PKK'yı yöneten Türkler kim?
PKK'yı yöneten Türkler kim?
HABER: Zehra Bekar
Emniyet İstihbarat Eski Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu ve TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Gündem Ankara'nın konuğu oldu. Kanal a Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan'ın sorularını cevaplandıran Orakoğlu ve Elkatmış önemli
açıklamalarda bulundu.
Daha yayınlanmadan, kamuoyunda geniş yankı bulan “İhanet Çemberi /PKK'yı yöneten Türkler“ kitabı hakkında ilk kez medyaya açıklamalarda bulunan Orakoğlu, Tan'ın sorularını cevaplandırdı.
Önemli başlıklarla açılımı yapılan program Alper Tan'ın ilk sözü Mehmet Elkatmış'a vermesiyle başladı.
TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Alper Tan'ın, “Susurluk komisyonunda karşınıza ne çıktı ne buldunuz?“ sorusunu şu cevabı verdi:
“Susurluk bir süreçtir. Kokuşmuşluğun, bozuk düzenin bir devamıdır. Devam ediyor bu. Kısa süre içerisinde bunun sona erdirilmesi mümkün değil. Yapısal değişiklikler, zaman gerekiyor. Biz 3 ay çalıştık. Fotoğraf çektik. Türkiye başörtüsünden dolayı mı mahvolmuş. Ama hep bu tartışılıyor. Aslında kimse karşı değil. Bir olay kamuoyunun gündemine geldiğine başka bir olay gündeme getiriliyor bazı şeylerin üzerini örtmek için. Günümüzde de olduğu gibi. Türkiye'nin gündemi başörtüsü. Neden böyle yapılıyor. Derin güçler, Devletin mafyası, Ergenekon ortaya çıkarken aslında bunlar örtülmeye çalışılıyor. Ben böyle bir eylem hissediyorum.“
Elkatmış, “Susurluk araştırma komisyonu çalışması sırasındada benzer şeyler oldu mu?“ sorusunu ise “Sn. Demirel'in bir mektubu var. Susurluk olayı çıkınca Ana Muhalefet Partisi Lideri Mesut Yılmaz, Demirel de Cumhurbaşkanı. Sn. Demirel'e gidiyor. Mesut Yılmaz, Demirel'e ’ülkede bir takım çeteler mafyalar cirit atıyor, bunlar 100-120 kişidir bunlar devlet elinde çalışan katillerdir' diyor. Demirel de o zamanki Başbakan Necmettin Erbakan'a mektup yazıyor. Mektupta, ’Şöyle bir durum söz konusu bana Mesut Yılmaz böyle dedi. Bu gibi şeyler ortaya çıkmış gerekeninin yapılmasını isterim' diyor. Mesut Yılmaz, Demirel'e diyor ki; ’bunların ortaya çıkması halinde devletin zarar göreceğinden de endişe ederim. Bir çete mafya var. Ülke tehlike içinde bunlar devletin emrinde çalışan katillerdir. Ama bunlar ortaya çıkarsa devletin zarar göreceğinden endişeliyim. Araştırılmazsa da demokrasinin işleyebileceğinden de endişe ederim' diyor.
Bir takım insanlar komisyona gelmedi. Teoman Koman gelmedi. Çağırdık ama gelmedi. Hatta uygun olmayan bir cevap verdi. Diyor ki; ’ben size bilgi vermem. Ben MİT Müsteşarı olarak sadece başbakana, cumhurbaşkanına ve genelkurmay başkanına karşı sorumluyum, size karşı değilim çağırmanız bir güç gösterisidir.' Bir tehdit söz konusu. Gelmedi, bilgi de vermedi.
PKK'Yİ YÖNETEN TÜRKLER!
