Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 31 October 2008

butun forum katilimcilarina sorum

kurtlerin fethullah gulene ve gulen cemaatine bakisi nasil olmali

bir yanda liberalleri destekleyen dolaylida olsa demokrasi yanlisi ve

g.kurdistana yatirim yapan bir cemaat

diger yandan kontrgerilla iliskileri oldugu soylenen militarist soylemlerle

one cikan miiliyetci fethullah

sizce fethullah kim

ve kurtler nasil yaklasmali?

simdiden tskrler

Samanyolu Haber Kime Hizmet Ediyor? Allah’ýn dinine deðil cemaatin menfaatlerine hizmet eden, Rasulullah’ýn deðil Fethullah Gülen’in sünnetine tabi olan, doðruluk ve tutarlýlýk deðil de takiyye ve pragmatizmi kiþilik olarak benimseyen bir hareketin ve zihniyetin tanýdýk bir icraatýyla karþý karþýyayýz... 05.07.2008 09:32 Ýftira Kampanyasý ile Samanyolu Haber Kime Hizmet Ediyor? Fatih Altaylý'nýn hazýrlayýp sunduðu Teke Tek isimli programa katýlan Nuray Bezirgan ve Kevser Çakýr'ýn "Atatürk'ü sevmiyoruz" sözleri Kemalist camiadan çok her nedense Fethullah Gülen'e baðlý çevrelerde büyük bir endiþe yarattý. Samanyolu haber grubu Nuray ve Kevser kardeþlerimizle ilgili önce zihinlerde þüphe uyandýran, sonra provokatörlükle suçlayan haberlere þimdi de ajanlýk yaftasý vurduklarý haberler yapmaya baþladýlar. 4 Temmuz saat 18:00 civarýnda internet üzerinden "Þok Baðlantý" anonsuyla duyurulan "Humeyni polemikçisinin bursu CHP'den!" baþlýklý haber Zaman-Samanyolu medya grubunun hastalýklý-paranoyak kafa yapýsýna ve bu perspektifin "cemaat-hizmet için" iftiraya ne kadar yatkýn olduðuna yeni bir delil olarak orta yerde duruyor. Hiçbir belgeye ve beyana dayanmadan yapýlan haberde "Türkiye'yi karýþtýran sözleri söylerken rahat tavýrlarýyla dikkat çeken Kevser Çakýr'ýn 2007'nin baþýndan beri CHP'li Kadýköy Belediyesi'nden düzenli olarak burs aldýðý" yazýlýyor. Haberin hemen altýnda büyük ve renkli puntolarla "Fatih Altaylý'nýn Teke Tek Programýnda Örtülü Provokasyon: Týkla Ýzle" linki veriliyor. Televizyonda sarf ettiði sözler dolayýsýyla Kevser Çakýr'ýn zaten gergin olan gündemin üzerine benzin döktüðünü, açýklamalarýn zamanlamasýnýn dikkat çekici olduðunu ve saðduyulu kamuoyu tarafýndan provokasyon olarak yorumlandýðýný ifade eden Samanyolu Haber editörleri Humeyni polemiðinin büyük bir toplum kesimine mal edilmeye çalýþýlmasýndan kaygýlý olduðunu vurguluyor. Haber kendi cemaatini, kurumlarýný ve fikriyatýný merkeze alan tipik bir sað-muhafazakâr pragmatizmin ürünü olarak karþýmýzda duruyor. Ne Kevser Çakýr'ýn ne de Nuray Bezirgan'ýn Fethullah Gülen cemaatiyle veya fikriyatýyla hiçbir iliþkisi yok. Onlar adýna veya onlarý ilzam edecek sözler de sarf etmiyorlar. Onlarýn zeminini veya imkanlarýný da kullanmýyorlar üstelik. Ýyi ama Fethullah Gülen çevresinin yayýn organlarý neden ýsrarlý bir biçimde bu ülkede "Müslümanlar tarafýndan Humeyni'nin sevilemeyeceðini, Atatürk'ün ise çok sevildiðini" ispata çalýþýyorlar acaba? Veya Müslümanlarýn Humeyni'yi sevmesinden, Atatürk'ü sevmemesinden neden rahatsýz oluyorlar? Nihayet bu müþkül pesent rahatsýzlýk bir camiayý nerelere sürüklüyor diye ibretlik bir tablo ile