekiyordu.
 Newroz.Com    sitesini   oluşturduğumuz  zaman    böyle  bir     platformun    oluşturulacağı   umuduna  kapıldım.    Ez  azından   Kuzey  Kürdistanlı  kadroların    belli bir  kesimini  bir  düşünce   platforumunda   toplayabileceğimizi  umuyordum.  Fakat   ne  yazık ki,  bir  kaç  arkadaşın    çabalarını  aşamadı.
Geçmişte  Editörlüğünü  yaptığım ve  daha  sonra ve  hala  da  aktif  olarak   katkıda   bulunduğum  Newroz.Com’da   eski     KAWA   çevresinin      bu  platformu   bir birleriyle     hesaplaşma    ortamı  haline   getirmesine    her  zaman  karşı  çıktım.
Çünkü, böyle bir tartışmanın ne KAWA geleneğine ve ne de Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesine yararlı olacağını düşünüyordum. Kuzey Kürdistanlı bazı çevreler böyle girişimlerde bulundular.. Sonuç olarak bırakın Kürd hareketine yarar getirmeyi insani ilişkileri dahi dejenere etti.
Ayrıca KAWA hareketinin geçmişte KAWA ve DENGÊ KAWA ve daha sonra “Merkez” ve “Muhalefet” gibi ayrışmalarının neden olduğu tahribatlar biliniyordu. Eğer Kawa hareketinin başını çeken arkadaşlar, ciddi bir ulusal donanıma ve tarihsel tecrübeye sahip ve ortaya çıkan sorunları sağlıklı bir şekilde ele almış olsaydılar bu bölünmeler(çeşitli insanların negatif tutumları olsa da ) de olmazdı.(Burada kimseyi suçlamak istemiyorum. O dönemdeki seviye o kadardı.)
Eğer bugün bir şeyler yapılmak isteniyorsa KAWA süreci yararlanması gereken korkunç bir tecrübe ve mirastır.
Fakat şu noktanın altını çizmek istiyorum. 1975-1980 süreci Kuzey Kürdistan’da çok renkliliğin hakim olduğu ender süreçlerden biriydi. Bir dizi Kürd örgütü ortaya çıktı ve faaliyet gösterdi. Örgütler arasında ciddi bir yarışma vardı. Tarihsel tecrübe olsaydı, var olan yapıları sömürgeci Türk işgaline karşı sağlıklı bir zeminde harekete geçirebilirdi.
O dönemler “örgüt fetişizmi “ ve “grup aşkı” ulusal taleplerin önüne geçmişti. Kürdistan Ulusal Bağımsızlığını hedefleyen yapıların “Biz” olayını “Grup Aşkına” bağlı olarak daraltmaları , Grup ve Partiden kopanları aforoz etme “hain” damgasını vurma ve hatta bazı çevreler kendilerinden kopanları ciddi fiziki imhalara giriştiler. Bu çevreler fiziki imhalarını daha sonraki süreçte de iç te ve dışta sistemleştirerek tartışmaların yolunu tıkayarak monopollerini kurdular.
Fakat  “Grup Aşkı” ,  gruptan ayrılanlara karşı    “kin”e   dönüşerek   günümüze   kadar   gelebilmiştir.
Bugün     ülkemizin   dört parçasında    Kürdler ve  Kürdistan ulusal   hareketi  ciddi   sorunlarla   karşı   karşıya  olduğu  bir ortamda , tartışılması  gereken  ve  kafa    yorması   gereken  bir  dizi   problem  olmasına  rağmen   Mehmet  Müfit  arkadaş   Cemil  Gündoğan  ile    hesaplaşmayı   gündemine  oturtmuş.
Cemil Gündoğan’ın son dönemlerde yazdığı yazılara katılmaya bilinir ve en sert eleştirilerde yöneltile bilinir. Sonuçta Cemil Gündoğan son sürece ilişkin olarak en çok kafa yoran insanlardan biridir. Birileri onun yazılarını beğenir ve diğeri negatif bulabilir. Bunlar doğal şeyler. Süreç hala devam ediyor.
İnsanların siyasal düşüncelerini eleştirmek ile insanların kişiliğine saldırmak aynı şey değildir. Eleştiriler siyasal olmaktan çıkıp kişiselleştirildiği andan itibaren emek inkarı da beraberinden geliyor. Sonuç olarak Cemil Gündoğan KAWA davasından 15 yıl yattı ve Kawa adına derli toplu savunma yapan insanlardan biridir. Bu bir tarihsel gerçek..
Cemil Gündoğan’ın düşüncelerine yönelik eleştiriyi Bedri Yolcu Yoldaşın ölümü ile birleştirme girişimi, eleştiriyi eleştirmeden çıkaran bir olaydır.
Cemil  Gündoğan’ın     “KAWA SAVUNMASI “   adlı   çalışmasında   BEDRİ  YOLÇU   yoldaşın      öldürülmesi     olayını açıklama   şeklini bende  eleştirdim ve  doğru  bulmadığımı  açık bir şekilde  ifade  ettim.
Bedri  Yolcu   yoldaşın      öldürülmesi   sürecini  yaşayan    herkes   hayattadır.  Yapılması  gereken     bir  komisyon  oluşturarak  olayın  gerçekliğini ve   ortalıkta  dolaşan   tüm söylentileri    araştırıp  tanıkların  diliyle    Bedri Yolcu  Yoldaşın   yaşamını ve   öldürülmesi   olayını  kitaplaştırarak   Kürd  kamuoyuna   sunmaktır.
Bizim  başka bir  dile, başka  bir  üsluba ve    başka  bir  yaklaşım   tarzına   ihtiyacımız var.
1980   Askeri  darbesinden  bu yana    33 yıl geçti.   Hiç bir şey  olmamış,  ülke de, dünya da   Kürd  insanında ve    eski    yoldaşlarımızda    hiç bir  değişiklik  olmamış  gibi   davranarak   Kaldığımız  Yerden  Devam   diyenmeyiz..
Silav û rêz
Aso Zagrosî