Ben sizin aranızdaki diktatörlerin psikolojik durumumları
üzerine yapılan tartışmaları zevkle takip ediyorum..
Aslında sevgili HeK çok ciddi bir hususa dikkat çekiyor..
Hitler vb diktatorler hakkında bu yönde yazılmış bir kapsamlı
araştırmalar var.. Afrika diktatorleri hakkındada...
Bu tip araştırmaları mekanik olmasa da bizim diktalarımıza uygulamak da mmümkün..
Çeşitli ülkelerde ortaya çıkan, dikatorlerin peşinde halk
denilen sürüleşmiş kullar var.. Kulların olduğu bir zemiinde ise
"Tanrılar" gerekir.. Dikatörler Tanrı rolunu üstlenirler.. Onlar
belirli bir dönem sonra daha önceden kulluğu kabul etmiş kullarına
kul muamelesi yaparlar.. Bu süreçe kadar doğal bir şey yok. Bazı araştırmacılar
bu sürece "yabancılaşma" diyorlar.. İnsanların yarattığı tanrılar ve değerler insanlara yabancılaşmakla kalmıyor, insanlara hükmetmeye başlıyor.
Apo'da böyle bir süreçten geçti... Bir zamanlar "Apo arkadaştı".. Sonra "Serok", "Serokê Netewi" ve "bizi yaratan Serok" oldu.. Artık işler
kontrolden çıkmaya başladı.. Haklı olarak Öcalan reelin dışına düştü, partiyi "şehidlerle birlikte" yönetmeye başladı... Yaşıyanların görevi "şehidlere laik" olmaktı.. Cezaevinden sağ çıkan suçlu, dağdan sağ kurulan suçlu olmaya başladı..
Bu anlamda HeK'in psikolojik bozukluk olayını gündeme getirmesi yerindedir..
Apo, tutuklanmasından önce ve hatta sonra Kürdlere karşı hep Tanrı olarak davrandı, Kürdleri millet olarak aşağıladı... Kürdlerin sahip olduğu tüm değerleri dejenere etmeye başladı..
Ama, Apo Türk ordusuna, Genelkurmayına ve Kemalizme karşı çok "realist"tir..Bir gün bu çevrelere karşı tek ciddi bir şey söylediğini (İmrali'den) okumadım ve duymadım... Aksine bu çevrelerin avukatlığını yapıyor..
Kürdlere karşı horoz, Genelkurmaya karşı tavuk görüntüsünü veren, Apo'nun Psikolojik durumunu korkaklıkla açıklamakta yetmiyor.. Diğer dikatörler böyle değildi.. Saddam kahramanca öldü,... Çawuşesko keza öyle.. Hitler yine..
Aslında Apo safını ve yerini seçmiş... Bazıları bu saf belirleme meselesini eskilere götürüyor... Bazıları tutuklama sonrasına.. Ama, sonuçta geldiği bir yer var..
Acaba bu halk insanların dengesini bozmuyormu?
Sevgili Kurdoyi!