Sevgili Diyar Aydın'la sohbet ediyoruz. Diyar'ın affına sığınarak belirteyim, sohbetleri son derece doyulmaz sohbetlerdir. İnsanın bitiresi gelmez, öte yandan sonlandırmaya zaman yetmez. Sohbet arasında Kawa Hesinger'in hadisesine söz düşüyor.
Diyar soruyor:
-Kawa Hesinger'in hadisesini nasıl yorumluyorsun?
-Hepimize çirkince küfredildiği ortada, bunun bir forumda yanıltma yöntemi kullanılarak yapılmasını, aynı kişinin farklı mahlaslarla farklı kişilikler sergilemesini kabul edilemez buluyorum.
Yine soruyor:
-Özür yazısını nasıl değelendiriyorsun.
Cevabım kısa:
-Kabul ediyorum ama kesinlikle inanmıyorum. Merhametten maraz peyda olacağının bal gibi bilincinde olarak söylüyorum bunu
Bu kadar basit. İnsanların yüzüne ne isem aleyhlerinde de aynı tutumu sürdürürüm.
Kawa Hesinger'in özür dilemesi onun borcudur. Özür dilemesinde bile samimiyet bulamamışken doğruluğu sorgulanır bir özrü kabul edip etmemekte benim sorunumdur. Doğruluğuna inanmadığım bir özrü kabul etmem sıklıkla takındığım bir tavır değildir. Bu tavır sadece beni bağlar. Diğer arkadaşlarım aynı tavrı sergilemezlerse bu onların hakkıdır. Hiç kimseye onurunuzu çiğnetin deme onursuzluğuna düşmem. Kaldıki onlara yapılmış hakareti kendime kabul ederim. Benimki kendi hakkımdan feragattir. Diğer arkadaşların haklarına düşen konusunda karar verecek olan kendileridir. Kararlarına her halükarda saygılı olur desteklerim. Benim yapmaya çalıştığım, bir küfrü, hakareti bağışlamaktır. Ancak bağışlanan kişi hiçbir zaman benden aynı değeri ve ilgiyi beklemesin. Benim için bu hadise bitmiştir.
İkinci bir husus..
Nemirdani kardeşimiz aynı şahsın Welatparez'de de aynı yöntemlere başvurduğunu belirtti. Söyledikleri benim için referanstır. Ben Kawa Hesinger'in Welatparez'de yaptıkları için de özür dilediğini hatırlıyorum. İstersem o yazıyı bulur çıkarırım. Kendisine ılımlı davranmamın nedeni, hatalarını görüp özür dilemesi sonucu aynı şeyleri bir daha yapmayacağına inanmış olmamdı. Aynı dengesizliği burada bizlerin aramızda birçok kişinin hoşgörü adına sağladığı himayenin gölgesinde tekrar etmekten geri durmadı. Özrüne, gerçeği itirafa yanaşmayan düzmece bir özür olmasının dışında bir de dilediği özrü unutma alışkanlığı olduğunu anladığım için inanmıyorum. Bu nedenle hadise bittiği gibi benim kavlimce Kawa Hesinger'de bitti, yalışlarından dönerler umuduyla prim verdiğimiz ekipte bitti. Özürlerini kabul ettim ve bitti. Başka kredileri yok.
Sevgili Alan Lezan'ın karşımıza diktiği kişiliği irdelemeye hiç niyetim yoktu. Benim internet konusundaki bilgisizliğim keşke bu zatı aklamaya yetseydi de bir kürt bu duruma düşmeseydi. Kürtler bu duruma düşmeseydi.
Ölü bizim Allah rahmet eylesin.
Mecmuuna el fatiha.
Ve bir anekdot