Alper Tan, Bülent Orakoğlu'nun, “PKK'yı Yöneten Türkler“ kitabına atıfta bulunarak, iddialarını açıklamasını istedi. Orakoğlu şöyle cevaplandırdı:
“Biz 3 kitap yazdık. 3'ü de birbiriyle bağlantılı. Tarihe ışık tutmak için. Bu kitaba itiraz edenler olacaktır. Bu ülkede bir Abdullah Öcalan komisyonu kursunlar. Belge ve bilgi güvenliği sağlasınlar çok önemli bilgi akışı olacaktır. Böylece çoğu şey önlenmiş olacaktır. Türkiye hiç umulmamış şekilde stratejleri, taktikleri önlemiş olacaktır.“
Tan, “Başta Amerika bir tarafta NATO bir takım örgütler sağcı solcu çok çeşitli örgütler kendi ideolojileri için çalışıyor ya da çarpışıyor gibi gözükerek aslında esasta böyle naylon bir ideolojiyle NATO ve Amerika çizgisine hizmet eden bir faaliyet içerisindeler. Bu çeşitli ülkelerde de deşifre olmuş. Buradan yola çıkıldığında PKK'nın da bir Amerikan örgütü olduğu ortaya çıkıyor. Siz daha da ileri giderek PKK'yı yöneten Türk'lerden söz ediyorsunuz bunu biraz açalım.“ Dedikten sonra “Kimdir, bu Türkler?“ sorusunu cevaplandırmasını istedi. Orakoğlu'nun cevabı şöyle oldu:
’MAHKEMEDE BANA HAİNLERİ AÇIKLATMADILAR'
“28 Şubat sürecinde yargı önüne çıkarıldığımda mahkeme heyetine ’ben bu vatana ihanet etmedim' dedim. ’Ama ihanet edenler hakkında bilgi sahibiyim' dedim ama açıklatmadılar. Ben bu kitapları bunun için yazdım. NATO'nun yapısını iyi bilmemiz lazım. NATO'nun sivil kanadı var askeri kanadı var. Sivil kanadı Avrupa'dan seçiliyor. Askeri kanadın kontrgerilla yapılarını üreten müttefik kuvvetler komutanlığı baş karargahı bölümü var bir gizli koordinasyon komitesi var. Bunlar resmi kuruluşlar. Bunlar kontrgerilla faaliyetleri kurdular. Kendisini fazla belli etmeden 18 ülkede kontrgerilla faaliyetleri var. Bunlar NATO ülkeleri arasında faaliyet gösteriyor. Burada en bariz örnek İtalya. Türkiye'de 1960 ihtilalinden sonra bu tür yapılanma, Ergenekon meydana getiriliyor. Bu tür yapılanmalarda hep milliyetçi görüşte insanlar tarafından yapıldığı düşünüldü.“
PKK, 1986 YILINDA ERGENEKON'LA İRTİBATLANDI
“PKK terör örgütünün kuruluşunda çok büyük şüpheler var. Terör terminolojisine farklı olarak bu örgüt üniversite seviyesindedir. Abdullah Öcalan 1866 yılından başlayarak Ergenekon örgütüyle irtibatları var. Abdullah Öcalan 1994 yılından başlayarak kitaplar yazıyor. Bu örgütün kuruluşunda finansı sağlayan kişi var Pilot Necati. Hava yüzbaşısı. Pilot Necati İlyas Aydın gerçek ismi. Mahir Çayan'ı da finanse eden kişi. Baki Tuğ söylüyor. İddia, 1 Mayıs olaylarında Sular İdaresi'nden ateş edenler kişilerin arasında olduğu söyleniyor İlyas Aydın'ın. Baki Tuğ'un ifadesine göre bu şahsın öldüğü iddia ediliyor İsrail gizli servisi MOSSAD'ın bir bölümünde görev yaptığı hala yaşadığı söyleniyor. Bir uçak kazasında öldüğü söyleniyor. Bu şahsa bir mezar yapılmış. Öcalan diyor ki kitabında Pilot Necati İlyas, Harp Dairesi'ne bağlı bir kontrgerilladır. Kürt devletini de Türk devletine bağlı olarak kurduracağız.“
“PKK'nın arşivini bulalım. Öcalan istediği kadar kendini yöneten güçleri saklamaya çalışsın. O zamanlar Ergenekon ismi bilinmiyor. İtalya'daki yapılan operasyonlar sırasında ortaya çıktı ondan önce örgütlenmeler vardı. İstihbaratla çalışmış bir kişi olarak bu arşivi bulalım açıklayalım. Ben Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olduğum dönemde, Hanefi Avcı'nın tutuklanmasına sebep olan, biz ordu içerisinde bu Öcalan grubuyla ilişki kuran bir takım kişileri tespit ettik . Hanifi Avcı'nın ve benim içeri atılmamın sebebi budur. Bu konuşmaları tespit ettik ve arşivlerde duruyor.“
KİM BU PROFESÖR?
