Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 2 February 2009

Kara Kutu Güney'den şok iddialar

*
Haber Tarihi
: 02 Şubat 2009
*
Kategori
: Gündem
*
Yorum Sayısı
: 6
*
Okunma Sayısı
: 11668

Bir numara görevdeki bir asker. Danışmanı ise...

Tuncay Güney, Kanada'da yayınlanan CanadaTürk gazetesine çarpıcı yeni iddialarda bulundu. Esra Coşkun'a röportaj veren Güney, bir numaranın görevdeki bir asker ve danışmanının ise emekli bir orgeneral olduğunu ileri sürdü...

Kanada'da yaşayan Ergenekon soruşturmasının kilit ismi Tuncay Güney, Canadatürk gazetesine demeç verdi. Gazeteci Esra Coşkun'la konuşan Tuncay Güney, röportajında "Bir numara kim" sorusuna da cevap verdi. Güney demecinde bir numaranın halen görevde olan bir asker, danışmanının ise emekli bir orgeneral olduğunu ileri sürdü.

İşte Güney'in açıklamalarından satır başları: “Bir numara, halen görevde olan bir asker, danışmanı ise emekli bir orgeneral. Sivil baron ise eski baronla organik ve yakınlık ilişkileri bulunan bir medya patronu. “

Silah deposu devlet binasıydı

“JİTEM'in işkence merkezlerinden biri Kuzey Irak'ta Zaho'daydı. Hilali Ahmer Cemiyet'inin arkasındaki binanın alt katıdır. Mesela Yaprak TV'nin sahibi Mehmet Ali Yaprak burada sorgulandı. Gizli silah depoları Güneydoğu'da büyük bir bayrakla simgelenmiş bir devlet binasındaydı.“

Encümen-i Daniş şaşırttı

“Encümen-i Daniş'in üstünde Milli Birlik Komitesi var. Ortaya çıkmalarına şaşırdım. Altında ise Büyük Kulüp bağlantılı mason locaları var.“

Mesut Yılmaz'ı iyi araştırın

CHP'li Mehmet Sevigen'i, Susurluk ve Ergenekon'un üstünü örtmeye çalışan Mesut Yılmaz'ı araştırın. 2001'den bu yana Ergenekon'un üstünü kimlerin örttüğüne ulaşırsınız. CHP'de çok Ergenekon malzemesi var.

Kuyu değil asit varili

Genelkurmay'dan bir yetkili bir aracıyla kuyuları yalanlamamı talep etti. Boş yere asit kuyusu aramasınlar. Bunlar kuyu değil asit dolu varillerdi. Öldürülecek insanlar içine bandırılıyordu, kemiklerini bile bulmaları mümkün değil. Asitleri yurt dışından Veli Küçük'ün mafya kolundaki yardımcısı Sami Hoştan getiriyordu.-

Üzeyir Garih cinayeti

Üyesi olduğu mason locasında ihanet eden hainlere uygulanan infaz şekliyle öldürülüp mezarlığa cesedi bırakıldı. İshak Alaton tüm ayrıntıları biliyor. Suçu üzerine almak zorunda kalan Yener Yermez'in cinayetten önce ilişki kurduğu Meral adlı kız yabancı uyruklu biri. Şişli'deki TÖMER'de Türkçe öğrendi. Operasyondan sonra geldiği ülkeye döndü.

Perinçek bilgileri karıştırıyor

Kendisine Özel Harp ve dış misyonlardan bilgi akması şaşırtıcı. Bilgileri yalanlarla karıştırarak bilinçli biçimde bilgi kirliliğine yol açıyor. Perinçek hedefe konmak istenenleri medyada gündeme gelmeden kamuoyunu hazırlıyor. Daha sonra medyadaki ahtapotun diğer kollarını harekete geçiriyor.

Veli Küçük Çürükkaya'yı kaçırdı

Almanya'ya sığınan eski PKK liderlerinden Selim Çürükkaya'yı Veli Küçük, Suriye istihbaratından kaçırarak bir otelde sakladı. Ardından yurt dışına kaçırıp, koruma altına aldı. Almanya'daki lider kadro, Günay Aslan vasıtasıyla benden bilgi istedi. PKK elebaşısı Abdullah Öcalan sanıldığından daha zeki.

