Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 14 February 2009

nasnamenin haberine göre bu gün degerli dostum,arkadasim,yoldasim xalis acara bir saldiri olmustur,bu saldiriyi yapanlari kiniyorum,kinamakla kalmiyor lanetliyorum.
ve sonuna kadar xalis acarin yaninda oldugumu belirtiyorum.
saygilarimla

nasnamenin ilgili haberi
2008 yılının Mart ayından beri, www.nasname.com Sitesi'nin Yayın Editörlüğü ve Haber Merkezi Müdürlüğünü yapan Halis Açar arkadaşımız; bugün 14 Şubat, sabah Laufen İstasiyonunda 3 kişi tarafından saldırıya uğradı. Çeşitli yerlerinden darbe alan Açar önce hastahaneye daha sonra da İsviçre Emniyet yetkilileri tarafından ifadesine başvuruldu. Arkadaşımızla telefon bağlantısı kurduk. Gelişmelerin detayını en kısa zamanda vermeye devam edeceğiz. Nasnamenews/Haber

Kürt aydınları hedefte Cumartesi, 14 Şubat 2009 11:40 Eylem kararının alındığı yer Qandil Ergenekon Üyesi, Öcalan' ın eski Avukat' ı Mahmut Şakar, ölüm timlerini yönlendiriyor. Ölüm timlerinin başı: Pazarcıklı Kasım Ergenekon Örgütü Avrupada eylemler yapmak için PKK içindeki bağlantılarını harekete geçirdi. Aldığımız duyumlara göre Qandil de yapılan bir toplantıda “ Öcalanın konseptini“ bozan ve kabul etmeyen, muhalefete karşı eylemler yapma kararı alınmıştır. Analizciler, “Öcalan kopseptini “ şöyle değerlendiriyorlar. Derin devlet olan Ergenekon, Öcalan'ı denetim altına alarak Kuzeydeki ve Güneydeki Kürt sorununu denetlemeyi ve gerektiğinde Kürtleri bir bilerine karşı kullanarak Orta Doğuda bir güç olmalarını engellemeyi, Kürtlerin ulusal bilincinin gelişmesini zayıflatarak eritmeyi hedefliyor. İşte bu konsepti kabul etmeyen muhalif Kürtler, Türk Derin devleti Ergenekon'un hedefi durumundadır. Ve Ergenekon PKK içindeki yandaşlarını kullanarak muhalif avını başlatmıştır. Qandil' de yapılan toplantıda Muhalif olanları öldürme kararı alındı, özellikle Avrupa'da yaşayan ve düşüncelerini açıkça kamuoyu ile paylaşan kişilerin susturulması için kararların alındığı, Nasname editörü Şükrü Gülmüş' ün adının bizzat telafüz edildiği, Av, Kemal Burkay, Av.İbrahim Güçlü, yazar İsmail Beşikçi, PKK eski MK üyesi M. Can Yüce, Av. Hüseyin Yıldırım, yazar Selahattin Çelik İsimlerinin geçtiği, Kurdistan Aktuel, Nasname, Rizgari, Newroz Com gibi sitlerin yazarlarının hedefler arasında olduğu vurgulandı. Qandil' deki bu toplantının ardından Avrupa' da bazı infazları yapmak, Örgütün deyimiyle özellikle “önderliğe yapılan 15 şubat komplosunun yıl dönümüne denk getirmek“ istenmiştir. Örgüt içinden sızan bilgiye göre Sayın İsmail Beşikçi' yi yazdığı bir yazıyla tehdit eden ve örgüt içinde Pazarcıklı Kasım olarak bilinen, PKK yi çok yakından tanıyan Hasan Atmaca ile Selim Çürükkaya' nın kaleme aldıkları makalelerde 1993 tarihinde 17 PKK Gerillasını hunharca katl eden bu kişi Avrupada ki bu infaz gruplarının başına atanmıştır. Yine Avrupadaki örgütü çok yakından izleyen bir kaynak, öldürme olaylarının tümü Apo' nun eski avukatı Mahmut Şakar 'ın bilgisi dahilinde planlandı demektedir. Çünkü kaynağımız bize; "şunu unutmayınız ki; Mahmut Şakar İmralı dan Qandil' e gittiği zaman Duran Kalkan, Cemil Bayık ve Karayılan onun önünde elpençe durdular, her söylediğini emir olarak telaki ettiler. O Mahmut Şakar Yine Muhalif Kürt aydınlarının yazdığı makaleler ve yaptıkları haberlerde dolayı deşifre olunca Avrupa'ya yollandı. Ve Avrupa'daki örgüt Mahmut Şakar' sız hiçbir karar veremez ve Mahmut Şakar kendi başına, örgütten habersiz kararlar alacak pozisyondadır." Kaynağımız neden sorumuza karşı şu ilginç cevabı verdi: "Size Ergenekon iddianamesinden bir bölüm aktarıyorum, gerisini siz çıkarın" dedi ve o bölümü okudu: Ergenekon iddianamesi sayfa 283 Öcalan' ın Avukatı ile Özel kuvvetler komutanlığından Binbaşı Oğuz arasında geçen konuşmaların protokolü: “Avukat: Bizde bu görüşmelerin tek kişi tarafından yapılmasına iyi bakılmaz, kabul edilmez. İki kişi olalım. Ben şimdi bir şey söylemeyeyim. Gelecek olan arkadaş Öcalan' ın Avukatlarından Mahmut Şakar'dır. HADEP' in de genel sekreteridir aynı zamanda. Oğuz: Biz bu ismi araştıralım. Başka bir yerle bir bağlantısı olup olmadığını araştıralım. Uygun bulunursa gelsin deriz. Büyük ihtimalle kabul edilir. Çünkü siz referans oluyorsunuz. Haberleşmeyi arkadaşlar üzerinden yapacağız. Biz uygun olup olmadığını bildiririz. Onlarda size iletirler.“ Kaynak; Kurdistan Aktüel