Tan, Orakoğlu'nun kitabındaki, “Sadık Avundukluoğlu televizyonlara gazetelere konuşuyor bir profesör tarafından aranıyor ve bundan sonra konuşma seni öldürürler kim öldürür sorusuna bildiğin çevreler diyor“ ifadelerini hatırlatarak, “kimdir bu profesör? Hangi şehirde?“ diye sordu. Orakoğlu'nun cevabı ise şöyleydi:
“Abdullah Öcalan hep korunup kollandığı gözüküyor. Abdullah Öcalan 149. maddeye göre yargılanmalıydı. Öbür madde 149 yine aynı ceza silahlı örgüt kurma ama uyuşturucu kaçakçılığı yaparak. Uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir lideri ayrılıkçı bir örgütün lideri gibi veya Türkiye'nin içerisinde Türk Kürt çatışması yaratmak PKK'nın amacı budur. Türkiye'de iç savaş çıkartmak. 149'u koysaydınız bu örgütün finans kaynakları yüzde 50'nin üzerinde tamamen uyuşturucu kaçakçılığıdır. Bunu koymuyorsunuz, sanki çok ideolojik amaçlarla yani Türkiye'de böyle bir iç dinamiklerin bütün Türkiye'de yaşayan Kürt vatandaşların büyük bir kısmının böyle bir düşünceyi istediği gibi göstererek bir lider yaratıyorsunuz. Burada biz isimler üzerinde değiliz. Silahlı örgüt kurarak Türkiye'de iç isyan yaratmak ve organize bir şekilde uyuşturucu kaçakçılığı yapmak 149. madde. 125. madde ise tamamen Türkiye devleti anayasal kurumlarını yok etmek amacıyla silahlı bir örgüt kurmaktır. Çok büyük fark vardır arada. Türkiye büyük bir kuşatılmışlık içindedir.“
PKK BİR PROJE İLE KURDURULDU
PKK ile ilgili bir proje konmuştur. Öcalan'a PKK'nın kurdurulması, Suriye'ye geçirilmesi, Öcalan'ın görevi bittikten sonra enterne edilerek Talabani ve Barzani'nin ortaya çıkarılması bir projedir. Öcalan'ın enterne edilmesi belki de erken olmuştur.
BAŞBAKANIN OPERASYONDAN HABERİ YOKTU
“Milli olarak başlayan bir operasyondur. Demirel'in Meclis'in açılışında yaptığı konuşmadan15 gün önce Atilla Ateş paşa sınırda konuşmuştur. Demirel'in konuşmasından bir gün önce MGK toplanmış ancak bu konu gündeme gelmemiştir. Demirel'in Suriye ile ilgili konuşmasından, Başbakan Bülent Ecevit'in haberi yoktur yani safdışıdır. Bu konuşmayı Meclis'te öğrenmiştir. Öcalan'la bir takım askerler irtibata geçerken, ciddi vahim iddialar var, Öcalan zaten bunu yakalandıktan sonra söyledi. (Öcalan'la bazı askerler arasında) birleşik federe bir devletin kurulması konuşuluyor. Bir yandan “Bu kanı durduralım“ diye başbakanlarımız, siyasetçilerimiz konuşuyor bir yandan da sanki birtakım adamlar alttan devreye giriyor. Bu görüşmeler, Rahmetli Özal'dan beri başladı. Sonra devam etti. Bu görüşmelerde Talabani'nin olduğunu görüyoruz. Dikkat ederseniz, Kuzey'e Irak'a girdiktin sonra, Talabani'nin kendi gazetesinde arabulucuk konusu yeniden gündeme getirildi. Türkiye, milyarlarca dolarını terörle mücadeleye ayırırken bunlar yaşanıyor. Türkiye bu terör hareketiyle içine kapatılmıştır. Bu çok büyük bir oyundur. Devletin içinde mücadeleler vardır.“
