Roma Gezisi ve Spartakus'un Medliği Üzerine(2)
Roma'yi ve özellikle Roma Forumunu ve Kolezyum'u gezerken yıllar önce Newroz.Com katılımcılarından Kamuran Melikendi'nin "Gelo Spartakus Kurd bû" adlı makalesinden hareketle Spartakus'u düşünmeye başladım.
Her ne kadar Kolezyum'un yapım faaliyetleri Spartakus direnişinin bastırıldığı M.Ö 71'lerde başlamamışsada orada gladyatörlerin dövüştürüldüğü meydan hemen Spartakus'u akla getiriyor. Roma Forumu zaten sadece Roma siyasal iktidarının merkezi değil "dünya merkezi" olarakta görülüyordu.
Spartakus     önderliğindeki  hareketin  bastırılması   için   tüm  kararlar    bu merkezde  alınıyordu.
Kamuran  Melikendi     sözkonusu   makalesini    M.S  45 ve  120  yılları arasında  yaşıyan     Yunan    tarihçisi   Plutarch'ın  "Parelel  Yaşamlar"  adlı  eserine   dayandırmıştı.
Plutarch açık bir şekilde "Spartakus'un bir Med prensi olduğunu" yazıyor.
Yüzyıllar önce Plutarch'ın "Parelel Yaşamlarını" İngilizce'ye, Almanca'ya ve Fransızca'ya çevirenler bilinçli bir şekilde "Med Prensini", "Trakyadan gelen nomad", "Trakya barbarlarından" yada "Nimude'lerden gelen" biri olarak çevirmişlerdi.
Tam bir tarih çarpıtması vardı. Avrupa merkezli tarih yazımı "Spartakus'u Medlere layik görmediğinden" olacak ki bu tip çarpıtmalara gitmişlerdi.
Kamuran Melikendi sözkonusu kitabın Spartakus'a ilişkin bölümünü eski Yunanca'yı bilen bir dostuna orjinalinden çevirtiyor.
Orada ne "nomad", ne "barbar" ve ne de "Nimude" var..
Ben bazı Avrupalı akademisyen dostlarıma Plutarch'ın eserinden yapılmış olan bu çarpıtmaları anlatığım zaman hayretlerini gizleyemediler. Bazıları makaleyi bazı Avrupalı gazetelerinde yayınlamamı önerdiler.
Çünkü, bilinçli bir tarih çarpıtması vardı.
Spartakus  ile  ilgili  makale  Kürdçe yayınlandığı zaman  bazı  Kürd  site ve forumlarında   güzel tartışmalar  oldu. (bazılarını aktaracağım) Fakat,  bir  dizi Kürd  çevresi     ya  makaleyi  okumadı(Newroz.com  Türkiye'de yasak), yada  makalenin   anabaşlığını  görünce  "bizim Kürdlerde Türklere benzemeye başladı"   yada  "Spartakus'un Kürdlüğü nereden çıktı"   diyerek  ciddi bir şekilde  okumadılar.
Yıllar sonra   K. Melikendi'nin  makalesini    google verdiğim zaman   hemen  hemen    Kürdçe yayın yapan   Kürd sitelerinin   büyük  bir kesimi   bu makaleyi   götürüp  yayınladığını  gördüm.
Fakat, ne yazık ki Newroz.Com'u kaynak olarak vermemişlerdi. Belkide ilk defa kaynak verilmeden bir yazının yayınlanmasına sevindim.
Çünkü,   Spartakus  hakkındaki  "Medlik tezinin"   tüm  Kürdler  tarafından   bilinmesini istiyorum.
Eğer    Kürdler  Medlere,  Diyako'ya sahip çıkıyorlarsa   Spartakus'a da  sahip çıkmalılar.
Sonuçta   Plutarch'a  göre  Spartakus  bir  Med Prensidir.
Aslında Roma'nın sokaklarında gezerken "Roma İmparatorluğu ve Kürdler" gibi ciddi bir araştırmanın yapılması gerektiği düşüncesi bende hasıl oldu. Daha önce bu konuda ve eski Roma tarihçilerinde Kürdlere ve atalarına ilişkin bir dizi tespit ve değerlendirmeleri okumuştum. Plutarch'ın kendisi Parelel Yaşamlarda Kardoxi Kralı'nın Roma Krallarıyla ilişkilerinden ve Kardoxilerin saray ve zenginliklerinden söz ediyor.
Spartakus hareketini yenilgiye uğratan Crassus'un kendisi de Kuzey Kürdistan'da Partlarla yapılan savaşta öldürüldü.
Bugün dahi Kürdlerin "Bextê Romê tune" ve "Roma reş xaîne" gibi atasözlerin tarihçesi dahi Roma İmparatorluğuna dayanabilir.. Sonra Türkler gelip batımıza geçince bu sefer aynı deyimleri onlara karşı kullandık. Her halde Türklerden önce de Yunanlılara karşı kullanmışız.
Roma gezisi bana Spartakus'u da hatırlattı.
Silav
Aso Zagrosi