Öcalan'ın, 'görüşme notları'nda;
'Son nefesime kadar direneceğim.' (18. 6. 2010)
'Katkı sunmam için meclis karar almalı.' (6. 6. 2010)
'Çözüm gelişmese Türk-Kürt çatışması gündeme gelir.' (11. 6. 2010)
'Muhatap bulmadığım için çekiliyorum.' (28. 5. 2010)
'Çekilirsem Kuzey Kıbrıs statüsü istenebilir.' (23. 5. 2010)
Şimdi bu cümleler bile mercek altına alındığında bile onun kimin adamı olduğu ortaya çıkar.
Mesele, bunu görüp görmemek veya görüpte ifade edebilmek veya görmemezlikten gelmekten ibaretir.
Ben sözü fazla uzatıp zamanınızı almayacağım. Sadece dikatinizi bir noktaya çekmeye çalışacağım.
Sorum şu:
Çekileceği yok ya. Diyelim ki, bu adam çekildi. Ve Kürdler Kuzey Kıbrıs statüsünü istedi.
Sahi bundan kötülük nerde?
Biri bunu bana izah edebilir mi?
Kürdleri statükosuz bırakmayı kendine meslek yapan bu adama 'sayın', dahası 'Kürt halk önderi' diyenlere eşek demeyipte ne diyelim?
Valla kim ne derse desin; söyledim gitti.