karþýlaþýyoruz. Kevser Çakýr'ýn CHP'li Kadýköy Belediyesi'nden burs aldýðý haberi büyük bir yalan ve iðrenç bir iftiradýr. Kevser Çakýr hiçbir belediye veya vakýf-dernekten geçmiþte de bugün de burs almamýþtýr. Burs alma haberini Kevser Çakýr da Kadýköy Belediyesi de yalanlamakta fakat Samanyolu Haber "Elimde belge var!" ýsrarýyla yalanýný devam ettirmektedir. Kevser Çakýr özel bir üniversitede okumakta ve bu yüzden burs kapsamýnda deðil. Ayrýca Kadýköy ilçe sýnýrlarý dahilinde ikamet etmemektedir. Ellerinde Kadýköy Belediyesi tarafýndan Kevser Çakýr'a havale edilen bir banka dekontu olduðunu söyleyen Samanyolu editörleri ne TC kimlik nosunu, ne doðum yerini ne de diðer herhangi bir bilgiyi teyit edebiliyor. Fakat editörler inadým inat mantýðýyla adeta burunlarýndan kýl aldýrmýyor ve "Haberimiz %100 doðru!" diye diretiyorlardý. Açýkça masa baþýnda üretilen ve konjonktüre uygun bir tarzda dizayn edilen haberde akýl, mantýk, ahlak ilkelerini ezip geçen hem CHP'ye hem Humeyni'yi sevip Atatürk'ü sevmeyenlere hem iç hem de dýþ dengelere þapþalca bir stratejik mesaj geçen cemaat-hizmet anlayýþýyla karþý karþýyaydýk. Allah'ýn dinine deðil cemaatin menfaatlerine hizmet eden, Muhammed Rasulullah'ýn deðil Fethullah Gülen'in sünnetine tabi olan, adaleti ve Müslümanlarýn maslahatýný deðil de güç dengeleri baðlamýnda konjonktürel hesaplarý kriter kabul eden, doðruluk ve tutarlýlýk deðil de takiyye ve pragmatizmi kiþilik olarak benimseyen bir hareketin ve zihniyetin tanýdýk bir icraatýyla karþý karþýyayýz aslýnda. Fakat bu haberden daha da korkunç olan durum ise haber altý yorumlarda ortaya çýkýyordu. Hizmet-Iþýk evlerinde üretilen 'Altýn Nesil'in sadece milliyetçi-mistik karakterde deðil ayný zamanda cemaat yararýna yalana-iftiraya teþne, herkese hoþgörü adý altýnda kendilerinden farklý düþünen Müslümanlara karþý edepsizce saldýrabilir bir nitelikte programlandýðýnýn görülmesidir. Ne ahlaken ne de siyaseten aklý baþýnda olmayan, adaleti ve merhameti kuþanamamýþ þakirtler yetiþtirmenin nasýl ve kime hizmet ettiði ve edeceði Müslümanlar arasýnda tartýþýlmalýdýr. Kemalist-ulusalcý çetelerin yayýn organlarýyla oluþturduðu iftira kampanyalarýnýn ne bizim ne de kamuoyu üzerinde kalýcý bir etkisi olamaz. Ancak Ýslamsý mesajlar vererek yeni dönemde iktidara gelmenin hesaplarýný yapan bu çevrenin kamuoyunda vesveseler, desiseler, þüpheler ve açýkçasý sapmalar oluþturma ihtimali güçlüdür. Ýftiralara, özellikle de namazlý-abdestlilerin iftiralarýna karþý duyarlý olmak durumundayýz. Ýffetli insanlara iftira atan, zanlarla, vesveselerle Müslümanlarý þüpheli duruma düþürmeye kalkýþanlara karþý sessiz kalýnmasý sadece müfterileri cesaretlendirir. Samanyolu çalýþanlarý ve okuyucularý hem insanlýk nezdinde hem de Allah'a hesap verileceði günde arkalarýnda duramayacaklarý icraatlardan imtina ederlerse kendi faydalarýnadýr. Yalan, iftira, suizan, nifak büyük günahlardandýr ve cehennem bu günahlarýn failleri için bir döþek olarak hazýr bekletilmektedir. Allah Teala insanlara adaleti, ihsaný ve iyiliði emrediyorken ters yollara sapmanýn, saptýrmanýn vebali büyüktür. Siz ne kadar yanlýþta ýsrar etseniz de özre ve tövbeye yanaþmasanýz da bizden hatýrlatmasý. Kenan Alpay HAKSÖZ-HABER

