Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 24 May 2010

VE GUNDE BES VAKIT BASTAN SONA SABIRLA OKUMALI.

BU HABER 40 YILIK SAVASIN ASIL MUHATAPLARININ KIM OLDUGUNU IYI ANLATIYOR.

SAVASIN BIR TARAFI BIZAT KURD HALKI DIGER TARAFI TC-PKK ITIFAKI. APO ISE SITIMIZA SAPLANMIS HANCER.

HURMETLER

....................................................

Şehit polisin tazminatını PKK'lıların ailesi ödeyecek

12:45 | 20 Mayıs 2010

Arif ARSLAN/BATMAN, (DHA)

İÇİŞLERİ Bakanlığı, Batman'ın Gercüş İlçesi'nde 2006 yılında meydana gelen çatışmada şehit olan polis memuru Erkan Serdar Salar'ın ailesine ödediği 41 bin 544 TL tazminatı, aynı çatışmada ölü ele geçirilen PKK'lı Nebihe Altun ile Mesut Erbey'in ailelerinden tahsil etmek için açtığı davayı kazandı.

Batman'ın Gercüş ilçe merkezinde 16 Temmuz 2006 tarihinde devriye görevi yapan polis panzerine PKK'lı Nebihe Altun ile Mesut Erbey tarafından açılan ateşte panzerin içinde bulunan Özel Harekat Şube Müdürülüğü'nde görevli polis memuru Erkan Serdar Salar şehit olurken, iki PKK'lı da çıkan çatışmada ölü ele geçirildi. Olayın ardından şehit polis Salar'ın ailesine Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından 41 bin 544 TL tazminat ödendi.

İçişleri Bakanlığı, idarelerinin yapılan ödemeler nedeniyle zarara uğramasına haksız eylemleriyle neden olan ölen terörist Nebihe Altun'un Batman'ın Gercüş İlçesi'nin Başova Köyünde oturan babası Siraç Altun ile annesi Zine Altun; diğer terörist Mesut Erbey'in de Mersin'de yaşayan babası Abdurrahman Erbey ile annesi Meryem Erbey'den, şehit polise ödenen tazminatın yasal faliziyle birlikte alınabilmesi için Batman 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008 yılında dava açtı. 2009 yılının Eylül ayında davayı karara bağlayan mahkeme, iki PKK'lının ailesini müşterek ödemeleri üzere toplam 49 bin 500 TL para cezasına çarptırdı.

DEFTERDARLIK 3 AY ÖNCE YAZI GÖNDERDİ Davanın karara bağlanmasından sonra PKK'lı Nebihe Altun'un Gercüş'te yaşayan babası Siraç Altun ile Mersin'de yaşayan PKK'lı Mesur Erbey'in babası Abdurrahman Erbey'e Batman Defterdarlığı tarafından 3 ay önce bir yazı gönderilerek, mahkemenin kararıyla mahkum oldukları tazminat bedelinini ödenmesi istendi. Yazıda, paranın ödenmemesi halinde ’Aksi takdirde cebri icra yolu söz konusu alacağın yasal faizi ile birlikte tahsil edileceği ve icra nedeniyle yapılacak masraflardan da sorumlu tutulacağınız hususu önemle ihtar ve tebliğ olunur' uyarısı yeraldı.

Çatışmada ölen Nebihe Altun'un babası Siraç Altun, zor durumda olduklarını ve parayı ödeyecek gücü olmadığını söyledi. Altun, “Olay dört yıl önce yaşanmıştı. Olayda bir polis memuru şehit olmuş ve benim kızımın yanı sıra örgüt üyesi genç de yaşamını yitirmişti. Giden her can bize ait bir candır. Kendi çocuğuma nasıl üzüldüysem, çatışmada şehit olan polis memuruna da aynı şekilde üzülmüştüm. Mahkeme kararı elimize geçince adeta şok yaşadık. Okuma yazmamız olmadığı için zaman aşımından temyize de başvuramadık. Anladığımız kadarıyla devlet şehit polis memurunun ailesine ödediği tazminatı bizden talep ediyor. Olayda biz de kızımızı kaybettik. Aynı olayda kızımla birlikte ölen örgüt üyesi gencin ailesinden de tazminat istenmiş. Biz kimden tazminat talep edeceğiz? Hem de bu tazminatı 15 gün içinde yatırmamız talep ediliyor. Ne yapacağımızı şaşırdık“ dedi.

