Ana içeriğe atla

General Kürd Mustafa Paşa Yamulki’nin Anısına(4)

Aso Zagrosi

1 Ağustos 1298(M. 13 Ağustos 1882) tarihinde piyade olarak orduya katılan Mustafa Paşa’nın Sicil Numarası, 1301/6-P’dir. Mustafa Paşa kendi künyesi hakkında bilgi verirken; 18 Mayıs 1304(M. 30 Mayıs 1888) tarihinde Erkân-ı Harbiye’nin Fen Bölümünden Yüzbaşı olarak yetişip Erkân-ı Harbiye-i Umumiye’nin 3. Şubesi’ne tayin olduğunu belirtir. 23 Nisan 1305(M. 5 Mayıs 1889) tarihinde Kolağalığa(kıdemli Yüzbaşı) terfi ederek Hicaz Fırkası Erkân-ı Harbiye’sine atanan Mustafa Paşa, o bölgelerde inşa adilen askeri binaların hesap işlerine bakar. Ayrıca 1307(1881) yılında yukarıdaki görevine ek olarak, Ayn-ı Zübeyda denilen suyolunun tamir ve bakım işleriyle ilgilenir. Öte yandan aynı yıl içinde, Kızıldeniz’in doğusundaki Akabe ve Aluce arasındaki yerleşim yerlerinde İngilizlerin destek ve yrdımıyla Osmanlı aleyhine bir takım bölücü faaliyetlerde bulunan grupları oralardan uzaklaştırdığını, bunun yanı sıra bazı bölgeleri de Mısır Hidivliğinden ayırarak ülke topraklarına kattığına değinir. Söz konusu bölgelerdeki yörevini layıkıyla yerine getirerek Osmanlı askerinin oralarda kalmasını sağladığını ve o yörelerin haritasının çıkarılması işini başardığına dikkat çeken Mustafa Paşa , 1308(1882) yılında Binbaşılığa terfi ederek Altıncı Orduya tayin olunduğunu zikreder.Ancak bu tayin yerine getmez. 4 Mayıs 1309(M.16 Mayıs 1893) tarihinde askeri maaşı hariç 3800 kuruşluk bir tahsisatla Hoy ve Selmas Şehbenderdiğine(Konsolosluğuna) atanır. Mustafa Paşa oralarda devlet adına bir Şehbenderhane(Konsolosluk binası) inşa ettirdiğini, ayrıca Selmas ile Van arasında ihtilâl peşinde koşan gruplarına tecavüzlerine engel olduğunu , bu başarıları sebebiyle de hem İran ve hem de Osmanlı Devleti tarafından bir nişan ile taltif edildiğini belirtir. 1 Kanûn-i Evvel 1310(M. 13 Aralık 1894) tarihinde Baş Şehbenderliğe(Başkonsolosluğa), 1312(1896) yılında da Kars Şehbenderliğinede(Konsolosluğunda) bulunarak önemli hizmetler yaptığını anlatır. Bunun karşılığı olarak da Üçüncü Mecidi nişanı ile ödüllendirildiğini dile getirir.