[img]http://serbesti.net/AlaKurdistane.gif[/img] Lanetlenmenin disinda dusuncelerimi, hislerimi mi ogrenmek sitiyorsunuz?? Maalesef yazamiyacam !! Forum katilimcilarina ve Forum calisanlarina SOZ VERDIMDIM.. Forum kurallarina uygun olmyaan yazilar yazmayacagim diye SOZ VERDIM.!! Yazarsam kurallari cignemis olurum ve konulan kurallara saygisizlik yapimis olurum ! Biji Kurd biji Kurdistan ! Ihsan KINIK 14.02.2009

xalis arkadasa saldiran saldirganlar öldürme amacli darbeler vurmuslar,kafasina darbeler vurulmus,merdivenden atilmis,ve resmen öldürmek icin saldirilmis. kafasinda darbe yemis,belinden darbe yemis,ve öldürmek icin merdivenden atilip yuvarlanmis. rahatsizligi olsada sagligi yerinde ve morali yüksek gördüm xalis arkadasi,kendisi bir aciklama yapacaktir bu konuda ama genel anlamda durumu iyidir. xalis arkadasa tekrar gecmis olsun dileklerimi iletiyorum. her zaman yanindayiz kek xalis saygilar

Bütün Kürdistanlilar Sunu böyle bilsin eylemleri tezgahlayacak olan baslar kendi yasamlarini garantiye almis kisilerdir. Kimin ölmesi öldürmesi bunlarin umrunda degil. Bu baslar bugüne kadar yüzlerce insanimizi öldürdü. Kürdün bebeleri bile kursuna dizildigini hepimiz biliyoruz. Eger bizler bir araya gelmazsek ve bizde ayni gruplar olusturmazsak savunma tedbirlerimizi ortak almazsak bu eylem kararini uygulananlarin inlerini tespit edip bizde onlari tasfiye etmezsek bilin ki hepimiz tek tek bu katiller gruhun kurbanlari olacagiz. Secim bizimdir. Yürütecegimiz iki sey vardir tezgahlanacak eylemlerin Türk Devletinin emir komuta iliskisi icinde Apoculara yaptirildigini bunun bizzat TC tarafindan tezgahlandigini Avrupa kamuoyuna yogun bir calismayla kabul ettirmek. ikincisi Apocularin ve Mahmut Sakarin birinci elden adreslerini inter net üzeri desifre ederek, her hangi bir insanimiz katledildigi zaman o insanimizin yakin cevresininde acisini dindirmek icin, bu birince elden adamlarin yaki akrabalarina dönük sert girisimlere yönelip insani insiyatifini kullanarak kistasa kistas hukuku kullanarak kisisel zevklerini halkin üzerinde tezgahlayanlara ayni ölcüde acilar tadirmak, bu yöntem cinayetleri fiilen uygulayan kisi ve kis cevrelerine karsi kulluanma hakkini yerine getirmek en mantikli caydirici bir savunma yöntemidir. Halk olarak uyanan insanlar olarak bizde düsmana karsi ayni yöntemi uygulamazsak ve bize hayati karartan adamlarin hayatini ve yakin cevrelerinin hayatini karartmazsak bu adamlar her pisligi uygulayacaklarini unutmayalim. Avrupada terörü tirmandirmaya calisan devleti eylemlerimizle desifre etmeden Avrupa kamuoyu olayi kürtler arasindaki ic sorundur diye ele alip olaylar sadece kriminal düzeyde bir uygulamayla islev görecektir. Öcalan"in basta olmak üzere, Mahmut Sakar, Murata Karayilan, Duran Kalkan, Sabri Ok adi tespit edilecek bütün general, albay vb yakin akrabalari tespit edilerek inter net üzeri ihbar irtibatlari kullanarak desifre ederek, bu cevrelere ayni yöntemlerle yönelmeden, bu cevreleri durdurmak nafiledir. Yakin tarihimiz buna örnektir. Yürek, evlad acisini, yakin akraba yitiminin acisini bu katil gruha tadirtmadan olaylarin önüne gecilemez.

