Abdullah Öcalan: Emir ve Görüşlerinize Hazırım, Paşam!
Yaklaşık bir ay önce “Genelkurmay, “Demokratik Açılım“ı kapatma görevini Öcalan'a vermiş“ başlıklı bir yazı yazdım (http://www.nasname.com/Yazarlar/cakbay/5191.html).
Bugun itibariyla Ocalan ve derin-PKK'si, icraatlarıyla Genelkurmay'daki pasalarının direktifleri dogrultusunda hareket ettiklerini ıspatlayarak beni haklı cıkardılar.
DTP, gecenlerde Izmir'de eli sopalı ve taslı insanlar tarafından saldırıya ugradı (saldırıyı organize edenlerin Genelkurmay'daki cuntacılar oldugu yakında ortaya cıkacak buyuk ihtimalle). Bunun uzerine Kuzey Kurdistan'in cesitli sehirlerinde protesto gosterileri basladı.
Kurd gostericilerin dukkanların camlarını indirmesi, ortalıgı yakıp yıkması dogru degildir. Oyle yapmakla Izmir'deki eli taslı saldırganlardan bir farkları olmadıgını gosteriyorlar.
Siddetin panzehiri siddet degildir; barıstır, siddet dısı direnctir, sivil itaatsizliktir ve herseyden once demokratik mucadeledir. Siddet siddeti dogurur. Siddet simdiye kadar hep Kurdlerin aleyhine olmustur, bundan sonra lehimize olması dusunulemez.
Kurdlerin zararına olan siddet, siddetten nemalanan Genelkurmay'daki cuntacilara ve bu cuntacıların gudumundeki A. Ocalan'a yarar.
Koseye sıkısmıs durumda olan Genelkurmay'daki cuntacılar, kendilerini kurtarmak icin Ocalan'ı sahaya surduler gene.
Ocalan'ın 25 Kasim 2009 tarihli Gorusme Notları'ndaki (http://www.gundem-online.net/haber.asp?haberid=82592) cocukca mızmızlanmaları, “Ay buram agrıyor, oy buram kasınıyor, vucudum kasılıyor, burnum akıyor, bogazım acıyor“ gibi gereksiz sikayetleri, Kurdleri sokaklara dokerek Demokratiklesme Acilimi'ni sekteye vurmak ve Genelkurmay Karargahi'ndaki patronlarina rahat nefes aldirmak icin birer bahanedirler.
Son gorusmesi tamamen sikayetler uzerine... Oysa bir iki hafta once dunyadaki butun filozofları nasıl gectiginden bahsediyordu; Erdogan, Gul, Barzani, Talabani'ye tokat sallamakla mesguldu. Hicbir saglik sikayetinden bahsetmiyordu.
Son gorusme notlarında bahsettigi butun bu saglık sorunları, Imrali'daki F-Tipi Cezaevi'ne nakledildigi 17 Kasım'dan sonra mı basladı? Elbette ki hayır.
F-Tipi Cezaevi'nde Genelkurmay'daki cuntacılar tarafından kolay kullanılmadıgından sikayet ediyor gibime geliyor. Simdiye kadar kullanıla kullanıla, kullanılmanın mubtelası olmus. Genelkurmay'daki cuntacılara hizmet ettigi kadar Kurdlere hizmet etseydi Kurdler simdi daha iyi bir konumda olurlardı.
DTP de butun mesaisini Ocalan'ın mızmızlıgına ayırıyor simdi. Simdiye kadar “Ocalan F-Tipi Cezaevi'ne nakledilsin!“ diyordu, edildi. Derdi ne DTP'nin?
Bu adamlardan Kurdlere fayda gelmez. Hele Faik Bulut gibi 28 Subatci zihniyet paralelindeki adamlarin gudumundeki bir DTP, Genelkurmay'daki cuntacilarin gudumune girmeye mahkumdur. Gidisat onu gosteriyor. Ahmet Turk'u gozden cikaran Ocalan, Faik Bulut'u DTP'nin basina gecirmeye niyetli. Bulut'un kontrolundeki bir DTP'den Kurdlere hayir gelmez artik.
