TÎPÎ ve TİPOLOJİLER...
Fırtınalı bir akşamdı o ülkede. Kar diz boyunda ve savuran karın sesinde rüzgar çatılara çarpar, vınlamasına devam ederdi ülkemde.
Dört mevsim tekmil kar ve borandır dağlarda, doruklarında dağların.
Buna kürdçede TİPİ dinir.(İ ler şapkalıdır. Şapkasızlar tırki dır, burada illede türkçe yerine HEK tork diyecegne Tırk ve Tırki desin zira Kürdler Roma Reş de der sık sık.Yene de o bilir),
Tırki bir dil ise, lütfen sade ve anlaşılır yazınız.O dile saygı bağlamında değil ama biz günahkar köylü vatandaşlara biraz saygı, biraz hoşgörü ki; köylü de olasak nihayetinde kürdüz azizim.
Hasan Değer bir dönemin parlamenteriydi.Kürd asıllı ve nukteleriyle hep beleklerde yer edindi.
Bir gün bir paşka Tırk parlamenteriyle Ferqi'ne(Sìlwan) gider.Gezer,görürler ve günün sonunda Hasan değer parlamenetere döner izlemlerini sorarar.Tırk parlamenteri;
“Vallahi her şey iyi idi fakat Ferqin'liler kaşığa; kaşık maşık, ekmeğe; ekmek mekmek, suya; su mu ...diyor. Tırkileri bozuk. Hasan da döner ve parlamentere;
“O, çoluk çocuk işi, kulak mulak asma“ der.
Ayrica, Ey xelke Qulpè; du nuxte lis er hev: yek li jèr, yek li jor.Ev rèyèn we çima kurtık kurtik çengelli nuxte?
Kürdler, Kürdili hicazkar makamında çaldığında anlaşılır ve güzeldir.
Bu arada İhsan kardeşim yazdı ama yazısını göremiyorum. Yazısını okudum.Hakaret yoktu tümcelerinde ve Hasan Değerin Ferqin ,(Silwan) günlerini anımsattı ve Hasan Değeri yazmak düştü sahifeye.Selamina selamla.
Hasan Değer, hiç bir zaman benim de annem Tırkdır demedi.
Uçakta seyahhat ettiği bir gün, yaklaşan hostese pasta ikram eder.Hostes;
“Tesekur bey efendi.Perhizim var“der.Hasan Deger;
“Önemli değil hele sen bir tane al,sonra da hep beraber senin perhizini yeriz “der.
Hasan Değer fırtınalı 70 lerin renkli tipolojisiydi.
Davud birtarafı dışarıda, salvolarına devam ediyor ama Solaxi paratöneriyle salvoları bertaraf ederken, bana da fırtınalarda faqir kürd insanının dramında kaybolmak düşüyor.
’Taraf olmayın ve seyirci olun'a kulak asarak sadece okuyor ve axxxxxx ax, Kurdo ax, diyorum.
Davudi renginde hezeyanlarda gittikçe batan birtarafıdışarıda, Kürd mü yoksa türk mü bilemiyorum.
Ama birtarafları dışarıda, umarım bulaşıcı değildir.
Ozan Babo'yu, Rüstem gillerden bilirdim. Ama çok uğursuz bir izlenim bıraktı bende son yazdıklarıyla. Stalinist melaneti kustu durdu.Oysa ki şiir adamı efendi,haddini bilir kadirşinas adamın kendisidir.Fesadı ekerek fırtına biçmez şair ruhlu. Fırtına ekerek, özgürlüğü biçer hasat olarak.
Dedemin değişiyle; heta poz nesewìte, mirov nabe mèr.
Yazamamıştım bir süre, tekminli birden faslı oldu ve yazı da uzadı.
Dema we xweş.
Gel silav û rêz.
Re: Özür..