Aslında geçmişte bu konuda yapılan
bazı tratışmalarda "Kürdçe edebiyat" ve "Kürd edebiyatı" diye
bir ayırım yapılmıştı.
Başka dillerde Kürd kökenli yazarların verdiği eserlerde
Kürd edebiyatı çerçevesinde ele alınmıştı.
Bir örnek: Selim Bereket.
Aktüel durumda Arapça'yı en iyi kullanan bir kaç
yazardan biridir.
Bunu Arap eleştirmenleride kabul ediyor.
Bizim Kürdlerin bir kesimi onun eserlerini Kürd
literatüründen saymazlar..
Bir kaç yıl önce Arapça yazdığı bir Romanı Arap Yazarlar Birliği
tarafından "Arap Romanı" olarak kabul edilmiyordu.
Selim Beraket iki cephe arasında kalmıştı.
Ayrıca Selim Bereket'in kendi ulusal kimliği konusunda bir sorunu yok.
O, her tarafta Kürd olduğunu ve "Kürdlüğü ile gurur duyduğunu" söyleyen biri.
Arapça yazan, Arapça düşünen ve eserlerini veren Selim Bereket'in
son eseri niçin "Arap romanı" çerçevesinde değerlendirilmedi..
Ayrıca o romandan dolayı Berekete hakarete varan suçlamalar vardı(Araplarca)
Çünkü, romanın kurgusu ve kahramanları Kürdleri temel almış ve Kürdlerden oluşmuştu..
Silav
Kajin
Aslında sorun çok karmaşık!!