Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 2 July 2009

Bilindiği gibi 2003 yılında Sadam rejimine karşı savaş başlamadan önce Türkiye ve bölgede bulunan bir dizi Kürd düşmanı devlet, Kürdlerin Kerkük ve Musul şehirlerini ele geçireceklerinden korkuyorlardı.
Onların korkulu rüyası olan Kerkük ve Musul Kürdlerin vatanıdır.
Güney Kürdistan Meselesi uzun süre uluslararası tartışma ve görüşmelerde “Musul Meselesi“ olarak yeraltı.
2003 yılının mart ayında savaş başladığı zaman, Kürdistan Başkanı Kek Mesud Barzani bir açıklama yaparak “Musul şehri bir Arap şehridir“ dedi.
Hemen aynı şeyi Mam Celal kamuoyunun önüne çıkarak doğruladı.
Ben Kürd liderlerinin bu açıklamaları konusunda şoke olmuştum.
Benim için Musul bir Kürdistan şehriydi/şehridir ve öyle kalacak.
Eğer o dönemler Kürd Siyasal Önderliğinin Musul'a dair sözkonusu yanlış tutumu olmamış olsaydı, belki Kerkük meseleside bugün içinde bulunduğu durumda olmayacaktı.
Şimdi Güney Kürdleri Güney Kürdistan toprakları konusunda Araplara başka bir taviz daha vermeye başladılar.
Nasıl mı?
Kürdistan Parlamentosu 2006 yılında Kürd kamuoyuna sunduğu Kürdistan Anayasa Taslağının Önsözünde Kürdistan'ın siyasi ve coğrafi sınırlarınıda çiziyor.
Sözkonusu olan taslakta “ Bedre ve Cesan'da“ Kürdistan sınırları içinde gösteriliyor.
Çünkü, bu iki kazada Feyli Kürdler oturuyor.
Bu iki kaza tarihsel Kürd yerleşim birimleridir.
Fakat, 24 haziran'da Kürdistan Parlamentosunda onaylanan ve 25 temmuz Referanduma sunulacak Anayasa taslağında diğer Kürd şehir ve bölgeleri yerlerini korurken ““ Bedre ve Cesan“ın isimleri kaldırılmış.
Kürdistan Başkanı Kek Mesud Barzani Arapça çıkan El Zaman gazetesine yaptığı açıklamada Kürdistan Hükümetinın tavrındaki bu değişimi müttefikleri olan El Hekim'in başında olduğu “ Irak Yüksek İslami Şurasının hatırı“ için yaptıklarını söylüyor.
Elbette Kürdistan toprakları konusunda verilen bu tavizler sadece Kek Mesud'dan kaynaklanmıyor.
Bu tutum KDP ve YNK'nin ortak tutumudur. Onlar iktidar.
Hiç kimsenin Kürdistan toprakları konusunda başkalarına taviz verme hakkı yoktur.
Tüm Kürdistanlıların o tapraklar üzerinde hakları vardır.
Kürdistan İttifakı Listesinden Irak Parlamentosuna seçilen Ahmed Şebek yaptığı açıklamada “Kürdistan Hükümeti ve Kürd Önderliği hiç bir ayırım yapmaksızın Kürdistan'dan koparılan bölgelerin savunmasını yapmalılar. Bedre ve Cesan'da Feyli Kürdler yaşıyor. Onlarda Kürdler ve onlarında hakları savunulmalıdır“ diyor.
Ahmed Şebek açıklamasına devamla “ Hiç kimsenin Kürdistan Bölgesinin topraklarından taviz verme hakkı yoktur. O bölge halkları referandum yoluyla Kürdistan bölgesine katılıp yada yatılmama hakkına sahiptir“ diyor.
Güney Kürdistan'da Kürdistan toprakları üzerine tavizler veriliyor.
Bu tavizler dünyanın dört parçasındaki Kürdleri de ilgilendiriyor.
Biz aynı vatanın çocuklarıyız.
Bize rağmen, ülkemiz ve ailelerimiz parçalandı.
Her Kürdün o topraklar üzerine hakları var.
Siyaset dünyasında tavizler hiç verilmez mi?
Verilir..
Ama, niçin ve karşılğında ne alınıyor her Kürd'ün bilmesi gerekir.
Ülke toprakları bozuk para değil. Hiç bir parti yada hükümet böyle bir konuda tek başına karar veremez.
O toprak uğruna ne kadar can verildi.
Ve şimdi sessiz ve sedasız bu bölgelerin ismi Kürdistan Anayasa'sından çıkarılıyor.
Bu durumu kabul etmek imkansız.

R.Rodaro

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.