Ayağını denk al uyarısı

TRT'deki programdan sonra sol görüşlü biri aracılığıyla ’ayağını denk al' mesajı geldi. Bu mesajı veren ilticadan göçmenlik almış bir garip. Önümüzdeki yıl York Üniversitesi'nde öğrenime başlayacak.

Kanada'yla işbirliği anlaşması yok

Tanık mı, sanık mıyım bilmiyorum. Ben gazeteciyim, kimsenin ajanı değilim. Sanıksam konuşmam. Ergenekon davası ile birleştirilmeyen sanık olduğum davada ifade verebilirim. Avukatım Kırmızı Bülten'in uzun süreç olduğunu ve reddedebileceğimi söyledi. Kanada ile Türkiye arasında adalet işbirliği anlaşması yok. İstemezsem ifade vermem. Kanada tarafından sığınma talebim 21 Ağustos 2008'de kabul edildi. Öldürülme tehditi aldım, ama sıkı korunuyorum.

[b][/b]cok sakin, az gizginim Gecenlerde"yenildim diye"basligi altinda bir makale yazmistim.Degisik kesimlerden degisik tapkiler aldim.Mkalemin cok sert oldugunu yazarken anlamistim.Beni yakindan taniyanlar,cok sabirli ve cok sakin bir insan oldugumu bilirler.Yabu yuzde doksan sekiz sakin ve sabirli bir insanim. Ama yuzde iki kizarim,bu kizgin animda cok tehlikeliyim. Allah düsmanimi bile bu kizgin anima denk getirmesin O makalem,o kizgin animin bir ürünüdür Kime veya kimleremi kizdim? Aslinda bunlarin sayisi hayli coktur ve asil kizdigim tip: Diktatörler karsisinda el pence duran,gücü yetene vuran tiptir. Biz Kürt davasina emek vermis,yanlislarimiz,kabahatlerimiz,suclarimiz günah ve sevaplarimizla bir grup arkadas bir araya gelmis; bir seyler anlatmaya calisiyoruz. Her ne hikimetse yazmamiz bazi cevreleri rahatsiz etmeye basladi. Niye rahatsiz oluyorsunuz kardesim? Niye hala soguk savas döneminin ruh halini yasiyoruz? Ben bu satirlarin yazari olarak.Kürdistan`da tek parti döneminin kapandigina inaniyorum. Yani en dogru düsünce benimki dir.benim disimda herkes"tu kaka"diyenlere artik gülüyorum. Kürdistan büyük,Dünya genistir. Hepimizi kaldirir. Cok partinin olmasi,cok gazete sitenin olmasi,ulusumuzun zai degil,zenginligidir. Benim en büyük özelestirim bu konudadir. Daha önce tek parti düsüncelerini savundugum icin Bir cok olayin ve trajedinin bu mantiktan kaynaklandigini fark etmedigim icin Tek parti fraksiyoron,tek fraksiyon tek lider oldugu icin Ve tek lider de toplumu yikintiya götürdügü icin Artik ülkemin zenginligi olan yapi ve kurumlari hava ve su gibi goruyorum. Elbette hesap vermekten kimse kacmamalidir. Ne yaziktir ki suc isleyenlerden hesap soracak bir kurumumuz henüz yoktur. Hic kuskusuz insanlarin vicdaninda aklanmak veya suclu olmak önemlidir. Ben kisi olarak burada sunu söylüyorum 30 yillik politik hayatim boyunca (ögrenci kavgasi haric)tek bir Kürt ciksin desin ki; [b]"sen bana tokat vurdun veya vurdurttun"[/b]ben bugünden itibaren politikaylan ilgili tek bir laf etmeyecegim. Ben 1975 yillarinda Kürdistan devrimci grubuyla iliski kurdum. 24 Nisan 1980 Günü tutuklandim. 11 Yillik cezaevi hayatimda halkimin mücadelesini savunmaya calistim. Zulme karsi duran arkadaslarimla birlikte oldum. Tahliye olunca Bekaa vadisine gittim. Burada cok vahim bir gercekle karsilastim. Önce carpildim,sonra sasirdim,ardindan arastirdim. Olan bitenleri asla icten kabul etmedim. Vahameti bütün detaylariyla kavrayinca Bir yil icinde Hic bir seyi hesaba katmadan karsi koydum Ve durumun ne oldugunu"Apo`nun Ayetleri"adli kitabimla kamuoyuna izah ettim. Tüm bunlara ragmen bu yapinin Kürt halkina verdigi zarar da Benim hic payim yok mu? Elbette vardir [b]Gücü olanlar,kursunlar mahkemeyi ve yüce mahkameye cikip ilk hesap verecek kisi olmak isterim[/b] Selim Cürükkaya

