Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 12 May 2009

ZERDEŞT ve KADIN

Zerdüşt Peygamber'in bize miras kalan Kutsal Kıtabı Zend Avesta bize onun Kadınlara karşı nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu iyi bir şekilde göstermektedir.
Zerdüşt Peygamber'in yaşadığı dönemde var olan devletlerde kadınların bir çok temel haklarından mah rum olduğu ve köle olarak alınıp satıldığı bilinmektedir. Roma, eski Yünanistan ve Asya'daki devletlerde kadınların ne ailesinin yanında ve ne de daha sonra eşinin evinde doğru dürüst bir rolu yoktu. Kaldı ki Zerdeşt'ten bin yıldan daha fazla sonra ortaya çıkan İslam ve yüzyıllarca sonra ortaya çıkan Hıristiyanlıkta dahi kadınların köle statüsünde tutulduğu bilinmektedir. Bu dinlerin negatif etkileri kadın-erkek ilişkilerini efendi-köle ilişkilerine çevirerek günümüzde dahi içinde çıkılmaz de facto bir hal almıştır.
Kadın ve erkek ilişkileri bazında bakıldığı zaman Zerdeşt'ın getirdiği en büyük yeniliklerden biri aile içi inselli husususur.
Bu konuda Zerdeşt kendi öğretisi aracılığı ile eski geleneklere bayrak açıyor.
Zerdeşt bu konuda şoyle diyor:
“Size kitap bıraktım, sizi şuurlulğa davet ediyorum. Kızınız, ananız, bacınız size haram kılındı“...

Zerdeşt Peygamber'in kadınlara karşı yaklaşımını tam olarak bir yere oturtabilmek için küçük kızının düğününde yaptığı konuşmada bir kaç alıntı vermek istiyorum.

Zerdeşt şöyle buyuruyor: “ En büyük yol, en temiz yaşam yasası ve adeti doğru eylem, doğru söylem ve doğru düşüncedir.................... Allah'ın rıza göstermesi için razı olmak, sevgi ve arzu gereklidir.“

Zerdeşt konuşmasının devamında kızına :
“Şimdi sen ey Pur Çista, Spinmani ailesinden Zerdeşt'in en küçük kızı, ben temiz, doğru ve iyi ahlakı temelinde doğru hareket eden ve hakiki dini destekleyen Camasb'ı sana eş olarak seçtim. Git iyi düşün, eğer aklın ererse bu öğütlere ve razı olursan kutsal nikah törenine başlayabilirsin“ diyor.
Her nekadar Zerdeşt kendi kızına bir eş seçiyorsada “kızının razı olması“ koşulunu koyuyor.
Burada çıkabilecek sonuç, Zerdeşt'in kızı sözkonusu evliliği reddedebilirdi. Çünkü, Zerdeşt'in felsefesinde “sevgi, arzu ve razı olmak“ Allah'ın rıza göstermesini de beraberinden getiriyor. Eğer bir ilişkide bu özellikler yoksa Ahura Mazda'da rıza göstermez.
Zerdeşt Peygamber'in “İyi düşün, iyi konuş, iyi yap“ diye özetleyebileceğimiz temel felsefesi kadın ve erkek ayrımı yapmaksızın herkesi kapsıyor.

Zerdeşt konuşmasından devamla: “ Kulaklarınızla en iyi kelimelerimi duyunuz ve dikkatli bir şekilde üzerine düşününüz. Kadın ve erkek kendi yollarını kendileri seçmeliler. Tavırlarınızla ve hakettiği şekliyle benim öğütlerimi tanıyınız“ diyor.
Zerdeşt peygamber Avesta'da çok yaygın bir şekilde “kadın ve erkek“ diye hitaba başlıyor. Bu hitab şekli dahi kendi başına bir olaydır.

Yine Zerdeşt Peygamber kadın ve erkeklere hitaben şöyle diyor: Erkek ve kadınlar her hangi bir şeyin kullanımının doğru ve iyi olduğunu düşünüyorlarsa, bu şeyi kullanmalılar. Sadece kendilerine saklamalılar, başka kimseleride bundan haberdar etmeliler, onlarda kullansınlar“............(
Zerdeşt konuşmasına devamla “Şimdi nerede dünyaya gelmişlerse gelsinler temiz ahlaklı kadın ve erkeklerin ruhlarına saygı gösteriyorum....................İnançlı erkek ve kadınlar nerede dünyaya gelirlerse gelsinler, vicdanları doğru ile doludur......“ diyor. geniş bilgi için Haşım Reza'ın, Afret li Serdemi Avêsta adlı çalışmasına bakınız)
Aslında Zerdeşt'i diğer Peygamberlerden ayıran esas kriter “yaratılış fikrinde“ kaynaklanıyor.
Zerdeşt Peygamber Ahura Mazda'nın kadın, erkek ve doğa ayrımı yapmaksızın her şeyi kendinden itibaren yaratığını söylüyor.
Zerdeşt Ahura Mazda'nın

“kendinden tüm varlıkları oluşturduğunu“ söylüyor.
Aslında Zerdeşt'in bu anlayışıyla insanları ve doğayı kutsal bir yere oturtuğunu görüyoruz. Bu felsefenin daha sonraki dönemlerde farklı şekillerde kendisini dışa vurduğunu Halaci Mansur'un “En el Hak“ adlı söyleminde biliyoruz. Bugün Ehli Hak, Kakayi ve Alevi Kürdler hakkında yapılan araştırmalarda bu düşünüş tarzı açık bir şekilde görülüyor.
Sayın Haşım Reza ve daha başka Avêsta üzerine araştırma yapan akademisyenler “Avêsta döneminde kadınlar ve erkeklerin tam eşit olduğunu “ söylüyorlar.
Biz “tam eşitlik“ fikrini paylaşmasak dahi “Avesta döneminde“ kadınların çok ciddi haklara sahip olduğu inkar edilemez.

Devam edecek

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.