Halis Açar : Yazmaya Devam Edeceğim... biri bana Halis Açar kendini seviyormuşsun . Nasnameden ayrılmasaydın işin bitmişti gibi laflar etmişti. Bende Nasname'den şimdilik ayrıldım ama bu demek değildirkı düşündüklerimi inandıklarımı savunmayacağım.yazmaya devam edeceğim, dedim. Nasname;Halis geçmiş olsun.Durumun nasıl? Açar:Sağol xocam iyiyim , ciddi bir şeyim yok.Sadece ani saldırı nedeniyle boş bulundum ve yaklaşık on metrelik merdivenlerden yuvarlanma sonucu incinmeler söz konusu kafama , bacaklarıma ve belime bir kaç "jop" darbesi aldım, onun dışında merdivenlerden yuvarlanırken kafamı ve belimi incittim. Nasname:Olay nasıl gelişti ? Açar: Sevgili hoca sabah 09.00 civarında Basel gitmek üzere evden çıktım.Bahnhofta(istasyon) tren beklerken üç kişi dikkatimi çekti. Sürekli bana bakıyor ve aralarında bir şeyler konuşuyorlardı , hallerinde bir gariplik bir tedirginlik olduğunu farkettim ama açıkçası saldırı ihtimali vermedim. Trende Basele giderken aynı vagonda oturduk ve aralarındaki sohbeti dinlemeye çalıştım. Bozuk bir İtalyanca ile konuşuyorlardı.Basel'e kadar birbirimizi kollayarak gittik.Basel'de trenden indim ve hemen sürekli oturduğum bir caffe var, oraya girdim. Caffede yaklaşık yarım saat oturdum . O üç kişi kayıplardaydı bende gereksiz bir kuşkuya kapıldığımı düşünmeye başlamıştım . Bu arada birilerine haber vermek veya polise başvurmak gibi şeyler aklımdan geçti ama sonra gereksiz yere kimseyi ayaklandırmayayım, diye vazgeçtim. Basel'deki randevumu iptal ettim ve dönüş treni için bilet otomatına doğru gittim bilet alırken o üç kişinin aşağıda benim bineceğim tren reyonunda beklediğini gördüm . Hemen caffeye geri dönüp bir kaç arkadaşı aradım ve gelip beni almalarını istedim. Yaklaşık yarım saat kadar daha bekledikten sonra arkadaşlar beni aradı ve Bahnhofun önünde beklediklerini söylediler . Bende kalktım alelacele arkadaşların beklediği yere doğru hızla yürümeye başladim. Önümde yürüyen bir merdiven vardı ona doğru hamle yaptımki aniden kafama bir çöp darbesi aldım.Ne olduğunu anlamadan bir iki tekme daha geldi ve ben dengemi kaybedip merdivenlerden yuvarlandım.Son farkettiğim saldırganların aşağıda bana iki tekme daha attıkları ve bildik bir sloganı tekrarladıkları oldu."bu sana ders olsun" deyip kaçtılar. Daha sonra olaya tanık olan bir kaç isviçre'linin yardımıyla doğruldum , o sırada polis geldi ve beni hastaneye kaldırdılar hastanede bir kaç röntgen çektiler. Ciddi bir şeyimin olmadığını ve beyinde olabilecek bir problem nedeniyle bekleteceklerini söylediler. Ben beklemekten yana olmadığımı ısrar ettim ve eve gitmek istediğimi belirttim ve olabilecek en küçük bir rahatsızlık anında mutlaka en yakın hastaneye gitmem koşuluyla