Aziz GÜLMÜS Kadro kim dir?Nasil olunuyor?Kadro olmayi kim belirliyor?bütün bu yanitsiz sorulari düsüne düsüne gezerken yanima"sempatizan"bir arkadas geldi."Eeee ne yaptin?gazeteyi neden vermediler sordin mi?"dediginde Komünün kararini onlara anlattim.Onlar da epey sasirmis bir görüntü verdiler.Hatta iclerinde Diyarbakirli bir arkadasimiz:"Ma biz kadrolu degilmiyiz?Biz muvvakat miyiz?"dediginde o zor sartlarda bile gülmeye baslamistik. "Kara Zindanda,Kara Mizah" Aclik grevinde üc günü geride birakmistik.Ayaga kalkmakta bile zorlandigimiz,gülmeyi unuttugumuz,sinirlerin gergin oldugu agir hava kogusun her tarafina sinmisti.Ranzalarimizdan asagiya adim dahi atamiyorduk.Uyudugumuz veya uyudugumuzu sandigimiz anlarda da korkunc kabulsar görürken,kimi zamanlarda rüyalarimizi etli pilavlar,tatlilar ve salatalar süslüyordu. Midyatli olan arkadasimiz rüyasinda sayiklarken Arapca bir seyler söyledigini fark ettim.Arapca bilen Kiziltepeli Refik gülmekten yerlere yatmisti.Rüyasinda sayiklayn arkadasin ne söyledigini Refik`e sordum.Aldigim yanit hayli ilgincti"Bir kazan dolusu pilav olsa yerim"diyormus.Tabii yaa baska ne beklenirdiki"Ac tavuk rüyasinda kendisini bugday ambarinda görürmüs"Refik sayiklayan arkadasi uyandirdi ve ona Arapca"Exwet gehpè"dedi.Bunun anlamini sordum yanit vermedi sadece guldü.Zaten Refik dayak yedigimizde hep gulerdi.Onun agladigina yada iskencede bagirip cagirdigina hic tanik olmadim.Bazen iskence bittikten asker kogusu terk ettiginde bizler acidan inlerken o gülerdi.Bu yüzden Bozo`nunda fircalarina da maruz kalirdi. Birkac gün sonra iceriye askerler ellerinde bulamac dedikleri bizim de yakindan taniyip,"Pelul"dedigimiz sivi tatli tencereleri ile iceriye gecip bir tek sira halinde dizilmemizi emrettiler.Tek tek bulamac tenceresini burnumuza sakarcasina yememizi istediler.Hic kimse yemedi önce Bozo`ya"Ye"dediler.Bozo"Yemem"dedi.ardindanda bir kac kisiye ayni seyi söylediler olumsuz yanit aldilar.Tam bu sirada Bozu`nun kardesi Kemal`e yine"Ye"dediler o da"Yok"diyince sinirlenen askerler kemalin kafasini tutup bulamac tenceresine soktular.Refik,yüzü gözü bulamacta kalan Kemal`i görünce bastik kahkahayi.Bu kahkahadan sonra refikte epey bir dayak yedi ama onun umurunda mi dayak? O yine gülmeye devam etti. Ileriki günlerde aclik grevi bitmis normal kogus yasantisina dönmüstük.Kogustaki tek eglencemiz günlük gazete ve dergilerdiKomün sorumlusunda toplanan gazeteler sirasiyla kogustakilere verilirdi.Gazetelerin magazin ekleri ise kimseye verilmezdi.Onlari yanlizca"Kadrolar"okurdu.Bir defasinda arkadaslarimiz bu magazin eklerini okumak istediklerini komüne söyleyince yanitlar"hayir veremeyiz"oldu.Merak etmistim neden vermiyorlardi?Kogus ve komün sorumlusu Bozo`ya:"ver kardesim herkes okusun ne