Sofi,nin yazi tipi gecen gün Foruma Kurdistan,a bir kac provokativ yazi asan ve "kurdistanli" mahlasi ile kendisini kamufle ettigini sanan tirko,nun yazi tipinin aynisi... Ben yinede sofinin adini andigim $arlatan olmadigini varsayarak sordugu soruya birazda olsa aciklik getirecek bir kac yil önce forumlarda astigim makalemi ili$tiriyorum. Fetullah Gülen denilen $erefsiz türk islam sentezcisi barbar, JITEM,i kutsayan alcak irkcinin ne boktan bir türk oldugunu kendi agzindan dinleyelim... **************************************************************** Neislam" olan islam partisi olurmu? Olur.! II. Konumuz; Güney Kürdistandaki „kürdistan islam birlik partisi" KIBP ve onun „kürdistani" bir isim ile yüklenmi$ oldugu misyonu ele almak, onu biraz daha fazla tanimak, di$ baglantilarina bakarak yapmak istediklerini acmak, tabiri caiz iseDE$IFRE etmektir. Bu partiyi tüm ciplakligiyla ortaya dökmek gibi iddiam sözkonusu degildir elbette. Buna ne teknik olanaklarim nede yeterli bilgim elveriyor. Bu partinin üzerindeki perdeyi hafif aralayarak yüklendigi misyonun sadece ipuclarini bulabilecegiz belkide. Belkide, üzerindeki örtüyü aralamamiz sayesinde ba$ka tarti$macilarin bu parti hakkinda bilmedigimiz cok daha geni$ bilgilerin aktarilmasina vesile olacak, ortadogunun göbeginde, kurtlar sofrasinda inim inim inletilen Kürdistan üzerinde oynanan kirli oyunlarin kirli oyuncularini ve soysuz figuranlarini daha net görmü$ olacagiz. „Kürdistan islam birlik partisi" (KIBP) bilindigi gibi 15 Aralik secimlerinde secimlere birkac gün kala Kürdistan listesi ile secimlere katilmayacagini ve bagimsiz katilacagini ilan etmi$, daha sonrada bu partiyi protesto gösterileri yapilmi$, bürolari saldiriya ugrami$ti. Bu parti daha önceki secimlerde Kürdistan listesi ile hareket etmi$ti, ama bu secimde kürdistan listesine dahil olmayacagini ilan edip bagimsiz katilim saglami$ti. Okuyucu ilk etapta bunda ne var diye dü$ünebilir. Ama meseleyi biraz de$tigimizde kazin ayaginin hicte öyle olmadigi anla$iliyor. Bu partinin genel ba$kanı Salahuddin Muhammed Bahauddin'in özellikle türk devletinin „islamci" yetkilileri ile cok siki bir dostlugu var. Sik sik türkiyeye gidiyor, yada türkiyeden „islamci" pelerinli türk yetkililer onu güney Kürdistanda ziyaret ediyor. Bu kar$ilikli ziyaretlerde „islam" meselelerinin yaninda elbetteki güney Kürdistandaki ve Irak,taki meseleler de konu$uluyor. Türk „islamcilarinin" islamla ne kadar alakali olduklarini, islami ne kadar özümsediklerini anlamak icin sadece bu „islamcilarin" icraatlarina bakmak yeterlidir. Türkler islamin icini bo$altmi$ ve islami kendi irkci emellerinin bir araci haline getirmi$lerdir. Türk islam sentezi konsepti ile islami sadecetürkcülügün hizmetine sunmu$lardir, tüm „islami" faaliyetleri türkcülük esaslarina göre yürütülmektedir. Türk „islamcilarindan" en ünlüleri ve „SaidiNursi" diye hitap ettikleri Saidi-Kurdi,nin tirnagi bile olamayacak, „türk" versionu olarak „islamcilarin" ba$ina getirilmeye cali$ilan Fetullah Gülen ,in icraatlerina