hastaneden çıkıp polis merkezine gittim. Poliste ifadem alındı . Saldırganların kimliğini bilmediğimi , neden saldırdıkları üzerine net bir şey söyleyemeyeceğimi , hiç kimse yada kimselerle kişisel bir çelişkimin olmadığını dolayısıyla saldırıyı gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını belirttim. Ancak gazeteci olduğumu ve politik nedenlerle sürekli tehdit edildiğimi bu konuda Savcı ve Polise yaptığım başvurular olduğunu belirttim. Uzun sorgulamalardan sonra saldırganların eşkalini verdim ve eve geldim. Yaşadığım kasabanın polisi çağırdı, gittim .Orada beni daha önce tehdit edenlerden birinin kimliğinin saptandığını ve fotoğraflarını gösterdiler. Nasname:Daha önce tehdit edildiğinde polis bir şey yapmamışmıdı.? Açar.Hoca biliyorsun tehdit edilmek günlük olağan bir şey halini almıştı , daha önceleri internet yoluyla defalarca tehdit edildim , son bir kaç aydırda fiili tehditler söz konuşuydu. ilki üç ay kadar önce olmuştu kimliğimden emin olmadıklarını düşündügün 4 kişilik bir grup gelmişti sürekli takıldığım caffe ye ve orada benim duymam için bağırarak Halis Açar denen alçak buralarda oturuyor vs gibi sohbetlerini duymuştum. Hedefleri bendim ama kimliğimden emin değildiler ve bu yöntemle beni boşa çıkarmaya saldırıya zemin hazırlamaya çalışıyorlardı.Duymazdan geldim tepkisiz kaldım ve geçiştirdim. Daha sonra dört gün kadar önce yine aynı caffe de bu kez direkt yanıma geldi tanımadığım iki kişi , biri bana Halis Açar kendini seviyormuşsun . Nasnameden ayrılmasaydın işin bitmişti gibi laflar etmişti. Bende Nasname'den şimdilik ayrıldım ama bu demek değildirkı düşündüklerimi inandıklarımı savunmayacağım.yazmaya devam edeceğim, dedim. Bana belindeki makinayı özellikle gösterek .. sana yazma demiyoruzki yaz ama o ajanların yazdığı yerlerde değil bilinen bir kaç gazete ve sitenin adını söyleyip orada yaz kimse sana karışmaz , yoksa fişini çekeriz .. dedi. Bende inandığım şeyleri yaşamım pahasına savunacağımı ve hiç kimsenin direktifiyle bir yerlere yamanmayacağımı, söyledim.Bana yönelik en küçük bir saldırının sorumlularının kimler olacağını Polis ve Savcılık biliyor .Buyurun ne yaparsanız yapın, dedim. ve malum kafa sallayarak gittiler. Nasname:Peki bunu Polise yada Savcılığa bildirdin mi? Açar:Evet Hoca aynı gün polise gittim ve olayı anlatım bana silah göstererek tehdit gönderen şahsi tarif ettim.Bu gün öğrendimki o şahıs İtalyaya iltica başvurusunda bulunmuş ve orada yaşayan bir Kürd , aynı zamanda İsviçre'ye girişi kayıtlarda yok.Adının E.U. olduğunu öğrendim. Yine bu gün bana saldıran üç kişiyle ilgili polişte bu güne kadar herhangi bir kayıt olmadığını öğrendim. Nasname:Polis güvenliğini sağlama konusunda ne yaptı.? Açar:Garip