hem cok kizdirip hem de bir nevi "eglendirdigimi" dusunmeye basladim.
iskandinav bir yazarin katilanlari ve yonetenleri-maymunlar alayi- diyerek tanimladigi agresivitenin ozellikle kurgulandigi TV programlariinin analizinde
pasif izleyicilerin en fazla tercih ettikleri programlarin
agresivitenin belirgin bicimde one ciktigi programlar oldugu yolunda.
ben bu programlari sevmem ve bu analizin dogrulugndan da kuskuluyum. ama yanilyorsam
bu tartismalarin icerigi kadar bicimininde ilgi cekmis olabilecegini dusunmek mumkun. web sayfasi istatistiklerinden anlayanlar bunu bulup cikaracatir.
bugun benim acacagim mevzu KELIMELER-KAVRAMLAR uzerine olacak.
birde asu nun asagiya astigi yazida adini andigi "king maker" Gertrude Bell e deginecegim.
ilk kelimemiz KESTANECILER
sitenin sapigi ozan klarnet deyince erkek cisel organini
kestaane deyince de popo yu (ben de kibar olmaya karar verdim-ne kadar dayanirim bilemem) dusundugunu ogrendik.
bu adamda hangi kelimelerin ne tur sapikliklari teteikleyecegini kestirmek mumkun olmadigi icin onun kestane yediginde bir pskiyatri kliniginde musahande altinda tutulmasi gerekir. ancak adami tamamen suclamak dogru degil, torkca argoda kestaneyi cizdirmenin onun akilndan cikmayan turde garipliklerden birine isaret ettigi dogru. ancak benim kullandigim kestaneclik teriminin bu berbat seyle alakasi yok.
ancak kestaneci den "kerhaneci" anlamini cikartmayi yeni duydum, galina srg bu isi ilk beceren.
dervisin fikri neyse zikri de odur desem acaba hakaret etmis mi sayilacagim?
sonunda bir deyimdir.
bilmem aranizda "atesten kestane almak" deyimini duyan oldu mu?
eminim olmustur, olanlar srg ye kurdlerin onemli sayida ve uzun sure baskalarinin kestanecilgigini yaptigi malesef bir tarihi gercektir. benim de buna uzulmedigimi dusunenelere bir cift laf edeyim, elbette uzuluyorum ama sizin gibi kotu anilarin toplami sayilabilecek bu tarihi mirasi gormezden gelmek veya inkar etmek icin yedi takla atmiyorum. bu ulus gunahi sevabi ile benim (de) ulusum, kahramanina sahip ciktigim gibi capulcusu ve katiline de ulusun bir uyesi olarak sahip cikmak(yani sorumlugu neyse onu almak anlaminda) zorundayim.
kurdleri kestanecilik yoluna neler soktu?
(henuz sayenizde buralara gelemedik- kelimelere takilip olgulari ortmeye ugrasma takintisi yuzunden).
kestaneciilgi apo baglaminda tekrar ele alacagim. ezdi bakalim bu kez kestaneci kurdlere sahip cikabilecek mi? merakla bekliyorum.
gecerken bir noktaya daha degineyim, kurdlerin yakin gecmisten edindigi bir kotu hatira var; siyasi orgutlerinin mensuplari feci sekilde birbirine girip isi oldurme noktasina kadar getirmisler. bu sebeple (hakli olarak da diyebiliriz) ortalama kurd-barsia huzura olan hakli hasreti ile- bizim burda kafa goz yaran tartismalarimizdan fazlasiyla urkuyor. kendi adima soyle soyliyeyim, KF yi hala kurdistan da imkanlardanan uzak kendi kendini etiyle tirnagi ile yetistirmeye cabalayan kisilere ornegimdir- bir suru konuda onunla hci anlasmasak da ondaki kendi kendine cabalama enerjisi surekli sapka cikaracagim bir tavirdir-cok daha az enerji ile cok daha mutlu-imkanli bir yasami hakkediyordu-bu gorsulerimi degistirmis filan degilim, bunlari da yag olsun tartiisma tatliya baglansin diye yazmiyorum, cunku son mevzuda buralara sactigi tarz da dusuncelerde berbattti- bu fikrimden vaz gecmis filan degilim. bu tartisma biter de baska bir mevzu acilirsa hemfikir olabiliriz. sipere yatip uzerini basini camura bulamasina gerek yok vs
birde hakaret antoljimi tutmaktan artik vazgecsin-ve bana acikca sunu soylesin burya yazmayi benim icin kafasindan gecirdigi kelimeler benim aciktan yazdiklarimdan agir mi degil mi?
ezdi de neydi o avusturyali adam ile kargadan baska kus bilmez haliyle bir baska berbat performans gosteren katilimci-gene baska mevzularda ondan bir suru sey ogrenmemize engel degil. ancak son tartsmada ileri surdugu goruslerle cuvalladi-bana gore tabi-cuvallamayi farkeder mi etmez mi orasiyla da fazla ilgili degilim. ancak bu ikilinin burda savundugu seyler (ve onlara eskil eden otekilerle birlikte) berbat seyler. zaman icinde hhabire bunlari tartisacagiz.