baktigimizda, bu zatin agzindan Allah rizasi icin Kürdlerin hayrina tek bir kelime cikmami$tir. Kürdlerin hayrina konu$madigi gibi Kürdlerin konu oldugu her konu$masinda agzindan barbar bir irkcinin dü$ünceleri dökülmü$tür. Aksiyon dergisindeki bir makalesinde Kürdlerin sözkonusu oldugu bir soruya bakin nasil cevap veriyor bu irkci kafatasci „islamci" zat; „...Fransa'dan ibret almak lazım. (Fransadaki son olaylari kastediyor.BN) İstihbarat örgütleri daha bir hassasiyetle çalışmalı Türkiye'de. Fitne daha yuvasından çıkmadan bastırılmalı. Gücünüzü "Bunların gelecekte sistem adına tehlike arz etmeleri muhtemeldir. Şimdiden canlarına okuyalım." gibi vehimlerle tüketir, kuvvetinizi, dinamizminizi hiç olmayacak mevhum şeylere karşı kullanırsanız gerçek tehlikeyi sezemezsiniz. Cenab-ı Hak basiret ihsan eylesin. Yoksa istihbarat iyi çalışsa, emniyet, jandarma, JİTEM, askeri istihbarat iyi çalışsa mutlaka kendilerine düşen şeyi yaparlar bunlar. Tetikte olurlarsa, valiler tetikte olurlarsa, emniyet teşkilatı tetikte olurlarsa; vaktinde bu işi yapmak isteyen insanlar derdest edilir. Hele birkaç tanesi konuşturulunca işin arkasındaki güçler de anlaşılır..., ... Dolayısıyla, bizim ülkemizde umumiyetle insanların etnik ayrımcılığa dayalı mahrumiyetleri söz konusu değil ki, günümüzde olan bazı hadiseler bardağı taşıran son damla olarak sayılsın. Yok yani, bardağı dolduran bir hadise yok. Herkes asker oluyor, her kesimden general çıkıyor, devlet başkanı çıkıyor. İşte ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet Paşa Malatyalı ve Ekrat'tan. Turgut Özal da öyle. Çok kıymetli bir devlet adamı Hikmet Çetin Bey aynı zamanda Türk devletinde çok önemli hizmetler görmüş bir insan. Şimdi de Afganistan'da hizmet görüyor. İşte o da Diyarbakırlı... Bakıyorsunuz Çerkezden de var, Abaza'dan da var, Zaza'dan var, Gürcü'den de var, başkasından da var. Yani hiç kimse burada demokrasinin nimetlerinden mahrum bırakılmamış. Cumhuriyetin nimetlerinden mahrum bırakılmamış. Hiç kimse üçüncü sınıf vatandaş olmamış. Belki bazı Müslümanlara karşı baskı uygulanmış. Fakat düz vatandaş olarak hiç kimseye karşı baskılar uygulanmamış ki; bardak dolsun dolayısıyla son zamanlarda bilmem hangi yanlış hadiseler bardağı taşıran son damla sayılsın. Dolayısıyla Türkiye'de böyle bir hareket olması için meselenin hiçbir mantıkî dayanağı yok. ...Bence bu meselenin üzerinde durulmalı. Bir taraftan devlet, bir taraftan da değişik sivil kuruluşlar Doğu'da, Güneydoğu'da, varoşlarda eğitim müesseseleri açmalı... Ayrıca, bizim ülkemizde böyle sazı-sözü dinlenen insanlar vardır. Onlardan faydalanılmalı.... ... Türkiye'deki hiçbir vatandaş üçüncü sınıf, dördüncü sınıf vatandaş sayılmamıştır. Dolayısıyla öyle bir şeye sebebiyet verecek faktörlerin hiçbiri yoktur. Herkes demokrasinin nimetlerinden, Cumhuriyet'in nimetlerinden istifade ediyor. Ondan istifade etmeye bazı kimseler, bazı kimseler için mani olsalar da bu umumi değildir yani...., ...Bana öyle geliyor ki, Emniyet, JİTEM ve Milli İstihbarat Teşkilatı istese Türkiye'de kuş uçurtmaz. Ben şahsen bir vatandaş olarak gönül koyuyorum vicdanımda. Eğer