olacak?"dedim.Aldigim cevap beni oldukca sasirtmisti"Veremeyiz cünkü bunlari sempatizanlar okuyunca bozulurlar,bu magazin eklerini ancak sinifsal intihardan gecmis kadro düzeyindekiler okuyabilirler" Kadro kim dir?Nasil olunuyordu?Kadro olmayi kim belirliyordu?bütün bu yanitsiz sorulari düsüne düsüne gezerken yanima"sempatizan"bir arkadas geldi.Eee ne yaptin?gazeteyi niye vermiler sordin mi?"dediginde Komün kararini onlara anlattim.Onlar da epey sasirmis bir görüntü verdiler.Hatta iclerinden Diyarbakirli bir arkadasimiz"Ma biz kadrolu degilmiyz?Biz muvvakat miyiz?"dediginde o zor sartlarda bile gülmeye baslamistik. Arkadaslara konuyu anlatmakta epey zorlandim.icerideki arkadaslara"Bakin arkadaslar yarin disari ciktigimizda kim devrimci hareketle tekrar bulusup devrimcilik yaparsa iste o kadrodur"Dedim.Demez olaydim sorular arka arkaya gelmeye basladi: -Yani bu gazeteleri okumak icin önce disari mi cikmak lazim? -Mahkemeye ciktigimizda kadrosuz olan bizler tahliye ola bilirmiyiz? -Kadrolarin disari ciktiginda devrimcilik yapacaklarina kim garanti veriyor? -Sinifsal intihar nedir? -Kogustaki kadrolar kimlerdir? sorular...sorular...sorular.... Bunlara makul ölcüler icersinde yanit vermeye basladim;"Mesela Refik cok güdügü icin hayatta kadro olamaz,Sègo cok yemek yedigi icin o da kadro olamaz,Sami ve Bedri furbola cok düskündürler agizlari ile top...pardon kus yakalasalar kadro olamazlar,Hece kogustakilerle hergün kavga ettigi icin o da kadro olmaz...Mihè Turkceyi düzgün konusamadigindan o da nanay..." Can kulagiylan söylenenleri dinleyen baska bir arkadas hemen sordu: -Eziz abè ya sen? -Ben de bir sefer rüyamda"Axxx Xeco ax"diye sevdigim kizin adini sayikladigimi tüm kogus bildigi icin maalesef bende kadrolu olamiyorum yani rüyalarimin ihanetine ugradim"

iddialar cogu zaman hakli olmaya bilinir,delillerlen iliskilendirilemeye bilinir.ama o tohmet altinda kalinan kisinin,ismi soylenilenin kendisini savunmasindaki gercege bakarim ben.eger diyorsan sizlere aciklayacagim diye,isbatini yapacagim diye,belgesini gosterecegim diye.yani kisacasi bir beklenti haline sokuyor ve halen aciklayamiyorsa,burda curuyen,yalan kokan hangi gercektir.kara mizah yaziyi ama gercegin tam ifadesi olan son yaziyi aktarinca buraya,birde mizahin komikligiylen gulerken dusunelim demek istedim konuya denk dustugunden,tamalayici,anlasilir olsun diye aktardim. "cok sakin,az kizginim"yazinin son paragrafini baslik atinca "gucu olanlar,kursunlar mahkemeyi ve yuce mahkemeye cikip ilk hesap verecek kisi ben olmak isterim" derken burdaki gercek nerede yatiyor.her bir satiri bir diger yazdiginin inkari.her bir satirinin burda anlalizini yapmak zaman kayibi.iyisimi her okuyan iki kez,uc kez okusun derim.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.