Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 6 July 2008

Travmatize olmayanlar

Mewla Benavî

Devşirmeler; Dengîr Mîr Firat'ın açıklamlarına çok kızdı ve travma yaşamadıklarını söylüyorlar. Kaptani (şaraptan) derya Ertuğrul Özkök ve takımı Mîr Dengîr Firat'ın cumhurriyet düşmalığını tesbit etmişler ve ombudsman arıyorlar. Hırsız başı Süleyman'ı, kendilerine ombudsman yapmışlardı. Artık iş görmüyor mu ne, yenisini arıyorlar.
Türkleşmek hafıza—bellek kurbağacadır—silinmesidir. Hafıza geçmişi bilmek, hatırlamak ile ilgilidir. Geçmişi olmayan'ın hafızası da olmaz, travma da yaşayamaz. Bulgar göçmeni Ertuğrul Özkök dil travmasını yaşamamış olabilir, çünkü kendisi ana dilsiz doğmuştur. Ama adı Türkiye konulan (Hala Türkiye'nin ad babası açıklanmıyor) coğrafyada yaşayan yerli milletler, halklar için cumhurriyet sadece travma değil, felakettir. Bunu Bulgar devşirmesi hissetemez ama başkaları için hangi anlama geldiğini duymamış olması mümkün değil.
Peki Mehmet Yakup. Yılmaz ne diye deyü. O da mı ana dilsiz doğdu? Eğer doğru ise 1956 yılında Malatya'da doğmuş, 1956 yılında Maltaya'da 56 kişi Türkçe biliyor muydu? Malatya Türk devleti için pilot bölgedir ve Türkleştirme operasyonuna hedef olan ilk Kürdistan şehirlerinden biridir, ama ona rağmen 1956 yılında Malatya'da 56 kişinin Türkçe biliyor olması ihtimal dışıdır.
Türk devletini modern, demokratik ve layık olduğu iddiası bir Batı yalanıdır. Türk devleti sade ve sadece Batı'nın çıkarları doğrultusunda kurulmuştur. Türkiye olarak adlandırılan topraklarda tek bir kişi Türk devletinin kuruluşu için mücadele etmemiş, ’kurtuluş savaşı' ise kuyruklu yalandır. Türk devleti yerli halkların iradesine karşı, illegal kurulmuş yasadışı bir devlettir.
Cumhurriyetin kuruluşunu devrim değerlendirmek tarih ile, insanlık ile dalga geçmektir. Eğer Türk devletinin kuruluşu devrim ise Moğulların yaptıkları daha büyük bir devrimdir. Diktatörlerin zorbalıklarını devrim görmek saçmalıktır. Eğer Türk baldır bacak açması modernlik ise Saddam Hüsseyin, Hafız Esad ve İran Şahı, Riza Pehlewî, dünyanın en büyük modernistleridir.
Türkiye olarak adlandırılan coğrafyada Türk devletinin kuruluşunu travma görmeğenler sade ve sadece devşirmelerdir. 1960, 70, 80 yıllarda gelip 5 yıl 10 yıl içerisinde milyoner olanlar, fabrikatör ve kapitalist olanlardır. Balkanlarda ilkokul dahi okuduğu şüpheli olanların Türkiyede üniversite hocası, dekan ve profesör olması kendileri için travma olmadı. İki keçiye çobanlık yapma kabiliyetinden yoksun olanların; general, bakan ve başbakan olmaları da onlara travma yaşatmadı.
Bu takım, geçmişi olmadığı için, ’Türkiye'ye geldikleri zaman travma yaşamadılar. Başkalarını katliamlardan geçirmek onlar için travma olmadı, yasaklanmış diller, dinler, inkar edilmiş milletler ve kültürlerinin üzerine oturmak ta onlar için travma olmadı. Hayal bile edemedikleri zenginlik ve iktidarın merkezine oturmak ta onlara travma yaşatmadı.
Şimdi travma yaşamaya başlıyorlar. Başkalarının travmadan sözetmeleri onlar için en büyük travmadır.

Bu takımın travmasını ağırlaştırmak bir insanlık görevidir.

Hazîran 2008

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.