Aklımda kaldığı kadariyla Lenin'in şu öngörüsü Metiner'in yerini belirlenmesi açısında çok önemlidir. Ne memişti Lenin? Kurulu sistem üzerimize tek yöntemle gelmiyor. Eğer tek yöntemle gelmiş olsaydı buna karşı bir yöntem bulmakta zorlanmazdık. Fakat karşımıza değişik yöntemlerle geldiği için bizim de buna karşı yöntemler bulmamız gerekmektedir.
M. Metiner'in kendisini nasıl tanımliyor olması bizim sorunumuz değildir. Sorun onun duruşu, dahası Türk derin odakların ona üstlendirdiği misyonudur. Bizi ilgilendiren boyutu budur. Karşımıza Türk derin odakları tarafından yaygın tanımlama ile ’Beyaz Kürt' olarak çıkarılışıdır.
Metiner'in söyledikleri yeni şeyler değidir. Türk derin odakların KUKM'ni boşa çıkarmak için ortaya konulan ve savunulan bir düşünce olduğu çoktan bilinmektedir. Dikkat edilmesi gereken boyutun şu an bunu bir ’Beyaz Kürt' vasıtasıyla savunduruluyor olmasıdır. Bu dile getirildiğinde de ’Beyaz Kürt' suçüstü yakalanmanın psikolojisiyle herkese kılıç salamasıdır. Ve bunu yaparken Kürd millet değerlerine saldırmaktanda kendini alıkoymamasidır. Efendilerinin kendisine üstlendirdiği misyonun gereklerini tam yerine getirememenin yaratığı depresiv saldırganlıkla hırçınlaşıyor olmasıdır.
Kürd-Kürdistan sorununu ‚mahale' meselesine indirgeyen bir zihniyetin sorun karşısında nerede durduğunuda kendisi ifade etmektedir. Ama ukalalığıda elden bırakmamayı kurtuluş sayan bir kişilik.
’Nerde yanlış konuştuğum objektif bir biçimde bana hatırlatırsa varsa yanlışım düzeltmekten de kaçınmam.' demek samimiyetin işareti olmaktan öte dediğim dedik yanlışında ısrar etmesidir.
Hani bildik bir hikaye. Deve'ye demişler ki, ya deve senin bu boynun niye eğri. O da demiş ki, be birader benim nedem doğru ki.
Bu herifçioğlu da diyor ki, nerde yanlış konuştumsa bana söyleyin ki, düzelteyim. Deveye soru soran aptal misali, bu herifte aptalığa yattıyor. Be adam konuştuklarında doğru mu var, yanlışları ayıklayalım. Tersini sorsan sana bir kaç doğrunu söylerdik. Ama sen yanlışlarımı söyleyin diyorsun. Bunu başkalarına havale edeceğine iyisini bir aynaya bak. Göreceğin resim çirkin olsa da gerçekliğin. Niye çirkin diye sorarsan ihnetçilik çirkinde ondan.
Kürdler bir millettir. Millet olmalarından doğan doğal hakları vardır. Nedir bu haklar? Her milletin sahip olduğu haklardır. Metiner'in karşı çıktığı bu haklardır. Aynı karşı çıkışı TC devletide yapmaktadır. Kendisine bu hatırlatığında niye cebelendiğinin kendisine oynatılmak istenen oyunun bozulmasiyle alakalıdır. Yoksa kendiside TC devletinin kendisine üstlendirdiği ve kendisininde severek oynadığı rolün ne demek olduğınu bal gibi bilmektedir. Bunu birilerinin kendisine hatırlatması gerekmiyor. Fakat kendisine hatırlatılanın durduğu yerin Kürd milletine ihanet ettiğidir. Yalan mıdır yoksa?
