“Düşmanın egemenliğinde parti kurduk.“
“Ve birde düşmanı umutlandırmam gerekiyordu. Hem umutlandıracağım düşmanı, hem yanıltacağım. Benim o zamanki en büyük çelişkin budur. Bir yandan arkadaşlarıma doğruyu vermek için olmadık şeylere başvuruyorum. Çünkü bunlar düzenin etkisindeki gençler ve haklı olarak düzenin etkisi altında bir yöne doğru savrulacaklar. Haydi bunu kazandık. Ama öte yandan düzen devreye girmiş. Sonradan çok açıkça anlaşılacağı üzere, düzenin en etkili kişileri devreye girmiş ve beni “ölümlerden ölüm beyen“ hükmü içerisinde bitirmek istiyorlar. Ve hiçbir güç imkanı yok. Düzenin adamları bile “bu köylü parçasını“ diyorlar, “bu zavallı, her şeyden yoksun tipi öldürmek bizim zararımızadır“, ve devam ediyorlar. “Bunu öyle hazırlıyalım ki, tarihimizin en büyük bir işbirlikçisi haline getirelim“ Belki de planları biraz da buydu. Zaten adam sonradan demişti: “Aileye baplayıp devletimizin en iyi elemanı haline getireceğiz.“ Evet bu bir düşman planıydı. Dediğim gibi, ölmem kendisi için zararlıydı. Daha iyi bir “eşek“ haline getirmek için sözümona plan geliştiriyor. Bu, gerçekten de öldürülmekten daha tehlikeli bir yaklaşımdır. İnsanı bir öldürürsün, kurtulur. Bu, beni her gün öldürmek, işte kendine göre yürütmek istiyor. (Öcalan, Devrimin Dili ve Eylemi. Sf. 78-79)
***
“Nitekim iki sızma yapıyor. Biri kadın biri erkektir. Kesire Yıldırım(Fatma) ve Ağrılı Necati(Pilot)“ (age. sf. 81)
Kesire'nin ailesi Ankara'ya yerleşiyor. Öcalan'ın yazdığına göre “MİT evlerinin olduğu bir semte“ taşınıyorlar.
“Benim için en zor bir yönelimdi, çok çekinmeme rağmen aniden kapıyı tıkladım ve bu ailenin içine girdim“ (age. sf. 85?
“Aile en işbirlikçi rol oynamış ailelerden biri Kürdistanda. Onu gruptan biliyorum ve bu da eşittit bir yere TC ile uzlaşmaya gitme.“ )age. sf. 86)
“O çok önemli bir giriştir... MİT'in egemen olduğu bir sahada, kaleyi içten fethetmekten daha tehlikelidir, cüret kadar çok büyük duyarlılık isteyen bir fetih tarzıdır.“ (age. sf. 86)
“Kamer dağda, Kıymet şehir merkezinde, muhtemelen Şahin de içimizde. Yine Semir devreye giriyor. Fatma zaten Ankara'da girmiş. Dört koldan bağlanmış gibiyiz.“ (age. sf. 102)
Yorum sizin.
Benimki mi?
Çocuklara masallar!
At atabildiğin kadar.
Arkana TC gibi katliamcı bir devlet, İran, Irak ve Suriye gibi çağdaş cinayet şebekelerini, PKK gibi kontra tetikçi bir cinayet makinasını aldınız mı, atabildiğiniz kadar atabilirsiniz.
Dinleyicileri ve inananlarıda olur. Hatta yukarıdaki tetikçi “keko“ gibi imzasını koyanda olur.
Benim gibilere gelince kefeni daima sırtında olur.
Kanım, “bın kevır“ edilen binlerle ifade edilen Kürd cıvanlarından daha kırmızı değildir.
o cesareti kendimde bulamiyorum