olan şey tamda bu Hoca.Bana her an beni koruyacak iki polis memuru tahsis edilmiş durumda ve güvenliğimi sağlıyorlar.Saldırganların İsviçre'de burada yaşadıklarını sanmadıklarınıdada belirttiler. Olay kısaca bu Hocam. Bu arada başta Nasname olmak üzere olayı duyup dayanışma içinde olduklarını belirten tüm dostlara gösterdikleri duyarlılıktan dolayı teşekkür ederim . Artık krimine olmuş çete ve çetecilerin Kürd yurtseverlerine ve Aydınlara yönelik bu tür tehdit ve saldırıları karşısında susmamamız gerektiği ve bu temelde onurlu Kürd kamuoyunun ve devrimci demokratların dayanışma içinde olması gerektiğini .Tehdit ve saldırıya uğrayan , uğraması muhtemel Aydınlarımızın yanında bir çeper , bir güç olunması gerektiği çağrımı yapmak istiyorum. Bilinmelidirkı bana yönelik saldırı kimden ve nerden gelirse gelsin Halis Aöar olarak inandıklarımı savunmaktan geri durmayacağım. Kürd ve Kürdistana olan özlem ve özgürlük inancımı Ergenekon ve önün payandaşı durumuına gelmiş bu çetelere karşı dünkü gibi yarında dimdik tutacağım. Nasname: Haliscan tekrar geçmiş olsun!.. Açar:Sağol Hocam. Beklenen bir şey bu. Bizler düşüncelerimizi yazarken bunların olabileceğini ve bu yöntemin kullanılabileceğini biliyorduk.Tamamen sindirme amaçlı bu tür saldırılar bizim haklılığımızı ve Kürd Demokratik hareketinin ne kadar gerekli ve doğru olduğunun kanıtıdır.Kürdlerin önünde tek bir yol vardır Demokratik iletişim ve Birlik,Aramızdaki küçük çelişkilerin tali plana atılması ve esas hedef olan Kürd demokrasi güçlerinin birliğinin bir an önce sağlanmasının gereklliliği ortadadır.Demokratik ve insani olmayan hiç bir yöntemin başarılı olamayacağının ve bu kirli yola başvuranların tükeneceğinin işaretidir bu. Selim Çürükkaya , Şükrü Gümüş , İsmail Beşikçi İbrahim Güçlü Yada Halis Açar yalnız değildir ve onların tehdit ve saldırıya uğraması kimseye hiç bir şey kazandırmayacaktır.Aracılığınızla tekrar belirteyimki ben inandıklarımı yazıp savunmaya devam edeceğim . Bu vesileyle Kürd kamuoyuna çağrımı yineliyorum duyarlılıkların artırılması ve bir arada olmak gerekliliktir. saygılarımla.

aponun demokratik saldiri timi halisa acara saldirmis hani apo her cumlesine demokratik ile baslar ya demokratik bu demokratik su iste bu da demokratik saldirma susturma timi 15 subat yalani ile kendi cahil kitlesini galyana getiren apocular kurd aydin ve yazarlarina saldiri emiri vermis gibi. halis ile nasnamede yapilan reportajdan anladigim kadariyla saldirganlar italyadan getirilmis bu cakkalar genellikle ilticayi alana kadar kendini boyle kullandirir ilticayi bir cebe indirdilermi ortaliktan toz olurlar neyse gecmis olsun halis kardes

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.