Sevgili Kürdistan Forum Katılımcıları,
Hepinizin bildiği gibi Kürdler, Abdullah Öcalan ve Örgütü'nün varoluş veya varediliş konusuna kilitlenmiştir. Bu konu da farklı yaklaşımlar var. Ben bu tartışmalara girmeden elimde olan bazı belgeleri (PKK-Irak Devleti Arasındaki Anlaşmalar) yorumsuz olarak sizlere sunmak istiyorum. Umarım tartışmalara hizmet eder. Zaman darlığından ve hızlı yazmamdan doğacak yanlış yazımdan dolayı peşinen özür. Sevgiyle kalın.
Eyubé Cüleri
...
Basın Açıklaması
Kürt halkının, Irak Kürdistan'ında içinde bulunduğu durum ve elde etmiş olduğu mevzileri koruyabilmek ve geliştirebilmek için karşı karşıya olduğu sorunlar bir çok yönü ile dünya basınında yer almakta ve Kürt kamuoyunda da yakından izlenmekte ve bilinmektedir.
Kürt halkının kendi kaderini tayin etmek için yürütüğü mücadele sonucu, bugün Irak Kürdistan'ının 3/4'ü Saddam düktatörlülüğün denetiminden kurtarılmış durumdadır. 19 Mayıs 1992'de yapılan genel seçimler sonucu oluşturulan yeni ULUSAL KURUMLAR ile (Kürdistan Ulusal Meclisi, Hükümet) halkımız ülkesinin kurtarılmış alanlarında kendi toplumunu, kendi temsilcileri ile yeniden düzenleme ve inşa etme çabası içindedir. Bu çaba, Kürt halkının düşmanlarının tüm tehdit ve engeleme çabalarına rağmen halkımızın büyük fedakarlığı ve kararlılığı, diğer parçalardaki Kürt yurtseverlerinin ve halkımızın, dostlarının desteği ile yürütülmektedir.
Bu süreçte dikkatimizi çeken en önemli konu, Kürt halkının kurtuluşu için varolduğunu söyleyen PKK örgütü ve lideri Abdullah Öcalan'ın Kürdistan'daki sözünü ettiğimiz duruma ilişkin baştan beri takındığı ısrarlı düşmanca tutumudur. Bu tutum en son örneğini, Irak Kürdistan'ına temel gıda maddeleri taşıyan araçların tehdit edilmesi ve bu ticaretin engellenmesi ile yeni ve fiili bir boyut kazanmıştır. Bu yeni ve fiili durum, açıktır ki Saddam Hüseyin'in Kürdistan'a ekonomik ambargo politıkasına destek ve Kürt halkının açlık ile yüzyüze gelmesine hizmet etmektedir.
Bu düşmanca ve yurtsever Kürdistanlılar açısında anlaşılmaz tutumun nedenleri bizler tarafında özenle değerlendirilmiştir. Örgütümüzün Genel Sekreteri Celal Talabani'nin Sydney Kürt Radyosunda Şahane B. Sewregi ile yaptığı röportajda da belirttiği gibi;
“PKK'nin yaptığı bu iş yeni bir ambargo ile Kürdistanı üçüncü bir ambargo altına koymuştur. Birincisi dünyanın ambargosu, ikincisi kuzeyden PKK'nin ambargosu ve üçüncüsü Saddam'ın güneyden ambargosudur.--. Neden de odur ki, Abdullah Öcalan, Saddam Hüseyin ile Kürtlerin Saddam Hüseyin'in iktidarına dönmeye mecbur edilmesi için anlaşmışlardır ve elimizde Abdullah Öcalan ile Saddam Hüseyin'in ilişkilerinin kanıtları vardır ve Irak hükümetinden silah ve yardım almaktadır.“
PKK'nin Saddam Hüseyin ile bu ilişki ve ittifakı PKK'yi Kürt halkını açlıkla cezalandırma gibi uğursuz bir noktaya getirmiştir.
Bu, eskiye dayanan uğurusuz ittifakın, başkaldırı döneminde Irak İstihbarat Örgütünün merkezlerinde peşmerge güçlerimizce elde edilen belgelerini, PKK'nin bu ilişkilerini gözden geçirme ve Kürt halkının genel çıkarlarına zarar vermeye neden yapmama umudu ile kamuoyuna açıklamadık. Ancak bu belgelerin bir kısmını kamuoyunun bilgisine sunmayı artık bir görev olarak görmekteyiz.
Belgeler, PKK ve lideri Abdullah Öcalan'ın Irak Kürdistanına karşı tutumuna açıklık getirmektedir. Bu durum aynı zamanda Kürt halkının kurtuluşu adına kurulan kirli ittifakların da teşhiridir.
17. 08. 1992
Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK)
Avrupa Örgütü
Not: Bu belgeler Arapça orijinalinin kopyaları ve türkçe çevirisi ile bilgilerinize sunulmaktadır.