PKK İLE GÖRÜŞEN ASKERLERİ BİLİYORUZ
“PKK ile bu görüşmeler Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumsal idaresinin dışındadır. Öcalan'la yapılan görüşmeleri söylüyorum. ’İhanet çemberi' dememizin sebebi budur. Bunların hepsini yeri, zamanı ve kimlerin görüştüğü bellidir. Emniyet istihbaratının kayıtlarında bunlar mevcuttur.“
e- MUHTIRA'DA TSK'NIN KURUMSAL İRADESİ GERÇEKLEŞMEDİ
“27 Nisan bildirisinde, Genelkurmay'ın kurumsal iradesi tam gerçekleşmedi. Milletimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni peygamber ocağı olarak ifade eder. TSK bizim gözbebeğimizdir. TSK ile milletin bağlarının güçlenmesi yani Millet- Devlet barışmasını istemeyen gruplar var. Biz PKK'yi aydınlatırken İşçi Partisi'ni de inceledik. Geçmişte, TSK içinde örütlenmekten dolayı Perinçek ceza aldı. TSK içinde Şafak grubu kurmuştu. Peygamber Ocağı'nda Hazreti Peygamber'in Kutlu Doğum kutlamaları nasıl bir tehdit haline getirilir. Biz bunu araştırıyoruz. Eğer 28 Şubat sürecinde başımızda Hilmi Özkök ve Büyükanıt Paşa olsaydı ne olurdu? Ergenekon tipi yapılanmalar şu andaki Genelkurmay Başkanı tarafından mahkemeye verilmişti. Türkiye'nin kaderi sadece komutanların insiyatifi içinde olmamalıdır.“
“Ergenekon tipi yapılanma bir gövdedir. Bunun dalları vardır. Susurlukta bir safra atma sözkonusudur. O dönemin komutanları Susurluk Komisyonu'na tam destek verselerdi, bugün bu olaylar yaşanmazdı.“
“İHANET ÇEMBERİ“ KİTABINDAN BAZI BÖLÜMLER:
PKK'DA ABD-İNGİLTERE-İSRAİL BAĞLANTISI
“ABDULLAH ÖCALAN, ABD GÜDÜMLÜ ERGENEKON ÖRGÜTÜNÜN BİR ÜYESİYDİ. İLK EĞİTİMİNİ BU ÖRGÜTÜN İÇİNDE ALMIŞTIR. ABD, İNGİLTERE VE İSRAİL DERİN DEVLETLERİ İLE BİZİM ERGENEKON'UN ORTAK KARARIYLA, TÜRKİYE'DEKİ AYRILIKÇI İÇ DİNAMİKLERİ KONTROL ETMEK AMACIYLA, ÖCALAN'A BİR TERÖR ÖRGÜTÜ KURMA GÖREVİ VERİLMİŞTİR.“
HİZBULLAH'IN DERİN BAĞLANTILARI
“BU YAPILANMA İÇİNDE BULUNAN BAZI KİŞİLERİN HİZBULLAH TERÖR ÖRGÜTÜ İÇİNDE AKTİF ROL OYNADIĞI BELİRLENDİ. BU İLİŞKİ, DİYARBAKIR EMNİYET MÜDÜRÜ GAFFAR OKKAN'A DÜZENLENEN SUİKASTİ BİR KEZ DAHA GÜNDEME GETİRİYOR. ÇÜNKÜ OKKAN SUİKASTİNİ İŞLEDİĞİ SÖYLENEN SANIKLARIN DOSYASINDA, SUİKASTİN SANIKLAR TARAFINDAN İŞLENMEDİĞİ YAZILI.“
KIVRIKOĞLU NEDEN HEDEFTEYDİ?
“GEÇMİŞTE, DÖNEMİN KARA KUVVETLERİ KOMUTANI HÜSEYİN KIVRIKOĞLU'NA SUİKAST DÜZENLEDİLER, GENELKURMAY BAŞKANI OLMASINI ENGELLEMEK İSTEDİLER, FAKAT KURŞUN BİR ALBAYA İSABET ETTİ. AYNI KİŞİLERİN BAŞBAKAN ERDOĞAN'LA BİRLİKTE TSK'NIN ÜST DÜZEY KOMUTANLARINDAN BİRKAÇINI HEDEF ALDIKLARI İSTİHBARATI GÜVENLİK BİRİMLERİNİ HAREKETE GEÇİRMİŞ DURUMDA...“
DEVLET-DERİN DEVLET ÇATIŞMASI
“ÜLKEMİZDE SON ZAMANLARDA İLGİNÇ BİR ÇATIŞMA YAŞANIYOR: TÜRKİYE'DE İLK KEZ ORTAYA ÇIKAN VE MİLLİ DEVLETİ TEMSİL EDEN GÜÇLER, YABANCI DEVLETLERİN DERİN YAPILARININ ELE GEÇİRDİĞİ ÇETELEŞMİŞ YAPILARLA MÜCADELE EDİYOR!“
ÖCALAN'I KİM EĞİTTİ?
