Birayê hêja,
Fikirlerinize saygi duyarim ancak katilmadigimida belirtirim.Bence muhalif olmak birisinin ak dedigine kara demek tabiki olmamali, ancak siyasi opozition, karsit görüsleri icerir.Dolayisiyla PKK icin konstruktiv bir muhalefet, Kurdistan ve ortadogu sartlarinda naif olmakla esanlamlidir.Kendi icindeki ve disindaki bütün zit sesleri düsman diye niteleyip fiziki tasfiye eden PKK ya karsi konstruktiv bir muhalefet olamaz.
Ikincisi,Abasin nasil da türkiye metropollerinde amaclanan devrimi aradan daha bir yil gecmeden ikinci 15 agustos atilimi diye hempalariyla beraber ulusal- toplumsal dinamiklerimizi dinamitledigini ifade etmeye calisiyorum.Bendeniz,sari saclari, mavi gözleri ve genc yasi ile uzun boyuyla mayinda bir aygini kayetmis bir kurd gencine olayin nasil oldugunu sordugumda, gayet gülec ve müridane, Abasin güney Kurdistanda bilmem hangi KDP köyüne yönelik eylemde, saldiri güclerinin mayin tarlasina carpmasina aldirmayarak "ölmek var, dönmek yok" diye telsizlerden köpürdügünü anlatinca,ve hemde gülerek bunu yapinca, basimiza örülen corabin cok ciddi oldugunu anladim. Hal öyle iken ben PKK nin artik KUKM zarar verdigini, tasfiye olmasi gerektigini savunurum.
Bu noktada PKK silahli gücleri güneye katilabilir.Kuzey mücadelesinde ise artik adina savas denilen, ancak hicbir tür askeri doktrine yaslanmayan danisikli kanli dövüs son bulmalidir.Uzay caginda Israil, avrupa ve Amerika gibi gücleri dost kazanarak(güney köprü olabilir) yürütecegimiz politik mücadele yegane yoldur.Bugünkü PKK öncüleri ve Ocalan müridleriyle sadece kan dökülmesine canak tutariz ve daha bir ay önce kendi haer ajansinda "Biz buraya gelirken Barzaniyle güclerimiz ayniydi" diye konusan Abasa da kimse"Madem öyle, bak arzani devlet oldu, sen niye öylesin " diye sormaz,soranlarada yapilacak muamele bellidir.Bence Kurdistanda her türlü gücün varligini kendisine tehlike gören PKK nin itifak-birlik hikayeleri sadece güneyden baska yeri olmayan bu PKK öncü kadrolarinin kendilerine yer bulma kurnazligi disinda bir sey degildir.
Kalekal'e