Bugün çok basit birkaç sorum olacak. Son dönemlerde revaşta olması açısında Ahmet Altan ve tabii ki, onun şahsında Türk'üm diyen herkese.
İstenen sadece bugüne kadar kendilerinden görmediğimiz biraz samimiyet.
Evet bugüne kadar hep yalan söylediniz. Kürdleri hep kandırdınız. Sırtını sıvazladığınız hiçbir zaman kendileri olmayan yalaka birkaç Kürd'ü palyaço olarak kullandınız. Yalanlarınızı onlarada tekrarlatınız. Bir süre sonra kendinizde inanmaya başladınız.
Sizin bunda çıkarınız var.
Ama bizim bundan bir çıkarımız yok.
Bazen düşünüyorumda niye bu kadar kandırılmaya hazır bir milletiz.
Bu bizde öylesine kanıksanmış ki, olmayacak duaya amin demek için lades demeye bekler haldeyiz.
Bunun belki sayısız nedeni var. Konu bu değil.
Bu nedenle su da, boğulmakla karşı karşıya olan kişinin yılana sarılma misali kökümüze incir ağacı dikmeye yeminli düşmanlarımızın ağzında bir Kürd kelimesi dökülmeye dursun, adamları Kürd dostu melek, ermiş ilan ediveririz.
Adamların tarlasının kenarında bir ağaç gördüğümüzde üstümüzdekilerin orasından burasından kopardığımız bir parçasını asıp ziyaret ilan ediveririz.
Dünyada ne kadar güzel değer yargıları varsa onlara atfederiz.
Fakat şunu düşünmeyiz.
Sahi bu adamlar, Kürd dedi demelerine, ama niye dediler deme gereğini duymayız.
Kürd demişlerse bizi sevdiklerinden değil. Bizi nasıl biraz daha kandırabileceklerini hesaplayarak dedikleri kesin.
O zaman ilk sorumu sorayım.
Kürd derken sizin için bu ne ifade ediyor?
İn mi, cin mi, peri mi, sahi ne?
Türk, Arap, Rus, Yunan vs. gibi bir kimlik mi çağrıştırıyor sizce?
Yani Kürdler, bu saydıklarım ve saymadıklarım diğer milletler gibi bir millet midirler?
Bunu bir düşünün.
Herkes evet diyeceklerini bildiğim için insan mıdırlar diye sormuyorum.
Eh madem insanlarsa dünyaya dağılmışlarını saymıyorum, üstünde toplu halde yaşadıkları bir toprak parçası vardır.
İkinci soru geliyor.
Bu toprak parçasının ismi Kürdistan mıdır? Kürdistan Kürdlerin vatanı mıdır?
Sorular fazlalaştıkça kafa karışıklığına neden olacağı için bugünlük bu kadarla sınırlı kalsın.
Şimdi sorularıma muhatap o çok bilmiş aydın, demokrat, ama yalancı, dalavereci, ikiyüzlü komşularımıza soruyorum.
Kürdler millettir, ülkeleri Kürdistandır deme yürekliliğini gösterebiliyor musunuz?
Eğer bu yürekliliği gösteremiyorsanız insan olup olmadığınızı sorgulamanızı tavsiye ederim.
Şunu o ırkçı kafanıza sokun.
Artık şu “Kürt vatandaşlarımız”, “doğu ve güneydoğu anadolu” demekle ne aydın, ne demokrat, ne de adam gibi adam olunur.
Haydi!
Bir kez daha aynaya bakın.
Aynaya bakarak “Kürt vatandaşlarımız”, “doğu ve güneydoğu anadolu” deyin. Aynada yüzünüzün şeklini inceleyin.
Gördüğünüz şeyin bir insanda olmaması gereken bir şey olduğunu görmekten geçikmezsiniz.
O anda tüm vücudunuz sarsılmıyorsa insanlıktan çıkmışsınız demektir.
Ogünden sonra “akan kan” edebiyatı yapıyorsanız ikiyüzlüsünüz.
Ceylan, Canan ve Uğurların ardında timsah gözyaşı döktüğünüzü anlarsınız.
Kürdistan'nın bu çiçekleri soldurulurken onlar niye katledildiklerini biliyorlardı.
Fakat onların ardında timsah gözyaşı diken sizler onların niye öldürüldüğünü kendinize itiraf edemiyorsunuz.
Eğer bunu itiraf edebilirseniz işte o zaman insan olmaya doğru bir adım atmış olursunuz.
Deneyin!
Bu vesileyle vicdan azabından kurtulmuş olursunuz.
Bu olursa gerisi gelir.
Önce Kürdleri bir millet, Kürdistan diye bir ülkesinin olduğunu kabullenin.
Sonra oturur Kürdlerin haklarını nedir diye konuşuruz.
29 Temmuz 2010
Basit Sorular