[img]http://www.kurdistan-post.com/images/sections/bildirici.jpg[/img]
[b]PKK ile ilişkilerim
5 Nisan 2009 Pazar[/b]
Dün İsviçre'de, PKK'nin düzenlemiş olduğu kapalı salonda Newroz kutlaması vardı. Ben de gittim. Seçimlerde kazanılan Kürdistan zaferinin coşkusunu sürgündeki halkımla birlikte kutlamak istiyordum. Benden e-mail ve telefon yoluyla kitap isteyen arkadaşlar vardı; hem onlara hem de isteyen diğer arkadaşlara verebilme umuduyla bir miktar kitapla gitmiştim. Geceyi düzenleyen PKK sorumlusundan, kocaman salonda yan yana dizilmiş sergi masaların birinin ucundan kitap için yer istedim. Vermedi. Önceden baş vurman gerekirdi dedi.
Ben de kendisine, böyle bir iş için önceden başvurmak gerekmediğini, bir şirket veya bir yayınevi olmadığımı, isteyen arkadaşlara birkaç kitap vereceğimi söyledim. Bu ara kendimi de tanıttım. İmalı bir şekilde beni çok iyi tanıdığını söyledi, fakat yer veremeyeceğini belirtti.
Salonda görevli olan PKK'li diğer arkadaşlarla da konuştum. Onlar da aynı katı tavrı sergilediler. Bu tavır üzerine bir kenara çekildim ve düşündüm. Önceden başvuru yapma mazereti bana inandırıcı gelmedi. Çünkü PKK'li dostlardan, yine PKK'li olan birkaç kişinin benimle uğraştığını ve dikkatli olmam gerektiğini öğrenmiştim. Ayrıca önceden başvuru yapsaydım bile, beni bir şekilde ret edeceklerini de biliyordum. Bunun geçmişte bir çok örneğini yaşamıştım.
Salonda durmak içimden gelmedi. Dışarı çıktım. Beni ret eden PKK kadrosu, kapı önünde bir bayanla geziyordu. Ona, bu tavrının doğru olmadığını, böyle bir kültür gecesinde Kürdistanlı bir yazarı ret etmenin kendilerine yakışmadığını söyledim. Bana hakaret etti. PKK ve Öcalan düşmanı olduğumu söyledi. Bir daha da PKK gecelerine gelmememi bildirdi. Yüzüne baktım. Acımasız bir nefret ve düşmanlık gördüm yüzünde. Biz tartışırken, esmer bir genç bana saldırmaya kalktı. Saldırı karşısında yıllardır tanıdığım Kürt yurtseverleri beni koruma altına aldılar:
“Bırakın şu önderlik ve PKK düşmanını dövelim,“ diyordu.
Beni ret eden ve PKK düşmanı olduğumu söyleyen asıl sorumlu ise, şöyle diyordu:
“Karışma Heval! Onun amacı da kendisini dövdürüp meşhur olmak!“
Her ikisine bir daha baktım, bu acımasızlıkları ve hoyratlıkları karşısında utandım.
Ben ki, yıllardır, Kürdistan'a dönsem bile, can güvenliğimi dağlardan şehirlere inip yasal silahlı güç statüsü kazanmış PKK gerillalarına teslim etmek isteyen bir insandım. Sürgünde, ve bir Newroz gecesinde, kendisine PKK sorumlusuyum diyen kişilerin saldırı ve küfürlerine maruz kalıyordum.
Beni Öcalan ve PKK düşmanlığıyla suçlayanların saldırıları karşısında gözlerim ıslak bir şekilde oradan ayrıldım. İki Kürt yurtseveriyle birlikte kahve içmek için girdiğimiz salon yakınındaki restoranda bu olay üzerine biraz konuştuk. Onlar bu olaydan dolayı utandıklarını ve PKK taraftarları olarak bana karşı mahcup olduklarını söylediler.
Bu yazıyı yazmadan önce, bana hakaret eden PKK kadrosuna bir arkadaş aracılığıyla bir haber gönderdim. O kişinin Newroz günü bana yönelik tavrının bir PKK tavrı olup olmadığını bildirmesini istedim... Gelen cevap boş, muğlak, tatminsizdi.