KARARDA NE DENİYOR Batman 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararında şu ifadeler yeraldı: “Davacı vekili dava dilekçesinde Batman Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli polis memuru Erkan Serdar Salar'ın 16.07.2006 tarihinde Batman ili Gercüş İlçesi'nde devriye görevi ifa eden polis panzerine yapılan silahlı saldırı sonucu şehit olduğunu, olaya karışan örgüt mensupları Mesut Erbey ile Nebihe Altun'un ölü olarak ele geçirildiğini, şüpheliler hakkında ölü ele geçirildiklerinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, şehit polis memurunun kanuni mirasçılarına Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu'nun 41.544 TL tazminat ödediğini, yapılan ödemeler sebebiyle idarelerinin zarara uğramasına haksız eylemleriyle sebep olan faillerin mirasçıları olan davalılardan ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve mütelselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan Abdurrahim ve Meryem Erbey cevap dilekçesinde açılan davayı kabul etmediklerini, oğulları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, Mesut hakkında yapılmış bir yargılama, kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığını, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Siraç Altun duruşmada açılan davayı kabul etmediğini, kızı Nebihe'nin 18 yaşını doldurduğunu, baba olarak kendilerinin sorumluluğunun bulunmadığını ve kızının 1999 yılında evden ayrıldığını beyan etmiştir. Açılmış bulunan davanın kabülü ile 41 bin 544 TL tazminatın 31.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizili ile birlikte davalılardan müşterek ve mütelselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, alınması gereken 2.243,37 TL harcın davalılardan müştereken ve mütelselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, davacının yapmış olduğu toplam 201 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davayı verilmesine, 5.523,52 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine temyiz yolu açık olmak kaydıydı karara bağlanmıştır.“

Tork sisteminin nasil en temel haklari gaspetmeye yazildigini bundan daha iyi anlatan bir haber olamaz. icisleri bakanligi genelkurmaya bagli degiø ikdidar partisinin parcasidir. AKP hukuk devletiyiz diye saga sola yalan sinyal gonderip dunyaya bunu bir olcude kabul ettiren devlet geleneginin disinda olmadigini HUKUKtaki sucun bireyseligi ilkesini cigneyerek aileye ceza odeten bir ilkelige bulasmis gorunuyor. bu aslinda AKP nin aciliminin ilkesel durtulerinin ne kadar zayif mecburi-taktiksel durtulerinin ne kadar yuksek oldugunu gosteren guclu bir belirti. PKK lilere BDP lilere AKP ninaciliminia yeterince positif katkida bulunmadiklari icin kizma hakkimizi yok eden bir girisim. acilim isimize yarayacak irili ufakli yollar acabilirdi altimizda kendimize ait kulusturde olsa bir arac olsaydi acikca ben de BDP icinde kararverici kislerden biri olsaydim AKP ye en ufak destek sunmamayi bu hukuki rezalati bayrak yaparak savunurdum. taraf gazatasindan da kurdlere akil verenlere de bunu defalarca duyurudum. bir yerde hukuk bu olcude ilkelce cignenip ayni zamanda reformun kirintisi bile yapilamaz. bu tur alaturkaliklari 21 yuzyilda sineye cekmek durumunda degiliz. bu haberi bize gecen hemdeme de ozel hurmet eline saglik HeK