Ne zaman demokratiklesme sureci hiz alsa, ne zaman Kurdler lehine bir iyilesme olsa bakıyorsunuz ki Ocalan devrede.
2004'te Kurdler aleyhine ne oldu da PKK ateskes kararını bozdu? Ateskes kararını bozduracak ne vardı?
Aleyhte degil, aksine Kurdlerin lehine iyilesmeler vardı. AB cercevesinde bircok kanuni duzenlemeler yapılarak kulturel alanda iyilesmeler yapildi. OHAL Kaldırıldı, Leyla Zana ve arkadasları hapisten cikartildi.
Buna ragmen Ocalan, derin avukatı Mahmut Sakar aracılıgıyla tekrar savas baslattı. Niye?
Cunku Sener Eruygur gibi darbecilerin emrinde, onlarin emirlerine gore hareket ediyor. Eruygur darbe plani yapti, Ocalan da darbe ortaminin hazirlanmasi icin teroru tirmandirdi.
Teroru tirmandirarak AB surecini yavaslatti, apoletli haydutlarin elini kuvvetlendirdi. Ocalan sayesinde Kuzey Kurdistan'a 250 binden fazla asker nakledilerek gayri resmi OHAL'a donusturuldu.
Bunun ardindan Semdinli Olaylari patlak verdi, yuzlerce insan faili mechullere kurban gitti.
Bu mu Kurdlere hizmet?
60 yasini gecmis, olgunlasmis olmasi gerekirken hala Genelkurmay'daki kani bes kurus etmeyen cuntacilarin tetikciligini yapiyor. Insan kendini bu kadar da kullandirmaz ki... Ayip ya Hu!
Daglica ve Aktutun Saldirilari'ni dusununuz. Bu saldirilarin, Dogu Perincek ve Sener Eruygur'un darbe faaliyetleriyle, Cumhurbaskanligi secimini engellemek icin duzenledikleri Cumhuriyet Mitingleri'yle ayni zamana denk gelmesi tesaduf mudur?
Derin Devlet ne zaman harekete gecse, bakiyorsunuz Ocalan eline almis sancagi en onde yuruyor!
Utanilacak bir durum!
Son birkac aydir Kurdler lehine olan gelismeler oluyor. Insanlar baris olsun, kan dursun, analarin goz yaslari dinsin diye cirpiniyor...
Bakiyorsunuz tam bu esnada Ocalan tekrar gorev basinda, “Burada yari olu halde yasiyorum, nefes alamiyorum, belki bugun belki yarin olebilirim“ gibi sikayetleriyle Kurdleri sokaklara dokmeye calisiyor.
Sarfettigi bazi laflar, Ocalan'in ciddiyetsizligini ele veriyor.
Mesela, “Odanın havalandırma penceresi çok yukarıda, tavana yakın, gökyüzüne bakıyor, içi tel örgülerle örülü, sadece gökyüzünü görüyorum. Tabi bu pencereden hava akımı içeri doğru ama yüksekten geliyor. Bu da odanın altına doğru bir basınç uyguluyor, altı havasız kalıyor. Ben de yere yakın durduğum için özellikle uyuduğumda bu basınçtan olumsuz etkileniyorum. Basınç nefes almamı oldukça zorlaştırıyor, adeta boğuyor beni, üzerime bir ağırlık gibi çöküyor. Bu da çok boğucu oluyor, nefes alamıyorum. Gelen hava çok basıktır, uyurken nefes alıp vermekte oldukça zorlanıyor, nefes alamıyorum“ diyor.
Bir oda atmosfere acik oldugu muddetce basinc aynidir. Ocalan dogru soylemiyor, Kurd genclerini tahrik etmek icin uyduruyor.