Bense boş, tatminsiz ve muğlak konuşmalardan bıkmıştım.
Kendisine PKK kadrosuyum diyen kişinin hakaret, saldırı ve küfürlerine bakarak PKK ve Öcalan hakkındaki görüş ve rotamı değiştirmem. Ben PKK'yi, Kürdistan Ulusal Mücadelesinin meşru bir partisi, Öcalan'ı da Kürtlerin sahiplenmesi gereken bir lider olarak görüyorum. Bunun dışında bir PKK ve Öcalan tarifim yoktur.
Ama burada konuşulması gereken başka şeyler vardır. Bana saldıran bu PKK kadrosu, beni başkalarıyla karıştırıyor. Benim iki küfür ve tehditle sineceğimi sanıyor. Ya da beni PKK ve Öcalan düşmanlığına iterek, Kürt yurtseverliği içindeki yerimi karşıt kutupluğa itmek istiyor. İki konuda da yanılıyor. PKK adına anlımın ortasına bir şarjör mermi boşaltsa benim PKK hakkındaki düşüncelerimi değiştiremez. Bu bir... İkincisi, bu tür tehdit ve saldırılar beni bulunduğum çizgiden milim oynatmaz.
Onun böyle bir amacının olduğunu sezdim. Çünkü zayıf ve karanlık kişilikler, bir halk ve mücadele değerinin en hassas noktalarına sığınarak vurmak isterler. Öcalan ve PKK karşıtı dedin mi, on yıllardır PKK ve Öcalan için en değerli varlıklarını vermiş Kürtler elbette bir an için duraksarlar... Hatta tanımayanlar, gözünü kırpmadan insana vururlar.
Evet ben bu aralar tedirgindim. Türk devletinden ve faşistlerden tehdit alıyordum. PKK karşıtları da, benim iflah olmaz bir Öcalan ve PKK taraftarı olduğum üzerine yazılar yazıyorlardı. Fakat saldırı ve hakaret İsviçre sorumlusu PKK kadrolarından geldi.
Benim bu konuda son olarak diyeceğim şey şu: İster merkezi olsun ister yerel, bir PKK kadrosunun kendi kafasından uydurduğu sıfat, niteleme ve suçlamalarının altında ezilmem. Gizlenmem. Bir yerlere sığınmam. Yiğitlik, sadece sömürgeci güçlere karşı olmaz; yiğitlik aynı zamanda ulusal kurtuluş zemininde bu halkın değer ve simgelerine saygılı bir aydın olarak direnmek ve Kürt yurtseverliğini tehdit eden kişilere karşı mücadele etmekle de olur.
Üstelik bu alanda mirasımız çok güçlüdür. PKK'yi desteklemekten dolayı öldürülen 17 bin sivil direnişçimizden ölüm karşısında tek bir itirafçı ve teslim olmuş kimse çıkmamıştır. Bu şehitlerin bir kısmını Özgür Gündem gazetesinin yayın sorumlusuyken tanıdım. Yolları İstanbul'a düştüğünde bir şekilde gazeteye uğrarlardı. Direncimi ve ışığımı onların inançlı bakışlarından almışım ben. Kürdistan dağlarındaki Kürt direnişçilerle çok alanlarda karşılaşmışım.
Benim halen bu alandaki niyetimi sorgulayacak veya öğrenmek isteyecek diğer PKK'li arkadaşlara çok net şekilde şunu söylemek istiyorum.
Ben, iflah olmaz bir Kürt kurtuluşçusuyum
Kanım, Fırat ve Dicle gibi gür akar.
Düşlerim, Zagros ve Kandil dorukları kadar erişilmezdir...
Bu nedenle benden hiç kimse Kürtler arası karşıtlık çıkaramaz.
Bana “PKK düşmanlığı“ sıfatını takan PKK'li kadroya, “PKK ve Öcalan düşmanlığı“ sıfatı ile Kürt yurtseverliğine yönelik nefretini iade ediyorum...
[b]Hasan Bildirici[/b]
[email][email protected][/email]
[url=http://www.kurdistan-post.com/modules.php?name=Niviskar&op=viewarticle&…İSTAN POST[/url]
İsmail Beşikçi ne zamandan beri Öcalan'ı sahiplenilmesi gerekenl