ANLASILAN HABERLERI ASMAGA DUVAR YETMEYECEK. SAHI ALTINADA TURK DOSTU KURDLERIN ISMINI ILISTIRMEYI UNUTMAMAMAK LAZIM HANI OFKELENDIKCE...... .............................................................. Van'da vahim İddia: Asker Çocuklara El Bombası Attı 26/05/2010 11:24 Özalp'te Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası'nın yanında meydana gelen, 13 yaşındaki çocuğun yaşamını yitirdiği patlamayla ilgili İlçe Belediye Başkanı Durmaz konuştu: “Görgü tanığına göre bir asker top oynayan çocukların arasına el bombası atıp kaçtı.“ Van'ın Özalp İlçesi'nde, Mustafa Muğlalı Kışlası içindeki 2. Hudut Tabur Komutanlığı atış poligonunu çevreleyen tel örgülerin dışında, çocukların oynadığı sırada meydana gelen patlamayla ilgili Özalp Belediye Başkanı Murat Durmaz, görgü tanığına dayanarak çok vahim bir iddiayı diye getirdi. Fırat Haber Ajansı'na (ANF) konuşan Belediye Başkanı Durmaz, 13 yaşındaki çocuğun öldüğü, üçü ağır beş çocuğun yaralandığı patlamayla ilgili şunları söyledi: "Bu son patlama çocuklar top oynarken oldu. 29 yaşında bir görgü tanığı var. Olay yerinde ifade verdi; diyor ki, 'asker bombayı çocukların arasına atıp kaçtı'. Hatta - askerin- bağırdığını söylüyor bu tanık. Tanık, şimdi savcılıkta ifade veriyor." Durmaz, dün akşam telefonla bağlandığı, NTV'de Can Dündar'ın sunduğu "Canlı Gaste" programında da görgü tanığının ifadelerinin kayıtlara geçtiğini belirtti. Kışla mahallenin ortasında ANF'deki haberde ise Durmaz, Özalp'te 1943 yılında, 33 kişinin kurşuna dizilmesi emrini veren Orgeneral Mustafa Muğlalı'dan ismini alan kışla ile ilgili şunları söyledi: "Askeriye mahallenin ortasında. Cumhuriyet Mahallesi'nin ortasında kışlanın işi ne? Halkın güvenliğini değil, kendisini korumaya almak için mahallenin ortasında kurulu. Patlama kışlanın hemen yanında, bir metre yakınında, gerçekleşiyor. Burada ayrıca atış poligonu var. Mahallenin ortasında atış poligonu neden kurulur? Gelip bakın birçok evin duvarında, çatılarında kurşun izleri var." (Bianet) ÖZALP'TA KEPENK KAPATMA EYLEMİ Van'ın Özalp İlçesi'nde askeri birliğin yanındaki atış alanında mühimmatın patlaması sonucu 1 çocuğun ölmesi, 5'inin yaralanması olayı nedeniyle esnaf bugün kepenk kapatma eylemi yaptı. Mustafa Muğlalı Kışlası'nın arka tarafındaki 2'nci Hudut Tabur Komutanlığı'na ait poligonunun hemen yanında meydana gelen patlamada Nurullah Erçiçek (10), Seyfullah Erçiçek (12), Yunus Yaman (12), Doğukan Meşe (13), Rıdvan Coşan (12) ile Oğuzcan Akyürek (13) yaralandı. Yaralılardan Oğuzcan Akyürek, ambulans helikopterle götürüldüğü Van'da tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan ve BDP'li belediye başkanları Akyürek'in hayatını kaybettiği Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne giderek bilgi aldı. Sabah saatlerinde hastane önünde bekleyen BDP'liler ve ölen Oğuzcan Akyürek'in yakınları bugün cenazeyi aldıktan sonra Özalp İlçesi'ne götürüp toprağa verecek. Olay sonrası Özalp İlçesi'nde gerginlik tırmanırken esnaf bu sabah işyerlerini açmadı. Çok sayıda kişi de cenazeyi beklemek için Özalp Kaymakamlığı önünde toplandı. SINIF ARKADAŞLARI YASTA Özalp'ta Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası poligonunun hemen yanında meydana gelen patlamada ölen 13 yaşandaki Oguzcan Akyürek'in okuduğu 3 Nisan İlköğretim Okulu'nun 6-A sınıfındaki arkadaşları sırasına çiçek bırakarak olayın üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Sınıfta bugün ders yapılmadı. Özalp'ta yapılan kepenk kapatma eylemi ardından 500 kişilik grupbun kaymakamlık binası önündeki bekleyişi sürerken, ’Susma, sustuça sıra sana gelecek', ’Özalp cenazene sahip çık' sloganları atıp, Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan BDP ilçe binasına kadar yürüdü. Yaklaşık 300 metre slogan atarak yürüyen grup daha sonra Van'dan cenazeyi beklemeye başladı. Öte yandan dünkü patlamada yaralanan Nurullah Erçiçek, Yunus Yaman, Seyfullah Erçiçek, Doğukan Meşe ve Rıdvan Coşan'ın Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ndeki tedavileri sürerken sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.