Yıllardan beri bir çok Kürd çevresi farklı zeminlerde “Ulusal Kongre“ meselesini gündeme getirdiler. Ülkesi ve milleti suni sınırlarla parçalanmış, tüm ulusal ve demokratik haklarından mahrum bırakılmış ve jenosidlerle karşı karşıya kalmış bir milletin evlatları ve siyasal oluşumlarının “Ulusal Kongre“yi gündeme getirmeleri kadar doğal bir şey yok.
Geçen yüzyılın seksenli ve doksanlı yıllarında çeşitli siyasal yapılar farklı nedenler ve istemlerden dolayı “Ulusal Kongre“ için girişimde bulundular. Farklı tarihsel süreçlerde Kürd aydınlarının da bu yönde “bağımsız“ girişimleri oldu. PKK'nin oluşturmaya çalıştığı paravan “Ulusal Kongre“ dışında tüm girişimler boşa çıktı.
Son dönemlerde Güney Kürdistan siyasal önderliği Kürdistan'ın dört parçasından siyasal oluşumları bir araya getirme bazında bir girişime ön ayak olmuştur. Bu girişimin “fikir babalığı“ ve “içeriği“ hakkında bir dizi bir birleriyle çelişen söylemler ortalıkta dolaşıyor.
Şimdiye kadar kamuoyuna yansıyan bu girişimin “fikir babaları“ nı şöyle toparlayabiliriz:
1) Öcalan ve DTP,
2) Güney Kürdistan Siyasal Önderliği,
3) Güney Kürdistan Siyasal Önderliği, Amerika ve Türkiye ,
Tüm bu çevrelerin Kürdlere “Ulusal Kongre“ gibi bir kurumu oluşturmak için anlaştıklarını söylemek hayal olur.
PKK ve çevresinin Kürdlerin ulusal istem ve taleplerine karşı tutumu bilinmektedir. Bu çevre Kürdlerin en asgari ulusal talebini dahi “İlkelikle“ ve “İsrail oyunu“ ile açıklıyor.
Güney Kürdistan Siyasal Önderliği ise komşu devletlerle ve özellikle Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek için büyük bir çaba içinde olduğu bilinmektedir. Abant toplantısı çerçevesinde kopardıkları gürültü, Güney Kürdistan resmi basınında Türkiye yönelik yağcılık ve otosansür sistemi sağır sultan tarafından dahi bilinmektedir. YNK , Türkiye ve İran ile ilişkilerini zedelememek için PUKMedia'nın yaptığı “Türkçe ve Farsça yayınlara“ dahi son verdi. KDP'ye bağı bilinen “Hewler Post“ bugüne kadar Türkiye'ye yönelik Kürdçe yaptığı yağcılığı Türkçe yapmaya karar verdi. Böyle bir ortamda Güney Kürdlerinin hemde en üst düzeyde bir “Kürd Ulusal Kongresine“ ev sahipliği yapmaları düşünülemez..
Amerika ve Türkiye niye bize bir “Ulusal Kongre“ konusunda yardımcı olsunlar anlamış değilim.
Hewlêr'de toplanması düşünülen toplantının adlandırılması ve içeriğine ilişkin ortada hiç somut bir şey yok.. Kamuounda “PKK'nin silahsızlandırılması“ gibi bazı söylemler dolaşıyor. Bu konuda çelişkili açıklamalar olmasına rağmen bu kadar farklı yapılanmanın ilgilendiği böyle bir toplantının amacı olsa olsa Kürdleri çeşitli devletlerle “barıştırmak“ olacak. Kim ne derse desin, ister “21.yy Kürd stratejisi“, ister “barış“ veya “silahlı yapıları silahtan arındırma“ olarak adlandırılsın, hedeflenen Güney Kürdistan kazanımlarına “nefes boruları“ açmaktır, Türkiye ve İran ile ilişkileri istenilen bir zemine taşımaktır.
Böyle bir girişim Kürdistan'ın diğer parçalarının yararına olmayacaktır. Hewlêr Kongresi en fazla yapacağı şey “Kürdlerin barışçıl kanallarla mücadelelerini yürütmeleri gerktiğini“ söyleyebilir.
Böyle bir kararıda herkes kendine göre okur.
Böyle bir kararı yaptırım olarak uygulamaya kalkıştıkları andan itibaren Kürdler arasında iç kavga çıkar. Eğer Güney Kürdistan Yönetimi PKK-Türkiye ve İKDP-İran arasında arabulucu olmak istiyorlarsa yanlışlık yapıyor.
Çünkü bu devletler, Kürdlerin ulusal taleplarini kabul etmiyorlar. Güney Kürdistan kazanımlarınıda “çıban başı“ olarak görüyorlar. Hewlêr toplantısı Kürdlerin barış kongresi değil, iç savaş toplantısı olacak.
Türkiye ve İran bu savaşın kontrolu bir şekilde yürütülmesinden yanalar. Onların çabası bu yöndedir. Ayrıca Apo yakalandığı zaman çekilen Videoda sadece “hizmetinizdeyim“ demekle yetinmiyerek herkese “bu iş burada bitti“ çağrısını da yaptı. Türk devletinin işine gelmediğinden dolayı bu bölüm “ulusal sır“ olarak saklanıyor.
Sonuç olarak Güney Kürdleri böyle bir girişime ön ayak olmakla kendi ayaklarına sıkıyorlar. Umut ederim, ki Güney Kürdleri sessiz bir şekilde bu girişimi zamana yayarak unuturmaya çalışırlar..
Ferzende Serhedi
zamana yayilan sessiz gercekligimizdeki utancimiz