Mesela, bir onceki pasajda “Bu da odanın altına doğru bir basınç uyguluyor, altı havasız kalıyor“ diyor, birkac cumle sonra da “sık sık bu nedenle uykudan uyanıyorum. Yatakta nefes alabilmek için başımı yatağın dışına çıkarıp yere doğru eğiyorum. Böyle yaptığım zaman ancak yatakta biraz nefes alabiliyorum“ diyor.
Hani basinctan dolayi odanin alti havasizdi! Odanin alti havasiz ise, insan nefes almak icin basini havasiz yere mi sokar?
Insan bir paragrafta kendisiyle boyle celisir mi? Ya kendisinin de itiraf ettigi gibi beyin hucreleri oluyor, bu nedenler ne dedigini bilmiyor, ya da ona gorev verilmis, aceleden ne konustugundan bihaber.
Odanin havasiz oldugunun da dogru oldugunu sanmiyorum. Cunku, Ocalan oraya nakledilmeden once CPT'den (Committee for the Prevention of Torture) gelen yetkililer yeni yerin kontrolunu yaptilar; oranin normal oldugunu, hatta eskisine gore daha iyi oldugunu onayladilar. Onaylamasalardi Ocalan'in oraya nakline musade etmezlerdi zaten.
Ocalan eski yerden sikayet ediyordu, simdi eskisine gore daha rahat olan yeni yerden sikayet ediyor.
Herhalde mustakil bir villa bekliyor.
Veya serbest birakilmak istiyor. Bu istegini de su ifadelerle disa vuruyor zaten: “İsrail'in bir askeri esir alınmıştı. İsrail bir askeri için elindeki bin tane Filistinli tutukluyu serbest bıraktı. Bunların içerisinde Barguti de vardı; Barguti örgüt lideridir, siyasi bir liderdir, önemli bir kişidir.“
DTP ve PKK'ye taktik veriyor: “Siz de birseyler yapiniz, beni de Barguti gibi serbest birakmaya zorlayiniz“ demeye getiriyor.
Oysa Ocalan'in serbest birakilmasi mumkun degildir. Ergenekoncu TC'nin buna gucu yetmez. TC biraksa bile Kurdler affetmez.
Ocalan, kendi derdine dusmus; kendi istikbali icin Kurdleri atese atiyor.
Kurdler artik karar vermek zorundadirlar. Ocalan'in pesinden gitmeye devam ederlerse, kecinin pesinden gidip telef olan koyunlardan farklari kalmaz, hepsi telef olur.
Butun bu gelismelerden sonra Ocalan'in kimin hesabina calistigi ortada. Kurdleri kendi sahsi istikbali icin kullaniyor. Kurdler bu gercegi gormelidirler artik.
Gelinen noktaya bakildiginda, Ocalan'dan Kurdlere bir fayda gelmeyecegi anlasiliyor.
Ayrica, bu tahriklerin ne Ocalan'a ne de derin-PKK'ya bir faydasi var.
Genelkurmay'daki cuntacilara sirtini dayayarak, onlara guvenerek buyuk hata yapiyor.
O cuntacilarin kendilerine faydasi yok ki Ocalan'a faydalari olsun. Onlar er veya gec hapsedilecekler, Ocalan da ortada kalacak.
Cuntacilarin destegi olmadan derin-PKK'nin varligini devam ettirmesi zor. Ocalan, derin-PKK'yi yasatmak icin cuntacilara muhtac, onun icin cuntaci patronlarinin yardimina kosuyor.
Faydasiz cirpinislar!
Kurdler bu kirli oyuna gelmemelidirler.
Ocalan'a ve onu piyasaya suren cuntacilara ragmen Demokratiklesme Sureci tamamlanacaktir, kimsenin suphesi olmasin.
Ocalan'a sirtini dayayan Kurdler hata yapiyorlar, cunku Ocalan sirtini Kurd halkina degil curuk, gidici cuntacilara dayamis durumda.
3 Aralık 2009
Örgütlenme..