onlara sormadan bir kuş uçuyorsa vazifede kusur etmişlerdir. Onların durumlarını bir gözden geçirmek lazımdır. Çünkü başka noktalarda fevkalade hassasiyetlerini biliyorum ben. Falan öğle yemeğinde ne yedi, akşama ne yemeği hazırlanıyor, sabah kahvaltısında ne kullanacak ona kadar araştırma yapan insanlar Türkiye'de hercümerce sebebiyet verecek hadiseleri bilmiyorlarsa, ben ona bilemiyorlar demeyeceğim; teâmî yapıyorlar, görüyor, görmezlikten geliyorlar, diyeceğim. İçimden öyle geçiyor ki dişlerini sıksalar fitneyi, fesadı yuvasında boğarlar, Allah'ın izni ve inayetiyle. Bizi alakadar eden de odur. ..." http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=22840 Bu sözler bir din alimi,nin, bir din ulemasinin agzindan cikan sözler olabilirmi? Olsa olsa , fa$ist- kafatasci kemalist bir barbarin, ba$ka halklara, kavimlere dü$manligi kendi „soy(suzlug)unun" devami icin hak gören cagdi$i bir melun,un agzindan cikan sözler olabilir. I$te; (kürdistan islam birlik partisi) yöneticileri, bu zihniyetin temsilcileri ile görü$üp güney Kürdistan ve federe irak,taki meseleleri konu$uyorlar. Bu zihniyetin sevk ve idare ettigi güneyli „islami parti" Kürdlerin hayrina cali$abilirmi?, Kürdlerin iyiligini istermi? Bu partinin türkiyede birde „temsilciligi" var. Türkiyedeki temsilcisinin adi Hamza Eminoglu . Bilinen kimligi Musul dogumlu oldugu ve 1985 yilindan beri türkiyede ikamet ettigidir. Kürd,de olabilir, ama soyadindan da anla$ilacagi gibi büyük ihtimalle türkmendir. Ama resmi olarak „kürdistan islam birlik partisi" türkiye temsilcisidir. Genel ba$kaninin türkiyedeki bütün toplantilarini bu zat organize ediyor. Türk devlet yetkilileri ve „islamcilari" ile siki bir dostlugu var. Hatta öyleki Kürdlere yardimda yetersiz kalan(!) türk kizilay,inin biraktigi bo$lugu doldurmak icin türkiyede Hamza Eminoglu ba$kanliginda „kuzey irak dostluk ve dayani$ma dernegi" adi altinda bir dernek kurulmu$ ve yardim adi altinda güney ile yogun bir trafik kurulmu$tur. Bu trafigin istihbarat ve dü$manca faaliyetler oldugunu söylemeye gerek varmi? Bogazici üniversiteliler derneginin gecen Temmuz ayinin son haftasinda istanbulda düzenledigi bir panelde; Irak İslami Partisi (Hızb El İslami El Irakı) türkiye temsilcisi Vaad BAYATLI, Kürdistan İslami Birlik Partisi (El İttihad El İslami El Kürdistani) Türkiye Temsilcisi Hamza EMİNOĞLU, Irak türkmenleri Adalet ve Kurtulu$ Partisi türkiye temsilcisi Mithad İBRAHİM, Irak türkmenleri Karde$lik ve Kültür Dernegi Ba$kanı Ya$ar $ERİF ve türk ve Orta Dogu Dayanı$ma Vakfı (TODAV) Genel Müdürü Ahmet BEYATLI, ve daha ba$ka türk yetkililer Irak'ın durumunu değerlendirdiler. Türk yetkililerin yönetiminde toplanan bu ki$ilerin Kürdlerin hayrina toplanmadiklari gün gibi a$ikar.Bu toplantida büyük olasilikla secimlerde yapilmasi gerekenler ve güney Kürdlerine kar$i bu neislam partinin takinmasi gereken strateji belirlenmi$tir. Hamza Eminoglu,na bu toplantida yöneltilen "İslami kimliginizi ön planda tutmanıza ragmen neden Kürtlerin listesinde yer aldınız?" $eklindeki bir soruya ise şöyle yanıt vermi$: "Seçime girerken bölgedeki dengeleri