Kürd milletinin bağımsız ulusal devletine karşı, eşit temele dayalı federasyona karşı, ’etnik milliyetçiliği ve siyasal bölücülüğe karşı', "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı"nı yapıştırıcı üst kimlik olarak benimsediği'ni, ’yani ’anayasal vatandaşlık' biçiminde tarif edilen üst kimlik yaklaşımını esas aldığı'nı,Türk ’üniter devletini savunduğu'nu, „Evet, üniter devleti savunuyorum. Devletin resmi dilinin Türkçe olmasına itiraz etmediğim gibi milli marşa veya bayrağa da hiçbir şekilde itiraz etmiyorum. Bütün bunlar ortak hepimizin ortak değerleri olarak kabul edilmelidir diye düşünüyorum.“, ’her türlü silahlı kalkışmaya ve şiddet/terör yöntemine karşı olduğu'nu savunan kendisi. vs.
Bunları söyleyen kendisi. Bu söylenenler ne ifade ediyor Metiner'in bilmemesi olanaksız mı? Bu söylenenlerin siyasal literatörde bir karşılığının olduğu ve bunu Kürd siyasi çevreleri tarafından kendisine defalarca hatırlatığıda bilinir.
O halde mesele nedir? Kendisine başkada ne hatırlatılması beklentisi olabilir?
Türk derin odakların ’kazazadesi' M. Metiner, TC devletinin resmi tezlerini böylesine papağan gibi tekrarladıktan sonra peki geriye ne kalıyor? O günden sonra Kürd-Kürdistan sorununu nasıl çözeceksiniz demenin bir anlamı var mıdır? Kürd-Kürdistan sorunu dil-diş sorunu mudur? Kürd milletiyle böylesine alçakça ve ukalaca alay eden bir Kürd'e ’Beyaz Kürt' denilmese peki ne denilsin?
Hazretin iyi eğitildiğine şüphe yok. Hem suçlu hem güçlü. Bakın hele ne naneler düktürüyor. Kürd siyasal çevrelerini ‚"örgüt labirentleri içinde büyüyen“ “örgüt kazazedesi“ şeklinde küçümserken, kendisi için “Mehmet Metiner'in politik bir beklentisi veya çıkar temelli bir ilişkisi yoktur... O sadece doğru bildiğine inandığı şeyleri söylemektedir.“
Hayda!!!...
Ukalalığı kendine uslüp seçmeyi hak bilen bu zavalı unsur içinde debelendiği utancı yok sayabildiğini mi sanıyor? İşte bu mümkün değildir.
Türk derin devletinin ’labirent'inin dış kapısında bir ’kazazade' olduğunu herkesten çok kendisi bilir. Bizcede bilinir. Zaten tüm sıkıntısıda bunun deşifre ediliyor olmasıdır.
Bırak şu doğru söyleme ayaklarını. Savunduğun şeylerin kime ait olduğu sır değildir. Süleyman Demirel'den A. Öcalan'a varan TC devlet çıkarlarını öngören çevrelerin yaklaşımı olduğunu bilmeyen mi var? Bilinsede hiç kimsenin bunu deşifre etmemesi gerekiyormuş(!) Nedenmiş efendim? Beyefendinin foyası ortaya çıkıyorda ondan.
Kürd siyasal çevrelerin bu yönlü açıklamaları bu nedenle beyefendiyi rahatsız ediyormuş.
“Hiçbir şekilde isyanın veya silahlı şiddetin meşru ve haklı bir nedeni olamayacağına inandığımı...“
Peki TC devletinin yıllardır Kürd milletine karşı estirdiği şu şiddet ve teröre karşı ne düşünmektedir? Bugüne kadar bu konu da kalem oynatığı görülmüş müdür? Kimden gelirse gelsin nereye çekersen çek mantığıyla bu sorun çözülmüş mü oluyor? Metıner, açıkça TC devletinin Kürd milletine karşı estirdiği terör ve şiddetini eleştirebilir mi?
Eleştiremez. Eleştirdiği görülmemiştır.
Eleştirmesi doğasına aykırıdır.
Durduğu yerle kan uyuşmazlığı sonucudur.
Durduğu yer Kürd millet karşıtlığı ihanet çukurudur.
Debelensin dursun.
Metiner gibilerine beyaz Kürd demek yanlıştır !
Çünkü beyaz bile olsa bir renktir.
Bence bu tip Kürdlerde hiç renek menk yoktur.
Renksiz Kürd demek daha iyi olur.
Selamlar
ufak bir itirazim var