kin tutmak en agir hakaretten cok daha agir bir bataktir, bunu herkese hatirlatirim. tartismalarda insanin agzindan cikmayan seyi agzina sokusturmak da ayni bicimde berbat bir aliskanliktir-bunu da hatirlatirim.
birde zararsiz gibi gorunen -Lapalissade- aciklamalari var ki
(etrafta frasizca bilenlerde var -ben bilmem ama inglizceye -haddinden fazla luzumsuz lakirdiyi tariflemek icin gecmis bu kavramin asli fransica ve su bicimde bir cumle ile izah edilyor-aktarayim dedim, turkceye bagimlilik diasporada bir nebze azalsa fena mi olur?: Un quart d'heure avant sa mort, il était encore en vie."A quarter hour before his death / He was still quite alive"),
bu tur yazilardan bazilarina agir yorum yazdim-gene yazacgim.
nedeni ne?
tartismayi hanife nin aktardigi ameriali ile yabanci tartiismasi havasina sokuyorlar.
ozel orneklerinde ne demek istedigimi daha iyi aciklayacagim.
Gertrude Bell e geliyoorum.
bu hatun icin guney kurdistani araplara yediren hatun derler.
iki ingiliz gorevli daha var onlari mevzu uzamasin diye gecelim ama bu hatunun ingiliz baskentine yazdigi raporlarin mutlaka kurdleri hice sayma acisindan bir etkisi olmus olmali. tarihi (ozellikle marxistler) bu tur seylere baglamazlar-belki haklilik paylari olabilir, ancak ben tarihte bu tur faktorlerin onemli etkileri olabilecegine, cehaletin bilgiden daha etkin bicimde tarihi belirleyecegine inananlardanim. bu da apaayri bir konu belki ilgilenele ileride tartisiriz. GB nin kurdlere tiksindirici bakisi nasil olustu?
asu kurd geleneksel liderlerinin birbirine olan kindarligi ile acikliyor olayi. bir payi vardir muhakkak ancak arap asiret liderlerinin de kurdlerden pek farkli oldugunu ben kendi adima sanmiyorum. o halde baska ek faktorler ne olabilir?
ben defalarca sizin ne oldugunuz, gercekte ne oldugunuz veya neyi anlatmak istediginizden cok nasil algilandiginiz onemlidir diye yaziyorum.
benim burdaki yazdiklarim ve bana gosterilen tepkiler icinde gecerli bu tahlil. ancak benim misyonum kurdlere bir nefes ulke yaratmak degil. benim isim zihin planinda bir bireyin sorumluklarinin otesine gitmez. oysa kurdlerin siyasi-politik hedefleri olan kesiminin kendilerinin nasil algilandigini bilmeleri gerekir. politika-siyasette nasil algilanildiginin onemi buyuktur. simdi
bugunun dunyasinda en ulasilabilir ne harci alem basvuru kaynagi nedir?
elbette wikipedia-artik google da dise dokunur orta derecede guvenilir olabilecek bir bilgi aradiginizda cogunlukla wiki ye dusuyorsunuz. bu elbette daha derin bilgi arayanlarin kaynagi degil ama dunyada bazi seyleri hafif ve orta derecede merak edenlerin blgi kaynagi. varsayin ki herhangi bir ulkede her hhangi bir vatandas ermenilere kurdlere merak sardi wiki ye girip okumaya basladiginda ve ermeni soykrimi maddesini de ister istemez tikladiginda gorecegi seyler nedir?
dikkat birain benim neyin dogru neyin yanlis olduguna dair kisisel yargimi
ortalaama dunyali en ulasilabilir kaynakta neler okuyor ona bakin.
orda Gertrude Bell den bir aktarma goreceksiniz. hanife mutlaka okumali-aslinda herkes okumali. bu belge filan olsun diye verdigim bir ssey degil- sadece kurdlerin kaderleri uzerine londra da alinacak kararlarda onemlli etkisi olan bir kadinin izlenimleri.
ordaki izlenimleri edinen kadinin londara ya nasil bir rapor verecegi ve ordan zaten celimsiz kurdler icin ne yollu kararlar cikacagini kestirmek guc degil.
benim israrla kurd capulculari dedigim
kirmizi sarabin icinde damlamis siyanurler
koca bir ulusun gelecegini bu bicimde peyder pey mahfettiler.
bunkaerla gecmiste becerilememis mesafe simdi alinmak zorunda
hem gecmistekiler hem de bugunku kestanecilerle
bugunku kestaneci kurdler kimler?
bunu da baska bir yaziya birakiyorum.
herkese hurmetler
herkese KKKK ciler de dahil!
Gertrude Bell 18.yy Oruspusu ünvanini hak etmi$tir, niye verilme