Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 18 March 2009

Yeryüzünde sömürgecilere askerlik hizmeti veren hiçbir sömürgenin iflah olduğu görülmemiştir. Güney Kürdistan, kürtlerin geriye kalan kısmı için güzel bir örnektir. Güneylilerin yarısı askerlik yapmayı topluca katledilmeye, çöle sürülmeye rağmen kabul etmezken yarısı BAAS'ın silahlarını almıştır. Sonuçta ancak yarım bir özgürlük elde edilebilmiştir. Şüphesiz bu yarım özgürlük bağımsızlık ve kürtlerin tümüne özgürlük anlamına gelmiyor. Sömürgeci orduya ne ölçüde tavır alabilirseniz o ölçüde özgür olabilirsiniz.

Kürdistan yarı sömürge değildir, sömürge bile değildir. Sömürgeci devletlerin bünyelerine sıkıştırılmış, sınırları ve varlığı inkar edilmek suretiyle sömürge statüsünden daha geri bir statüye mahkum edilmiş bir ülkedir.

Kürdistan'ın statüsüzlük şeklinde tezahür eden yada sağlanan statüsü askeri işgalle gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla sömürgecilikten kurtulabilmenin ilk etabı askeri işgali reddetmektir. Kürtlerin kurtuluşu öncelikle türklerin askeri varlığıyla birlikte tüm kurumlarını tanımamaktan ve reddetmekten geçiyor. Bu sağlanmadığı sürece Kürdistan'da sömürgeci aygıt işgalini ve talanını sürdürecek kürtlerin köle konumu devam edecektir.

Askerliğin reddi kürtlerin felahıdır, kürtlerin kurtuluşudur. Felahla nifakı karıştırmak yanılgısına düşen kardeşlerimizin zaafı sömürgeciliğe kan taşımaktan başka hiçbir sonuca hizmet etmez. DTP yetkililerinin bile askerlik yapmış oldukları örneği fazla derinleştirildiğinde DTP'nin işbirlikçiliğini gözler önüne seren bir tezdir. Kürdistan mücadelesi türkler adına silah omuzlayanların kösteklemesine rağmen kürtlerin silahlarını kuşananların fedakarlıkları temelinde yükselmiştir. DTP yetkilileri bizzat kendi bünyelerinin dayandığı fedakarlıklara bile karşıt konumda düşmanla işbirliği yapabilmekteyseler bu türklere askerlik yapmayı haklı çıkarmanın değil Kürdistan mücadelesinin sömürgeci beklentilere endekslenmek istediğininin kanıtlarını ve dayanağını oluşturur. Kürdistan mücadelesinin rayından çıkarılmış olması da işte bu noktada başlamaktadır.

Sömürgecilerin bütün kurum kuruluşlarını redddetmek doğru tavırdır. Vergi dairelerini, nüfus idaresini, mahkemelerini, okullarını, hapsihanelerini, seçimlerini hasılı tüm yönetim birimlerini ve yönetme eylemini reddetmeksizin sömürgecilikten kurtulunmaz. Sömürgecilerin açtığı camileri ve tayin ettiği imamları dahi reddetmek mecburiyetindeyiz. İçtenlikli bir müslüman amir olmayan, kendi milletince atanmamış bir imamın arkasında namza kılmaz. İslamın dahi emri budur. Bu nedenle köleler istediklerinde namaz farzından muaf tutulmuşlardır. Vatanperver kürt mellaları türk diyanetinden maaş almayı ve onların kadrosu olmayı bu nedenle reddetmişlerdir.

Nifak bozgunculuk demektir, münafık ise bozguncuya derler. Kürtlerin arasına sokulan sömürgeci nifak bu saydıklarımdır. Münafıklar da belli. Bu nifaktan yakasını kurtaramayan bir milletin abad olmasına imkan ve ihtimal yoktur.

Kürtleri sadece kürtlerin askerleri ve kürtlerin silahları kurtaracaktır.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.