gözetmek zorundaydık. „http://bura.org.tr/haberler/haberoku.asp?hid=216 $eklinde aciklamalarda bulunuyor . Yani vermek istedigi mesaj $uydu; „Güney Kürdistanda (onlar kuzey irak diyor!) Kürdlerin devlet olma yolundaki geli$melerini baltalayabilmek ve yapabilirsek oradaki statünün altina dinamit yerle$tirmek icin orada güclenip palazlanmamiz gerekir. Dengeler $u anda lehimize olmadigi icin karde$ rolü oynuyoruz, dengeler lehimize dönünce gercek yüzümüzü gösterecegiz..." demege getiriyordu. Görüldügü gibi asil amac bu partinin planli olarak yönlendirilip bir sonraki secimlere hazirlanmasi tasarlanmi$. Bu toplantilar bununla bitmiyor elbetteki. Yine kasim 2005 ayi icersinde paneller, toplantilar düzenlenmi$. „Dogu Konferansi" adi verilen bu toplantiya bulgaristan müftüsü, bati trakyadan türk azinlik temsilcileri, merkezi Amman'da bulunan aslen Filistinli olan Ortadoğu Ara$tırmaları Merkezi (MESC) müdürü Cevad el-Hamad , Beyrut'taki Stratejik Ara$tırmalar Merkezi'nin müdürü Dr. Muhammed Nureddin, Yine aynı amacla İstanbul'a gelen Suriye Yazarlar Birligi ba$kanı Prof. Dr. Hüseyin Ali Cumu'a ve Suriye parlamentosunun Suriye - Türkiye Dostluk Grubu ba$kanı Av. Dr. Muhammed el-Hallak, Irak'ın akademisyenlerinden Dr. Isam er-Râvi, Kürdistan İslâm Birligi Partisi'nin genel ba$kanı Salahuddin Muhammed Bahauddin gibi ki$iler katilmi$. Bu ki$ilerle konferanstan sonra teke tek konu$malar yapiliyor. Salahuddin Muhammed Bahauddin ilede ikili görü$meler yapiliyor. Dikkat edilirse bu görü$meler 15. Aralik secimlerinin arefesinde Kasim ayinda yapiliyor. Ve secimlere bir kac gün kala bu neislam parti güney Kürdistandaki secim atmosferini sabote etmek amaciyla türkiyede kendilerine dikte edildigi $ekilde bagimsiz katilacaklarini acikliyorlar ve secim arefesinde güney Kürdistanda bir suni kaos yaratiyorlar. Yarattiklari bu suni kaos,tan hemen sonra bu neislam parti güney Kürdistanli Kürdleri PDK (Partiya Demokrat a Kurdistan) $ahsinda BM nezdinde $ikayet ediyor. Bu „partinin" türkiye temsilcisi (!) olan Hamza Eminoglu güneyli Kürdleri $ikayet mercii olarak türkiyeyi görüp ; „"Bu saldırıları dost ve karde$ ülke türkiye'ye duyururuz" $eklinde aciklama yapabiliyor. Ilginc degilmi.! http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=172403 Yine bu zat, zaman gazetesine yaptigi aciklamada güney Kürdistan Federe Devleti,nin 15. Aralik secimlerinden sonra almi$ oldugu arap alfabesinden „Latin Alfabe"ye geci$ giri$imlerini; „...Kürdleri Islam mirasindan koparmanin yani sira ülke bütünlügünü de tehdit ettigini „ söyleyebilecek kadar acik bir Kürd dü$manligi yapabilme cüret ve küstahligini gösterebiliyor . Erbil ve Süleymaniye'de bu tür te$ebbüsler bulunduğunu anlatan Eminoğlu $öyle konuşuyor: "Bu çalışma gizli emeller taşıyor. Bazı Batılı güçlerin sinsi planlarından biri de bu. Irak'ı parçalamanın diğer bir yolu da bu tür çalışmalardır. Çünkü Kürtleri kendi öz kaynaklarından ayırarak geçmişi ve gelecekle olan bağlarını koparmak istiyorlar. Kuzey Irak yönetimi içinde, dine karşı görünmese de gizliden gizliye İslam'a karşı hareket edenler var." http://www.zaman.com.tr/?hn=240936&bl=dishaberler&tr