Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 27 July 2009

Halkımız ülkemizin Güney parçasında ciddi bir demokrasi sınavını, bazı eksikliklere rağmen başarıyla geçti.
Güney Kürdistan'da yaşanan eksiklikler dünyanın tüm demokratik ülkelerinde de farklı biçimlerde ve farklı derecelerde yaşanıyor.
Ayrıca Özgür Kürdistan'ın kendine has bir dizi zorlukları var. Bir kaç yıl öncesine kadar yaşanan iç savaş ve neden olduğu tahripler, iktidar olan partilerin Güneydeki kazanımların "Kurucu Unsurları" olması, Güney Kürdistan'ın Irak rejimiyle ciddi hayati sorunları yaşaması, Amerika'nın bölgede askerlerini çekme girişimi ve komşu devletlerin Güney Kürdistan kazanımlarına düşmanca tutumlarının olduğu bir ortamda seçime katılan listeler iç sorunları ön plana çıkararak seçime gittiler.
İç sorunlarda ciddi ve kıran kırana bir propaganda faaliyeti yürütüldü.
Dış düşmanlar, yabancı tehlike ve Kürdistan'ın kuşatılmış ortamı ileri sürülerek iç sorunlarının üstünü kapatma yoluna gitmediler.
Güney Kürdleri iç dengeleri sağlıklı bir zemin üzerine oturan, demokratik geleneklerin yerleştiği, tabuların şu veya bu oranda yıkıldığı bir Kürdistan'ın kendisini "dış düşmanlara" karşı daha iyi koruyabileceğini ön plana çıkardılar.
İç bünyesi sağlam bir Kürdistan'ın kendisini daha iyi savunabileceğini bilince çıkardılar.
Güney Kürdistan'ın bu yaşadığı demokrasi tecrubesini Türkiye ile kiyasladığımız zaman aralarındaki var olan uçurumu daha iyi görebiliyoruz.
Türkler 86 yıldan beri "dış ve iç düşman" hikayeleriyle var olan tüm farklılıklara düşmanlık yaptılar, bastırdılar ve dillerinin üzerine dahi alamadılar/alamiyorlar.
İşte Güney Kürdistan Arap, Fars ve Türk komşularımıza tarihi bir ders vererek, tek bir Kürd'ün kanı dökülmeden yaptığı bu seçimlerin büyük bir tarihsel anlamı vardır.
Sadece Güney de yaşanan gelişmelerden Kürd düşmanları değil Kuzey Kürdlerinin de Güney Kürdistan'da yaşanan bu tecrubeden öğrenecekleri çok şey var.
Kuzey Kürdlerinin Güney Kürdistan'daki gelişmelere karşı yaklaşımlarına yön veren küçük çıkar ilişkileri ve pragmatizmdir.
Kuzey Kürdlerinin azımsanmayacak bir kesimi yıllarca ve hatta 2003 yılına kadar YNK ve Celal Talabani'yi görmezlikten geldiler ve bu yapılanmaya düşmanlık yaptılar.
2003 yılından sonra KDP ve YNK arasındaki buzlar çözülmeye başlayın Kuzey Kürdleri Celal Talabani'yi keşfetmeye başladılar.
Talabani'ye en çok küfür edenler Suleymaniye yollarına düştüler, Mam Celal'ı "Serok"; Heroxan'ı "First Lady" ilan ettiler.
Aslında KDP ve Kek Mesud'u sevdiklerinden dolayı değil, çünkü yine bu çevreler uzun yıllar boyunca rahmetli Mustafa Barzani'ye demedikleri kalmadı.
Çünkü, o dönemlerde başkalarının kapılarında çıkarlar arıyorlardı. Bunun için General Barzani'ye "CİA, Savak, Mosad ajanı" diyerek veryansın etmek gerekiyordu.
Eğer KDP Behdinan'da değil Soran mıntıkasında, YNK Behdinan'da etkili olsaydı, bizim Kuzey Kürdlerinin bilinen kesimleri hepsi Celali olurdu!!!
Şimdi bunları niye söylüyorum?
Güney Kürdistan'da bir seçim var.
Seçimlere bir çok liste hazırlanıyordu.
Güney'de iktidara karşı dağınık muhalif yapılarının olduğu biliniyordu.
YNK'den ayrılan Noşirwan Mustafa bu kesimlere oynayarak seçimlere girdi.
Kuzey Kürdleri elbirliği yapmışcasına Noşirwan'ı görmemezlikten gelmeye başladılar.
Güney Kürd basını KDP'ye yakın basında dahil olmak üzere herkes Nowşirwan Mustafa ile söyleşiler yapıyor ve düşüncelerini alıyordu.(Gulan ile yapılan söyleşiye bakılabilinir)
Fakat, Kuzey Kürdleri bu çevreye ilişkin seçim haberleri bile geçirmediler.
Bazı Kuzey çevreleri hedefledikleri küçük hesaplardan dolayı Güney Kürdistan'daki seçim sürecini değerlendirirken gelişen muhalefeti göremeyecek kadar körleşmişlerdi.
Noşirwan grubunun Parlamento'ya bir grup milletvekili göndereceği daha önceden de biliniyordu.
Şimdi Noşirwan çevresi bir grup milletvekili parlamentoya gönderdikten sonra Kuzey Kürdleri onunla ilişki kurmaya çalışacaklar.
Mam Celal ile 2003'ten sonra yaşananlar, Noşirwan ile yaşanacak.
Burada Newroz.Com Çalışanlarını tebrik ediyorum. Onlar, Güney Kürdistan'daki seçime katılan çevreleri gündemimize taşıdılar.

Halkımızda Güney'de özgür bir ortamda iradesini sandığa taşıdı.
Tebrikler.

R. Rodaro

R. Rodaro merhaba, Yazdiklarina ve Kuzeyli Kurdlerin -tabi sen özellikle "aydin" kesimleri kastediyorsun- pragmatik tutumlarina iliskin söylediklerine katiliyorum. Ne yazik ki; Kurdistan vatanimizin ve çilekes halkimizin yüksek çikarlari degil, güçlüden yana olma basit ve hiç bir deger tasimayan küçük hesaplar esas aliniyor. Ama zaten hep öyle olmadi mi? Günü geldimi, "aydin durusu" sorununda derinlemesine ve kapsamli tartismalar yapmak kaçinilmaz olacaktir. Içinde bulundugumuz olumsuz duruslarin sorumluluklari aydinlar nezdinde tartisilmayacak mi? Ba bizanin çon dibe... Newroz.com yönetici ve emekdarlarini bende kutlarim. Newroz.com adeta seçim çalismalarinin ve propagandalarinin bir parçasi olarak hareket etti. Hissetmek ve duyarli olmak bunu gerektiriyordu. Sipas bo we... Bravo. Mehmet Mufit

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.