“ABDULLAH ÖCALAN, NATO'NUN GİZLİ ORDULARININ TÜRKİYE'DEKİ KARŞILIĞI OLAN ERGENEKON'A ÜYEDİR. ÖCALAN'IN, İLK ASKERİ EĞİTİMİNİ ABD GÜDÜMLÜ ERGENEKON YETKİLİLERİNDEN ALMASI BİZE NEYİ ANLATIYOR?“
27 NİSAN-AYDINLIK GRUBU İLİŞKİSİ
“27 NİSAN'DA, GENELKURMAY'IN RESMİ İNTERNET SİTESİNDE YAYINLANAN E-MUHTIRA'DA, ORDUYA SIZMIŞ VE DEŞİFRE EDİLEMEMİŞ AYDINLIK GRUBU'NUN ETKİLERİNİN OLUP OLMADIĞI, TÜRK KAMUOYUNA AÇIKLANMASI GEREKEN ÖNEMLİ BİR HUSUSTUR.“
MUMCU VE BİTLİS 1 AY İÇİNDE ÖLDÜ
“UĞUR MUMCU İLE EŞREF BİTLİS'İN ÖLÜM TARİHLERİNE DİKKAT EDİNİZ: 24 OCAK 1993 TARİHİNDE MUMCU ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR; 17 ŞUBAT'TA, YANİ 24 GÜN SONRA DA EŞREF PAŞA ŞAİBELİ BİR UÇAK KAZASIYLA HAYATINI KAYBETMİŞTİR. MUMCU, ÖLMEDEN BİRKAÇ GÜN ÖNCE, CUMHURBAŞKANI TURGUT ÖZAL'DAN, ÖZEL BİR KONUYU GÖRÜŞMEK İÇİN RANDEVU TALEP ETMİŞ, KONU HAKKINDA EŞREF BİTLİS'E DE TELEFONLA BİLGİ VERMİŞTİR. MUMCU, BU TELEFON GÖRÜŞMESİNDEN BİRKAÇ GÜN SONRA SUİKASTE UĞRAMIŞ, KONU HAKKINDA AÇIKLAMA YAPACAĞINI SÖYLEYEN BİTLİS PAŞA DA HEMEN ARKASINDAN HAYATINI KAYBETMİŞTİR. BAKINIZ, ÇOK ÖNEMLİ ŞEYLER AÇIKLIYORUM; TÜRKİYE OLARAK ŞİMDİ SÖYLEYECEKLERİMLE YÜZLEŞMEK ZORUNDAYIZ!“
AMERİKANCILAR APO'YU KORUDU MU?
“ORGENERAL İSMAİL HAKKI KARADAYI'NIN GENELKURMAY BAŞKANLIĞI VE ORGENERAL HÜSEYİN KIVRIKOĞLU'NUN KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI SIRASINDA; 1996 YILINDA SURİYE'Yİ APO'YU TESLİM ETMEYE İKNA ÇABASI SONUÇ VERMEK ÜZEREYKEN, TÜRK DEVLETİ İÇİNDEKİ AMERİKANCILARIN MÜDAHALESİYLE BU İŞ BAŞARILAMAMIŞTI.“
DAĞLICA'NIN ARKA PLANI
“BUGÜN TÜRKİYE'DE YAŞATILMAK İSTENEN İSTİKRARSIZLIK VE KAOS ORTAMININ, PKK TERÖR ÖRGÜTÜ KULLANILARAK DEVAM ETTİRİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ. BU SEFER, HÜKÜMET İLE BİRLİKTE GENELKURMAY'IN ÜST DÜZEY BAZI YÖNETİCİLERİ DE HEDEF TAHTASINDADIR.“
Kanal A Haber 17.07.2008
öcalanin görüsme notlarindan türkiyeyi koruma görevi cikiyor