h=20051225 1985 yilindan beri kapikulu oldugu türkiyede ya$ayan, 20 yildir latin alfabesiyle okuyup yazan mel,un zat ve sözde „islam" partisinin temsilcisi(!) sifati ta$iyan Hamza Eminoglu icin latin Alfabesi bir sorun degildir. Kapikulu oldugu sahibi türkler icinde 82 yildir kullandiklari Latin alfabesi sorun degildir, yanda$i oldugu barbar farslar icinde farsca alfabe „islam karde$ligi" icin bir sorun degildir. Ama Kürdler yabancisi olduklari , onlarin dil gramerine uyum saglamayan arap alfabesinden latince,ye gecmek istediklerinde bu sözde „islamci" mel,un icin hemen sorun oluyor. Irak,in parcalanmasi korkusu bu Mel,un,u Saddam,dan daha beter korkutuyor. Neden? Cünkü; kapikulu oldugu türklerin , barbar araplarin, yobaz farslarin en büyük korkusu yüzyillardir zulüm ettikleri, en vah$i barbarliklari uyguladiklari mazlum Kürd ulusunun özgürle$mesidir, onlarin zora ve barbarliga dayanan vah$i ve insanlikdi$i hükümdarliklarinin sonudur. Kürdler sömürgecinin dilini, alfabesini terk edip Latin Alfabesi ile anadillerini okullarda ögretip, ögrendikleri, konu$tuklari, yazdiklari zaman milli birlikleri güclenmi$, sömürgecilerin etkisinden kurtulmu$, bagimsizliga en büyük adimi atmi$ olurlar. I$te sömürgeciler ve onlarin „kürd" kilikli dev$irmeleri buna tahammül edemezler. Bu neislam parti aynen kuzeydeki ikizi parti gibi bütün cali$malarini, faaliyetlerini Kürdlerin parcalanmasi temelinde, devlet olmamasi temelinde, en ufak ulusal geli$meleri bogma temelinde olu$turmu$tur. Kuzeydeki kemalizm konseptine programlanmi$ partinin Kürdlüge dü$manligi, Kürd ulusal degerlerini tahrip etme, parcalama misyonu, son alti yil boyunca ulusal mücadelemize agir tahribatlar ve zaiyatlar vermesine ragmen de$ifre edilmesi Kürd yurtsever parti, örgüt ve $ahsiyetleri tarafindan kismen de olsa ba$arilmi$, bu Kürdkiran partiyi ayakta tutanlarin maskeleri kuzeyli Kürd kamuoyunun önünde indirilmi$tir. $ïmdi kuzeydeki partinin bir ba$ka renkten versiyonu olan güneydeki bu ihanet „parti"sinin „neislam" yüzünün de$ifre edilmesi ve güneyli karde$lerimize arkadan indirilmek istenen bu kalle$ hanceri sahiplerinin bagirlarina saplatilmasi göreviyle kar$i kar$iyayiz. Cagrim özellikle bu ugursuz misyonu yüklenen bu neislam partinin bu kirli ve kalle$ yüzünü görmeyen yada görmek istemeyen islamci Kürdleredir. „Islam karde$ligi" adi altinda Kürd ulusuna kar$i yürütülen bu „neislam" seferine kar$i Kürdistan ulusal güclerine destek veriniz ve bu ugursuz misyon sahiplerini de$ifre ediniz. 30.12.2005 Ézdi $ér

Bu asli belli olmayan Fettos Turkes oldugunde, aglamamak icin dilimi isirdim demisti. Var git sen onun ne hin oglu hin oldugunu anla. Ecevitin dostu, Kurtlerin dusmanidir. Islami kullanarak Kurtleri asimile etmekla mesguldur. Ortaasya gonderdigi ogrencilere Saidi Nursi nin Kurd oldugunu oralarda soylemeyin diyecek kadar alcak ve asagilik bir kisiliktir. Iste bu ornektende anlasiliyorki o islami kendi cikarlari icin kullannan bir yalanci dir. Yalancilik islama gore munafikligin alametir di bu yalanci munafik dir da.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.