Bu görevinde yaklaşık olarak iki yıl kalan Mustafa Paşa 18 Nisan 1314(M. 30 Nisan 1898) tarihinde istifa eder. Sonra kendi isteğiyle 6. Ordu Erkân-ı Harbiyesi’ne tayin olunarak Kaymakam(Yarbay)lığa terfi eder. Burada yani Bağdat’ta Defterdarı evinden çıkamayacak derecede dövmesi sebebiyle yargılanır. Sonra Bağdat’ın havası ile uyum sağlamadığı gerekçesiyle 28 Teşrin-i Evvel 1318(M. 10 Kasım 1902) tarihinde Sivas Redif Fırkasına atanır. Ağustos 1320(M.1904) yılında Süleymaniye ve Basra taraflarında bazı aşiretler arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların araştırılması göreviyle bu bölgelere giden heyette yer alır ve bu arada da Miralay olur. Teşrin-i Sani 1321(M.1905) tarihinde Vezine?, Lahican taraflarında Osmanlı sınırlarının belirlenmesi için tayin edilmiş komisyonda da görev alan Mustafa Paşa, 1324(M.1908) tarihinde söz konusu komisyonun İstanbul’a dönmesi üzerine kendisi 22 Şubat 1324( M. 7 Mart 1909) tarihinde Ankara Redif Fırkası’na atanır. 20 Mart 1324(M. 2 Nisan 1909) tarihinde Mirlivalığa(Tümgeneral) terfi ederek 6. Orduya bağlı Nizamiye 21. Liva Kumandanlığına görevlendirilir. 1325(M.1909) yılında bazı aşiretlerin isyana kalkışması üzerine onların bastırılması için uğraşırken, hiç bir şey sorulmadan görev yerinin değiştirildiğini ifade eder.
Mustafa Paşa bundan sonra 1326 yılında(M.1910) 30. Nizamiye Fırkası Kumandanlığına, 1327’de(1911) 10. Kolordu Kumandanlığı vekâletine ve aynı yılın Ekim ayında da Maydos taraflarında savaş halinde bulunan 5. Nizamiye Fırkası Kumandanlığına atanır. İtalya savaşından sonra Beyrut Nizamiye Fırkası Kumandanlığına görevlendirilmiş olup, bu Fırka ile Balkan savaşı içinde 1328(M.1912) yılında Bolayır Meydan Savaşı’na katılır. Mustafa Paşa Fırkası ile birlikte Edirne’ye gittikten sonra savaşın bitmesi üzerine Fırkanın Beyrut’a döneceği ve emir kumandanın da başkasına verileceği emrini alarak kendisinin İstanbul’a geldiğini ifade eder. Mustafa Paşa 24 Kanûn-i Evvel 1329(M. 6 Ocak 1914) tarihinde de 27. Fırka Nizamiye Kumandanı iken, bir çok subay gibi emekli edildiğini belirtir.

Öte yandan Mustafa Paşa’nın emekli olduktan sonra bir süre de Teşkilât-ı Mahsûsa’nın hizmetinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Dünya Savaşı’nın son yılında Enver Paşa’ya başvurarak, Abdulhamid döneminde İran’daki Bahtiyari Kabilesi nezdinde Erkân-ı Harp Miralayı rütbesiyle Konsolos bulunduğunu, aslen ailece bu kabileye mensup olduğunu da belirterek, söz konusu aşireti Ruslar aleyhine harekete geçirebileceği vadinde bulunmuştur. Enver Paşa bu teklifi Bağdat’ta ordu komutanı Halil Paşa’ya yazmış, fakat Halil Paşa’nın ‘Şimdilik ihtiyaç yoktur’ cevabına rağmen Enver Paşa Mustafa Paşa’yı Teşkilât-ı Mahsûsa kadrosuna almıştır.

Babanzâdelerden olan Mustafa Paşa, yine aynı aileden II. Abdulhamid döneminde Hariciye Nazırlığı ve Şûra-yı Devlet reisliği görevinde bulunan Kürd Said Paşa’nın kardeşi Safiye Hanımla evlidir. Said Paşa’nın diğer kardeşlerinden birisi, Padişah yaverliğinde bulunan Miralay Süleyman Paşadır. Diğer kardeşi de Birinci Tevfik Paşa Hükümeti zamanında Evkaf Nazırlığı ve Dahiliye vekilliği yapmış ve bir ara Aydın Valiliği görevinden bulunmuş olan ‘Kambur İzzet’ lakaplı İzzet Beydir. Bilindiği gibi İzzet Bey, 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinde İngiliz memuru gibi davranmış, tam bir işbirlikçi gibi hareket etmiştir. İşte Mustafa Paşa bu İzzet Bey’in eniştesi olmaktadır. İzzet Bey bu akrabalık dolayısıyla eniştesi Mustafa Paşa’yı Tehcir davalarına bakmak üzere 16 Aralık 1918 tarihinde kurulan Divân-ı Harb-i Orfi Mahkemesi üyeliğine atanmasını sağlamıştır. Öte yandan, 12 Ocak 1919 tarihinde Paris’te toplanan Paris Barış Konferansı’nda Ermenilerle ortaklaşa hareket eden Kürd Şerif Paşa’nında Hariciyeci Said Paşa’nın oğlu olduğu bilinmelidir. Dolayısıyla Mustafa Paşa, Şerif Paşa’nın halasıyla evli olması hasebiyle doğal olarak onunla akrabadır. Netice olarak, Kürt Şerif Paşa-Kambur İzzet Bey ve Nemrut Mustafa Paşa........... Türk milletinin en buhranlı bir devresinde devlete olan ihanetleriyle aynı aileden dikkat çekici üç sima.......”(Dr. Ferudun Ata, Süleymaniyeli Nemrut Mustafa Paşa "Bir İşbirlikçinin Portresi" sayfa 26-30)

Devam edecek..

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.