Insanların önce bir siyasi görüşü olmalıdır. Bu siyasi görüşü bulunduğu toplumda, bölgede ve dünyada kabul görmeli ve yandaş bulmalı. Bu siyasi görüşe göre de politik ve ekonomik projeleri olmalıdır. Dahası da bu projeye göre söz ve davranış biçimi olmalıdır. Bu anlamda bu gün Kuzey Kürtlerin geldiği aşama hiçte iç açıcı değildir.
Belirli bir siyasi görüş dışında ne bir bütünleşme/birleşme nede kitleler arasında hatırı sayılır varlıkları vardır. Güneyde ise her ne kadar nispi bir özgürlük varsa da, buda ABD nın desteğine ve işbirliğine bağlıdır. Çünkü ne yazık ki günümüzde iç dinamikler pek belirleyici olmuyor. Örneğin kan emici SADDAM'IN devrilmesi tamamen dış dinamiklere bağlıydı.
Ancak unutulmaması gereken bir olguda bölgemizde ve Kürdistan da, giderek kısmen belirleyici olan din, etnik yapı ve maddi çıkara dayalı siyaset geçerliliği korumakta. Bu gün siyasi rant ve siyasi tüccarlıkta Kürdistan da siyasi yapılmada az, çok pay vardır. Gerçi denilebilir ki, bazı siyasi yapılanmanın eti budu ne ki, rantı olsun? Olsun, her insanın razı olduğu bir miktar ve küçük bir dunyası vardır. Bundan dolayı ki bugün Kürt siyasi yaşamında kim, kime ne kadar güvenebilir tartışılır hale gelmiştir.
Bu gün Kürt halkı Kuzey Kürdistan da siyasi kadroları ne kadar tanıdıklarını ve ne kadar halka güven verdiklerini ayrıca bir gerçektir. Ortadoğuya özgü olan slogan siyasetleri her zaman Kürdistan da yandaş bulmuştur. Gerçeğe dayanmayan slogancı siyasetler en kolayı yandaş bulandır. Çünkü gerçeği söylemek, tıpkı Matematik ve Tarih arasında ki öğrenme/ kavrama farkı kadar zordur.
Bu politikada da ekonomide de böyledir. Kimleri çok kolayca para kazanıp, siyasi tüccar olur. Sonuçta yine her şey güvene bağlıdır. Örneğin, bugün DDKD yoktur. Ama halk kitleleri arasında geçmişe dayalı güvenirliğini halen korumaktadır. Bu saygınlık bu gün ne kadar değerlendirilir oda başka bir araştırma konusu.!
Eskiden, 1970 ve 1980 önceleri Kürtçülük/Milliyetçilik Devrimcilik bir risk taşırdı. Hani, halk tabiriyle her babayiğidin harci değildi. Çünkü maddi ve manevi bedelleri çok büyüktü. Özellikle, 1980 sonrası teknik tabirle siyasetin cıvatası çıktı. Bazı dostlarımız veya geçmişte yol arkadaşlığı yaptığımız kişiler,seçimlere yakın zaman da yurt dışından gelip, bir siyasi parti veya bir oluşum kurulduğunda, hiç araştırmadan sormadan, geçmişle bu gün arasında sağlıklı değerlendirme yapmadan hemen yönetimde yer alıyorlar. Bir müddet sonra, hem hayal kırıklığına uğruyorlar hem de bölünmeye neden oluyorlar.
Onun için insan içinden diyor hani o, eski tutarlı, ilkeli siyasetçiler. Bizler 1970 öncesi Ape' Musa'yı, Medet Serhat'ı, Castro Yaşarı (Yaşar Kaya) ve Örfi Akkoyunlu'yu gördüğümüz de adeta büyülenmiş gibi oluyorduk. Sohbet için ve geçmişteki anıları bizim için bir rehberdi.
Geçenlerde KOVARA BÎR editörü sayın Sait BEROJ beni arayıp, Kek Ali NAVDARÊ KURD/ Kürt ünlüleri ile ilgi bir belgesel hazırladığını, herkesten bir isim istediğini söyledi. Benim için En ünlü Kürt sevgili Pütürgeli Hamal Örfi ağabeydi. Onun yaşamıyla ilgili yazı göndermiştim. Dergi çıktığını bana telefonla bildirdi. Herkesin bu Dergiyi okumalarını özellikle öneriyorum.
Kuzey'de bazıları kendilerini Kürt Milliyetçisi ve Devrimcisi zan ederler. Oysaki böylesi riskli, maddi ve manevi özveriyi gerektiren uzun erdemli bir mücadele gerektirir. Ne yazık ki günümüzde ideolojiler bir birine karışmış. Ulusal mücadele, Siyasi Tüccarlardan ve Ulusal yozlaşmadan kesinlikle arındırmalıdır. 1990 den sonra Kuzey de bir çok oluşum/platform kuruldu. Sonuçta hiç birinde ne birleşme nede bütünleşme oldu. Geride birlikte yol arkadaşlığı yapanlar birbirlerini eleştirmekle yetindiler. Bu günde siyasi oluşumlar için ayni şeyler yaşaniyor. Allah'ın danışmanlığına ihtiyacı olamayacak kadar kariyere sahip olanlar kendilerine yurt dışında maaşlı danışman buluyorlar. Ve bunun adı da siyaset oluyor.
Gerçek O ki Kuzey'de PKK dışında bu gün herkes elindeki geçmişten kalan sermayeyi tüketmiştir. 24.Saat PKK'yı eleştirmekle halk kitleleri kazanılmıyor. NEWROZ ’DA Urfa ve Viranşehir'deydim. Her iki şehirde oldukça coşkulu bir topluluk olmasına rağmen, ne yazık ki NEWROZ ruhuna, anlamına uygun ne bir mesaj, ne de bir Kürt bayrağı vardı. Demek ki Kuzey de Kitlelerin yönü tek istikamettedir. Kitleleri tek istikametten, çoğulcu bir siyasi yapılanmaya yönlendirmek için sağlıklı bir siyaseti üretmekten geçer. Herkesin buna göre hesabini kitabini yapması gerekiyor.
6 Nisan 2008
Kurdinfo Akt: Deştî
AKP ve Kürt Sorunu