Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 11 May 2008

Degerli Tarih Avcisi

Titizlikle kaleme alinmis yazinda, bazi ufak duzeltmeler yapilmasi gerekiyor; cogu yanlislar, hizla yazmaktan kaynaklandigindan, makalendeki onemsiz tefarruati da ayni kategoride ele aliyorum.

1- Bilimi tarif ederken, bizzat tarif edilmesi gerekenle, yani bilim kelimesini henuz tarif etmeden, tarife baslamissin.

Dolayisiyla tarif, eksik ve ana yapisindan mahrum birakilmis oluyor.

2- Peki “bilimci“, yani “bilim insani“ kimdir ve nasil olmalidir ?
Bilim insani; bilimle ugrasan, yani bilimsel gercekleri arastiran, haktan adaletten yana olan, tarafsiz, bagimsiz kisi ve kisilerdir...
Diplomali olmasi sart midir? HAYIR ! "

Yukariya aldigim paragrafindaki belirlemelerde bilim adamina yukledigin sifatlardan bazilarina aciklik getirmek gerekiyor.

Bilim adami bilimsel arastirma yapiyorsa, tarafsiz degildir. Tam tersine, topluma karsi tarafsizliktan ziyade, bilimin mevcut ongorulerinin sonuclarini dikkate almak zorundadir.

Bilimin adaletle alakasi yoktur.Dolayisiyla bilim adami arastirmalarini yaparken, bir kanun koyucu gibi kamu vicdanina degil, bilimsel arastirmalar neyi gerektiriyorsa ona gore davranir.

Ve bu iste bu noktada tarif etmeye , sifatini vermeye calistigin bilim adaminin " tarafsizligi ve hak ile adaletinden" bu normlarla bahsetmek mumkun olabilir.

3- Bilim adaminin diplomali olmasinin sart olmadigini yazmissin; asagiya aldigim paragrafinda da sunlari belirtiyorsun:

" Üniversite nedir?
Bilimsel arastirmalar yapilan ve bilimci yetistiren, özel bütce, özel yönetim ve statüye haiz devlet kurumlaridir..."

Eger Universiteler bilimci yetistirmek icin kurulmuslarsa, o zaman bilimcinin bizzat senin ifadenle bilimci olabilmesi icin, Universiteye gidip, calisip, diploma almasi ve bilimciliginin bizzat bu kurumca tasdik edilmesi daha dogru bir yol olmuyormu ?

Bilim adamlari, hayatlari boyunca dogru is yapmalari gereken, hep duzgun kararlar alan, kulturel-sportif-eglence-seyahat vs hayatin tadini cikarma-politikadan anlama gibi her alanda aktif ve hakka hukuka saygili, adaleti gozeten insan anlamina gelmezler.

Bilim adamindan dunya olceginde cikan hiyarin ve okuzun sayisi,Turklerin futbolcu hemcinslerinden pekte dusuk rakamlarda degildir.

Bizden bir ornek vererek, yazima nokta koyayim.Yillar evvel bir Kurd akademisyen-bilim adami, bir makalemde Abdullah Ocalan Bey'in mumtaz biraderi Osman Bey'i, bir cok gerekceyi siraladiktan sonra " okuz" olarak nitelememe cok bozulmus, tamda kendisine yakisan ve sana yukarida tarif ettigim tiplemeye uygun olarak, " bilimsel" yani okuzce bir elestiri getirmisti; vay ben nasil olurda Abdullah Bey'in biraderine utanmadan okuz diyebilyordum.

Demekki Osman'in hemcinsi bizim Kurd bilim adamina gore, abisi Abdullah o'na okuz demesinde problem yoktu. Yasak, Kurdlereydi.

Umarim yanlis anlamazsin elestirilerimi

saygi ve hurmetler, neseli gunler dilerim.

Sayin Hasene Hamo, Ilgi ve sevgie tesekkür ederim. $u an zaman darligindan ötürü yazina detayli cevap veremedigimi icin özür dilerim. Sanirim yukarida HeK'e yazdigimiz cevabî yazilar, bir nebze olsun meramimizi anlatmak icin kâfidir... Yani Hasan El Kâfi, kâfi... saygi, hurmet ve neseli gunler dileklerine bilmukabele.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.